Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye > İç Anadolu Bölgesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kırşehirin, tarihcesi

Kırşehir'in Tarihçesi

Eski 10-14-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kırşehir'in Tarihçesi




Kırşehir'in Tarihçesi

Kırşehir'in Tarihçesi

Kırşehir Tarihi

Kırşehir İç Anadolu Bölgesinin şehirlerinden olup farklı devletlerin hakimiyetine girmiş bir yerdir Birçok medeniyetin uğrak yeri olması onun farklı isimlerle anılmasına sebep olmuştur Hiç şüphesiz bu konuda çokça araştırma yapılmış ve çeşitli fikirler ortaya atılmıştır A D Mortmann , Kırşehir’in eski adının Chamanene olan bugünkü Kaman’ın , güneydoğusunda Parnassos diye bir yer 1olduğunu ifade eder W M Ramsay ise Parnassos’un daha batıda olduğunu , Kırşehir’in bulunduğu kasabaya Makissos dendiğini ifade eder Kibert’in haritasında ise Kırşehir Akuae Saravenae diye anılır Bu kelimenin anlamı Suşehri’dir 640 yılına ait bir haritada Kırşehir’den Parnasos diye bahsedilir Roma ve Bizanslılar döneminde buna devam edildiği fakat Bizanslılar’da daha sonra Justiniyanpolis olarak tabir edildiği söylenir Bu kelime bazı kaynaklarda Jestianaponis ‘tir

Kırşehir coğrafi konum olarakta önemli bir yere sahiptir Bundan dolayı medeniyetlerin ilgi alanına girmiştir Anadolu’yu baştan başa kesen eski ve işlek bir cadde üzerinde olması ehemmiyetli bir konak yeri görevini görmesine sebep olmuştur Marmara Denizi kıyılarından Ekezire ve Suriye’ye doğru uzanan bu yol kızılırmak’ı iki yerde sağlam köprülerle aşmaktadır

Kırşehir’in eski dönemlerine ait bilgilere daha çok batılı kaynaklarda rastlamaktayız Ramsay tarafından yazılan The Historical Geography of Asia Minor ve Ruge’nin Real Enzyklopedie Für Altertum Swissenshaft adlı eserlerini örnek verebiliriz Fakat Ramsay’ın eserlerindeki bilgiler netlik kazanmamış , Ruge’nin eserindeki bilgilerde derin değildir Bilinen bir şey varsa o da eski dönemlerde verilmiş olan Makissos , Parnassos isimlerinin kökeni Kalkolotik devre kadar dayanmaktadır 1947 yılındaki yapılan bir diğer araştırmada Alman Bilgini H Bossert Keltepe Höyüğünü incelemiş ve Eski Tunç Çağı’na ait kalıntıların olduğunu ifade etmiştir

Devlet olarak Kırşehir’e ilk hakim olanlar Hititler ’dir Şehrin tam ortasında yükselen Kale , ilkçağlarda kurulan şehirlerin karakteristik özelliğini gösterir 1931 yılında yapılan kazılarda merkez Dulkadirli Hashöyük Köyü’nde Etiler’e ait eserlere rastlanmış ve yine Dulkadirli inli Murat Köyü ’de bulunan Hitit Hapishanesi olarak bilinen yer altı şehri , Savcılı Dokuz ( Kaman ) Köy’ünde bulunan öküztaşı , Mucur yakınlarında topraktan yapılmış iki boğa heykeli şehrin ilkçağlar’da medeniyet merkezi olduğunu gösterir

Hititler Anadolu’ya geldikten sonra Şehir devletleri kurdular Proto Hititler ’le kaynaşarak Kızılırmak kıvrımını içine aldılar Anadolu’ya geldiklerinde yirmiyi aşkın dil konuşuluyordu Hitit sözüne İncil’de rastlandığı ifade edilir Hz İbrahim’in karısı Sarra’nın Hitit olduğu rivayetler arasındadır

Hitit’lerden sonra Kırşehir’e Gasgaslar , Yunanlılar , Persler , İskender İmparatorluğu , Bizanslılar , Kapadokyalılar , İranlılar , Galtlılar , zaman zaman Alan , Kelt ve Kumanlar’ın hakimiyeti altına girmiştir Türklerin Anadolu’ya gelip yerleşmesinden evvel uzun süre Roma daha sonra onun doğudaki uzantısı Bizans hakim olmuştur O zamanlarda Kırşehir , başkenti Kayseri olan Kapadokya Eyaleti’ne aitti 371 yılında Kayser Valans Kapadokya Eyaleti’ni iki kısma böldü Kırşehir , başkenti Tyana ( bugünkü Bor ) olan ikinci Kapadokya ( Capadocia Secunda ) Eyaleti’ne düşüyordu Kayser Justiniaus zamanında üçüncü bir bölüme ayrıldı Bunun adı Kapadokya Tercia idi Bizans’ın Anadolu’da bulunduğu dönemde Abbasiler ’in Anadolu’ya Türkler aracılığıyla akın ettiği fakat Anadolu’ya hakim olamadığı bilinmektedir

Anadolunun Fethi

Türkler ’in Anadolu’ya gelmeleri ve hakim olmaları Bizansla karşı karşıya gelmelerine sebep olmuştur Bilindiği gibi Türkler Orta Asya’dan muhtelif zamanlarda göç etmek durumunda kalmışlardır Yeni yurt arayışı Asya’nın farklı bölgelerine göç etmelerine sebep olmuş fakat buralarda uzun süreli kalmalarını sağlamamıştır Avrupa , Afrika’da göç yerleri içerisinde yer almıştır

Türkler ’in Anadolu’yu yurt edinme gayretleri Selçuklu Türleri ile olmuştur Anadolu’nun ekonomik ve coğrafi yapısı Türkler ’in özellikle yönelmesine sebep olmuştur Malazgirt Meydan Muharebesine kadar birçok fetih hareketleri yapılmış ve bölgelere yayılmışlardır Bunun üzerine meşhur kumandan R Diogenis Bizans tahtına çıkarak Türkleri tamamen Anadolu’dan atmak üzere harekete geçmiştir Alparslan ile R Diogenis arasında gerçekleşen Malazgirt Meydan Muharebesi Türkler’in zaferi ile sonuçlandı ve Anadolu’nun kapısı Türkler ’e hiç kapanmamak üzere açıldı

Malazgirt savaşından sonra Alparslan’ın kumandanları Emir Danişmend , Mengücek , Saltuk gibi şahsiyetler Pont ve Kapadokya taraflarına , Kutalmış’ın oğlu Mansur’da Likaonya , Firikya havalisine yerleşmeye başlamışlardı 1074’te Kutalmış’ın oğlu Büyük Selçuklu ’nun hakimiyetini tanımak şartıyla Orta Anadolu hükümdarı olup Konya’yı merkez yapmıştır Konya’yı merkez yaptığı sırada idaresi altındaki şehirler arasında Kırşehir’de vardı Bağımsızlığını ilan eden Kutalmışoğlu Süleyman Şah Anadolu Selçuklu Devleti’ni kurdu Kırşehir II Kılıçarslan döneminde de Anadolu Selçuklu hakimiyetinde kalmıştır II Kılıçarslan’ın ülkeyi onbir oğlu arasında paylaştırması Kırşehir’in Ankara ile beraber Muhyiddin Mesud’un payına düşmesine sebep olmuştur Fakat daha sonra Rükneddin Arslan Mesud’u Ankara Kalesi’ne hapsettirmiş ve Ankara’yı aldıktan sonra Muhyiddin’i iki oğlu ile beraber idam ettirmiştir Taht kavgalarına sahne olan Kırşehir Mengücek ogullarından Muzafferüddin’e verilmiştir 1243 Kösedağ’da Anadolu Selçuklu Devleti’nin yenilmesi üzerine Moğol hakimiyetine giren Kırşehir , Moğollar ’ın yaylak ve kışlağı haline girmiştir

Moğollar , Anadolu’daki hakimiyet sürelerinde valiler tayin etmişlerdir Bu sırada Kırşehir Beyi olarak görev yapan Nureddin Caca Bey Kırşehir’i huzur ve sükuna kavuşturmuştur Caca Bey Heyet Medresesi’ni kurmuş ilmi ve alimi korumuştur Bugün Cami olarak ayakta duran Caca Bey Medresesi en önemli Caca Bey imarıdır Caca Bey Medresesi’nin en önemli özelliği , döneminde gök bilimleri medresesi olarak hizmet vermesidir Anadolu’da Türk sanat ve tarihini aydınlatması amacıyla 1937 , 1938 , 1941 ,1943, 1944 ve 1947 yıllarında yapılan araştırmalarda gök bilimleri medresesi olduğuna dair kesin sonuçlara varılmıştır Ayrıca Caca Bey Medresesi bir Kırşehir Üniversitesi idi Burada eğitim Türkçe idi Öz Türkçe devam ettirilmiştir Anadolu Türklüğünü muhafaza etmesi açısından milli tarihimizde Caca Bey önemli bir yere sahiptir

Kırşehir’in yetiştirmiş olduğu büyük adamlardan biri de Aşık Paşa ‘dır Eserlerini Türkçe yazarak Türk diline önemli hizmetlerde bulunmuştur Garipname adlı eseri yazmıştır O aynı zamanda bir ahlak filozofudur Aşık Paşa , Ahi Evrani Veli ve Hacı Bektaşi Veli gibi şahsiyetlerin fikirlerinden etkilenmiştir Osman Gazi 1299 ‘da istiklalini ilan ettiğinde , törende Aşık Paşa’da bulunmuştur

Kırşehir’de Caca Bey , Aşık Paşa , Ahi Evran gibi şahsiyetlerden başka diğer önemli bir kişi Ahmet Gülşehri ’dir Kendisinin Ahi olduğu anlaşılmaktadır Kendisi şairdi ve eserlerini Türkçe yazmayı tercih ederdi Ahmet Gülşehri Fütüvvetname ’nin esaslarını şiirleri ile dile getirmiştir Caca Bey , Ahmet Gülşehri , Aşık Paşa gibi şahsiyetler Orta Anadolu’nun buhranlı dönemlerinde dil olarak Türkçe’nin meşalesinin sürekli yanmasını sağlamakla kalmamışlar , Osmanlı Devleti’nin kurulmasına da yardım etmişlerdir Osmanlı Dönemi’nde Fatih Sultan Mehmet’in Anadolu’da Türk hakimiyetini gerçekleştirmesinden , XIX yy’ın sonlarına kadar Celali İsyanları dışında Kırşehir’de önemli bir olay yaşanmamıştır 1874 yılında bir kıtlık olayının olduğu ve Kırşehir’in zor günler geçirdiği kaynaklarda ifade edilmektedir Tarihi bilgilerden de anlaşıldığı gibi Kırşehir Orta Anadolu’da dönemine göre olumlu faaliyetlere sahne olmuştur

Milli Mücadelede Kırşehir

I Dünya Savaşı tarihin gelmiş geçmiş en büyük savaşlarından biridir Gerek katılan ülke sayısının fazlalığı gerekse milyonlarca insanın bu olaydan etkilenmesi savaşı önemli kılan unsurlardandır Dünya’da değişen dengeler , sömürge elde etme ve Pazar ihtiyacı gibi sebepler savaşa neden olan unsurlar arasında yer almıştır Sadece savaş değil , savaşın sonunda yenilen devletlerin imzaladığı ateşkes antlaşmaları ve haksız işgaller insanlığa daha fazla sıkıntıları beraberinde getirmiştir Osmanlı Devleti savaşa katılan ve yenilen devletler arasında yer aldığı için bu kötü kaderi paylaşmak durumunda kalmıştır

I Dünya Savaşı’ndan sonra Osmanlı Devleti Mondros Ateşkes Antlaşması İmzalamıştır Bu antlaşmayla itilaf devletleri haksız işgallerini meşrulaştırma gayreti taşımışlardır İşte bu aşamada Anadolu insanı bu duruma seyirci kalmamış ve sahip olduğu toprağını canla başla sonuna kadar savunmuştur Vatanını savunma duygusu Anadolu’da Kuva-yi Milliye ruhunu ortaya çıkarmıştır Kuva-yi Milliye ruhu bir nevi insanımızın maddi , manevi gücü yettiğince haksız işgallere gösterdiği tepkidir Bu ruh , Kurtuluş Savaşı ‘nın özüdür Müdafa-i Hukuk Cemiyetleri ise haksız işgaller ve parçalayıcı politikalara karşı insanımızın tepkilerinin somut sonuçlarıdır

Anadolu’nun her bölgesinde doğusundan batısına , kuzeyinden güneyine milli mücadeleye katkı sağlamıştır Coğrafi konum olarak Anadolu’nun ortasında bulunan Kırşehir’de tepkisiz kalmamış ve yurdunu sonuna kadar savunmuştur Samsun’a çıkan ve akabinde kongreleri düzenleyen Ulu Önder Milli Mücadelenin lideridir Anadolu’nun düşman istilası altında bulunduğu sırada M Kemal ve Heyet-i Temsiliye üyeleri Erzurum ve Sivas Kongrelerinin aldığı kararlar doğrultusunda çalışmalarını Ankara’da devam ettirme kararı almışlardır 23 Ağustos 1919 ‘da 15 Kolordu Komutanı Kazım Karabekir , Raif , Hüseyin Rauf ve Mustafa Kemal imzalı Sivas 3 Kolordu Komutanlığına yazılan şifreli telgrafla Sivas Kongresi’ne katılmak için erken hareket edenlerden başka Ankara’dan Hoca Ahmet Efendi , Yozgat’tan Basri Bey ve bazı illerden Sivas’a hareket edenlerin isimleri zikredilirken Zeki Efendi’nin de delege olarak Sivas’a hareket ettiği bildirilmektedir

Mustafa Kemal 8 Aralık 1919 ‘da Sivas ‘ta iken Konya 12 Kor Albay Fahrettin Bey’e gönderdiği özel bir mektupta temsilciler kurulunun yakında Kayseri’ye , Kırşehir üzerinden de Ankara’ya oradan da Balıkesir yakınındaki Seyit Gazi’ye gideceğini ifade etmiştir Mustafa Kemal ‘in bu yol güzergahını tercih etmesinin sebebi Kayseri ve Kırşehir’in Orta Anadolu’nun önemli birikimine sahip şehirler olmasıyla birlikte buralarda Kurtuluş Savaşı’na açık destek veren Cemiyetlerin kurulmasıydı Mustafa Kemal ‘in Samsun’a çıkışı , Erzurum ve Sivas Kongreleri’nin heyecanı ile memleketin işgal edilmesinin verdiği üzüntü , Kırşehir’de Milli Mücadele ruhunu ortaya çıkarmıştır

Sivas Kongresinde alınan kararlar gereği Anadolu ‘da kurulan bütün ulusal direniş örgütleri Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti altında toplanmıştır Kırşehirliler de Cemiyetin Kırşehir şubesini faaliyete geçirmişlerdir Müftü Halil ( Gürbüz ) Efendi’nin başkanlığında Ömer Aydın , Mehmet Ağa , Hayrullah Efendi gibi şahsiyetler bu cemiyet içerisinde yer almışlardır Bu Cemiyetten başka 1918 ‘de Kırşehir Gençler Mahfili’ni Kırşehirli gençler kurmuşlardır Bu dernekte Garipoğlu Reşat , Marangoz Yusuf Necati , Cevat Hakkı , Mustafa Hilmi , Tüccardan Mehmet , Mehmet Fevzi , Öğretmen Tayyip Orman Memuru Katırcıoğlu Ahmet yer almışlardır Mucur’da da Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin kurulduğu ifade edilmektedir

Mustafa Kemal 20 Aralık 1919 ‘da Mucur’a gelmiş ve geceyi orada geçirmiştir 24 Aralık 1919 günü Heyet-i Temsiliye’nin yolu sabırsızlıkla , coşkuyla , heyecanla beklenmiştir Kırşehir’den 200 kadar atlı Gölhisar sırtlarını tutmuş , başta Mutasarrıf Vekili Ali Hikmet Bey , Memurlar , yediden Kırşehirliler Kılıççı Köprüsü’nde toplanmışlardır Gölhisar sırtlarında cirit atan Kırşehir atlıları kalpaklarını sallayarak Mustafa Kemal Paşa ‘nın geldiğini işaret ederken atlılar arasında araçlar görünmüştür

25 Aralık 1919 ‘da Kaman ‘a doğru hareket eden M Kemal’i Sofular Köyü’nde Kaman atlıları karşılar Kaman’ın ileri gelenlerinden Bektaşoğlu Ali Çavuş ‘un evine misafir edilirler Paşa arzda çevre köylerden gelenlerle görüşür Kurtuluş davasını anlatır Heyet-i Temsiliye 27 Aralık 1919 ‘da Ankara’ya ulaşmıştır M Kemal Orta Anadolu ‘daki bu beldelerdeki tepkilerden memnun olarak Ankara’ya dönmüştür

Ulusal Kurtuluş Savaşı boyunca Kırşehir bağımsızlık yolundan hiç ayrılmadı Yozgat dolaylarındaki çıkan ayaklanmaların bastırılmasında Çiçekdağlılar büyük katkı sağladılar Ulusal direnişi kırmak isteyen ayaklanmalara hiç karışmadılar Kurtuluş

Savaşı ‘nda birçok şehit verdiler Resmi kayıtlara göre Kırşehir 210 , Mucur 75 Avanos 85 evladını kaybetti Aynı zamanda Rıza Bey Meclisten aldığı yetkiyle Kırşehir ve çevresinden 600 kişilik süvari alayıyla birlikte batı cephesine gitmişlerdir

Orta Anadolu’da önemli bir kültür birikimine sahip olan Kırşehir sadece 12 ve 13 yy ‘lardaki rolüyle değil aynı zamanda Türk Kurtuluş Mücadelesi’ndeki maddi , manevi faaliyetleriyle de kendinden söz ettirmişlerdir Geçmişten bugüne Anadolu’nun ortasında bir meşale olarak yanmış ve yanmaya devam etmektedir

Heyeti Temsiliye Ankara' ya Dönerken Kırşehir' de

Cumhuriyet dönemi

Kırşehir 1867 yılında bucak, 1869 yı*lında ilçe, 1870 yılında sancak olmuş, Ava*nos, Keskin ve Mecidiye (Çiçekdağı) ilçele*ri Kırşehir'e bağlanmıştır 1921 yılında ba*ğımsız mutasarrıflık, 1924 yılında il olan Kırşehir'e Avanos, Çiçekdağı, Hacıbektaş, Mucur ilçeleri bağlanmıştır 1944 yılında il*çe olan Kaman, Kırşehir'e bağlanmıştır

20 Temmuz 1954 tarihinde 6429 sa*yılı kanun ile Nevşehir il, Kırşehir'de Nev*şehir iline bağlı bir ilçe haline getirilmiş Çi*çekdağı ilçesi Yozgat'a, Kaman Ankara'ya, Hacıbektaş, Mucur ve Avanos da Nevşe*hir'e bağlanmıştır

01 Temmuz 1957'de kabul edilen 7001 sayılı kanunla Kırşehir tekrar il haline getirilmiş, yeni ile Yozgat'ın Çiçekdağı, Ankara'nın Kaman ve Nevşehir'in Mucur ilçeleri bağlanmıştır



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.