Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
burası, türkiyemi

Burası Türkiye'mi ?

Eski 10-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Burası Türkiye'mi ?




Burası Türkiye'mi ?

Ey Türk titre ve kendine dön !

TÜRK HARFLERİNİN KABUL VE TATBİKİ HAKKINDA KANUN

Kanun Numurası : 1353
Kabul Tarihi : 01/11/1928
Yayımlandığı RGazete : Tarih : 03/11/1928 Sayı: 1030
Yayımlandığı Düstur : Tertip: 3 Cilt: 10 Sayfa: 3

Madde 4 : Halk tarafından vakı müracaatlardan eski Arap harfleriyle yazılı olanlarının kabulü 1929 Haziranının birinci gününe kadar caizdir 1928 senesi Kanunuevvelinin iptidasından itibaren Türkçe hususi veya resmi levha‚ tabela‚ ilan‚ reklam ve sinema yazıları ile kezalik Türkçe hususi‚ resmi bilcümle mevkut‚ gayrı mevkut gazete‚ risale ve mecmuaların Türk harfleriyle basılması ve yazılması mecburidir

Türkçe'miz eriyor

Sorumsuz ve milli bilinçten zerre kadar nasip almamış şirketlerin, yaptıklarından utanmasını sağlayabiliriz

“Türk Dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil şuurla işlensin Ülkesini, yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır M Kemâl Atatürk

Türkçe, son yıllarda dünyada üzerinde en çok araştırma yapılan dillerden bir tanesidir Türkçenin gramer yapısının mantığa uygunluğu, dilin ezber metodu ile değil, mantık yürütülerek öğrenilmesi bilim adamlarını Türkçenin mükemmelliği konusunda hayrete düşürmektedir

Amerika’da, Viskansın Üniversitesinde görev yapan Prof Dr Kemal Karpat Amerika’da dil bilim ile ilgili bölümü bulunan bütün üniversitelerde Türkçeye büyük önem verildiğini, gramatikal yapısının büyük bir hayret ve beğeni ile incelendiğini ve bir dilin nasıl bu kadar sağlam bir mantığa, mükemmeliyete sahip olabileceği düşüncesinin Türklere ve Türkçeye karşı bir hayranlık (yanı sıra kıskançlık) uyandırdığını belirtiyor

Bu ilgi ve hayranlık yalnızca Amerika’ya mahsus değil Avrupa’da da Türkçe husûsunda ciddi çalışmalar var Geçmiş yıllarda üç yaşına kadar olan çocuklar üzerinde yapılan bir araştırmada Ana dili Türkçe olan çocuklarda, bu yaş grubunda diğer milletlerin çocuklarına göre zekâ seviyesi, kavrayış kabiliyeti olarak daha önde oldukları tesbit edilmişti Çocuğun gelişiminde ilk üç yaşın önemi, çocuğun hayatı boyunca kat edeceği mesafenin önemli bir kısmını bu dönemde aldığı göz önünde bulundurulduğu zaman bu durumun hakikaten bir avantaj olduğunu düşünebiliriz

Bu çocuklarının annelerinin genellikle kültür seviyesinin düşük olması, okuma alışkanlığının olmaması ise çocukların üç yaşına kadar elde ettikleri ilerleme hızını ileriki yıllarda gösterememesine sebep olan etkenler Daha sonra yapılan çalışmalarda Türk çocuklarının zekâ açısından ilk yıllarda kat ettikleri mesafede en önemli faktörün dil olduğu kanaatine varılıyor
İnternational Association for he Study of Child Language (Uluslar arası Çocuk Dili Araştırmaları Derneği) adlı kuruluşun Almanya’nın başkenti Berlin’de yapılan onuncu kongresinde, Türk çocuklarının 2, en geç 3 yaşına kadar kendi dillerini dil bilgisi kurallarını da yerli yerinde kullanarak mükemmel biçimde kullandıklarını ispatlıyor Bu kabiliyet Alman çocuklarında 5, Araplarda 12 yaşına kadar uzayabiliyor

Dil bilimi profesörü Klan Delius, Türk dilinin kolay öğrenildiğini belirterek, “Türkçenin şahıs ve zaman belirleyen ekleri düzenli Lego taşlarının yan yana dizilmesi gibi tespitini yapıyor Yine ilim adamlarının ulaştığı bir diğer sonuç; Türkçenin ezberlenerek değil mantık ve muhakeme yoluyla öğrenilen bir dil olmasından dolayı Türk çocuklarında günlük hayatta gerekli pratik zekâ ve muhakeme kazanımı da diğerlerine oranla daha önde
Ve bu araştırma sonuçları Avrupa ülkelerinde Türklerle evli Avrupalı annelerde çocuğuna Türkçe öğretme ve evde Türkçe kullanma isteğini teşvik ediyor Bu istek ve gayreti ile anne bir avantaj daha elde ediyor Çünkü, kurallı bir dil olan Türkçe şuurlu ve iyi öğrenildiği takdirde diğer dilleri de daha kolay ve kısa zamanda öğrenme yeteneğini kazandırıyor
Bizler hiçbir mantıklı izahı olmayan tuhaf bir kompleksle başka dil ve kültürlerin kucağına balıklama atlayıp kendimizi kaybederken bizde mevcut değerleri bir gün başka ellerde görürsek hiç şaşırmamalı Yarının Türkiye’sini İngilizce, Almanca vs Batı dillerini konuşan Türkler buna mukabil Avrupa’yı Türkçe konuşan Avrupalılar doldurabilir Türklerle ilgili en detaylı araştırmalar Batı’da yapılıyor, bizim değerlerimizi onlar keşfedip dünya kamuoyunun gündemine sunuyorlar

Ne kadar farkındayız bilmem ama Türkçeyi kullanan kişiler olarak çocuklarımız doğuştan şanslı, dilimizin kurallarını daha iyi öğrenerek, uydurukça vb bir takım şahısların kendi keyfî yönlendirmelerine kapılmayarak; kazanılmış müşterek anlaşma vasıtamız olan kelimeleri feda etmeyerek; okuyarak bilgi ve kültürümüzü genişleterek doğuştan gelen bu avantajları kat be kat artırmak bizim elimizde

Çocuklarımız gayret ve fedakârlığın her türlüsüne değmez mi?

"Yazıldığı gibi okunan,okunduğu gibi yazılan" tek dil

Değişen Türkçe

Yıl: 1965
"Karşıma âniden çıkınca ziyâdesiyle şaşakaldım Nasıl bir edâ takınacağıma hükûm veremedim, âdetâ vecde geldim Buna mukâbil az bir müddet sonra kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni fevkalâde rahatlatan bir tebessüm vardıÜstümü başımı toparladım, kendinden emin bir sesle 'akşam-ı şerifleriniz hayrolsun' dedim"

Yıl: 1975
"Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdımNe yapacağıma karar veremedim, heyecandan ayaklarım titredi Ama çok geçmeden kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni rahatlatan bir gülümseme vardı Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'iyi akşamlar' dedim"

Yıl: 1985
"Karşıma âniden çıkınca fevkalâde şaşırdım Nitekim ne yapacağıma hükûm veremedim, heyecandan ayaklarım titredi Amma ve lâkin kısa bir süre sonra kendime gelir gibi oldum, nitekim yüzünde beni ferahlatan bir tebessüm vardı Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'hayırlı akşamlar' dedim"

Yıl: 1995
"Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım Fenâ hâlde kal geldi yâni Ama bu iş bizi bozar dedim Baktım o da bana bakıyor, bu iş tamamdır dedim Manitayı tavlamak için doğruldum, artistik bir sesle 'selâm' dedim"

Yıl: 2006
"Âbi onu karşımda öyle görünce çüş falan oldum yâni Oğlum bu iş bizi kasar dedim, fenâ göçeriz dedim, enjoy durumları yâni Ama concon muyum ki ben, baktım ki o da bana kesik Sarıl oğlum dedim, bu manita senin 'Hav ar yu yavrum?'

Yıl: 2026
"Ven ay vaz si hör, ben çok yâni öyle işte birden Off, ay dont nov âbi yaa Ama o da bana öyle baktı, if so âşık len bu manita 'Hay beybi'"


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.