Dini Edebiyat - Mevlid |
10-21-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Dini Edebiyat - MevlidDini Edebiyat - Mevlid Doğum, doğum günü, doğum yeri anlamlarına gelen Arapça bir sözcük olan mevlit daha çok İslam Peygamberi Hz Muhammedin doğumunu, yaşamını, ölümünü anlatan kitaplar için kullanılır 12 yüzyılda Arap edebiyatında ortaya çıkan mevlit, 13 yüzyılda Türk edebiyatında da görülmeye başlanmıştır Bugün tamamı elimizde olan en eski mevlit Süleyman Çelebinin 1409–10 tarihli Vesiletun-Necât adlı yapıtıdır Daha önce ve sonra birçok mevlit yazılmışsa da hiçbiri Süleyman Çelebinin yapıtı kadar yaygınlık kazanmamıştır Bugün de mevlit denilince Süleyman Çelebinin yapıtı anlaşılır Türk edebiyatında mevlitlerin hepsi manzum olarak ve mesnevi biçiminde kaleme alınmıştır Mesnevideki bölümlenme mevlitlerde de görülür Mevlit münacâtla (Tannya yakarış), peygamberin doğumu, risaleti (peygamberliğin gelişi), miraç (göğe çıkışı) ile sürer, ölümü ve dua bölümüyle sona erer Hz Muhammedin yaşamıyla ilgili çeşitli ayrıntılar ile mucizelerinin, hicretin (Medineye göç), fiziksel özelliklerinin, öğütlerinin ayrı bölümler halinde yer aldığı mevlitler de vardır Mevlit dinsel edebiyatın yaygın bir türü olduğu kadar birçok dinsel törenin de vazgeçilmez öğesidir Kandiller başta olmak üzere çeşitli dinsel günlerde okunması giderek dinsel müzikte de bir tür olarak belirmesine yol açmıştır Genellikle doğaçtan okunan mevlit 17-18 yüzyıllarda bestelenmişse de bu besteler yaygınlık kazanamadıklarından zamanla unutulmuştur Bununla birlikte bazı bölümler günümüzde bile hemen her yerde aynı ezgilerle okunmaktadır Mevlit okunması yalnız dinsel günlerde değil, doğum, sünnet, askere uğurlama, düğün, ölüm gibi olaylarda yaygın bir gelenek halinde varlığını sürdürmektedir Halk arasında Mevlid (Mevlit, Mevlüd, Mevlüt olarak da kullanılır) olarak bilinen bir şiirdir Süleyman Çelebi tarafından yazılmış olan ve asıl adı "Vesiletünnecat" olan bu şiirin konusu Muhammedi övmektir Mesnevi türündendir, "failatun failatun failun" vezninde yazılmıştır Üç yüze yakın beyitten oluşmaktadır Başlangıcı şöyledir: Allah adın zikredelim evvela Vacib oldur cümle işte her kula Allah adın her kim ol evvel ana Her işi âsan ede Allah ana Allah adı olsa her işin önü Hergiz ebter olmaya anın sonu Bir kez Allah dese aşkile lisan Dökülür cümle günah misli hazan İsm-i pâkin pâk olur zikreyleyen Her murada erişir Allah diyen Aşk ile gel imdi Allah diyelim Derd ile göz yaş ile ah edelim Birdir ol birliğine şek yokdurur Gerçi yanlış söyleyenler çokdurur Cümle alem yoğiken ol var idi Yaradılmıştan gani cebbar idi Var iken ol yok idi ins-ü melek Arş-ü ferş-ü ay-ü gün hem nüh felek Sun´ile bunları ol var eyledi Birliğine cümle ikrar eyledi Kudretin izhar edip hem ol celil Birliğine bunları kıldı delil Ol dedi bir kerre var oldu cihan Olma derse mahvolur ol dem heman Bari ne hacet kılavuz sözü çok Birdir Allah andan artık ilah yok Haşredek ger denilirse bu kelam Nice haşrola bu olmaya temam Pes Muhammeddir bu varliğa sebeb Sıdkile anın rızasın kıl taleb Ger dilersiz bulasız oddan necat Aşkile derdile edin es-salat Hz Muhammedin doğum günü 12 Rebiülevveldir İslam dünyası her yıl bu günü Mevlid Kandili olarak kutlar Mevlid geleneği yüzyıllardır sürmektedir Kandiller dışında, çocuk 40ını çıkınca, bir Müslümanın vefatının 40 gününde, adaklarda, evlenme töreninde, hacıların dönüşünde, sünnet merasiminde, asker uğurlamada mevlid okuma geleneği vardır Bu mevlidlerde Süleyman Çelebinin Vesiletünnecatı (1402) okunur Mevlid günleri oruç tutma, geceleri ilahi, dua, vaaz, kıraatla kutlama yaygındır |
|