Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
han, hayatı, kimdir, kısaca, mehmed, reşad, reşat, sultan

Reşad Han (Mehmed V, Sultan Reşat) - Kimdir Kısaca Hayatı

Eski 10-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Reşad Han (Mehmed V, Sultan Reşat) - Kimdir Kısaca Hayatı




Reşad Han (Mehmed V, Sultan Reşat) Osmanlı pâdişâhlarının otuz beşincisi ve İslâm halîfelerinin yüzüncüsü Çocukluğundan îtibâren husûsî olarak iyi bir tahsil ve terbiye ile büyüdü Yüksek din ve fen bilgilerini okudu Arapça ve Fransızca'yı mükemmel bir şekilde öğrendi Uzun şehzâdelik devrinin çoğunu okumakla geçirdi 1890 senesinde İngilizlerin yardımıyla kurulan ve pâdişâh aleyhtârı Türk, Rum, Ermeni, Arnavut ve Yahûdîlerle Bulgar, Sırp ve Yunan çeteleri tarafından desteklenen İttihat ve Terakki Cemiyeti, 1909 yılında Sultan Abdülhamid Hanı tahttan indirdi ve yerine kukla bir vaziyette Mehmed Reşâd Hanı geçirdi Devlet idâresine tamâmen hâkim olan İttihatçılar, istedikleri kabîneyi iş başına getiriyorlar, istemediklerini ise baskı ve tehditle görevden uzaklaştırıyorlardı Sultan Abdülhamid taraftârı diyerek pek çok kişiyi îdâm ettirdiler Herkes ölüm ve hapis korkusu içine düştü Memlekette can, mal ve nâmus emniyeti kalmadı Devlet düşmanlığı ve dinden dönme moda oldu Her vilâyette zâlimler, âsiler ve zorbalar türedi Bunun netîcesi olarak Arnavutluk’ta isyân hareketleri başladı Arnavutluk bölgesi mebusları, hükümete mürâcaat ederek şiddet hareketlerine başvurulmadan bölgeye bir nasîhat heyeti gönderilmesini istediler Ancak, şiddet taraftârı olan İttihat ve Terakki mensupları, Mahmud Şevket Paşa komutasında büyük bir orduyu Arnavutluk’a göndermelerine rağmen ve pek çok kan dökülmesine sebep oldukları halde isyânı önleyemediler Sultan Reşâd, 16 Haziran 1911’de Kosova’ya gitti 522 sene önce dedesi Murâd-ı Hüdâvendigâr’ın zafer kazandığı yerde, yüz bin Arnavut ile Cumâ namazı kıldı Balkan Müslümanları ve Arnavutlar, asırlar öncesi Osmanlı hâkimiyetine girişlerindeki adâlet hissini, Sultan Reşâd Hanın “Baba” davranışıyla tekrar ve daha ziyâdesiyle yaşadılar Arnavutluk’taki yüzbinlerce Müslüman, Halîfe-i Müslimîn ve Osmanlı Sultanı Reşâd Hanı görebilmek için, bütün sıkıntılara katlanarak yollara düştü Sultan, din ve millet farkı gözetmeden bütün halka bol ihsânlarda bulundu Huzûru sağladı Mahmud Şevket Paşanın, yirmi iki taburla yapamadığını, Sultan Mehmed Reşâd bir gövde gösterisiyle temin etti
Ancak, İttihatçıların ihânet derecesine varan gafletleri devâm ediyordu Sultan Abdülhamid Hanın bizzat körüklediği kiliseler ihtilâfını, 3 Temmuz 1910’da neşrettikleri bir kânunla hallettiler Böylece, Balkan milletleri arasında ihtilâf kalmadığından, Osmanlı Devleti aleyhine kolayca birleştiler Bu birleşme, bir süre sonra (8 Ekim 1912) Balkan Harbinin başlamasına sebep oldu Siyâset yapmaktan memleket savunmasına vakit bulamayan komutanların elinde kalan Osmanlı orduları, Karadağ, Bulgaristan, Yunanistan ve Sırbistan karşısında bozguna uğradılar 30 Mayıs 1913’e kadar devâm eden savaş sonunda, Osmanlı Devleti, Yenipazar, Libya, Girit, Rodos, on iki ada, Arnavutluk, Epir ve Trakya’yı kaybetti Edirne’de Balkan devletleri eline düştü ise de daha sonra müttefikler arasında çıkan anlaşmazlıktan faydalanılarak tekrar kazanıldı Son fâcialarla Afrika kıtası ile ilişiğimiz kesilirken, Avrupa’da çok küçük bir topağımız kaldı Afrika’da 1200000, Rumeli’de ise 250000 km2'lik yerimiz elden gitti
İttihat ve Terakki’nin gâfil, câhil, fırkacı, bölücü idâresi netîcesinde, Osmanlı Devleti, pâdişâhın haberi bile olmadan bu defâ da dünyânın süper güçlerine karşı, Almanya safında, Birinci Dünyâ Harbine katıldı (11 Kasım 1914) Dört sene süren savaş sonunda, koca Osmanlı İmparatorluğu yağma olundu Bir milyon km2'den fazla toprak kaybedildi Asker zâyiâtının yekûnu ise 550000’i şehit, diğerleri yaralı, kayıp ve esir olmak üzere, bir milyonun üzerindeydi
Sultan Mehmed Reşâd, memleketin içinde bulunduğu durumun ıstırabı içerisinde, 3 Temmuz 1918’de vefât etti Cenâzesi, kendisi tarafından hazırlanmış olan, Eyüp’teki türbesine defnedildi
Mehmed Reşâd Han, halîm, selîm ve merhâmetli bir şahsiyet olup, terbiye ve nezâketi, her türlü ölçünün üstünde bulunuyordu Maiyetine karşı çok şefkatli davranır, biri rahatsızlanınca, iyileşinceye kadar defâlarca hatırını sorardı Hâfızası çok kuvvetliydi Dînî vecibelerini geciktirmeden yapar, boş zamanlarında kitap okurdu
Meşrûtiyet anayasası çerçevesinde devleti idâre etmek istedi Ancak, İttihatçıların Osmanlı Devleti aleyhindeki faaliyet ve icrâatlarının önüne geçecek kudrette değildi Hükümeti ele geçiren İttihatçıların çoğu, hattâ din işleri başkanı olan Şeyhülislâm Mûsâ Kâzım dahi masondu Bu sebeple Sultan Reşâd Hanın saltanat devri, İttihatçıların keyfî ve mesuliyetsiz icrâatları netîcesinde, büyük hâdiselerle geçti Netîcede, üç kıta, yedi denize hâkim olan Osmanlı Devleti, dünyâ çapında faaliyet gösteren yıkıcı ve bölücü teşkilâtların, plânlı, sinsi çalışmaları sonucu yok olma noktasına getirildi



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.