Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
anlatım, bozuklukları, dil, yanlışları

Dil Yanlışları Ve Anlatım Bozuklukları

Eski 10-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dil Yanlışları Ve Anlatım Bozuklukları




Dil Yanlışları ve Anlatım Bozuklukları

Cümle Bozuklukları
Anlatım Bozuklukları
Ses ve Ahenk Kusurları
Anlam kusurları

Bugün; ilkokul mezunu vatandaşımızdan yüksek öğrenim yapan öğrencimize, memurumuzdan amirimize, işçimizden işverenimize varıncaya kadar, toplumun bütün kademelerinde -Türkçe sevdalıları ve bu konuda hassasiyet gösterenler hariç- dilimizin imlâsı ve telâffuzu hesaba alınmamakta ve tam anlamıyla bir Türkçe konuşulup yazılmamaktadır
Şüphesiz, herkes ; yazısında ve konuşmasında, kelime ve cümlelerinin ses, ahenk ve anlam bakımından kusursuz olmasını arzu eder Ama, bunu istisnaların dışında birçoğumuz beceremeyiz
İyi bir cümle; dilbilgisi, açıklık, duruluk, sadelik, tabiîlik, mantık ve bilgi yönlerinden doğru olan cümledir İyi bir cümlenin niteliklerini taşımayan cümlelerde anlatım bozukluğu vardır
Bu bölümde; bir daha tekrarlanmaması, üzerine yenilerinin eklenmemesi ümit ve arzusuyla, Türk dilinin imlâsı ve telâffuzuyla ilgili olarak yapılemm yanlışlar ve anlatım bozuklukları ile güzel yazmak, güzel konuşmak için nelerin yapılması ve yapılmaması gerektiği üzerinde duracağız

Cümle Bozuklukları
Doğrudan doğruya cümlenin yapısını bozan anlatım bozukluklarına, cümle bozuklukları denir Cümle bozukluklarına yol açan asıl sebep, cümleyi meydana getiren unsurların söz dizimi kaidelerine aykırı olarak kullanılmasıdır Cümle bozuklukları, başlıca dört şekilde ortaya çıkar

1 Eksiklik
Cümlede herhangi bir unsurun eksik olmasıdır
Hava şartları nedeniyle maçlar ertelendi ( Elverişsiz hava şartları nedeniyle maçlar ertelendi ) Bu cümlede, elverişsiz sözü unutulmuştur
Veteriner Serap Hanım görevine bugün başladı ( Veteriner Hekim Serap Hanım görevine bugün başladı ) Bu cümlede hekim sözü unutulmuştur
Teyzem bana ne sarıldı, ne de öptü (Teyzem bana ne sarıldı, ne de beni öptü ) Bu cümlede beni sözü unutulmuştur
Cephanelik nöbetçisinin silahı elinden alındı ve soyuldu ( Cephanelik nöbetçisinin silahı elinden alındı ve cephanelik soyuldu ) Bu cümlede, cephanelik sözü unutulmuştur
Bu acı feryatlar ve bu son sahne, bugün bile gözümün önünde ve kulaklarımda çınlıyor ( Bu acı feryatlar ve bu son sahne, bugün bile gözümün önünde canlanıyor ve kulaklarımda çınlıyor ) Bu cümlede, canlanıyor sözü unutulmuştur
Kuzu eti, sağlıklı ve yaşlı olmayan kimselerce yenmelidir ( Kuzu eti, sağlıklı olan ve yaşlı olmayan kimselerce yenmelidir) Bu cümlede, olan sözü unutulmuştur
Durmadan gazoz ve çekirdek yenilen bu yerden hemen uzaklaşalım ( Durmadan gazoz içilen ve çekirdek yenilen bu yerden hemen uzaklaşalım) Bu cümlede, içilen sözü unutulmuştur
Şimdi artık kimi sevdiğimi, saygı duyduğumu bilmiyorum ( Şimdi artık kimi sevdiğimi, kime saygı duyduğumu bilmiyorum ) Bu cümlede, kime sözü unutulmuştur

2 Fazlalık
Cümlede bazı eklerin, kelime veya kelime gruplarının lüzumsuz olarak kullanılmasıdır
Ömer Seyfettinin hikâyelerinde ve bu tür eserlerinde şu özellikler göze çarpar ( Ömer Seyfettinin hikâyelerinde şu özellikler göze çarpar )
Zaten o sistemin adı da vardır : Başkanlık sistemidir ( Zaten o sistemin adı da vardır : Başkanlık sistemi )
Öğrenciler arasındaki mevcut ikilik büyüyor(Öğrenciler arasındaki ikilik büyüyor)
Haksız yere uğradığı iftiraya kurban gitti ( İftiraya kurban gitti )
Ben de, bundan böyle artık çalışmalarınıza katılacağım ( Ben de, artık çalışmalarınıza katılacağım )
Bundan aşağı yukarı tam 20 gün önce ( Bundan aşağı yukarı 20 gün önce )
Her isteği yerine gelse, yüzü yine de gülmez ( Her isteği yerine gelse, yüzü gülmez )
Çeşme açıklarında ölmüş bir erkek cesedi bulundu ( Çeşme açıklarında bir erkek cesedi bulundu)
İzleyicilerimizle canlı telefon bağlantısı kuracağız (İzleyicilerimizle telefon bağlantısı kuracağız )

3 Sıra yanlışlığı
Bir cümlede önce gelmesi gereken unsurların sonra, sonra gelmesi gereken unsurların da önce bulunmasıdır Buna takdim tehir yanlışı denir
Yüzme, en iyi denizde öğrenilir ( En iyi yüzme denizde öğrenilir )
Davetiyesiz salona girilmez ( Salona davetiyesiz girilmez )
İzinsiz inşaata girilmez ( İnşaata izinsiz girilmez )
Yapılemm oylamada önerge 235e karşı 17 oyla reddedilmiştir (Yapılemm oylamada önerge 17ye karşı 235 oyla reddedilmiştir )
Meram yeni yolda oturuyoruz ( Yeni Meram yolunda oturuyoruz )
İçişleri Eski Bakanı ( Eski İçişleri Bakanı )
Ziraat Yüksek Mühendisi Ahmet Bey ( Yüksek Ziraat Mühendisi Ahmet Bey )
Son iki örnekte, söyleyiş esnasında hassasiyet göstermek gerekmektedir Eğer, eski ve yüksek sözlerini söyledikten sonra birkaç saniye beklenmez ve tamlamayı oluşturan diğer unsurlar vurgulu biçimde söylenmezse, yanlış anlamaya sebep olunacak ve bu sıfatlar sadece önlerindeki ilk kelimeyi niteleyeceklerdir

4 Uyumsuzluk
Cümledeki unsurların birbirleriyle uyum hâlinde olmamaları demektir Bilhassa, fiil ile cümlenin veya kelime gruplarının diğer unsurları arasında uyumsuzluklara sık sık rastlanmaktadır
Devlet memurlarının hayat şartlarının artırılması gerekir ( Devlet memurlarının hayat şartlarının düzeltilmesi gerekir )
Şurası da muhakkak ki, öğrencilerin isteklerini de göz önünde tutmak gerekir sanıyorum (Şurası da muhakkak ki, öğrencilerin isteklerini de göz önünde tutmak gerekir )
Galiba büyük bir ihtimalle bayramdan sonra sizinle görüşeceğiz ( Galiba bayramdan sonra sizinle görüşeceğiz)
Anlatım Bozuklukları
Ses ve Ahenk Kusurları
İşitme ile ilgili olan, kulağa hoş gelmeyen, kulağı tırmalayan kusurlardır

1 Tenafür : Bir kelime veya kelime grubundaki seslerin telâffuz bakımından birbiriyle uyuşmaması ,kulağa hoş gelmeyen bir izlenim uyandırmasıdır Böyle durumlarda dil, bazen kendi kendine tedbir alarak tenafürü önler Meselâ ufak, küçük, büyük gibi kelimeler, küçültme ekleri alınca; ufacık, küçücük, büyücek şekillerine girer azcık yerine azıcık , bircik yerine biricik denmesi de , dilin tenafüre karşı kendi kendine uyguladığı bir tedbirdir Söyleyiş güzelliğini bozan kelimelere, mütenafir kelimeler denir

Mütenafir kelime, kelime grubu ve cümle örnekleri : koşullaştırılmışlık,bilinçlilik, batılılaşmışlık, biçimselleştirilebilirlik, basınç ölçer, Bu biçim işleyiş içinde,Çok şaşacaktır
Çocuklar arasında söylenen ve aynı zamanda diksiyon eğitiminde de kullanılemm yanıltmacalar, tenafürün en aşırı örnekleridir
Üç tas has hoşaf, Bir dalda bir kartal dal tartar kartal kalkar

2 Zincirlenme : Kelime grubunda veya cümlede aynı eklerin zincirleme olarak birbirine bağlanması demektir
Selçuk Üniversitesinin Fen - Edebiyat Fakültesinin Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölümünün Fars Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi
Kapıyı açıp, ayakkabılarını çıkarıp, salona yürüyüp koltuğa oturdu
Günlerce durmadan, dinlenmeden, uyumadan çalıştı

3 Tekrar sıklığı : Bir cümlede aynı sözü lüzumsuz yere sıkça tekrarlamak demektir
Televizyon programları içerisinde, Türkçeyi doğru kullanmayı öğütleyen ve dil yanışlarından bahseden programlara çok az rastlanmaktadır
Dikkate alınması gereken bir nokta da, oyun yerinde az sayıda büyük olması, olanak varsa hiç olmamasıdır


Alıntı Yaparak Cevapla

Dil Yanlışları Ve Anlatım Bozuklukları

Eski 10-21-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dil Yanlışları Ve Anlatım Bozuklukları




Anlam Kusurları

Bir cümlenin anlaşılmasını zorlaştıran kusurlardır Bu kusurların başlıcaları şunlardır :

1 Eş anlamlı veya anlamca birbirine yakın kelimeleri bir arada kullanmak
Eldeki malûmatları, ipuçlarını bir araya getirdiğimizde; gayet faydalı, faydalı olduğu kadar da yararlı bilgiler elde ettik
Mecburen bu caddeden geçmek zorundayız
Babıâli nin yüksek kapısından firar edip kaçarken, yek süvari bir atlıya tesadüfen rast geldi
Hayat, ne kadar yaşam dolu görüyor musun?
En derin saygılarımla hürmetlerimi arz ederim
Lezzetli bir sessizlik ve sükûnet içerisindeyiz (Lezzetli sessizlik ??! ??!)
Çağdaş ve muasır medeniyet seviyesine ulaşmak istiyoruz
Çok lezzetli tatlar almamız mümkündür
Vaziyet durumlar nasıl?
İyi ki, size tesadüfen denk geldim
Elimizdeki değerlerin kıymetini bilmiyoruz
Bugün, okula mutlaka gitmek lâzım gerekir
Bu iki kelimenin arasında, çok küçük bir nüans farkı vardır
Parfümeri ve ıtriyat mağazamızın açılışına bekliyoruz
Bundan sonraki yaşamında hayata bakışı değişmişti
Bu kitabı size geri iade etmeye karar verdim
Gücümüz yettiği ölçüde fakirlere ve yoksullara yardım edelim
- 40 derece soğukta da yaşanmaz ki !
Çocuklar, lütfen ayrıntıları detaylarıyla anlatınız
Ürettiğimiz margarinle lezzetin tadına varın
En sevdiğim taşıt aracıdır uçak
Ayrıntılar detaylarda gizlidir
Ben bizzat kendim şahsen fakültenizde öğrenciyim
Ayrıca, eş anlamlı veya anlamca birbirine yakın kelimeleri, deyimlerde ve atasözlerinde birbirlerinin yerine kullanmak da doğru değildir
kara mürekkep ( siyah mürekkep ), siyah talih ( kara talih ), Tanrı aşkına ( Allah aşkına), Tanrıya ısmarladık ( Allaha ısmarladık ), yüreksiz ( kalpsiz ), başsız ( kafasız ), Beyaz akçe beyaz gün içindir ( Ak akçe kara gün içindir), Zaman nakittir ( Vakit nakittir), Sakla samanı gelir vakti ( Sakla samanı gelir zamanı )

2 Herkesçe tam olarak benimsenmemiş ve anlamı öğrenilememiş yeni kelimeleri kullanmak
Kenya ve Yugoslavyada çıkarılemm taşları, Eskişehirdeki lületaşıyla karşılaştırmak olası değildir ( olası / mümkün ? )
Herkes, bir uğraşı vermektedir (uğraşı / uğraş ?)
Büyük olasılıksızlıklar içinde (olasılıksızlık / imkânsızlık?)
Sizinle bir türlü görüşme olasılığı bulamadım (olasılığı / fırsatı, imkânı ?)

3 Kullanıştan düşmüş kelime ve tamlamaları kullanmak
Yazıklı ( günahkâr ) , sağaltman ( doktor ), bark ( apartman ), gözgü ( ayna ) , selce ( istiridye ) , zaviyetan-mütekabiletan-ı dahiletan ( iç ters açılar )
Dilimizin, telâffuzunu değiştirdiği bazı kelimeleri aslî şekilleriyle kullanmak da doğru değildir
müşkil ( müşkül ), mümkin ( mümkün ), terceme ( tercüme ), sebeb ( sebep ), kitab ( kitap ), mahabbet ( muhabbet ), club ( kulüp ), coiffure ( kuaför ), cart ( kart ), auto ( oto ), laser ( lâzer )

4 Bir kelimenin Türkçesi varken, yabancı dillerden alınan karşılığını kullanmak
generation ( kuşak ) , moncher ( azizim ) , test drive ( deneme sürüşü ) , correlation ( karşılıklı ilişki ) , hello ( merhaba ) , showroom ( teşhir salonu, satış yeri ), shopping center ( alış veriş merkezi ), gross market ( büyük alış veriş merkezi ), consensus ( uzlaşma ) , mösyö ( bay ) , shoe ( ayakkabı ), sock ( çorap ), discount market ( indirim marketi ), final four ( çeyrek final )
yabancı ekler,

5 Yabancı kelimelerle, Türkçe kelimeleri birleştirmek ve Türkçe kelimelere yabancı kelimelere de Türkçe ekler getirmek
makro düzey, mikro düzey, makro dilbilim, gayri pratik, gayri sosyal, en asgarî, en azamî, güzergâh üzerinde, hakem triosu ( hakem üçlüsü ), drive etmek ( sürmek )
derskolik, çaykolik, dokunmatik, ayrıyeten, direkman, kardeşane

6 İş yerlerine, televizyon kanallarına, radyo istasyonlarına ve ürünlere; yarı Türkçe yarı yabancı veya tamamen yabancı adlar vermek ve bu adların kısaltmalarını Batı aksanıyla söylemek
Millenium Flowers, Blue Radio, MMC ( Mega Music Channel ), Bilgi Bilişim Center, Show, İnter Star, Cine 5, Number One FM, Mega Market, Pasta Bank, Ali s Hause, Narin Shoes, Lâle Socks, MMC ( Mega Music Channel / em em si / me me ce ? ), NTV ( Nergis Televizyonu / en ti vi / ne te ve ), BBC ( Bilgi Bilişim Center / bi bi si / be be ce ? ), Tv ( ti vi / te ve )
Türkçe kelime gruplarının, dilimizde çok sık kullanılarak bizden bir unsur hâline gelen yabancı ifadelerin ve özellikle Türk yayın kurumu isimlerinin, mutlaka dilimizin kısaltma kurallarına göre okunması gerekir
Lâtin asıllı Türk alfabesinde, ünsüzler - k hariç - e ünlüsüyle seslendirilir Özellikle h ünsüzünde çok farklı söyleyişler dikkat çekmektedir h ünsüzü için kullanılemm; ha, aş, haş, eyç gibi şekiller asla doğru değildir
Bir konfeksiyoncu, imal ettiği ürünlerin üzerini, tamamen yabancı ve çoğu da anlamsız, uydurma kelimelerle ve garip garip resimlerle dolduruyor, bu ürünleri de herkes kapış kapış alıyor Nedense, alış verişlerde isimleri yabancı olan iş yerleri tercih ediliyor
Eğer, o ürünlerin üzerindeki yazılar Türkçe olsa, kimse dönüp bakmayacak, çünkü yazılanların çoğu anlamsız ve uydurma! Eğer, o iş yerlerinin ismi Türkçe olsa, müşteri sayısında azalma oluyor Bir malın markası ve üzerindeki yazılar,anlamı bilinmeyen kelimelerden ibaretse, daha çok alıcı buluyor Maalesef arz talep meselesi !
Sevgili MEngin Noyanın aşağıdaki yazısını, bu konuyla ilgili olduğu için buraya almayı uygun bulduk
M: Engin Noyan

TÜRKÇE KONUŞACAKSAK TÜRKÇE KONUŞALIM
Çağdaş Türk alfabesi dünyanın en ileri, en kullanışlı, en mükemmel alfabelerinden biridir
Çağdaş Türk alfabesi, Türkçemizin yapısına en uygun alfabedir 29 harftir ve her harf tek tek Türkçemize uygun olarak isimlendirilmiştir
Çağdaş Türk alfabesinin resmen kabul edilmesinden beri tüm ilk öğretmenlerimiz,çağdaş ve genç Türk Cumhuriyetinin pırıl pırıl çocuklarına, önce çağdaş Türk alfabesini öğretirler; özenle ve sevgiyle, harf harf
Gelin, ana baba yarısı ilk öğretmenlerimizin sevgi dolu emeklerini boşa çıkartmayalım! Çağdaş ve genç Türk Cumhuriyetinin, çağdaş alfabesine hiç ihtiyaç duymadığı yabancı harflerin sızmasına engel olalım!
Güzel, anlamlı ve doğru Türkçe için, yeni harflere ihtiyaç yoktur!
gelin, hep birlikte davetsiz misafir yabancı harfleri, yazılışları ve söylenişleriyle, ait oldukları alfabelere uğurlayalım:

güle güle x!
güle güle w !
güle güle ti , güle güle vi !
güle güle eyç aş, güle güle ef, en, em, si !

Gelin, herkesi tvye ti-vi yerine te-ve, radyolar için ef-em yerine fe-me, cd ler için si-di yerine ce-de, kişisel bilgisayarlar anlamında kullanılemm pclere pi-si yerine pe-cedemeye, özellikle de Türk televizyon kurumlarını , kendi isimlerinin kısaltmalarını, bu örnekler doğrultusunda Türkçe telaffuz etmeye davet edelim ki, yarın torunlarımız kendilerini Türkiye Cumhuriyeti, te-ce yerine ti-si vatandaşı olarak tanımlamasınlar; te-ce yani Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak kalmaya devam etsinler, tıpkı ilk öğretmenleri ,anaları babaları, dedeleri gibi ve te-ce , yani Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmakla gurur duysunlar!
Gelin, ilk öğretmenimize sevgi ve saygımızı gösterelim, alfabemizi doğru yazıp telaffuz etmeye herkesi davet edelim!
Gelin, imza toplayalım; gereken kişi ve kurumlara gönderip, onları Türk olmaya, Türk kalmaya davet edelim kendimizi hayatın her sahasında Türk olarak ifade etmenin önemi ve değeri konusunda herkesi içtenlikle uyaralım ve diyelim ki:
Türkçe konuşacaksak, Türkçe konuşalım!


Alıntı Yaparak Cevapla

Dil Yanlışları Ve Anlatım Bozuklukları

Eski 10-21-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dil Yanlışları Ve Anlatım Bozuklukları




23 Yanlış kelime kullanmak
Vapur rıhtıma yaklaştı ( Vapur rıhtıma yanaştı )
Dilerseniz bir şarkı söyleyelim ( İsterseniz / arzu ederseniz bir şarkı söyleyelim)
Beyaz Lâle diye bir hikâye okudum ( Beyaz Lâle adlı bir hikâye okudum )
Şu iki olay arasında hiçbir ayrıcalık yoktur ( Şu iki olay arasında hiçbir fark yoktur )
Büyük apartmanları birbirine yaklaşık olarak yapmaktayız ( Büyük apartmanları birbirine yakın olarak yapmaktayız
Aşağıdaki tebliğin yayın ve ilânına karar verilmiştir ( Aşağıdaki tebliğin yayım ve ilânına karar verilmiştir
Çekirdek yiyilip gazoz içilen, bol bol ıslık çalınıp tempo tutulan ve arada bir nara atılemm bir gazino ( Çekirdek yenilip gazoz içilen, bol bol ıslık çalınıp tempo tutulan ve arada bir nara atılemm bir gazino )
Oyun oynayan bir çocuk,ister istemez hoşgörülük kazanır ( Oyun oynayan bir çocuk, ister istemez hoşgörü kazanır )

24 Bazı sesleri yanlış söylemek
katip (kâtip ), lamba ( lâmba ), lavanta ( lâvanta ), ikâmetgâh ( ikametgâh ), şikayet ( şikâyet ), hikaye ( hikâye ), kağıt (kâğıt )

25 Aslı çoğul olan veya anlamca çokluk ifade eden kelimelere lüzumsuz yere -lar/-ler  çoğul ekini getirmek
efkârlar ( efkâr ), maruzatlar ( maruzat ), beyanatlar (beyanat )
İş yerlerinde her çeşit insanlarla karşılaşıyoruz ( İş yerlerinde her çeşit insanla karşılaşıyoruz )
Bizde Tanzimat tan bu yana iki türlü düşünürler vardır ( Bizde Tanzimattan bu yana iki türlü düşünür vardır )
beş bin evler ( beş bin ev ), binlerce kaza ve çarpışmalar ( binlerce kaza ve çarpışma ), yüzlerce insanlar ( yüzlerce insan )
Belirsiz sıfatlardan birkaç, her, herhangi bir, birçok tan sonraki isimlerin de, çoğul eki alması doğru değildir
birçok insanlar ( birçok insan ), birkaç evler ( birkaç ev ), her fikirler ( her fikir), herhangi bir adamlar ( herhangi bir adam ), pek çok örnekler ( pek çok örnek ),
Yalnız, bu gruba girdiği hâlde, yıllardan beri kullanılarak galat-ı meşhur hâline gelen bazı kelime grupları ve özel isimler vardır Bunları mevcut şekliyle kullanmak daha doğru olacaktır
Beşevler, Üçkuyular, Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler, dört silahşörler, beş kardeşler, Çifte Minareler, üç aylar, 41 Evler, 500 Evler
Arapçada çoğul oldukları hâlde, tekil anlamı kazanmış bulunan evrak, enbiya, eşkıya, evliya, ukalâ gibi kelimeler de tekrar çoğul yapılabilir

26 Hâl eklerinden birini diğerinin yerine kullanmak Bu durum, daha çok Batı Anadolu ve Doğu Karadeniz ağızlarında görülür
beni öğretmek ( bana öğretmek ), beni bir çay yap arkadaşımı da gazoz ( bana bir çay yap arkadaşıma da gazoz ), evi gitmek ( eve gitmek ), nereyesun ( neredesin )

27 Dilde bulunmayan gramer şekillerini kullanmak
pahalılatmak ( pahalılaştırmak ), dedi kine (dedi ki) kullanılabilinir (kullanılabilir)

28 etmek ve yapmak yardımcı fiillerini, ya birbirlerinin yerine veya lüzumsuz olarak kullanmak
bindirme yapmak ( bindirmek ), umut etmek ( ummak ), bekleme yapmak ( beklemek), ayar yapmak ( ayar etmek ), gecikme yapmak ( gecikmek ), film yapmak (film çevirmek ), şampuan yapmak( şampuan kullanmak ), gazete yapmak ( gazete çıkarmak ), müzakere yapmak ( müzakere etmek ), Bebek yapmak ( Bebeke gitmek ), indirme yapmak (indirmek),

29 Türkçe de yardımcı fiil olarak kullanılmayan almak fiilini,- Batı dillerinin etkisiyle - bazen yardımcı fiil olarak kullanmak
banyo almak ( banyo yapmak ), çay almak (çay içmek ), yemek almak( yemek yemek), istek almak ( istenmek ), kahve almak ( kahve içmek), yenilgi almak ( yenilmek ), duş almak ( duş yapmak ), sahne almak ( sahneye çıkmak )

30 Yılı, ayı ve günü belli bir zamandan söz ederken, yılında /senesinde demek
30 Ağustos 2000 yılında Zafer Bayramını coşkulu törenlerle kutladık ( 30 Ağustos 2000 tarihinde / 30 Ağustos 2000de Zafer Bayramını coşkulu törenlerle kutladık)

31 Geniş zamanın olumsuzu için - mamaz / - memez şekillerini kullanmak
Eller gibi davranıp görmemezlikten gelme ( Eller gibi davranıp görmezlikten gelme)

32 Nene de li cümlelerde, yüklemi olumsuz değil de olumlu kullanmak
Ne kızı, ne de gelini gelmedi ( Ne kızı, ne de gelini geldi)

33 Bazı resmî kurum adlarını yanlış kullanmak
MTA / Maden Teknik Arama Müdürlüğü ( Maden Tetkik Arama Müdürlüğü )

34 Ağızlara ait şekilleri yazı dilinde de kullanmak Bu tür bir imlânın, ancak edebî metinlerde birine ait sözlerin, tırnak içerisinde veya konuşma çizgisinden sonra yazılması durumunda doğru olacağı bilinmelidir
gelsane ( gelsene ), dursane ( dursana ), yapsane ( yapsana ), ener ( eğer ), gelek ( gelelim ), gidek ( gidelim ), yaparakdan ( yaparak ), bekliyen ( bekleyen ), gelmiycanı ( gelmeyeceğini ), eşki ( ekşi ), tekrardan ( tekrar ), naber ( ne haber), nörüyon ( ne görüyorsun ), napıyoz ( ne yapıyoruz ), del ( değil ), gelicek ( gelecek ), alıcağız ( alacağız ), yapıcağız ( yapacağız )

35 Noktalama işaretlerini hiç kullanmamak veya lüzumsuz yere kullanmak ya da anlamı bozacak şekilde yanlış kullanmak
Adam ol, baban gibi tembel olma ( Adam ol baban gibi, tembel olma )
Bugün hava güzel mi ? güzel ( Bugün hava güzel mi güzel )
Küçük çam ağacının arkasına saklandı ( Küçük, çam ağacının arkasına saklandı )
Yurdumuz üzerinde bulunan nemli havanın etkisinde kalmaktadır( Yurdumuz, üzerinde bulunan nemli havanın etkisinde kalmaktadır )

36 İsim ve sıfat tamlamalarında, tamlayanla tamlananın yerini değiştirmek ve tamlanana getirilmesi gereken iyelik ekini unutmak Dilimizde; isim ve sıfat tamlaması yaparken, tamlayan önce, tamlanan ise sonra gelir Son yıllarda, Batı dillerinden sadece kelime almakla yetinmeyip, tamlama kurallarını da aldığımız için, artık isim ve sıfat tamlamalarımızı da Batı dillerinin kurallarına göre yapıyoruz
Eczane Şifa ( Şifa Eczahanesi ), Otel Kardelen ( Kardelen Oteli ), Lokanta Lezzet ( Lezzet Lokantası ), Pastane Yağmur ( Yağmur Pastahanesi ), Reşat Nuri Güntekin Sokak ( Reşat Nuri Güntekin Sokağı )

37 Farsça hane kelimesiyle kurulan birleşik kelimelerde ha hecesini kullanmamak
pastane ( pastahane ), eczane ( eczahane ), hastane ( hastahane ), postane ( postahane )


Alıntı Yaparak Cevapla

Dil Yanlışları Ve Anlatım Bozuklukları

Eski 10-21-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dil Yanlışları Ve Anlatım Bozuklukları




38 Kelime aralarındaki boşluğu, çok geniş tutmak
Ey Türk Milleti! Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe, senin ilini ve töreni kim bozabilir? ( Ey Türk Milleti! Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe, senin ilini ve töreni kim bozabilir? )

39 Satır sonuna denk gelen kelimelerin kalan hecelerini, kurallara uygun biçimde diğer satıra aktarmamak
kur-ulu, say-esinde, yurd-umuzun
Bazı kişilerin yazılarında hiç hece çizgisi kullanmadıkları görülürken, bazılarının da hem satır sonunda hem de satır başında olmak üzere iki kez hece çizgisine yer verdiklerine şahit olmaktayız Kelime bittiği hâlde, satır sonunda hece çizgisi kullanan kişilere de maalesef rastlanmaktadır

40 Konuşurken, eeee, efendim, efendime söyleyeyim, anladın mı, ne buyurdun, haksız değil miyim gibi bazı kelimeleri , kelime gruplarını ve cümleleri dinleyicileri bıktıracak derecede çok miktarda kullanmak

41 ilâ sözünün yerine kullanılemm - işaretini ile şeklinde okumak
30-40 yaşlarında bir dinleyici topluluğuna hitap ettim ( 30 ile 40 yaşlarında bir dinleyici topluluğuna hitap ettim/ 30 ilâ 40 yaşlarında bir dinleyici topluluğuna hitap ettim )

42 Üst üste iki kez iyelik eki kullanmak veya ki aitlik ekiyle iyelik ekini birlikte kullanmak
şeyisi, şeysi ( şeyi ), çoğusu ( çoğu ), seninkisi ( seninki ), benimkisi ( benimki ), sizinkisi ( sizinki ), bizimkisi ( bizimki )

43 Bazı meslek adlarını yanlış kullanmak
kasapçı ( kasap ), bakkalcı ( bakkal ), manavcı ( manav ),berberci ( berber )

44 atıyorum sözünü , meselâ, farzedelim , farzedelim ki, farzımuhal, varsayalım sözlerinin yerine kullanmak
Bugünkü toplantımıza atıyorum 150 kişi katılsın ( Bugünkü toplantımıza farzedelim 150 kişi katılsın )

45 olay sözünü olur olmaz her yerde kullanmak
Kitap olayını hallettiniz mi ? ( Kitap meselesini hallettiniz mi ? )
Sınav olayını gözünde bu kadar büyütme ne olur ( Sınavı gözünde bu kadar büyütme ne olur )


Alıntı Yaparak Cevapla

Dil Yanlışları Ve Anlatım Bozuklukları

Eski 10-21-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dil Yanlışları Ve Anlatım Bozuklukları




Anlatım bozuklukları ve Dil yanlışları

İmlâ ve noktalama yanlışları

Söylenmek istenen ile yazılanın aynı anlamda olması için imlâya dikkat edilmeli ve noktalama işaretleri yerli yerinde kullanılmalıdır

Bu yıl karınızı ortaklarınızla paylaştınız mı? (Bu yıl kârınızı … biçiminde yazılmazsa paylaşılan kâr olmaz)

Farklı hizmet, karlı alış veriş(Farklı hizmet, kârlı alış veriş)

Kendisini taktir ediyoruz(taktir: damıtma, takdir:beğenip değer verme)

de & ki

Dahi Anlamındaki ”de”

Gayet kolay: “dahi” anlamına gelen “de” ve “da” ait olduğu kelimeden ayrı yazılır

“de” bağlacı

Her zaman kendinden önceki kelimeden ayrı ve de, da şeklinde yazılır; bitiştirilmez, te, ta şeklinde yazılmaz “ya” ile birlikte kullanıldığında da ayrı yazılır: “ya da”

Örneğin

“Olayı kendi açısından izleyen Aysel de şaşırmıştı ilk önce

Bir yer söz konusu olduğunda ise “de” ya da “da” eki bitişik yazılır: “Döndü, dolaştı, yeniden deniz kıyısında buldu kendini

Dahası var… Bağlaç olan “ki” de ayrı yazılır Örneğin, “Hem neden yalan söylesin ki, bunda da hoşnutsuz kalınacak bir yan bulamaz

Hatta, soru anlamındaki “mi” de ayrı yazılır Örneğin, “El midir iş gören, yoksa taş mı?”

Soru Eki mı, mi, mu, mü

Bu ek gelenekleşmiş olarak ayrı yazılır ve kendisinden önceki kelimenin son ünlüsüne bağlı olarak ünlü uyumlarına uyar: Kaldı mı? Sen de mi geldin? Olur mu? İnsanlık öldü mü?

Soru ekinden sonra gelen ekler, bu eke bitişik olarak yazılır: Verecek misin? Okuyor muyuz? Çocuk muyum? Gelecek miydi? Güler misin, ağlar mısın?

Bu ek sorudan başka görevlerde kullanıldığında da ayrı yazılır: Güzel mi güzel! Yağmur yağdı mı dışarı çıkamayız

UYARI

Vazgeçmek birleşik fiili, mi soru ekiyle birlikte kullanıldığında iki ayrı biçimde yazılabilir: Vaz mı geçtin? Vazgeçtin mi?

ANLAMSAL BOZUKLUKLAR

YANLIŞ ANLAMDA KULLANILAN SÖZCÜK

Doğru bir anlatımda her sözcük verilmek istenen düşünceyi tam karşılamalıdır Aynı kökten türeyen veya birbirini andıran sözcüklerin anlamlarına dikkat etmek gerekir Anlamları ayrı olan bu tür sözcüklerin birbirinin yerine kullanılması veya sözcüğün karşıladığı kavrama uygun olmayan biçimde kullanılması anlatım bozukluğuna neden olur

Bu sözcük Türkçe sözcüklerin tümünü kaplıyor

Kapsıyor

Zamanında haberimiz olması yüzünden olay büyümedi

Olduğu için

Söylediğin olay, 13 Ekim 1991 yılında yaşanmıştı

tarihinde

Ağacın altına yayılıp güzel bir uyku çekti

Uzanıp

ANLAMCA ÇELİŞEN SÖZCÜKLERİN KULLANILMASI

Bir anlatımda düşünceyi ileten sözcüklerin birbiriyle çelişmemesi gerekir

Anlamca çelişen sözcüklerin birlikte kullanılması anlatım bozukluğunun nedenlerinden biridir

Belki onun da seni aradığından eminim

Olasılık kesinlik

Annenin sana asla kızacağını sanmıyorum

Kesinlik olasılık

Hiç şüphesiz olan biteni duymuş olmalı

Kesinlik olasılık

GEREKSİZ SÖZCÜK KULLANILMASI

Doğru bir anlatımda her sözcük, düşünceyle ilgili bir kavramı karşılamalıdır Aynı kavramı karşılayan birden fazla sözcüğün, işlevi olmayan bir sözcüğün veya ekin; yardımcı eylemlerin gereksiz kullanılması anlatım bozukluğuna neden olur

Son sözleri hepimizi öfkeli kıldı

Öfkelendirdi

Geçen hafta hastaydı; ama şimdi iyi oldu

İyileşti

Üç gün süreyle ondan haber bekledik

(Gereksiz)

DEYİM ve ATASÖZÜ YANLIŞI

Gerek deyimler, gerekse atasözleri kalıplaşmıştır Yerine anlamdaşları konarak bile sözcükleri değiştirilemez Atasözlerinin çekimlenmesi de olanaksızdır Bunlar yapıldığı takdirde iletilmek istenen anlam zayıflar ya da yok olur Bu da anlatım bozukluğuna yol açar

Fasulye oda bakla sofa – yanlış

Nohut oda

Onu elinde oynatırsın – yanlış

Parmağında

İşe girdim ama bacım ağladı – yanlış

Anam

MANTIK YANLIŞI

Bilinenlere aykırı bilgiler mantıksızdır Ayrıca kavram ve durumların da önemliden önemsize veya önemsizden önemliye sıralanması gerekirken tersi yapılırsa bu da mantık yanlışına yol açar

Araba geri kaçınca vitesi boşa aldı Yanlış

Vitesi boşa alınca araba geri kaçtı Doğru

Ankara’nın muhtarı karşılandı – Yanlış

Ankara’nın valisi karşılandı – Doğru

Konuşabilirsin, hatta ağzını açabilirsin – Yanlış

Ağzını açabilirsin; hatta konuşabilirsin – Doğru

Şeftaliye dokunamam, onu yemem bile – Yanlış

Şeftali yemem; ona dokunamam bile – Doğru

Dil bilgisi bakımından doğruluk

a) Yapılışları yanlış olan kelimeler

Dilimize Arapçadan çokluk biçimiyle giren beyanat (beyanlar), efkâr (fikirler), erzak (rızıklar), evliya (veliler), maruzat (arz edilenler) gibi kelimeler zaten çokluk olduklarından bunların Türkçe çokluk ekiyle (-lar, -ler) tekrar çokluk yapılması yanlıştır

Dilde olmayan gramer biçimleriyle kelimeler oluşturmak da yanlıştır:

abicim (ağabeyciğim), alıkoyulan (alıkonulan), ayıpsın (ayıp ediyorsun), bakkalcı (bakkal),bissürü (bir sürü), , cevaplamak (cevaplandırmak), çekilebilinir (çekilebilir), çirkinletmek (çirkinleştirmek), demincek (demin), dolayında (dolaylarında), fulle, ful yap (doldur, tamamla), geçebilemedi (geçemedi), iptal ol- (iptal edil-), napcaz (ne yapacağız), ne ki (ne var ki), özelliklen (özellikle),redetti (reddetti), sormiyyim (sormayayım), tayin ol- (tayin olun-, tayin edil-), yaparaktan (yaparak), yeyildi (yenildi) gibi

b) Yardımcı fillerin yanlış kullanılması

et- ve yap- yardımcı fiillerinin birbirlerinin yerine kullanılması veya gerekmediği hâlde kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar:

ayar yap-( ayarla-), bekleme yap- (bekle-), bülten yap- (bülten çıkar-), etki et- (etkile-), gecikme yap- (gecik-), kuşku et- (kuşkulan-), şüphe et- (şüphelen-), umut et- (um-) gibi

Son zamanlarda bilhassa batı dillerinden yapılan yanlış çevriler sebebiyle al- fiili de yardımcı fiil gibi kullanılmaya başlanmıştır: banyo al-, duş al-, çay al- (çay iç-), istek al- (isten-), kahve al-, yenilgi al- (yenil-) vb gibi

c) Eksiklik

Özellikle birleşik cümlelerde ve sıralı cümlelerde ögelerden herhangi birinin eksik olması anlatım bozukluğuna sebep olur Aşağıdaki cümlelerde parantez içine alınan kelimeler asıllarında yazılmadığı için anlatım bozukluğu vardır Bu cümlelerdeki anlatım bozuklukları parantez içindeki kelimelerin yazılmasıyla giderilebilir:

Sen içeri (giriyorsun) ben dışarı doğru çıkıyorum (yüklem eksikliği)

Ekonomik kriz böyle devam ederse ben işimden (olacağım) sen de parandan olacaksın (yüklem eksikliği)

Sigarayı az, (içerim) içkiyi hiç içmem (yüklem eksikliği)

Hastanın kanlı gömleğini çıkarıp ( ) soydu (neyi, kimi soydu?)

Kanserin tedavisini artık bulalım ve (kanseri) yenelim (nesne eksikliği)

Dişçi, çürük dişi çekip (çocuğu) eve yolladı (nesne eksikliği)

Aybike’nin tehlikede olduğunu ben de biliyordum ve (onu) uyardım (nesne eksikliği)






Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.