Prof. Dr. Sinsi
|
Sosyal Etkileşim Nedir , Sosyal Etkileşim Hakkında Bilgi , Sosyal Etkileşim
Sosyal Etkileşim Nedir , Sosyal Etkileşim hakkında bilgi , Sosyal Etkileşim
Bir anlamda “vicdan muhasebesi” olarak da tanımlayabileceğimiz öz kişisel iletişim, kişinin kendisini tanıması, iletişim becerilerini geliştirmesi açısından son derece gereklidirÇünkü, iletişim her şeyden önce kişinin kendisinden başlar Bu noktada, bir insanın düşünmesini, duygulanmasını, kişisel ihtiyaçlarının farkına varmasını, iç gözlem yapmasını, rüya görerek kendi içinden mesaj almasını ya da kendine sorular sorarak bunlara yanıtlar üretmesini iç iletişim ya da öz kişisel iletişim olarak açıklayabiliriz Bu süreç içinde insan, kısa sürelerle hem kaynak, hem de alıcı olmakta, iki ayrı kişinin rolünü tek başına oynayarak kendi kendisiyle iletişime geçmektedir Kişiler arası iletişim ise en yalın ifadeyle, kaynağını ve hedefini insanların oluşturduğu iletişimlerdir Bununla birlikte iletişim araştırmacılarının insanlar arasında gerçekleşen her tür iletişimi kişilerarası iletişim olarak tanımlamadıklarını da belirtmek gerekir Özellikle, sosyal iletişim ve sosyal etkileşim terimleriyle kişilerarası iletişim teriminin bazen eş anlamlı, bazen de farklı anlamlarda kullanıldığı görülmektedir Kaynak ve göndericinin insan olduğu iletişim biçimi olarak tanımlanan sosyal iletişimde gönderici ve alıcı arasında zaman ve mekan birliği bulunması şartı aranmaz Gönderici ve alıcı arasında zaman ve mekan birliğinin bulunması durumunda ise, bu iletişim şekline “sosyal etkileşim” adı verilir “Sosyal etkileşim” olarak adlandırılan davranış şekline, kişiler arası iletişim adı da verilmektedir Kişiler arası iletişim, insanların yüz yüze kurdukları bir iletişim biçimi olduğu için sözlü ve sözsüz iletişim biçimleri aracılığıyla gerçekleşir Bu nedenle kişiler arası iletişimi, sözlü ve sözsüz olmak üzere iki ana başlıkta sınışandırabiliriz: sözlü: dil, dil ötesi, niyet edilmiş, niyet edilmemiş; sözsüz: yüz ve beden, bedensel temas, mekan kullanımı, araçlar, niyet edilmiş, niyet edilmemiş İletişim sürecine katılan bireyler her hangi bir sorunun ortaya çıkmaması için doğru kod açımı yapmak ve tepkisel değil analizci bir yaklaşımla var olan duruma yaklaşmak zorundadırlar Bu bağlamda iletişim sorunlarının çözümü, iyi niyete ve bu sorunların altında yatan psikososyal süreçlerin bilinmesine bağlıdır İletişim konusunda teknik bilgiler ve beceriler gerekli, fakat kendi başına yeterli değildir İletişim bilgi ve becerilerinin arkasında gönül zenginliği, sevgi, anlayış ve hoşgörü olmalıdır İletişimin etkinliğini sağlayan koşullar/ilkeleri şu başlıklar altında özetleyebiliriz: kaynağın inanılır bulunmalı; kaynak, alıcının kendisini nasıl gördüğünü iyi değerlendirmeli; mesaj, alıcının dikkatini çekecek şekilde düzenlenmeli; mesajların kodlanmasında kullanılan simgelerin, mesajı gönderen kaynak kadar, mesajı alacak, algılayacak, açımlayacak alıcı tarafından da bilinen simgeler olmalı; mesaj, insanların bireysel ihtiyaçlarına seslenmeli, bu ihtiyaçların farkına vardırmalı, onları giderme isteği yaratarak, bu doğrultuda davranışa geçmeye motive edici olmalı; mesajın etkili olabilmesi için, alıcının temel değerlerini,tutumlarını, inançlarını bilmek ve bunları mesajın kodlanması sırasında dikkate alınmalı; mesajın dili anlaşılır, içeriği açık ve seçik olmalı; mesajın alıcıya ulaşabilmesi için en uygun iletişim aracı seçilmeli; alıcıya aynı anda ne kadar çok iletişim aracı ile ulaşılırsa, örneğin, -mesajın sözel olarak iletilmesi ile yetinmeyip, bunun yazılı olarak da iletilmesi durumunda iletişim de o derece etkili olur; alıcının, iletişime katılma isteğinin derecesi, iletişimin etkinliğini yükseltmekte ya da azalmaktadır
|