Canlıların Temel Bileşenleri |
10-21-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Canlıların Temel BileşenleriCanlıların temel bileşenleri İnorganik Moleküller Organik Moleküller Su, asit, baz, tuz ve minareller Karbonhidratlar, yağlar, proteinler, enzimler, vitaminler ve nükleik asitler CANLILARDAKİ İNORGANİK BİLEŞİKLER:İnorganik bileşikler canlılar tarafından sentezlenemeyip dışarıdan hazır olarak bulunan maddelerden alınan bileşiklerdir Canlılar mineral, su, karbondioksit gibi inorganik bileşikleri dışarıdan almak zorundadır SU: Canlılar için çok önemli bir moleküldür hücrelerin hayatsal faaliyetlerini sürdürebilmesinde önemi büyüktür Bir insanın günlük su gereksinimi 15lt ile 25lt arasıdır Canlıların %65 ile %95'i sudur İnsanda ortalama %65, tohumlarda %5 ile %15 arası, su bitkilerinde ise %98'e kadar çıkar İnsan yaşlandıkça vücuttaki su miktarı azalır Su yeşil bitkilerde fotosentez olayı için gereklidir ışık 6H2O + 6CO2 C6H12O6 + 6O2 Yeşil bitkiler suyla karbondioksiti birleştirerek besin ve oksijen üretirler SUYUN GÖREVLERİ:1)Kimyasal tepkimelerin hücrede gerçekleşmesi için gerekli bir çözücüdür 2)Besinlerin sindirimini sağlar(hidroliz) 3)Maddelerin taşınmasında önemlidir 4)Zaralı atıkların seyreltilmesi ve vücuttan atılmasını sağlar 5)Vücut ısısını düşürür 6)Fotosentezde kullanılır ASİTLER: Su içinde çözündüğü zaman H iyonu veren bütün maddelere asit denir Asitlerin iki ayıracı vardır; fenol kırmızısı ® sarı, mavi turnusol ® kırmızı yaparlar BAZLAR: Su içinde çözündüğü zaman OH iyonu veren bütün maddelere baz denir Bazların ayıracı, kırmızı turnusol ® kırmızı yaparlar ASİT-BAZ DENGESİ: Asit baz dengesi ortamın H iyonu yoğunluğunun negatif logaritması asitliğin, OH iyonunun negatif logaritması bazikliğin derecesini verir Bu değer pH ile gösterilir PH 7 nötr, pH 7-0 arası asitlik, pH7-14 arası bazik özellik artar PH değeri organizma için çok önemlidir Biyokimyasal tepkimelerin gerçekleşmesi için pH değerinin belirli bir değerde sabit kalması gerekir Ör: insan kanının pH'ı 74 tür fakat bu değer 7 veya 78 e çıkarsa insan ölür TUZLAR: Asitlerle bazlar karıştırıldığında asidin H iyonu bazın OH iyonu ile birleşerek tuz oluşturur ve su açığa çıkar Ör: Hücrenin içinde ve hücreler arası sıvıda çeşitli minarel tuzları vardır Bunlar hayatsal faaliyetlerin gerçekleşmesinde önemli rol oynar MİNARELLER:Mineraller hücrede protein, yağ, karbonhidrat gibi organik moleküllere bağlı oldukları gibi tuz halinde serbest olarak bulunabilirler Ayrıca enzim hormon vitaminlerin yapısınada katılırlar MİNERALLERİN GÖREVLERİ: I KANIN OSMOTİK BASINCINI AYARLAR II kas kasılmalarında etkilidir III Sinirsel uyartıların iletilmesinde rol oynarlar IV enzimlerin yapısına katılarak katalizör görevi yapar VÜCUDUMUZDA BULUNAN ÖNEMLİ MİNERALLER Kalsiyum(Ca): 1 vücutta en fazla bulunan mineraldir Fosforla birlikte kemik ve dişlerin yapısına katılır 2 kasların kasılmasında etkilidir 3 sinirsel uyartıların iletilmesinde rol oynar 4 kanın pıhtılaşması için gereklidir 5 enzimlerin etkisini arttırır Süt ve süt ürünlerinde ve koyu yapraklı yeşil bitkilerde bulunur Besinlerle aldığımız vücutta emilebilmesi için D vitamini gereklidir D vitamini yetersizliğinde çocuklarda raşitizm yetişkinlerde ide osteomalizm hastalıkları görülür FOSFOR(P): 1 Vücutta en bol bulunan minerallerle birlikte kemik ve dişlerin yapısına katılır 2 nükleik asitlerin yapısını oluşturur 3 Yağ protein karbonhidrat gibi moleküllerin yapısına katılır SODYUM VE KLOR (Na/Cl) : 1 Hücre içi ve dışı sıvılarda bulunurlar 2 dokularda suyu tutarak vücudun su dengesini sağlar 3 kas kasılmasında etkilidir 4 sinirsel uyartıların iletilmesinde rol oynar POTASYUM (K) : 1 Sodyumla birlikte vücut sıvılarında bulunur ve hücrelerin çalışmasını kontrol eder 2 Hücreler arası sıvı ile hücre sıvısı arasında potasyum oranı vardır Bu sayede sinirsel uyartıların iletimi, aktif taşıma gibi birçok hayatsal faaliyet meydana gelir DEMİR (Fe) : 1 Kan dokuda bulunan alyuvar hücrelerindeki hemoglobinin yapısına katılır 2 demir yetersizliğinde hemoglobin yapılamayacağı için anemi denilen hastalık görülür 3 Kas proteinlerinin yapısında bulunur Karaciğer, dalak, kırmızı kemik iliğinde bol bulunur İYOT (I) : 1 Tiroid bezinin salgısı olan tiroksin hormonunun yapısına katılır 2 tiroksin hormonunun az salgılanması tiroid bezinin büyümesine sebep olur bu hastalığa basit guatr denir Karalahanayı çok tüketen insanlarda tiroid bezi iyot bağlayamadığından guatr hastalığı çok görülür Ayrıca içme suları ve sofra tuzlarındaki iyot eksikliğide guatra sebep olur MAGNEZYUM (Mg) : Kemik ve dişlerin yapısında bulunur FLOR (F) : Dişlerin yapısında bulunur, azlığında diş çürümesi çokluğunda diş sararması görülür BAKIR (Cu) : Enzimlerin yapısını oluşturur SÜLFAT (SO4) : Kas proteinlerinin yapısına katılır CANLILARDAKİ ORGANİK BİLEŞİKLER ADI ASIL GÖREVİ YAPISINDAKİ ELEMENTLER Karbonhidrat Enerji verici C, H, O Yağ Yedek enerji C, H, O Protein Yapı maddesi C, H, O, N Enzimler Düzenleyici C, H, O, N + Vitamin,Mineral Vitaminler Düzenleyici C, H, O, N, S, Nükleik Asitler Yönetici C, H, O, N, P, Bu tablodaki ilk üç organik bileşik enerji kaynağıdır ENERJİ VERİŞ SIRASINA GÖRE: Karbonhidrat > yağ > protein ENERJİ TAŞIMA KAPASİTESİNE GÖRE: yağ > protein > karbonhidrat YAPI MADDESİ OLUŞLARINA GÖRE: protein > yağ > karbonhidrat KARBONHİDRATLAR Karbonhidratlar MONOSAKKARİTLER DİSAKKARİTLER POLİSAKKARİTLER Glikozit bağ 3C®Trioz 4C®Tetroz 5C®Pentoz 6C®Heksoz Monosakkarit+Monosakkarit®Disakkarit + ® nGlikoz ® Polisakkarit + (n-1)su + + ® MONOSAKKARİTLER: Monosakkaritlerin başlıcaları; 5C ® Pentoz 6C ® Heksoz Riboz Deoksiriboz Glikoz Fruktoz Galaktoz (Kan Şekeri ve (Meyve ve (Sütte Bulunur) Üzüm Şekeri) Bal Şekeri) MONOSAKKARİTLERİN GENEL ÖZELLİKLERİ: 1 Suda çözünürler 2 Tatlı oldukları için basit şekerler de denir 3 Daha küçük yapı birimlerine parçalamazlar(Hücre zarından kolay geçerler) 4 Karbon sayısı 3-8 arası değişir Biyolojik önemi olanlar pentoz ve heksozdur DİSAKKARİTLERİN GENEL ÖZELLİKLERİ: 1 İki monosakkaritten oluştukları için çift şekerler de denir 2 İki monosakkarit birleşirken aralarında kurulan bağa glikozit bağ, bu olaya glikozitleşme denir 3 İnsan ve hayvanların besin olarak aldıkları disakkaritler monosakkarite dönüştükten sonra hücre zarından geçebilir 4 Biyolojik önemi olan disakkaritler maltoz, sükroz ve laktozdur POLİSAKKARİTLERİN GENEL ÖZELLİKLERİ: 1 Kompleks şekerlerdir 2 Çok sayıda monosakkaritin dehidrasyonu ile oluşur 3 Yapı birimi glikozdur Glikoz moleküllerinin farklı şekillerde bağlanmasıyla değişik polisakkaritler oluşur 4 Canlılarda bulunan önemli polisakkaritler nişasta, glikojen, selüloz ve kitindir nGlikoz ® Nişasta + (n-1)Su nGlikoz ® Glikojen + (n-1)Su nGlikoz ® Selüloz + (n-1)Su nGlikoz ® Kitin + (n-1)Su NİŞASTA: Bitkisel depo maddesidir Çok sayıda glikoz molekülünün dehidrasyonuyla oluşur Bitkilerde fotosentezle üretilen glikoz nişastaya dönüştürülerek kök, gövde, tohum, meyve gibi kısımlarda depolanır Besinlerle alınan nişasta sindirim sisteminde hidrolize uğratılarak glikoza dönüştürülür ve hücre zarından geçebilir Ayıracı ise iyottur GLİKOJEN: Hayvansal depo maddesidir Çok sayıda glikozun karaciğer ve kas hücrelerinde depo edilmiş halidir Kanda glikoz oranı düştüğü zaman karaciğerdeki glikojen glikoza dönüştürülerek kana verilir Hayvansal nişasta olarakta adlandırılabilir SELÜLOZ: Bitkisel yapı maddesidir Hücre çeperinin yapısını oluşturur İnsanlar selülozdan enerji sağlayamazlar çünkü selülozu parçalayan enzim yoktur Otçul hayvanlarda sindirim sisteminde bulunan bakteriler selüloz enzimi taşıdıklarından bu canlılar selülozu enerjiye çevirebilirler Çok sayıda glikoz molekülünün birbirine ters dönerek bağlanmasıyla oluşur KİTİN: Yapısı selüloza benzer Omurgasız hayvanlarda iskeleti oluşturur Örneğin böceklerde dış iskeleti oluşturur |
|