Psikolojide Kavramlar 20 |
10-15-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Psikolojide Kavramlar 20Psikolojide Kavramlar 20 İndirgemecilik İndirgemecilik (reductionism), genel olarak, psikolojik olguları, kimyasal, biyolojik ve benzeri olgular gibi gören anlayıştır Burada belirli bir olgunun, daha elemanter ve daha alt düzeyde bir olguya indirgenerek açıklanması söz konusudur |
Psikolojide Kavramlar 20 |
10-15-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Psikolojide Kavramlar 20Üst İletişim Üst-iletişim (-communication), bir başka iletişimden söz eden her tür iletişimi İfade etmektedir Üst-iletişim, bir iletişim hakkında iletişim, iletişimi konu alan iletişimdir Üst-iletişim, iletişim sürecinde yer alan muhatapların anlam inşasında birbiriyle karşılıklı olarak etkileşiminin bir göstergesi sayılabilir Kişiler arası iletişim, genellikle bir anlam müzakeresi içerir; bu müzakere, örneğin iki tarafın bulunduğu bir TV tartışmasında, tarafların birbiriyle sürekli etkileştiği, anlam inşasında birlikte rol aldıkları bir ilişki müzakeresi niteliğinde olabilir İletişim, bizzat süreç içinde şekillenir Çoğu kez, pratikte, iletişim durumunun bir tür gizil iletişim kontratı sayılabilecek kuralları ve gerekleri, enformel niteliklidir; örtüktür (zımni), açık seçik bir tarzda ifade edilmemiştir İletişim sürecinde tıkanıklıklar veya bozulmalar (dysfonctionnement) ortaya çıktığında, örtük olanı açmak, açık seçik olarak ifade etmek gerekir Bu durumda, iletişim kontratı düzeyinde bir iletişim başlar; örneğin rollerin belirlenmesi, açıklığa kavuşturulması talepleri ('Siz kim oluyorsunuz?' veya 'Benimle bu şekilde nasıl konuşursunuz?' gibi), konuya davetler ('Konumuza dönelim'), yönlendirmeler veya anlam belirginleştirmeleri ('Daha önce de size söylediğim gibi' veya 'Bu sözü şu anlamda kullanıyorum') vb Tüm bunlar, iletişimin kendisi hakkında bir iletişim, yani üst-iletişimi oluşturur |
Psikolojide Kavramlar 20 |
10-15-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Psikolojide Kavramlar 20İzlenim Oluşumu Kişiler arası ilişkiler, büyük ölçüde, kişilerin birbirine ilişkin algısına dayanır Yeni biriyle karşılaştığımızda, onu iyi tanımasak dahi, onunla ilgili bir dizi veri ya da enformasyona sahip oluruz Onun neye benzediği, nasıl göründüğü, nasıl tepkide bulunduğu ve ardından ona yönelik sorularımıza nasıl cevap verdiği, ortadaki bir sorun karşısında ne tür tavır takındığı, nasıl hareket ettiği gibi konularda hemen enformasyonlar toplarız Tüm bunların ardından, hatta bunlarla eş zamanlı olarak karşımızdaki kişi hakkında bir fikir oluştururuz Bu süreç, 'izlenim oluşumu' (impression formation) ya da 'izlenim oluşturma' sürecidir Dolayısıyla izlenim oluşturma, kişisel özelliklerini bir bütün halinde örgütleyerek belirli bir kişiyi nitelendirme sürecidir Diğerleri hakkındaki algılarımız, sosyal yaşamımızın önemli bir parçasıdır Onlar hakkındaki fikrimiz ya da izlenimimiz, onlarla etkileşimlerimizi anlamayı, öngörmeyi ve denetlemeyi sağlarlar Bu izlenimlere dayanarak on!an birbirinden farklılaştırır ve davranışlarımızı ayarlarız Diğerleri hakkındaki izlenimlerimizin bu denli önemli sonuçlar vermesi, sosyal psikologları, konuyla ilgilenmeye yöneltmiş ve izlenim oluşumunun çeşitli yanlarını aydınlatan farklı model ve açıklamalar ortaya konmuştur Bunlar arasında Geştaltçı İzlenim Modeli (Asch), Matematiksel İzlenim Modeli (Asch, Anderson, vb), Pozitif İzlenim Eğilimi (Sears, vb), İzlenimde Siireçsel Süreklilik Modeli (Fiske ve Neuberg, Pavelchak, vb), Bilişsel Aktiftik ya da Meşguliyet Etkisi (Gilbert, Pelham ve Krull, vb), Motivasyonel İzlenim Modeli (Fiske ve Taylor), Durumsal İzlenim Modeli (Berscheid ve ark, Neuberg ve ark, Tetlock, Freund, Kruglanski, Swann, vb) sayılabilir (Kaynak; Vallerand & ark 1994) |
Psikolojide Kavramlar 20 |
10-15-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Psikolojide Kavramlar 20İzlenimde Polyanna İlkesi Diğerlerine ilişkin yargılarımızda gözlenen pozitiflik yanlılığının açıklanmasına getirilen cevaplardan biridir Polyanna ilkesine göre, insanlar, kendilerinin iyi şeylerle, hoş kişilerle birlikte bulunduklarını, güzel deneyimler yaşadıklarını düşündüklerinde, kendilerini daha iyi hissederler Olumsuz bazı yaşantılar veya durumlarda bulunmak da (hasta olma, komşularıyla anlaşamama, vb), bu eğilimi fazla değiştirmemektedir Ayrıca, olayların çoğu, karşılaştırılabilir oldukları tüm olaylara kıyasla daha olumlu görülmektedir Ancak pozitiflik, şeyler ya da objelerin söz konusu olmasına kıyasla, kişiler söz konusu olduğunda daha yüksek düzeyde gerçekleşmektedir |
|