Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hikaye, kar, tanesi|masal, özetleri

Kar Tanesi|Masal Ve Hikaye Özetleri

Eski 10-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kar Tanesi|Masal Ve Hikaye Özetleri




Kar Tanesi

Bir varmış,bir yokmuş
Eski çağlarda, kuzey ülkelerinden birinde, ormanlar içindeki küçük bir köyde, Daniel adında bir çiftçi ve Anna adındaki karısı yaşıyorlarmış Artık genç sayılmayacak yaşa gelmiş oldukları halde, Daniel ve Anna'nın çocukları yokmuş

Halleri vakitleri yerinde olduğundan, çocuksuz olmak, karı kocayı çok üzmekteymiş Ama her ikisi de iyi kalpli insanlar oldukları için, yalnızlıklarını gidermek için türlü yollara sapar, huysuz ihtiyarlar gibi yaşamazlarmış

Daniel ve Anna, köyün bütün çocuklarına sevgi gösterir, her fırsatta komşu çocuklar için pastalar yapar, onları evlerinde misafir eder ve ağırlarlarmış Ayrıca evlerinde altı tane kedi, dört tane de köpekleri varmış Yalnız ev hayvanlarına değil, ormanda yaşayan yaratıklara da iyi davranırlarmış Bütün bunlara rağmen, yaşlı karı koca, bir çocukları olsa daha da mutlu olacaklarını düşünmekten kendilerini alamazlar mış
Bir kış günü, Daniel ve Anna'nın yaşadıkları köyü karlar kaplamış O kadar kar yağmış ki,evlerin kapıları dışarda biriken kar yüzünden açılamaz olmuş Çiftçiler bütün kış hazırlıklarını yazdan yapmış oldukları için evlerine çekilmiş, burunlarını bile dışarı çıkarmıyor, gürül gürül yanan ocaklarının karşısın da oturup pencerelerinden dışarı bakıyorlarmış Çiftçi çocukları ise, kar yağmaya başlayınca sabırsızlan mışlarBir önceki senenin kışında kar ve buzla kaplı oyun yerlerinde oynadıkları oyunları hatırlıyor ve dışarı çıkmak istiyorlarmış

Nihayet ertesi günü kar dinince artık çocukları evde tutmak mümkün olmamış Her tarafı diz boyu karla kaplı olan bahçeler, sabahın erken saatlerinde irili ufaklı çocuklarla dolmuş Kimisi kar topu oynamaya, kimisi kayak kaydırmaya, kimisi de kardan adam yapmaya başlamış
Daniel ve Anna pencerelerinden çocukları seyrederken kendileri de dışarı çıkıp karlar arasında oynamak hevesine kapılmışlar Üstlerine kalın elbiseler giyip bahçeye çıkmışlar

Yumuşak, temiz bir halı gibi ayakları altında ezilen karın içinde gezmek bile başlı başına bir eğlen ceymiş Karı koca, arkalarından köpekleri koşturarak bahçede kovalamaca oynamışlar
Bir müddet sonra yorulmaya başlayınca daha az hareketli bir oyun oynamaya karar vermişler Komşu bahçede çocukların yaptığı kocaman bir kardan adama gözleri ilişen Anna, ellerini çırparak bağırmış:
--Daniel buldum Değişiklik olsun diye biz de kardan bir kadın yapalım
Daniel başını sallayarak itiraz etmiş:
--Hayır Kardan bir çocuk yapalım
Anna bu fikri çok beğenmiş Hemen küçük bir kartopunu yerde yuvarlayarak büyütmüş ve bir kenara ayırmışlar Bir yuvarlak kartopuna küçük kol ve bacaklar uydurmak için karları avuçlayıp şekil vermişler Sonra daha küçük bir kartopundan da baş yapıp gövdenin üstüne oturtmuşlar Usul usul kar parçasını yontarak kardan güzel bir çocuk yapmışlar Çocuğun gözleri yerine iki yuvarlak kömür parçası, burnu yerine koni şeklinde bir küçük havuç, saçı yerine de bir tutam siyah at kılı yapıştırmışlar O zaman kardan çocuk daha da güzelleşmiş

İşin sonlarına doğru üşümeye başladığı için artık içeri girmeyi düşünen Anna,birden elinin üstünde ılık bir nefesin sıcaklığını hissetmiş Hemen başını çevirip bakmış Bir de ne görsün? Küçük kardan çocuğun gözleri beyaz karların arasında pırıl pırıl parlayıp dönmüyor mu?

Anna heyecanla kocasına seslenmiş:
--Daniel Hayal mi görüyorum? Bu kardan bebeğin gözleri oynuyor gibi geldi bana
Ama Anna hayal görmüyormuş, gerçekten de kardan çocuk canlanmış Daniel kollarını kardan çocuğun boynuna dolayıp onu sevmek isteyince, parmaklarının değdiği yerlerden, inceli kalınlı, sıva gibi kar parçacıkları dökülmüş Bu döküntüler, tıpkı bir yumurtanın kabuğuna benziyormuş Kabukların için den küçük, çok güzel bir kardan bebek çıkmış Bebek gülüyor, sesler çıkarıyor ve kıpırdanıyormuş Anna hemen atılıp bebeği etekliğine sarmış:

--Çabuk içeri gidelim Daniel, diye bağırmış Tanrı dileğimizi kabul etti ve bize bir çocuk verdi Ama onu hiç kimseye göstermeyelim Köy halkı kardan yaptığımız bir bebeğin canlandığını duymasın
Heyecanla hemen evlerine kapanmışlar Kardan kızlarının adını "kar tanesi" koymuşlar Bu isim ona çok da yakışıyormuş, çünkü bütün vücudu kar kadar beyaz olan bebeğin yalnız saçları ve gözleri siyahmış Kar tanesi o kadar çabuk büyüyormuş ki bir hafta içinde on üç yaşlarında bir kız kadar gelişmiş, büyümüş Anna komşu kadınlara kar tanesini yeğenleri olarak tanıtmış Kar tanesi gün geçtikçe büyüyor, güzelleşiyor ve bütün köylüler tarafından çok seviliyormuş Her gün köyün çocukları kar tanesiyle oynamak için evlerine geliyormuş

Bahar ayları yaklaştıkça, çocuklar başka oyunlar oynamaya başlamış Ama kar tanesi kışın olduğu kadar neşeli görünmüyormuş Durumu farkeden Anna ve Daniel telaşlanmaya başlamışlar, çünkü kar tanesi artık her zamanki gibi yemek de yemiyormuş Anne ve baba çocuğa sordukları halde bir cevap alamamışlar Kar tanesi bahar boyunca gölgeli ve serin yerlerde tek başına dolaşmış ve her gün biraz daha solmuş Yaz ayları gelip çattığında ise kar tanesi evden dışarı çıkmak istemiyor, davetleri reddediyormuş

O ülkede her sene yaz ortası büyük bir bayram yapılırmış Yaz bayramı günü gelince, Daniel ve Anna, yanlarına kar tanesini alarak bayram yerine gitmişler Ormanın orta yerinde, ağaçlık ve çimenlik bir alana yerleşmişler Bütün köy halkı ordaymış Herkes gülüp oynuyor, eğleniyormuş Yalnız kar tanesi günün güneşli olduğu saatler boyunca hiç bir eğlenceye katılmamış Serin bir ağaç gölgesinde oturmayı tercih etmiş Ortalık karardığı zaman, arkadaşları gelip kar tanesini saklandığı yerden almış ve oyuna götürmüşler Ormanın açıklık bir yerinde kocaman bir ateş yakılmış Bütün çocuklar ateşin üstünden atlayarak sevinç çığlıkları atmaya başlamışlar

Kar tanesi bu oyunu seyretmekle yetinmiş Arkadaşlarına katılmayı düşünmüyormuş ama öbür kızlar zorla kar tanesini ateşin yanına götürmüşler Sıra kar tanesine gelince, arkalarından gelen bir "Ahh" sesi duymuşlar Dönüp bakınca hiç bir şey görememişler Kar tanesinin aralarında olmadığını görünce onun ailesinin yanına gittiğini sanmışlar Oysa bu sırada Daniel ve Anna da kar tanesini arıyorlarmış Bütün bir gece herkes kar tanesini aramış ama bulamamışlar Üzüntü içinde evlerinin yolunu tutmuşlar

Bir gece, kar tanesinin kayboluşundan bir ay kadar sonra, Anna'nın uykusu kaçmış O sırada korkunç bir fırtına başlamış Rüzgar çatıları sarsıyor, pencereleri çarpıyormuş Hava birden bire soğumuş Karı koca oturup fırtınanın dinmesini beklerken, pencereden bir tıkırıtı duyulmuş Ne olduğunu anlamaya çalışan Anna ve Daniel, kar tanesini pencereden kendilerine bakarken görmüşler Hemen koşup kızlarını içeri almak istemişler, ama kız gülerek karşı koymuş Onlara demiş ki:
--Ev çok sıcak Sizin çok sevdiğiniz yaz aylarından ben hoşlanmıyorum Ben kardan yapılmış olduğum için sıcağa dayanamıyorum Yaz bayramında ateşin üstünden atlarken eriyip yok olmuştum Benim için ne kadar üzüldüğünüzü gördüğüm halde, gelip sizinle birlikte yaşayamadım Bu günkü fırtına benim amcamdır Ondan rica ettim, havayı biraz soğuttu Ben de sizi görmeye geldim Yaz aylarında sizinle birlikte oturmama imkan yok Ama kış gelip de ilk kar düşünce, kardan bir çocuk yaparsınız, yine sizin yanınıza gelirim

Bu sözleri gözleri yaş dolu olarak dinleyen Anna, kış gelene kadar beklemeye razı olmuş Ama Daniel'in aklına daha iyi bir fikir gelmiş

--Senin bütün korkun sıcak havalardan ve güneş ışığından değil mi kar tanesi? diye sormuş Kız evet demek ister gibi başını sallamış O zaman Daniel şunları söylemiş

--Öyleyse yarından tezi yok, evimizi ve tarlalarımızı satıp, daha kuzeyde, daha soğuk bir yere taşınıyoruz Kışın yılda on ay sürdüğü o kuzey ülkelerinde, yaz aylarında bile kar vardır Orada bizimle beraber yaşarsın değil mi?

Bu fikir kar tanesinin çok hoşuna gitmiş Sevinçle ellerini çırpmış

Aradan bir ay geçtikten sonra, Daniel ve Anna, kuzeyde, soğuk bir yere, halkı balıkçılık ve avcılıkla geçinen bir köye taşınmışlar Aynı gün, kar tanesi onların yanına gelmiş Hep birlikte yaşamış ve ömürlerinin sonuna kadar mutlu olmuşlar

Bu masaldan alınacak ders: Eğer insanlar çok güçlü bir sevgi bağıyla birbirlerine kenetlenmişlerse; birlikte olabilmek ve mutlu yaşayabilmek için önlerine çıkan her engeli kolayca geçerler



Alıntı Yaparak Cevapla

Kar Tanesi|Masal Ve Hikaye Özetleri

Eski 10-24-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kar Tanesi|Masal Ve Hikaye Özetleri




Bir Kar Hikâyesi

Ocak 2007 Aslında ben sadece bir kar hikâyesiydim İçinde kışı, soğuğu, kardan adamları, bir sürü çocuğu ve yüzlerce kartopunu barındıran hikâyelerden bir tanesi Bir ikindi vakti yazılmaya başlandığımda “Ufak bir değişiklik yapalım” dedi yazarım “Gidelim ve başka memleketlerdeki çocuklara, yere beyaz bir perde gibi inen kar tanelerini soralım Belki hiç duymadıklarımızı söyleyecekler vardır içlerinde

El ele tutuşup, yoksul bir kentin kapısını çaldık Sahiden kar taneleri düşüyordu şehrin üzerine Çabukça bu kentin çocuklarını bulduk İçlerinden biri “Ben karı severim” dedi “Ama keşke yaz günleri yağsa şehrimize Gelirken soğuğu beraberinde getirmese” Önce şaşırdık bunları duyunca Sonra karşımızdaki solgun yüze bir daha baktık İnce gömleğine, yıpranmış, yırtılmış pantolonuna ve hiç ayakkabı giymemiş, kışa rağmen terlikli ayaklarına Haklı mıydı? Biz bunu aramıyorduk ki Ona bir şeyler söylemeliydim “Allah’ın rahmetinden asla şüphe etme” diye sözlerime başladım “Karla toprağı besleyip ondan yiyecekler çıkaran, inşallah sana da yardım edecektir Karın özlemini duyan çorak topraklar gibi, bir gün sen de arzularına kavuşacaksın O’nun izniyle Sonra hayallerin beyaza boyanacak, soğuğu unutacaksın” dedim Ayrıldık

Uzak bir ülkenin en mahzun şehrine dayandık sonra Biraz küskün baktı yüzümüze Evleri yıkık, yolları bozuk, gökleri ateşlere kucak açan bir şehirdi bu Çocuklarının gözleri çakmak çakmaktı Bizi yanlarına aldılar Ortalarında küçük bir dostları uyur gibi yatıyordu Üzerine kırmızı güller atılmış sandım Oysa onlar acımasız kurşunların bıraktığıydı çocuk dostumuza “O şehit!” dediler “Gökyüzü onun için beyaz güller bırakıyor bu gün Zaten o karı çok severdi” Başka şey sormadık Ama onlara bir şeyler demeden edemedim: “Benim bir sürü dostum var Hepsine söyleyeceğim En güzel armağanlarını sizin için göğe uçuracaklar Bir dahaki kışa, duaları beyaz birer gül olup üzerinize yağacak…” dedim Acılarına rağmen gülümsediler

Kara kıtayı hiç duydunuz mu? İşte biz savaş çocuklarının ardından oranın yolunu tuttuk Esmer yüzler dostça gülümsediler bize Yalnız ilginç bir şey oldu Bu çocuklar karı hiç görmemişler Onlara “Kar?” dedim, tuhaf tuhaf yüzüme baktılar

Sonra bize sordular karı Önce “pamuk gibi” dedim fakat yeterli olmadı “Gökyüzünden yağıyor, beyaz renkli, ışıl ışıl, beraberinde soğuğu getiriyor…” Peki, soğuk ne? Korkarım onlar karı anlamadılar Nihayet döndük Hâlâ yağıyordu kar Mahallemizde yine çocuklar Herhâlde bu yolculuğun en şanslıları onlar Çığlıklar atarak kartopu oynuyorlar Bizi görünce oyunu bıraktılar Kar taneleri yere inerken, ellerini göğe açtılar, ben de dualarına yüreğimi


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.