Fecr-İ Ati Döneminin Önemli Sanatçıları |
10-21-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Fecr-İ Ati Döneminin Önemli SanatçılarıFecr-i Ati Döneminin Önemli Sanatçıları Dönemin belli başlı temsilcileri şunlardır: Ahmet Samim, Ahmet Haşim, Emin Bülent Serdaroğlu, Emin Lami, Tahsin Nahit, Celal Sahir, Cemil Süleyman, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Refik Halit Karay, Şahabettin Süleyman, Abdülhak Hayri, İzzet Melih Devrim, Ali Canip Yöntem, Ali Süha Delilbaşı, Faik Ali Ozansoy, Fazıl Ahmet Aykaç, Mehmet Behçet Yazar, Mehmet Rüştü, Fuat Köprülü, Müfit Ratip, İbrahim Alaettin Gövsa Ahmet Haşim (1884-1933): Fecr-i Âtî şiirinin en önemli ismidir Sanat için sanat yapmıştır Sembolizmin en önemli temsilcisidir İşlediği başlıca temalar tabiat ve aşktır Şiirlerinde hayalle birlikte musikiye önem vermiştir Lirik bir şairdir Tamamen aruzu kullanmıştır Dili süslü ve sanatlıdır En çok serbest müstezadı kullanmıştır Ona göre şiir anlaşılmak için yazılmaz, şiirde anlam aranmaz; şair bir hakikat habercisi, şiir dili de bir açıklama vasıtası değildir Şiir duyulmak için yazılır ve okunur; şair tabiatın kendine hissettirdiklerini sembollerle şiirine yansıtır, okuyan da kendi hayal dünyasına uygun olarak algılar; şiir dili de telkin görevindedir Şirin dili musiki ile söz arsında ve sözden ziyade musikiye yakındır Şiirde musiki anlamdan daha önemlidir Haşim’e göre şiirin kaynağı şuuraltıdır Şiirlerinde dış dünyayı, kişinin iç dünyasında, ruhunda aldığı şekillerle yansıtmaya çalışır Dış dünyaya ait izlenimleri kendi dünyasında şekillendirerek ve renklendirerek ortaya çıkarır Şiirlerindeki tabiatla ilgili kavramlar, akşam, gurup, şafak, gece, mehtap, yıldızlar, göller, ormanlardır Şairin şahsında var olan içe dönüklük, şiirlerinde realiteden kaçış olarak ortaya çıkar Şiirlerini Piyale ve Göl Saatleri adlı eserlerinde toplamıştır Nesirleri: Gurabahane-i Laklakan, Bize Göre, Frankfurt Seyahatnamesi Fecr-i Ati topluluğunun en başarılı santçısı olan Ahmet Haşim topluluk dağıldıktan sonra çalışmalarına bireysel olarak devam eder Şairin yaşamı sanatını derinden etkiler Bu nedenle şiirlerinde çocukluk anıları, aşk ve doğa konularında yoğunlaşır Karamsar yaklaşımı onun belirgin özelliğidir Şiirlerinde ağır ve süslü bir dil kullanmasına rağmen nesirlerinde daha açık ve nispeten yalın bir dil vardır Piyale adlı şiir kitabının önsözünde şiir anlayışını şöyle açıklar: ‘Şiirin asıl özelliği ‘duyulmak’tır Şiirin dili musiki ile söz arasında ve sözden ziyade musikiye yakındır Yani bu dil, bir açıklama vasıtası olmaktan ziyade bir telkin vasıtasıdır ve şiirde musiki anlamdan önce gelir Bu bakımdan kelimeler, şiire, anlam değerlerinden çok musiki değerleriyle girerler Şiirin anlam bakımından açık olması zaruri değildir Şiirin doğduğu yer şuuraltıdır Konu ise sadece terennüm için bir vesiledir’ Şiirde musikiyi ön plana alan, anlam açıklığını ikinci plana atan, mısralarda geniş ve akıcı bir telkin yeteneği arayan ve şiirin kaynağını bilinçaltında bulan bu anlayış ile sembolizmin şiir anlayışı arasında yakınlıklar vardır Ancak sembolist şiirin asıl unsur olan sembol, Haşim’in şiirlerinde yoktur Onun, anlamı anlaşılmayan veya değişik yorumlara elverişli bulunan şiirleri pek azdır Bu bakımdan Haşim’i sembolist bir şair olarak kabul etmek pek güçtür Haşim’in şiirine en uygun anlayış tarzının, empresyonizm olduğu kabul edilebilir Gerçekten şiirlerinde dış dünyaya ait gözlemlerinin kendi iç dünyasında yarattıığı izlenimleri aksettirmesi bu anlayışın en açık göstergesidir Göl Saatleri’nin küçücük ve manzun ‘Mukkadime’si de empresyonizmin özlü bir ifadesinden başka bir şey değildir Şiirleri: Göl Saatleri, Piyâle Nesirleri: Gurebâ-hane-i Lâklâkan, Bize Göre Gezi Notları: Frankfurt Seyahatnamesi Refik Halit Karay (1888-1965): Fecr-i Âtî’den sonra Millî edebiyat hareketine katılmıştır Eserlerini de bağımsız bir şahsiyet olarak vermiştir Edebî hayatı köşe yazarlığı ile başlamıştır Sonra da sırayla hikâyeciliği ve romancılığı gelir İlk yazılarında günlük hayatı ele almış, sosyal hayattaki çarpıklıkları, zekî ve nükteli bir üslûpla dile getirmiştir Hayatın gülünç yanlarını karikatürize etmiştir Sade ve temiz bir dille yazdığı Memleket Hikâyeleri’nde Anadolu insanının hayatını bütün canlılığı ile yansıtmıştır Gözlem yeteneğinin üstünlüğü dikkat çeker Eserlerinde kişilerin ruh tahlillerine fazla değinmezİnsanların dürüst olmayan, kurnazlık ve menfaatçilikle ilgili yönlerini ortaya kor Bunu mizah ve eleştiri ile yapar Hiciv, eserlerinde önemli bir unsurdur Şahısları kendi sosyal çevreleri ile birlikte anlatır Konuşma dilinin bütün canlılığını ve tabiiliğini ortaya kor Romanları: İstanbul’un İç Yüzü, Çete, Sürgün, Nilgün, Bugünün Saraylısı, Kadınlar Tekkesi, Anahtar Hikâyeleri: Memlekete Hikâyeleri, Gurbet Hikâyeleri (Hatay’da sürgünde yazdığı eseridir) Hiciv ve Mizah Yazıları: Kirpinin Dedikleri, Deli, Sakın Aldanma İnanma Kanma, Tanıdıklarım |
|