Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
katı, masallar, yürekli, zengin

Masallar - Katı Yürekli Zengin

Eski 10-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Masallar - Katı Yürekli Zengin




Katı Yürekli Zengin

Ayna ayna, güzel ayna

Ayna ayna, şeker ayna

Ayna ayna, cici ayna; kim neler yaşamış anlat bana

Ve sevgili aynacık gece mavisinde başlamış anlatmaya

Güzel bir ilkbahar sabahında, henüz kimsecikler yatağında doğrulmamışken, kuşlar o dal senin bu dal benim uçuşmaya başlamışlar bile Yeni yeşermiş ağaçlar rengarenk çiçekleriyle yeryüzüne yeni bir hayat sunuyorlarmış Önce gök aydınlanmış, sonra güneş hafifçe başını çıkarmış saklandığı yerden Güller, karanfiller, zambaklar, papatyalar, küstümçiçekleri, menekşeler, sünbüller birbiriyle yarışır gibi açıyorlarmış

İşte böylesine güzel bir bahar sabahında, insanlar uyanmak için hiç de zorlanmazlarmış Gözlerini açar-açmaz çiçeklerin süslediği bahçelerine koşarlar, o mis kokulu havayı ciğerlerine doldururlarmış Günleri sevinç ve neşe içinde geçermiş

İlkbaharın, tüm güzelliğini hediye ettiği bu memlekette herkes güleryüzlü, merhametli, konuksever ve iyi kalpliymiş Bir karıncayı bile incitmekten korkarlarmış Kazandıklarının bir kısmını fakir olanlara hediye ederler, onların sıkıntılarını azaltmaya çalışırlarmış

Fakat bu memlekette kese kese altınları, elmasları, gümüşleri, sandık sandık incileri olan bir adam yaşarmış ki; bir kez olsun güldüğünü gören olmamış Kapısını kim çalsa en ağır sözlerle onu evinden kovarmış Hiçkimseden hoşlanmadığı için hiçkimse de ondan hoşlanmazmış

Birgün elbiseleri yıpranmış, açlıktan benzi solmuş bir adam bu katı yüreklinin evine varmış, kapısını çalmış Kapıyı açan hizmetçi, karşısında bir dilenci görünce onu uyarmak istemiş ve demiş ki;

- Bu evin sahibi çok katı yüreklidir Sana hiçbir şey vermez Ondan ağır bir söz işitmeden gitsen iyi olur Yoksa kalbini kırar

Hizmetçi dilenciye bu sözleri söylerken evin sahibi çıkagelmiş Gür sesiyle evi inleterek;

- Kimdir beni rahatsız etmekten çekinmeyen, diye sormuş

Dilenci elini uzatarak;

- Efendim, ben çok açım Bir parça ekmek vererek iyilikte bulunmak istemez misiniz, demiş

Adam öfkeden ne yapacağını şaşırarak dilenciye haykırmış:

- Sor bakalım, bu memlekette benim evimden bir dilenciye, bir lokma ekmek çıkmış mı? Var git yoluna Ekmeğini başka kapılarda ara Ne diye sana yardım edeyim!

Bu sözleri işiten zavallı dilencinin kalbi kırılmış Usulca elini çekmiş, tek kelime etmeden dönmüş gitmiş Fakat adamın o halini merak etmemek mümkün mü? Dilenci de merak etmiş tabiî Kendi kendine konuşmuş durmuş:

- Ben fakirim, hiç gülmesem “niye gülmüyorsun” diye soran olmaz Peki bu adamın derdi ne? Aç değil, açıkta değil Memleketi satın alacak kadar parası var Ama güldüğü hiç görülmemiş Yazık, ne kadar yazık Bu hayattan zevk almasını öğrenememiş İnsanlardan köşe-bucak kaçıyor Bereket mi kalır o evde!

Bu olayın üzerinden yıllar geçmiş Belki on yıl, belki on-beş Ölen ölmüş, kalan kalmış Kimi zaman zor günler yaşanmış, kimi zaman sevinç sarmış her yanı Zengin adamın başına bir felaket gelmiş O servet sanki toz olmuş uçmuş Daha ne olup bittiğini anlamadan, adam kendisini sokakta buluvermiş Kapı kapı dolaşıp bir parça ekmek için el açmaya başlamış

Birgün şehrin sokaklarında böyle dolaşırken, ihtişamlı bir evin karşısında durmuş Ve ona bakmaya başlamış Eski günleri, o çok zengin olduğu günleri hatırından geçirir gibi uzun uzun bakmış eve Sonra da gidip kapısını çalmış Kapıyı açan hizmetçi karşısında bir dilenci görünce konuşmadan içeri girmiş Kısa bir süre sonra geri döndüğünde elinde bir sepet yiyecek varmış Sepeti dilenciye uzatırken hayretle bağırmış:

- Olamaz! Siz, siz böyle ne hallere düştünüz

Hizmetçinin sesine gelen evin sahibi, merakla sormuş:

- Ne var, ne oluyor?

Hizmetçi, eskiden yanında çalıştığı beyin şimdi bir dilenci olduğunu, buna çok üzüldüğünü söylemiş Ev sahibi ise dilenciyi tanıyınca bu duruma pek şaşırmamış:

- Ben, bir zamanlar onun kapısını çalan yoksuldum Fakat o, beni evinden kovdu ve benim kalbimi kırdı Öyle zengindi ki, gözü hiçkimseyi görmezdi Demek ki, ondan alınan bana verilmiş Üzülme, onu içeri al İstediği kadar yesin içsin

Dilenci içeri alınmış, krallara layık bir şekilde ağırlanmış Adam yaptığı hatayı anlayarak;

- Hakkınızı helâl edin efendim, demiş Şükürler olsun ki, henüz yaşıyorken sizinle karşılaştım Yoksa bu hakkı nasıl ödeyebilirdim

Bu iki insan uzun seneler beraber, o evde yaşamışlar Ve adam gülmeyi; insanlara yardım etmenin ne kadar zevkli olduğunu, insana ne kadar güzel bir huzur verdiğini öğrenmiş



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.