Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye > Karadeniz Bölgesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bafranın, hamamları, samsun

Samsun Bafra'nın Hamamları

Eski 10-14-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Samsun Bafra'nın Hamamları




Bafra'nın Hamamları

Bafra'nın Hamamları

Bafra'nın Hamamları

Alptekin AHISHALI

Şöyle bir gidin elli yıl öncesine ,Bafrada üç tane hamam vardı;Cumhuriyet meydanında Ziraat Bankasının olduğu yerde Paşa Hamamı (Bu hamamı ,Hükümet binasının önündeki çeşmeyi vede polis karakolunun karşısındaki köşede olan paşa camiini yaptıran Tayyar paşadır ve bu zatın ahşap bir kitabe üzerinde yazılı olan ahşap oymalı ve dedeme armağan edip kendi el yazısı ile yazdığı ve son mısraında gazehandeler eyler diye bitirdiği dörtlüğü yıllarca babamın dükkanında asılı durdu ve babam bu kitabeyi en büyük kardeşimize verdi)evet birinci hamam bu bahsettiğimiz paşa hamamı ,bu hamamın işletmesini yapan ise Kötenin Ahmet dayı olduğu için o yıllarda bu hamamın adı Kötenin hamamı olarak bilinirdi

Elektrik fabrikasının karşısında olan eski hamam aslında Avukat Mahmut Nedim’in mülküdür

Oğlu Emin Ali Altay çarşı camii aralığında yedek parça işi yapardı ve bu hamamın işletmesini ise Boyabattan Bafraya yerleşmiş olan Emin dayı ile kardeşi foto Nihat ağabey işletirlerdi,üçüncü hamam ise büyükcamideki uzun hamam idi ve o hamamı ise toduklar işletirdi, peki size bir hamam daha söyleyeceğim fakat bu hamamı sanırım yüz yaşına yaklaşan hemşehrilerimiz bilecektir evet bu hamamın adı han hamamı ,şimdi herkes ne diii la bu böle bir hamam Bafrada varmıymış diyeceklerEvet böyle bir hamam var ,eskiler şöyle bir elli yıl öncesini düşünün ve Nuriibrahim camiinin karşısındaki ,yani eski belediyenin arkasındaki çarıkçıların olduğu sokakta kubbeli bir yıkıntıyı hatırlayın ,o sokağın köşesinde çarıkçılar olurdu işte oradaki yıkıntılar eski han hamamıdır,hani medrese aralığının başında yedibuçuk Mustafa at eşek satardı(Mustafanın oğlu ise Yedibuçuğun Osman lakaplı kasaptı)işte o yedibuçuk Mustafanın babası büyük yedibuçuk bütün gün iptidai bir tulumba ile o hamamın haznesine su doldurur bir taraftanda o günki adı çubuk olan pipo tüttürürmüş Han hamamı ile ilgili bir iki hikaye belleğimdedir; şehirde yaşanan bir gönül macerası han hamamında son bulmuş ama o günün paparazziliği ise çok değişik bir şekilde ifa edilirmiş ,skandala karışanlar hakkında türkü düzülürmüş(Ah neler oldu duydunmu, han hamamında yundunmu diye başlayan bir türküyü bilirim ama gerisini getirmem ),benim yapmak istediğim kaleme alınmakta çok geç kalınmış olan Baframızın yakın tarihini biraz olsun hatırlatabilmek ve bunları bizlerden çok daha iyi bilen büyüklerimizden bir an önce Baframızla ilgili hikayeleri kaleme almalarını dilemektir,önümüzden büyüklerimiz gittikçe keşke sorsaydım ,keşke yazsaydım diyoruz ama bu keşkelerin hiçbir yararı olmuyor

Eski yıllarda evlerde doğru dürüst hamam yoktu(hamamı olan evler ise o yılların varlıklı aristokrat ailelerinde olurdu ,mesela bizim komşularımız olan hacıkabaşların evine bitişik üç kurnası olan ve alttan sıcak su ile ısıtılan kubbeli koskoca bir hamam vardı ve hamam yakıldığında ayni zamanda külhandaki fırında o gün tüm mahalleli ekmeklerini pişirirmiş) evlerdeki hamamlar genelde bacalı odalardaki yüklük dolaplarının içi idi(şimdiki modern dairelerde ebeveyn banyosu)sobanın üzerinde kaynayan güğümdeki sıcak su ile yüklük dolabındaki soğuk suyun ılıştırılması ile o daracık dolapta banyo yapılırdı ama o yıllarda hamama haftada bir gidilir,mevsimine göre göbek taşında meyva,turşu yada bıldırcınlı pilav yenilirdi ,daha sonraki yıllarda göbek taşında soğuk soda yada bira içmek adet olmuştu Göbek taşı kesmezse hazne ağzında oturulur ter atılırdı ,ter faslı başlayıncada tellak elinde kese ile gelir kese ,lif derken yıkama faslı biterken havluuu diye bağırırdı ve bir görevli havluları getirirdi,usulünce peştamal atılırken havluya bürünülür dışarı çıkılırdı ,siz çıkarken hamamdaki her tanıdığınız sıhhatler olsun temennisinde bulunurdu,giyinme yerine geldiğinizde üzerinizdeki havlular kuru havlularla değiştirilir birde uzanacağınız yere bir havlu serilirdi ve siz orada bir müddet i,stirahat ederdiniz bu arada kızgın külde pişirilmiş kahveniz gelirdi ,eskaza kabinde değilde Emin dayının masasına yakın olan açık bölümde soyunup giyiniyorsam her defasında Emin dayıdan (babanın dükkanında sekiz liraya kız marka İngiliz kumaşından damatlık bir elbise yaptırmıştım ve şu kadar uzun yıl giydim diye anlatırdı ama bazı geceler arkadaşlarla çakırkeyf olarak geldiğimiz hamamda fasıl yapardık ve olabildiğince yüksek sesle şarkılar söylerdik,çünki hamamda söylenen şarkılarda insanlar kendini Pavarotti sanırdı ama komşular rahatsız olduğu için Emin dayıdan ince bir fırça yerdik

Malumunuz hamam gündüz bayanlara hizmet veriyor ve Emin dayının hanımı gündüzleri hamamın patroniçesi,bir gün hamamda bir arıza oluyor ve musluklara su gelmiyor bu arızayıda ancak Emin dayı hazne ağzındaki pencereden uzanarak giderebiliyor,eşi Emin dayıyı hamama çağırtıyor Emin dayı arızayı giderecek ama hamamda bayanlar var,yengemiz Emin dayının başına peştemalı doluyor tabii Emin dayı hiçbir şey göremiyor ama eşi elinden tutup hamama sokuyor Emin dayıyı gören hanımlar ay vay diyerek bağırışıp toparlanıyorlar ama bu arada Emin dayının elinden tutup hamamın içinde hazne ağzına giden yengemiz yabancı değil hanımlar Emin dayııız daa yabancı değil diye müşterileri yatıştırıyor ve suyun akışı düzeldikten sonra gene Emin dayının kafasına peştemalı dolayıp hamamdan çıkarıyor

Emin dayının kardeşi Foto Nihat ise sabahları hamamı açmak için sabahın beşinde evden çıkıyor motosikletine biniyor yokuş aşağı motoru çalıştırmadan iniyor tam düzlüğe geldiğinde belli bir noktada kontağı açıp motoru vitese atıp birden gürültü ile çalıştırıyor,tam motoru çalıştırdığı yerde şehre yeni taşınmış olan bir savcı o saatteki motor sesini kafasına takıyor ve her sabah ayni saatte motor gürültüsü ile beni uykudan uyandıran kim diye soruşturduğunda bu gürültüyü yapanın foto Nihat olduğunu ve Nihat ağabeyin iki eşi olduğunu söylüyorlar savcı bey ise helal olsun adama hem iki evli ve hemde her sabah hamama gidiyor dediğinde savcı bey Foto Nihat yıkanmak için değil hamamı açmak için her sabah o saatte hamama gidiyor diye kendisine söylüyorlar

Perşembeyi cumaya bağlayan geceler berber dükkanları dolu olurdu ve berberden çıkan pek çok vatandaş saçları briyantinli,sinek kaydı sakal traşı olmuş ve yüzü pudralanmış halde Faris dayının şekerci dükkanına gelir genelde bir paket çikolata alır evine giderdi(o yıllarda çiçekçi yoktu adam evine ne götürmeliydi)biz Faris dayının Çetin ağabeyle çikolata alıp gidenlere bıyık altından çaktırmadan güler yarın Emin dayının işleri iyi olacak derdikZira Cuma günü sabahı hamam ana baba günü olurdu Daha sonraki yıllarda insanlar evlerine bakır termosifonlarla sobalı banyolar yaptırınca hamamcılık mesleğide gerilemeye başladı,şimdi ise hamama gitmek lüks oldu



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.