Ölüm Kaçınılmaz Mı? |
07-30-2007 | #1 |
Ergenekon
|
Ölüm Kaçınılmaz Mı?Ölüm Kaçınılmaz mı? Ölüm hadisesi yaşlanmayla yakından alakalıdır Fakat yaşlanma hadisesi tam olarak çözülememiştir Bilim adamları yaşlı hücrelerde, genç hücrelerde bulunmayan bazı maddelerin olabileceğini tahmin ediyorlar New York’ta Rockfeller Üniversitesinde hücre biologu Eugenin Wang sadece bölünmeyen bağ dokusu hücrelerinde bulunan bir proteine karşı, antikor izole etti Statin adı verilen bu maddenin vücuttaki fonksiyonu bilinmiyor Wang bu maddenin hücre yaşlanmasının sebebi mi, yoksa neticesi mi olduğunu bilmiyor, ama diyor ki “Sezgilerim bunun bir sonuç olduğunu söylüyor, Statinin yaşlanmadaki tek protein olmadığını düşünüyorum” Araştırmacının şu andaki çalışmalarının gayesi tahminlerinin doğruluğunu araştırmaktır Birçok ilim adamı, normal metabolizmanın, bazı ürünlerinin hücreleri yıkarak organizmaları öldürdüğüne inanırlar Bu ürünlerin hücre yıkımı hastalanması ve yaşlanması üzerine katkılarının derecesi ise bilinmiyor Fakat vücutta süper oksit dismitaz enzimi, serbest kökleri zehirsiz hale getirebiliyor Canlıların hayat süresi ile doğru orantılı olarak bu enzim ve kullandıkları oksijen miktarının da arttığı tesbit edilmiştir Beyin, yaşlanma olayında hayati bir faktördür, Bu teoriye göre; beynin hormonal faaliyet üzerine tesirindeki vücut fonksiyonlarındaki yaşa bağlı sapmalardan mesul olabilir fakat bu konuda yeterli malumat yoktur Laboratuvar sıçanlarının hipofiz bezlerinin hayatın erken devrelerinde çıkarılıp eksik kortizon hormonunun verilmesi ile hayat süreleri bariz şekilde uzamıştır Bir açıklama beyinde bulunan hipofiz bezinin yaşlanmayla ilgili hormonlar salgıladığı şeklindedir Fakat hiç bir “ölüm hormonu” izole edilmemiştir Israrlı iddialara rağmen hafıza kaybının yaşlanmanın önemli bir parçası olmadığı ve Alzheimer hastalığının yaşlanmanın hızlanmış şekli olmadığı bilinmektedir Washington Üniversitesi Ost Louis Tıp Fakültesinde hafıza ve yaşlanma bölümünün araştırmasına göre 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin % 85’inde kayda değer bir hafıza kaybına rastlanmadı Buna ilaveten yaşlanmayla beynin bilgi işleme kabiliyetinin azalması gerekmez Milli Yaşlanma Enstitüsü, sağlıklı yaşlanan bir beynin, hücre kaybı ve fonksiyon bozukluğunu telifi edebileceğini bildirir Mesela, beyin hücreleri kendi hasarını tamir edebilirler Alınan kalorinin azaltılması laboratuvar hayvanlarında hayat süresini uzatmaktadır Uzun yaşamanın yanında, düşük kalorili dietle beslenen yaşlı hayvanlarda bazı kanserlere ve diğer kronik hastalıklara rastlama sıklığı daha düşük bulundu, immünolojik cevaplar daha iyiydi ve kontrol hayvanlarına göre insülin yapımında çok daha az anormallikler tesbit edildi Fakat klinik çalışmalarının sonuçları bu düşünce ile tezat teşkil eder Kilosu ortalamanın altında olan insanlar hem en düşük, hem en yüksek ölüm nisbetine sahipti Milli Enstitüsünden Edward Schneider “Malumatlar en zayıf ve en şişman kişilerin ilk önce öldüğünü gösterdi Ancak en uygun kalori alım miktarı konusunda yeterli bilgi elde edemedik” diyor Hayatın her safhasında ve programlı egzersiz yapan insanların kolesterol seviyeleri daha düşüktür ve daha az nisbette kalp damar sistemi hastalıklarına tutuluyor Fakat ilim adamları sebebini bilmiyorlar Çalışmalara göre atletik yarışmalar ve hayat süresinin uzunluğu arasında münasebet yoktur Ancak Laboratuvar sıçanlarında hayatın erken dönemlerinde başladığı takdirde egzersizin ömrü uzattığı tesbit edilmiştir Anlaşılıyor ki ölüm kaçınılmazdır ve mecburi istikamettir |
07-30-2007 | #2 |
puslu
|
Aksı olsa gerçekten çok acı olurdu yıllar geçtikçe gerçekten yaşamak çok ağır ve katlanılmaz bir azap oluyorbence ölüm doğmak kadar güzel bir olay Yeterki Allah hayırlı ve sıralı ölüm nasip etsin |
|