Suriye Hakında Bilgi Ve Açıklamalar |
10-14-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Suriye Hakında Bilgi Ve AçıklamalarSURİYE DEVLETİN ADI: Suriye Arap Cumhûriyeti BAŞŞEHRİ: Şam YÜZÖLÇÜMÜ: 185180 km2 NÜFUSU: 12524000 RESMİ DİLİ: Arapça DİNİ: İslâm PARA BİRİMİ: Suriye Paundu (= 100 piasters) Ortadoğu ülkelerinden Güneybatı Asya’da, Ortadoğu’nun kalbi durumunda bir mevkiye sâhiptir 32° 19’ - 37° 20’ kuzey enlemleriyle 35° 37’ - 42° 22’ doğu boylamları arasındadır Kuzey ve kuzeybatıdan Türkiye, doğudan Irak, güneyden Ürdün, batıdan İsrail, Lübnan ve Akdeniz ile çevrilidir Târihi Suriye, toprakları üzerinden çeşitli medeniyet ve kültürlerin geçtiği ve pekçok istilâların, hâdiselerin meydana geldiği, eski ve kritik bir mevkiye sâhiptir Ülaaae ilk yerleşenler hazret-i Nuh’un oğlu Sâm’dan türeyen ve Sâmi dilini konuşan Sâmilerdir Müslümanların Suriye’ye hâkim olmasına kadar bölge Amoritler, Fenikeliler, İbrânîler, Hititler, Persler, Makedonyalı İskender, Roma ve Bizans imparatorlukları idâresinde kaldı Peygamberimiz hazret-i Muhammed’in tebliğ ettiği İslâm dîni bütün Ortadoğu’ya yayıldığında, Suriye de İslâmlaştı Hazret-i Ebû Bekir’in halifeliği devrinde, Suriye’ye gönderilen İslâm orduları, hazret-i Ömer zamânında 635’te bölgeyi fethetti Hazret-i Ömer bölgeye gelip, Suriye’yi teşkilâtlandırdı Hazret-i Ömer, önce hazret-i Muâviye’nin kardeşi hazret-i Yezîd’i Şam vâlisi tâyin etti Şam, bölgenin en büyük şehirlerinden olup, şehrin adı eskiden Suriye olarak bilinirdi Yezîd’in vefâtıyla hazret-i Muâviye Şam vâlisi oldu Hazret-i Muâviye, Suriye’yi teşkilâtlandırıp, medenîleştirdi 662’de Emevî Hânedanı Suriye’de kurulup, Şam şehri merkezleriydi Emevî Halîfeliğinden sonra,Abbâsîlerin hâkimiyetine geçti Abbâsî Halîfeliği (662-749) devrinde Suriye, çok gelişip, pek çok ilim, kültür, medeniyet ve sosyal tesisler yapıldı Onuncu yüzyılın sonunda, Mısır’a hâkim Şiî Fâtımîler, Suriye’yi işgâl ettiler On birinci yüzyıldaSelçuklular, bölgeyi hâkimiyetlerine aldılarsa da, 1096’da Haçlı Seferleri başladı Haçlı Seferleri (1096-1270) esnâsında Haçlı-Şiî Fâtimî ittifakından Suriye çok zarar gördü Haçlıları, Eyyûbî Hânedanının kurucusu Selâhaddîn-i Eyyûbî (1169-1193) Suriye’den uzaklaştırdı Suriye, Selçuklu Atabekliği, Eyyûbîler ve Memlûklerden 1517 yılında Osmanlı hâkimiyetine geçti On altıncı yüzyılın başından 20 asrın başına kadar Osmanlı hâkimiyetinde kalan Suriye, bu zamanda gelişip, en huzurlu ve müreffeh devrini yaşadı Osmanlı idârî teşkilâtında vilâyet hâlindeydi 1833 yılında Osmanlıya tâbi Mısır Vâlisi Mehmed Ali Paşa sülâlesine verildi Birinci Cihan Harbi (1914-1918) sonrasına kadarOsmanlı idâresinde kalan Suriye’ye Osmanlılar, pekçok ilmî, sosyal, kültürel, tarım, sınâî ve ulaşım tesisleri kazandırdılar Bu devirde pekçok ilim adamı yetişip, medeniyete hizmet ettiler Birinci Dünyâ Harbinde müttefik ordularının yenilmesi netîcesinde, Osmanlı Devletiyle imzâlanan Mondros Antlaşmasıyla bölge Fransızların işgâline uğradı 1920’de Fransa’nın mandasına girdi Suriye, Fransa’nın idâresine girmesiyle Osmanlı devrindeki huzur ve müreffeh hayâtın yerini, anarşi ve sefâlet aldı Suriye’de Müslümanlar çoğunlukta olmasına rağmen, idârede Fransızlar, Ermeniler ve Nusayrîler hâkimdi Şam, Halep, Nusayrî merkezî Lazkiye ve Harran bölgesindeki Dürzilerle Fransa’nın mücâdelesi, Suriye’de hâlâ devâm eden anarşinin kaynağıdır Fransa, Suriye mandasına âit Hatay ve İskenderun’u antlaşmayla 1939’da Türkiye’ye vermek zorunda kaldı İkinci Dünyâ Harbi (1939-1945) yıllarında, 1941’de, Fransa, nüfûzu altında kalmak şartıyla Suriye’ye kısmî istiklâl verdi 1943 seçimlerinde Şükrü el-Kuwatli, Suriye’nin ilk Cumhurbaşkanı seçildi Fransa harp sonrasında Suriye’den kısmî olarak çekildiyse de, geride pekçok problem bıraktı 1945’te Birleşmiş Milletlere Cumhûriyet idâresiyle katıldı 1948’de Arab-İsrail Harbine katılan Suriye’de, 1949 ihtilâliyle Şükrü el-Kuwatli iktidardan uzaklaştırıldı Sovyetler Birliği ile yakın münâsebete girince, idâre Rusya’ya yanaştı İç huzursuzluklar artıp, komşularıyla münâsebeti bozuldu Sosyalist Baas Partisi kurulup, memleketteki huzursuzlukdan faydalanarak, kuvvetlendi 1958’de Mısır ile Birleşik Arap Cumhûriyeti adıyla birleşti Birleşme uzun sürmeyip, 1961’de ayrıldı Baas Partisi, dışta Pan-Arap, içte sosyalizm propagandasıyla Suriye’de güçlenip, 1963’te ülkenin tek kânûnî partisi hüviyetini kazandı Baas Partisi, Suriye’de dikta rejimi kurup, ülaaae eski Lazkiye bölgesindeki Nasturî aşireti idâreye hâkim oldu 1967 Arap-İsrâil Harbinde Golan Tepelerini İsrâil işgâl etti 1973’te Mısır ile anlaşıp, İsrail’e kuzeyden saldırmışsa da başarılı olamadı Arap ülkelerinden ve Sovyet Rusya’dan yardım aldı 1976’da Lübnan’ın içişlerine müdâhale edip, asker gönderdi Suriye askerleri Lübnan’da püskürtülerek, geri çekilmek zorunda kaldı 1982’de İsrâil’in hava taarruzlarına uğradı Baas Partisi’nin Rusya ile yakın münâsebeti, ülke içinde ve dışında çatışmaya sebep olmaktadır Bitmek bilmeyen harp ve anarşi, Osmanlı Devletinin yıkılmasından sonra manda devleti ve Sosyalist Baas Partisi diktatörlüğünde hâlen devâm etmektedir 1991’de Irak’ı, işgâl ettiği Kuveyt topraklarından çıkarmak için başlatılan harekâtta Çok Uluslu Müttefik Kuvvetlerin yanında yer aldı Fizikî Yapı Suriye’nin yüzölçümü yaklaşık 185180 km2dir Mevkii îtibâriyle Akdeniz’in doğusundadır Kuzey ve kuzeybatısında Türkiye, doğusunda Irak, güneyinde Ürdün ve batısında İsrail ve Lübnan ile komşudur Başşehir Şam’dır Halep ve Humus diğer iki önemli şehridir Suriye fizikî yapı bakımından bir farklılık ve aaaat ülkesidir Ülkenin üçte biri çöl veya çıplak dağlarla örtülü, üçte biri kıt ve elverişsiz çayırlık ve geri kalan üçte biri de ekilebilir arâzidir Ülke, esâsen üç bölgeye ayrılabilir; kıyı kesimi, dağlık bölge ve Suriye Çölü Suriye, kısa bir Akdeniz kıyısına sâhiptir Kıyıyı doğuya ve güneye uzanan verimli ova ve yaylalar tâkip eder Bundan sonra doğuya doğru, dağlar ve vâdiler uzanır Bunların peşinden kısa ve verimli bir şeridin hemen arkasından, Fırat Nehriyle birlikte ülaaai güneydoğu istikâmetinde baştan başa geçen, Suriye Çölü gelir Akdeniz, Suriye’nin dörtte bir batı sınırını meydana getirir Kıyı yaylası kıyıdan îtibâren 8 ilâ 32 km kadar uzanır Bu yaylanın doğusundaki dağlık bölge; ortalama yüksekliği 1585 m olan Ensariye Dağı, 2135 m olan Anti-Lübnan Dağ Silsilesi ve 2814 m ile ülkenin en yüksek yeri olan Hermon Dağından teşekkül etmiştir Suriye’nin en verimli ve gelişmiş bölgesi bu bölgenin doğusu olup, Şam, Halep, Hama ve Humus şehirleri de buradadır Şam ile Ürdün sınırı arasında yer alan Dürzi Dağı ise, ortalama olarak 1675 m kadar yüksekliğe çıkabilen yüksek bir yayla görünümündedir Bu dağ volkanik olup, etek kısımları lavlarla dolu geniş bir çölün içindedir Ülkenin ortasını ve kuzeydoğusunu Suriye Çölü kaplamıştır Bu geniş çöl orta kısımda tepeliktir Çölde birkaç köy ve birkaç eski eserden başka bir şey yoktur Suriye Çölünde ise, kuru ve kavurucu sıcak çöl iklimi mevcuttur Tabiî Kaynaklar Suriye genel olarak tabii kaynaklar bakımından fakir bir ülkedir Yeraltı kaynaklarından en önemli mineral petrol olup, daha çok kuzeydoğudan çıkarılır Bundan başka alçıtaşı ve bazalt (volkanik taş, siyah mermer) da elde edilmektedir Bulunan diğer mineraller şunlardır: Fosfat, kurşun ve bakır Latakia bölgesi civârında ise çok az da olsa zift (katran) ve krom mevcuttur Suriye’nin kıyı bölgeleri nispeten yeşillik alanlar ve ağaçlarla kaplıdır Dağlık bölgelerse, umûmiyetle çıplak olup, bir kısmı cılız otlarla örtülüdür Suriye Çölünün, batısında kalan bozkır-çöl arâziyse bitki örtüsünün kıt olduğu bir bölgedir Bu bölgede ve Suriye Çölünde yağışlar olduğu zamanlarda bir miktar kısa ömürlü otlar, maki tipi çalılık ve dikenlikler yetişir Hayvanlar âlemi olarak pek fazla zengin bir ülke değildir Daha çok çöl ceylanı (gazal, âhû), aktavşan (bir çeşit tarla fâresi), toykuşu, deve, keçi, koyun, eşek ve sığır yetişir İklim Kıyı bölgesinde iklim, yaz aylarında nemli ve aşırı sıcaktır Kış aylarında sık sık sis olayları olur ve bölge bol yağış alır Ülkenin ikinci bölgesi olan “dağlık bölgesi”, yılda aşağı yukarı 1000 mm’lik yağış alır Öyle zamanlar olur ki, sularla dolan nehirler seller meydana getirir Halep civârındaki bölgede ve bozkır çölde tatlı bir iklim vardır Kışın bol sis olur Ağustos sıcaklığı yaklaşık 38°C civârındadır Hemen hemen 380 ilâ 520 mm arasında bir yağış ortalamasına sâhip olan bu bölgenin nem miktarı düşüktür Şam civârında ise gündüz-gece sıcaklık farklılıkları fazla olan ve genellikle kuru bir atmosferi olan kara iklimi hüküm sürer Ülkenin en büyük nehri Fırat olup, üç ana kolla kuzeyden gelir ve Meyadin’in güney doğusundan, Irak topraklarına girer Diğer nehirleriyse Berada ve Oronto nehirleridir Ülkede büyük göl bulunmayıp, az sayıda küçük göl vardır Nüfus ve Sosyal Hayat Suriye’nin nüfûsu yaklaşık 12524000’dir Yıllık nüfus artışı % 3,5 dolayındadır Nüfus yoğunluğu ise aşağı yukarı 63’tür Suriyeliler, Arabistan, Asya ve Avrupa’dan göç etmiş insanların karışımından meydana gelmişlerdir Ekseriyeti Sâmi soyundan gelen Araplar teşkil eder Nüfûsun % 89’unu Araplar, % 6’sını Kürtler, % 3’ünü Ermeniler ve geri kalanını da Türk, Çerkez ve Asurîler teşkil eder Suriye’nin resmî dili Arapçadır Sâmi soyundan gelen Araplar olduğu için, Suriyeliler genellikle Sâmi dilinden gelen Arapçayı konuşurlar Bundan başka ayrıca Türkçe, Süryânice, Kürtçe, Ermenice ve Çerkezce de konuşulmaktadır Nüfûsun hemen hepsi Müslümandır Çok az bir bölümü Hıristiyandır Bu Hıristiyanlar genellikle Katolik, Ortodoks, Suriye Ortodoksu, Monofist, Protestan, Keldani ve Nesturî gibi ayrı gruplar hâlindedir Müslümanların büyük bir bölümü Sünnîdir Ayrıca Alevîler, İsmâilîler veDürzîler de vardır Çok az sayıda Yezîdî, Râfizî ve Şiî mevcuttur Bunlardan Yezidîler “Şeytana taparlar” Nüfûsun yarısı okuma-yazma bilir Genç nüfûsun % 60’ı okula gitmektedir En büyük ve gelişmiş şehir Şam’dır Diğer önemli şehirleri Halep, Humus, Hama ve Lazkiye’dir Siyâsî Hayat Suriye, Cumhûriyetle idâre olunan bir Arap devletidir Devlet başkanı Hâfız Esad’dır Çok partili cumhûriyet olmasına rağmen siyâsî iktidar Baas Partisinin elindedir Şam ülkenin başşehri olmak üzere ülke 13 il’e ayrılmıştır Birleşmiş Milletler üyesidir Varşova Paktına dâhilken bu pakt resmen 1991 yılında feshedildi Ekonomi Suriye, ekonomisi esas îtibâriyle tarıma dayanır Tabiî kaynaklar bakımından ülke pek zayıftır Arâzisinin % 40’ına yakın bir bölümü ekilebilir Fakat sulama imkânları geniş değildir Ormanlar, mâdenler, bitki örtüsü oldukça kıt olduğundan ekonomik olarak geri kalmış bir ülkedir Başlıca tarım ürünleri şunlardır: Arpa, buğday, yulaf, darı, mısır, sebze, meyve, tütün ve şekerkamışı Bâzı bölgelerde pamuk ve zeytin zirâati de yapılır Deve, koyun, keçi ve sığır yetiştirilir Suriye’nin endüstrisi, tarıma nazaran gelişmiş ve ekonomiye katkısı büyüktür Arap dünyâsında, Mısır’dan sonra endüstride kalkınmış ikinci ülkedir Başlıca endüstri dalları; pamuklu ve ipekli kumaşlar, yünlü kumaşlar, çimento, yemeklik sıvı yağlar, tütün, kakmalı ve işlemeli mobilya eşyâlar, gümüş eşyâlar, petrol endüstrisi, tekstil, cam eşyâ, şeker ve pirinç âletlerdir Mâden olarak fosfat çıkarılır Petrolü sınırlı ölçüdedir Ayrıca Irak’tan Akdeniz’e akıtılan petrol boru hatlarından geliri vardır İthalât daha çok Irak, İtalya, Almanya veFransa’dan yapılmaktadır Ülkenin ihrâcatı ithâlatının ancak yarısı kadardır Suriye ürettiği ürünlerini, genellikle İtalya ve Romanya’ya satar Son yılarda Suriye’nin dış ticâreti daha çok komünist ülkelere yönelikti Böylece ithâlat ve ihrâcat yaptığı ülkelere Küba ve Çin gibi ülkeler de katılmıştır Suriye’nin Türkiye ve Japonya ile de ticârî münâsebetleri vardır Suriye’nin başlıca ihraç ürünleri şunlardır: Ham petrol, pamuk, tekstil ürünleri, canlı havyan, hayvan ürünleri ve tahıl ürünleri Buna karşılık Suriye dışardan genellikle tekstil ürünleri, katı yakıtlar, makina, inşaat malzemeleri, aaaaller, kimyevî maddeler, motorlu taşıtlar ve tütün satın alır Suriye’nin içinde bulunduğu ödemeler dengesi, ülke ekonomisini dışarıya ve hârici para kaynaklarına bağlı bırakmıştır Suriye’nin ulaştırma imkânları oldukça gelişmiş, hem toprak ve hem de asfalt yollar uzanabildiğince bütün ülke boyunca inşâ edilmiştir Suriye; Türkiye, Ürdün, Lübnan veIrak’ı birbirine irtibatlayan demiryolu sisteminin ortalarında yer alır Lâzkiye ve Tortus limanları, ülkenin deniz ulaşımına kâfi gelmektedir Hem dış ve hem de iç hat havayolu ulaşımı düzenlidir Suriye’nin ulaştırma ve haberleşme alanında, ileri seviyede olması sebebiyle turizm ve otelcilik alanları önemli birer gelir kaynağı olmuştur |
|