Psikolojide Kavramlar 12 |
10-15-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Psikolojide Kavramlar 12Psikolojide Kavramlar 12 Nesne Algılama Tüm algılardaki çarpıcı gerçek, ilgili sürecin duyusal bilgiyi daima nesneler'e (object) dönüştürmesidir (to convert) Büyük ve kırmızı bir imge (image) ahır olarak görülür Kolun üzerinden gelen bir dizi basınç duyumu sürünen bir böcek olarak algılanır Uzaktan gelen sirene benzer ses, yaklaşan bir cankurtaran olarak işitilir Görüldüğü gibi, insanlar sadece duyum ve uyarıcı toplulukları değil, bilakis, devamlı olarak nesne algılarlar Nesne algılanması (object perception) kısmen öğrenmeye dayanır Kişinin nesneleri isimlendirebilmesi ve bunların işlevlerini belirtebilmesi, kuşkusuz ki öğrenilir Ancak öğrenmenin yanı sıra, uyarıcıların nesnelere örgütlenmesi şeklindeki temel eğilim (tendency) insanların duyu organları ve sinir sistemlerinin doğuştan gelen (innate) bir özelliğidir Nesne algılanmasını içeren bu doğal yeteneğe (ability) ilişkin etkenler (factor) örgütleyici eğilimler (organizing tendencies) olarak adlandırılmıştır Şekil-Zemin Algısı insanların nesne algılamalarındaki başlıca örgütleyici eğilim, şekil (figüre) ve zeminin (ground) birbirlerinden ayrılmasına ilişkindir Bu eğilim nesnelerin zemine göre göze çarpmalarına, zeminden doğru sivriliyormuş gibi görülmelerine neden olur Resimler duvarın üzerinde asılıdır, kelimeler de sayfanın üzerinde yer alır Bu örneklerde şekil, resim ve kelimeler; zemin ise duvar ve sayfadır Şekil 1'iin solundaki resme baktığınızda; buradaki siyah alan daha önce gördüğünüz belirli bir cisme benzemese bile, siz onu otomatik olarak cisim gibi görürsünüz Sağdaki resme baktığınızda ise, ya birbirine yakın iki yüz veya bir vazo görürsünüz, iki cisimden herhangi birinin algılanabileceği bu tür resimlerden farklı algılanabilir şekiller (reversible figures) olarak söz edilir Buradaki önemli nokta; elinizde olmaksızın bir cisim, yani bir zemin üzerinde şekil görüyor olmanızdır Şekil 1 Sol: Siyah alan otomatik olarak zemin üzerindeki şekil düzeninde algılanır Sağ : Bazen şekillerden biri, bazen de diğeri zemin haline gelmektedir Şekil-zemin ilişkilerinin algılanması, görmenin dışındaki diğer duyumlar için de geçerlidir Bir senfoni dinlenirken, melodi veya tema şekil olarak algılanır; akortlar ise zemini oluşturur "Rock" müziğinde gitarist tekrarlanan akortları zemin olarak kullanır; bir ölçüde değişkenliğe sahip olan şarkı ise bu zemine göre şekildir Kolun derisinden gelen gıdıklanma duyumu, kolun üzerinde sürünen bir böcek olarak algılanır Bu örnekler, şekil-zemin ilişkisi algılama eğiliminin bütün algı türlerine yaygın bir özellik olduğunu göstermektedir Gruplama Nesne algılamadaki bir diğer örgütleyici eğilim, uyarıcıların bir örüntüye (pattern) gruplanmasıdır (grouping) Gruplamada, ilgili ortamdaki çeşitli ipuçlarından (cue) yararlanılır Örneğin, Şekil 2'nin a kısmını üç çift çizgi olarak görürsünüz Buradaki ipucu bir çizginin diğerine olan yakınlığı'dır (proximity) Şeklin b kısmında ise, biri diğerinin üzerinde iki üçgen görüyor olabilirsiniz Bu durumda birbirine benzeyen maddeleri (item) kendi içlerinde gruplamaktasınız (similarity) Aksi takdirde, c'deki gibi altı köşeli bir yıldız görürdünüz Benzerliğe göre gruplama, şeklin d kısmında da görülmektedir Çoğu insanlar x'leri ve noktaları kendi içlerinde birbirlerine yakın ve noktaları da x'lerden fazlaca bir aralıkla ayrılmış olarak algılarlar Şekil 2 Görmede algısal gruplamaya örnekler, Ancak gruplamada her zaman benzerlik esas alınmaz Şekil 2'nin e kısmının altı köşeli bir yıldız olarak görülmesi, biri noktalardan diğeri dairelerden meydana gelen iki ayrı şekil olarak görülmesinden daha kolaydır Bu durumda benzerlik, bir diğer kuvvetli gruplama eğilimi olan, dengeli ve bakışık (symmetric) şekil oluşturma alışkanlığım (habit) içeren bakışım (symmetry) ile yarışma halindedir Son olarak, gruplama kısmında gösterildiği gibi devamlılık (continuity) temeline göre de olabilir Bu eğilim kavisli bir çizgiyi kavisli bir yolda, düz çizgiyi ise düz bir yolda devam ediyor olarak görmenizi sağlar Buna göre f kısmında üç şekil görebilirsiniz: düz bir çizgi, bir yarım daire ve bir kırıklı çizgi Düz çizgiyi, kesişme noktalarından birinde aniden kavisli bir hal alıyor olarak görmeniz ancak özel bir çabayla mümkün olacaktır Tamamlama Psikologların nesne algılanması konusunda keşfettikleri birkaç örgütleyici süreç daha vardır Bunlardan biri olan tamamlama (closure) eğilimi, insanların görsel dünyalarını uyarımdaki boşlukları doldurarak örgütlemelerine ve böylece de kopuk parçalar yerine bütün bir nesne algılamalarına yol açar Şekil 2'nin b, c, ve e kısımlarının algılanmasında böyle bir eğilim söz konusudur Aynı eğilim Şekil 3'te üstteki ve ortadaki şekillerin sırasıyla, daire ve kare olarak algılanmalarına yol açar Alttaki şekli de, yine, kopuk çizgiler yerine bir nesne olarak görürüz Çoğu insanlar bu şekli at üstünde bir adam olarak görürler Şekil 3 Algısal tamamlama boşlukları doldurur: Nesne bütünüyle mevcut olmayabilir, ama biz yine de onu tamam olarak algılama eğilimi gösteririz |
Psikolojide Kavramlar 12 |
10-15-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Psikolojide Kavramlar 12Newcomb Paradoksu İnsan ilişkileri çerçevesinde Palo Alto Ekolü mensuplarından Watzlawick tarafından işlenen Newcomb paradoksu, mükemmel bir öngörünün mümkün olup olamayacağı tartışmalarında ortaya çıkan bir paradokstur Bu paradoksa göre belirli bir durumun aktörleri (ekonomistler, vs), kendilerini az ya da çok bildikleri bir geleceğe göre ayarlamak istediklerinde, bu geleceği bir veri olarak alırlar; oysa bu geleceği belirleyen onlardır Bir başka deyişle, aktörler, bizzat kendilerinin tasarladıkları, kendilerinden dışa yansıttıkları bir geleceği işaret noktası olarak almaktadırlar (Bootstrapping olgusu) Newcomb problemi şu şekilde özetlenebilir: İki kutu alalım; bunlardan birinde 1,000$ var, ikincisinde ise ya 1,000,000$ var ya da hiç bir şey yok Siz, oyuncusunuz ve iki seçeneğiniz var: Bunlardan a1, iki kutuyu birden almak; a2 ise ikinci kutuyu tercih etmek Senaryoya göre, oyunda sizden başka, geleceği öngören bir Kâhin (veya Kader) var Bildiğiniz kadarıyla bu Kâhin o ana kadar, sizin ve başkalarının seçimlerini öngörme konusunda hiç yanılmadı Bu oyunda Kâhin, siz birinci seçeneği (a1) seçerseniz, Kâhin bunu öngörecektir ve ikinci kutuyu boş bırakacaktır ve bu durumda sadece 1,000$'ınız olacaktır İkinci seçeneği (a2) seçerseniz, Kâhin bunu da öngörmüş olacaktır ve ikinci kutu içine 1,000,000$ koyacaktır Siz de bunları biliyorsunuz ve Kahin'in öngörme kapasitesine inancınız tam Ne yaparsınız? Burada iki bakış açısı mümkün Birincisine göre, a2'yi seçmek gerekir; zira a1'i seçerseniz, Kâhin bunu öngörmüş olacaktır ve ikinci kutuyu boş bırakacaktır; bu durumda garantili 1,000,000$ (a2'yi seçmek) yerine, sadece 1000$'ınız olacaktır İkinci bir bakış açısı da makul görünüyor ve bu paradoksun kaynağını oluşturuyor Buna göre, siz tercihinizi yaparken, ikinci kutuda, bir milyon dolar, zaten ya var ya yoktur Bu durumda iki kutuyu birlikte alırsanız, ikinci kutu ister boş, ister dolu olsun, iki duruma göre de bin dolar daha fazla kazanacaksınız Eğer iki kutu da doluysa a1'i seçmekle 1,001,000$; a2'yi seçmekle, sadece 1000$ kazanırsınız Bu iki argümantasyon tarzı, iki farklı zaman kavramına dayanmaktadır Birinci görüştekilere göre iki olay (sizin tercihiniz ve Kâhin'in parayı koyup koymaması) nedensellik planında birbirinden bağımsızdır, aralarında sadece olasılıksal bir ilişki vardır Bu, tersine çevrilebilir bir zaman anlayışı içerir ve burada, geçerli değildir Newcomb problemi, aşağıda görüldüğü gibi, tutuklular ikilemine benzetilebilir Ego açısından bakıldığında oyun şu şekilde görünmektedir: 1 a1 oynadığımda en azından 1000$'ın olur 2 1,001,000$ kazanabilirim, ama bu, nedensel olarak bana bağlı değil 3 1,000,000$ kazanabilirini, ama sadece, 1,000$'dan vazgeçersem 3' Veya 1,001,000$ kazanabilirim, ama eğer Kâhin benim 1,000$'dan vazgeçeceğimi öngörürse Burada Kâhin yerine bir başka oyuncu konması düşünüldüğünde, oyun tutuklular ikilemine dönüşür Bu nedenle, problemi analiz eden Lewis, iki kutuyu da almak gerektiğini savunur (Dupuy, 1992) Bazıları ise Kâhin'in öngörüsüne güvenmek ve bu nedenle de, sadece ikinci kutuyu almak gerektiğini öne sürer; ama bu tutuklular ikilemindeki işbirliği seçeneğinden farklı bir şey değildir Lewis'e göre bu davranış irrasyoneldir; tutuklular ikileminde de görüldüğü üzere, bu davranışın rasyonel bir nitelik taşıması için, bizim eylemimizle diğer oyuncunun eylemi arasında sadece olasılıksal değil, aynı zamanda nedensel bir bağ olması gerekir Newcomb probleminde de durum aynıdır Dupuy'a göre, eğer gelecekten bu ana gelerek, yani bir amaca yönelik olarak düşünülürse, ikinci kutuyu almak gerekir; ama eğer aksi halde, yani eylem zamanında kalırsak, iki kutuyu da almak gerekir Harvard Üniversitesi'nden filozof Nozick'in "bu paradoksa ilişkin analizlerini temel alan Watzlawick'e göre ise paradoksu dostlarınız veya öğrenciler üzerinde denerseniz, iki gruba ayrılacaklardır Kendi bakış açınızın doğruluğunu tekrarlamak sorunu çözmemektedir Watzlawick'e göre sorun bizim gerçekliğimizin bir düzeninin olup olmadığında düğümlenmektedir Bunun üç mümkün cevabı vardır: Birinci cevaba göre; bu gerçekliğin hiçbir düzeni yoktur, gerçeklik aynı Ölçüde düzen ve kaostur, yaşamımız ise psikotik bir kabustur İkincisine göre; biz, varoluşsal eksik bilgi (disinformation) durumumuzu, bir düzen yaratarak telafi ederiz; bu düzeni bizim icat ettiğimizi unutur ve 'gerçeklik' olarak niteleriz Üçüncüsüne göre; bağımlı olduğumuz, ama bizden bağımsız olan bir üst gücün yarattığı bir düzen vardır ve bu üst güçle iletişim kurmak, insan için en önemli amaçtır İnsanların çoğu, birinci olasılığı dikkate almazlar Ama hiç kimse diğer iki şıktan birini veya diğerini belirsiz veya bilinçdışı bir şekilde de olsa dikkate almaktan kaçınamaz Newcomb paradoksu bu hususla ilgilidir: Ya III şıkkın tanımladığı gibi, gerçekliğin kesinlikle ve kaçınılmaz bir şekilde düzenlendiğine inanırsınız ve sadece ikinci kutuyu alırsınız; veya önceden belirlenmeyi kabul etmeyip II şıkkı benimsersiniz, 'a posteriori nedensellik' (gelecek olayların anı ve geçmişi belirlemesi) olmadığını düşünürsünüz ve iki kutuyu birden alırsınız Sorun bir bakıma özgür irade ve determinizm sorunsalına göndermektedir |
Psikolojide Kavramlar 12 |
10-15-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Psikolojide Kavramlar 12NLP Nöro-lengüistik programlama ya da kısa ifadesiyle NLP, bir iletişim ve kişisel değişim tekniğidir Teorik temellerini, davranış terapileri, iletişim teorileri ve Milton Erikson'un hipnoz anlayışında bulan NLP'nin bazı görüşleri, son yıllarda popüler bir hale gelmiştir Örneğin, bireylerin iletişim tarzlarının farklı olduğu, bazılarının görsel, bazılarının işitsel, diğer bazılarının da kinestezik olduğu şeklindeki görüşler |
|