Uçurum |
11-02-2006 | #1 |
mate
|
UçurumUçurum - Can Dündar Gece yarısıydı Arabadaydım Radyo Maydonoz'da Selim gazete köşelerinden internete yayılmış bir öykü*yü anlatıyordu Kulak kesildim: "Bir sonbahar günü Londra'daki doktor muayenehanesinin bekleme odasında otu*ran adam, yaprakların dökülmesini hüzün*lü bir gülümsemeyle seyrediyordu Biraz sonra muayene odasında doktor, teşhisi açıkladı kendisine: '- Bay Winkelman, beyninizde bir ur var Hemen ameliyat olmalısınız' Yüz hatları gerildi Winkelman'ın: '- İngiltere'de bu ameliyatı yapabilecek doktor var mı' diye sordu '- Amerika'da yaşadığınıza göre orada olmanızı öneririm' dedi doktor; 'Zaten sizi ameliyat edebilecek tek operatör olan Charles Wronkow da orada yaşıyor Winkelman teşekkür edip ayrıldı Otele giderken derin derin düşünüyor ve yere dökülen yaprakları ayaklarıyla yavaşça iti*yordu Birkaç gün sonra gazeteler tanınmış Amerikalı operatör Charles Wronkow'un İngiltere'de tatilini geçirirken intihar ettiği haberini verdiler Polis, böyle tanınmış bir doktorun neden Wilkelman adı altında, Londra'nın yoksul bir mahallesindeki otelde kaldığını merak ediyordu" * * * Bu öyküyü dinlediğim gecenin sabahında gazeteler Reve Favaloro'nun intihar haberini duyurmuşlardı Favaloro, 1967'de bulduğu by-pass yöntemiyle kalp ameliyatlarında bir çığır açan ve milyonlarca hastayı kurtaran Arjantinli cerrahtı Buenos Aires'teki muhteşem villasında kalbine sıktığı tek kurşunla son vermişti hayatına Milyonların kalbine giden kanalları açan bir insanın, kendi yüreğindeki tıkanmaya deva bulamaması ve sonunda onu kurşunlayarak susturması ne trajik bir final! Bütün bir salonu gülmekten kırıp geçirdikten sonra çekildiği makyaj odasında sessizce ağlayan bir palyaço gibi Çevremize yaydığımız ışıktan biz nasiplenemeyiz çoğu zaman insanın sözü geçmez, gücü yetmez ba*zen kendine En güzel aşk filmlerinde oynayan kadın, alabildiğine mutsuzdur bakarsanız Diline doladığı herkesin iç dünyasını kalemiyle didikleyen yazar, kendi içindeki keşmekeşi tariften acizdir Cemaate iman telkin ederken içten içe Tanrı'yı sorgulamaya başlamış bir din adamı kadar çaresiz, kıvranır insan Yalnızlık korkusunu bastırmak için ömrü boyunca sayısız kadına tutulmuş bir Kazanova'nın sonunda anavatanı yalnızlığa dönmesi, ya da cehennemi bir cephede gün boyu askerlerine cesaret aşılayan kumandanın gece karargahta korkudan titremesi gibi, en yakından tanıdığı zaafı, en güvendiği yanına yakıştıramaz insan: ve kendini en bildiği yerinden vurur: Kalpse kalp; beyinse beyin bir kurşunla durur * * * Çünkü en beteridir kendisiyle savaşanların, kendine yenilmesi İnanmadan din adamı olarak kalamazsınız; sevmeden aşık rolü oynayamaz, cesaretsiz savaşamazsınız; beyninizde bir urla beyinlere deva, kalbinizde kanayan bir yarayla kalplere şifa taşıyamazsınız Bu kuşatmayı yarmak için o "zaaf”larınızı yok etmek zorundasınızdır; çoğu kez kendinizden vazgeçmek pahasına insan, kendine rağmen gider o zamangençliğinde nice cana kıydığı kılıcının üzerine karnıyla yatıveren yaşlı bir Samuray savaşçısı ya da intihar için artık hükmedemediği tanıdık bir mikrofonu seçen Zeki Müren gibi, ölümü beklemeden onun kollarına koşar Bazen uluorta, bazen yapayalnız, uçsuz bucaksız bir boşluğa akar Malum; "uzun süre uçuruma bakarsan, uçurum da senin içine bakar" Can DÜNDAR |
11-02-2006 | #2 |
EMRE2006
|
Çok kuvvetli görünen insalar bile bazen yeniliyor kendine en kuvvetli olmak demek kendini yenmek demek o da bazen çok zor oluyorBaşkalarına karşı nasıl kazandın başkalarını güldürdün başkalarını nasıl iyileştirdin başkalarını nasıl sevdin bunaları neden kendine yapamaz bazen insan bencillik değildir ilk olarak kendini düşünmek daha iyi bir insan daha iyi bir doktor kısaca daha yararlı olmak için kendine yapmalı ilk olarak iyiliği sonra başkalarına daha yaralı olmak için Emre DÜNDAR :D |
|