Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
boğazına, hayatın, sarılın, tutmayın, ucundan

Hayatın Ucundan Tutmayın, Boğazına Sarılın

Eski 10-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hayatın Ucundan Tutmayın, Boğazına Sarılın




Hayatın Ucundan Tutmayın, boğazına sarılın

Birbirlerini severek evlenmişlerdi Altı yıllık birliktelikleri evlilikle noktalanmıştı Yedi yıldır da evli idiler, iki yasındaki küçük Ceren’leri ile mutlu idiler

Aslında kadın mutluluk rolü oynuyordu Yasadığı hayat onu boğuyordu, sanki içinde saatli bir bomba vardı, bir patlasa herkesi yakacaktı Mutsuzdu ama nedenini bir türlü bilemiyordu Üniversiteyi bitirdikten sonra bir süre çalışmış ama kocasının farklı yerlere çıkan tayinleri yüzünden bir türlü sürekli bir işi olamamıştı Mimardı, ama 3 yıldır evde oturuyordu, evde gecen her boş gününü hayatından koparılmış boş bir sayfa olarak görüyor ve hiç bir şey onu mutlu edemiyordu Kocası derseniz bir dediğini iki etmiyordu, hayattan isteyebileceği her şey onunken, mutlu olması için gerekli her şeye sahipken o mutsuzdu

Yağmurlu boğucu bir günde elinden okuduğu kitabı bıraktı, gidip bir kahve
yaptı, sonra gözü kocasının sadece iş için kullandığı bilgisayara erişti, gecen gün gazetede okuduğu yazıyı hatırladı''internette chat!!'' yalnızdı yeni taşındıkları bu şehirde üniversiteden bir dost dışında kimseyi tanımıyorlardı belki internet sayesinde bir kaç dost edinebilirdi bilgisayarın başına oturdu kahvesini ağır ağır
yudumlarken internette gezinmeye başladı arada havadan sudan sohbetler de
yapıyordu chat odalarında, chat yaparken zamanın nasıl geçtiğini fark edemiyordu

Sonra bir gün gelen bir mesajı açtı Mesaj da: “Hayatin ucundan tutmayın
tam boğazına yapışın” yazıyordu
Dondu kaldı kadın Hayatın ucundan ne kadar isteksiz ve kuvvetsiz ve
ellerinden kayıp gitmesine ne kadar kolay izin verilecek şekilde tuttuğunu o gün fark etti Hayatın ümüğüne sarılacak gücü yoktu ki

Altan’la o gün tanıştılar Altan da onun gibi evli ve bir kız babası idi Birbirlerine hiç yalan söylemeyeceklerine söz verdiler

Kadın Altan’la konuşurken dünyayı unutuyor Altan’la uyuyor, Altan’la uyanıyordu, hiç tanımadığı bu adamı bir dakika bile aklından çıkaramıyordu
Bir adam nasıl bu kadar zarif olabilirdi? Bilgisayarını her açışında bir demet kırmızı gül buluyordu yollanmış ve güller arasında bir kart: “Günaydın!! Senin için mutlu bir gün olsun, güneş bugün senin için doğsun” Altan ne yaş gününü unutuyordu, ne yılbaşında kart atmayı, zaten her sabah değişik bir kart görme coşkusu ile koşuyordu bilgisayarına kadın, artık Altan soluyor, Altan yudumluyordu Yüzünü hiç görmediği bu adama delice aşık olmuştu
Ne yapıyordu kadın? Medcezir gibi ne yaptığını sorgulayan duygularla bir
gelip bir gidiyordu Altan evli idi, kadın da Birer çocukları vardı Üstelik kadın büyük bir aşkla olmasa da, büyük bir sadakatle kocasını seviyordu

İki kişiyi sevebiliyormuş insan demek, birbirine benzer ama bir o kadar
farklı duygularla demek diye geçirdi içinden Sonra, toparladı kendini Açmamalıydı artık bilgisayarını, bu şekilde noktalamalıydı bu aşkı
Aldığı kararı açıklamak için oturdu bilgisayarın önüne, hoşça kal diyecekti Bu peri masalı bitmeli, yoksa biz biteceğiz diye başlayacaktı söze

Altan gene bir demet kırmızı gül yollamıştı Üzerine “Yarın sevgililer günü seni yakamozda bir demet gerçek gülle bekleyeceğim, saat 1330 da sevgilim” yazmıştı
Kadın yine dondu Kaç zaman boş gözlerle ekrana baktı kim bilir? Sonra yazmaya başladı gözlerinden akan yaşlar sel olmuştu
Sevgili Altan, yarın ne yakamozda olacağım, ne de senin güllerini alacağım Biz yıllar önce yaptığımız seçimleri yaşıyoruz Seni sevmedim diyemem, ama 13 yılımı verdiğim bu aşkı da bitiremem Aradığımız bir heyecandı Bunu aşk adı altında yaşadık Artık uyuduğumuz rüyadan kalkalım Her şey çok güzeldi ama her güzel şey gibi bitti Hoşça kal Gitmeden önce söz veriyorum ucundan tutmayacağım hayatın tam boğazına sarılacağım Hoşça kal Canım!
Bütün gece uyumadı kadın Kocası bu garipliği fark ediyordu Sevgililer gününü evde geçirelim demişti kocasına, ama kocası ısrarla dışarı çıkmak istiyordu
Direnecek gücü yoktu kadını gidip giyindi Kızlarını bir arkadaşlarına
bırakıp yemeğe çıktılar Yol boyunca pek konuşmadılar zaten son 3 aydır çok az konuşuyorlardı Altanla tanışalı 3 ay
Deniz kenarında bir balık restouranına oturdular, yemeklerini ısmarladılar Çaylarını yudumlarlarken adam: “sevgililerin en güzeline” diyerek bir küçük kutu uzattı
Kadın çok şaşırmıştı, kocası uzun zamandır hediye almayı bırak özel günleri bile hatırlamıyordu çünkü kutunun içinden çıkan yüzüğü parmağına geçirirken gözleri doldu kadının
Tam o sırada garsonun uzattığı bir demet kırmızı gülle irkildi Güllerin arasındaki kartta “Boğazına yapıştığımız bu hayatı sonuna kadar birlikte geçirelim, seni yakamoza getiremedim ama 13 yıl sonra tekrar kendime
aşık ettim, sevgilim''
Kocan Turgay(Altan)
yazıyordu

Kadın artık gözünden süzülen yaşlara engel olamıyordu bu sefer hüzünden
değil mutluluktan ağlıyordu 13 yıl sonra kocasına tekrar aşık olmuştu

Sevgiyi lütfen uzaklarda aramayın



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.