Nişancının Görevleri Nelerdir |
10-21-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Nişancının Görevleri NelerdirNişancının görevleri nelerdir 1 Fethedilen arazileri tahrir defterlerine yazmak 2 Dirlikleri dağıtmak, tapu defterlerine işlemek ve kayıtları düzenlemek 3 Padişahın tuğrasını çekmek 4 Örfi kanunları iyi bilmek ve gerektiğinde yorumlamak 5 Divanda alınan kararları düzelttikten sonra tamamlamak, fermana uygun olarak emirleri yazmak, padişaha ve sadrazama gelen mektupları tercüme ettirerek bunlara cevap hazırlamak Nişancıya Reisülküttab başkanlığında, çeşitli kalemlerden oluşan bir teşkilat vardı Bu kalemler: Beylikçi Kalemi, Tahvil Kalemi, Ruus Kalemi ve Amedi Kalemi idi Nişancı (Detay) : Osmanlı devlet teşkilâtında Divan-ı Hümâyunun önemli vazifelerinden birini yerine getiren görevli için kullanılan bir tabirdir Nişan kelimesinden türetilmiş olan "Nişancı" ferman berat mensûr nâme mektup ahidnâme(sözleşme) hüküm gibi devletin resmî evrakının baş tarafına padişahın imzası demek olan nişanı koyardı Bu görevliye nişancı muvakkî tevkiî ve tuğraî gibi isimler de verilirdiNişancı ayrıca yardımcıları vasıtasıyla Osmanlı devlet teşkilâtında XVIII yy başlarına kadar önemli bir makam olan nişancılık daha önceki Müslüman ve Müslüman Türk devletlerinde de vardı Bunun için Osmanlı Devleti'nin merkez teşkilâtı içinde önemli bir yeri bulunan divanın azalarından biri de "Nişancı" adını taşıyan görevli idi Divan-ı Hümayun çalışmalarının hazırlanması ve yürütülmesi ile ilgili çok önemli bir görevi yerine getiren nişancı bizzat padişah tarafından atanırdı Önemli hizmeti bulunmasına rağmen nişancılığın Osmanlılar'da hangi tarihlerde kurulduğu kesin olarak tespit edilebilmiş değildir Bununla beraber bazı araştırıcılar bu kuruluşu Osmanlı Devleti'nin ikinci hükümdarı olan Orhan Gazi dönemine kadar çıkarırlar Çünkü bu döneme ait fermanlarda tuğra bulunmaktadır Kısaca nişancılığın Fâtih'ten önce mevcut olduğu fakat Fatih zamanında tam anlamıyla geliştiği bilinmektedir Divan-ı Hümâyunda vezir-i âzamın sağında ve vezirlerin alt tarafında oturan nişancı önemli bir hizmeti yerine getiriyordu Nişancılar görevleri icabı bazı özellikleri taşıyan kimseler arasından seçiliyorlardı Nişancı olacak kimselerin inşa(güzel yazı yazma) konusunda maharetli olmaları gerekirdi Görevleri icabı olarak inşa konusunda maharetli olmaları devlet kanunlarını iyi bilerek yeni kanunlar ile eskiler arasında bağ kurup onları telif etme kabiliyetine sahip bulunmaları gereken nişancıların ilmiye sınıfına dahil ve sahn-ı semân(üniversite) müderrisleri(hocaları)nden seçilmesi kanundu Nişancılar XVI asrın başlarından itibaren Divân-ı Hümâyunun kalem heyeti arasında bu vazifeyi yerine getirebilecek olan reisü'l-küttâblardan seçilmeye başlanmıştır Fâtih döneminde müesseseleşerek kurulduğunu gördüğümüz nişancılık Osmanlı Divân-ı Hümâyunun dört temel rüknünden(gereğinden) birini oluşturuyordu Fâtih kanunnâmesinde de belirtildiği gibi bu dönemde vezirlik kadıaskerlik ve defterdarlıktan sonra en önemli vazife nişancılıktı Nişancı Divân-ı Hümâyun üyesi olmasına rağmen vezir rütbesine sahip ve hâiz değilse kanun gereği arz günlerinde padişahın huzuruna kabul edilmezdi Sadece nişancılığa tayin edildiği zaman bir defa padişahın huzuruna girip tayinlerinden dolayı teşekkür ederdi Nişancılık XVI asrin sonlarından itibaren yavaş yavaş önemini kaybetmeye başladı XVII asrın ortalarında nişancılık adeta kuru bir ünvan haline geldi XIX yüzyılın başlarına kadar ismen de olsa varlıklarını devam ettiren nişancılar eski önemlerini tamamen kaybettiler Bu sebeple nişancılık 1836 yılında tamamen kaldırılarak vazifeleri "Defter eminine" verilmiştir Bu tarihten sonra önemli işlere dair fermanların üzerlerine Bâbıâlî diğerlerine de defter eminleri tarafından tayin edilen ve tuğranüvis denilen memurlar tarafından tuğra çekilirdi 1838'de tuğra-nüvislik görevi de kaldırılıp Bâbıâlî ile defter eminliği tuğracılığı birleştirildi Böylece bu hizmetin Bâbıâlî’de görülmesi kararlaştırıldı |
|