Hatayın Yayladağı İlçesi Tanıtımı |
10-14-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hatayın Yayladağı İlçesi TanıtımıHatayın Yayladağı İlçesi Tanıtımı Yayladağı, Hatay'a bağlı ilçedir ve Türkiye'nin coğrafi olarak en güneydeki ilçesidir 36°- 42° paralelleri arasındaki Türkiye'nin 36'ncı paraleline yakındır İlçe nüfusu 7717; belde ve köylerle birlikte toplam nüfusu 22989'durNüfusun 6340'ı şehir merkezinde, 16649'u belde ve köylerde yaşamaktadır(2007 yılı Nüfus Sayımı; DİE Kaynaklı, Hatay Valiliği)2006 yılı nüfus sayınına göre Yayladağı sınır kapısı ve gümrüğü Türkiye'nin Suriye'ye açılan kara kapılarındandır Komşu ilçeleri; Altınözü, Samandağ ve merkez ilçe Antakya'dır Tarihçesi İlçe merkezinin 9 ve 10 yy’da kurulduğu sanılmaktadır Avar Türkleri’nden Savcılar Boyunun başı Kasım Bey bu toprakları Bizans’tan alıp bir cami ile okul yaptırmıştır Kasım Bey Cami bugüne kadar ulaşmıştır Osmanlı İmparatorluğu döneminde ilçeye Ordu-Muradiye isimleri verilmiştir Yavuz Sultan Selim döneminde bu bölgeye Türkleri yerleştirmiştir Yavuz Sultan Selim Mısır Seferi dönüşünde burada ordusu ile birlikte konakladığı için buraya “ordu” denilmiştir 1918’de İngilizler, daha sonra Fransızlar tarafından işgal edilen Hatay, 1938’de Bağımsız Hatay Cumhuriyeti’ne kavuştu 1940’da adı “Ordu” ile karıştığı için “Yayladağı” olarak adı değiştirildi Bu adı “Yayladağı” isimli dağından almıştır Hatay’ın kurtuluş günü olan 23 Temmuz’u Yayladağı’da kurtuluş günü olarak kutlar Coğrafyası Yayladağı ilçesi Hatay’ın güneyine düşmektedir İlçenin doğusunda ve güneyinde Türkiye-Suriye sınırı bulunur Kuzeybatıda Samandağı, kuzeyde Antakya ile komşudur Alanı 366 km²’ dir Denizden yüksekliği ise 450 m’dir İdari durumu Yayladağı şehir tabelasıYayladağı İlçesi’nin bir bucağı, iki beldesi, 30 tane köyü vardır Yeditepe Bucağı ilçeye 11 km uzaklıktadırKaraköse,ilçeye 15 km; Kışlak ise 18 km uzaklıktadır İlçenin merkezinde üç tane mahalle vardır Güneyde Çamaltı Mahallesi, Kuzeybatıda Dutlubahçe Mahallesi, Kuzeydoğuda Kurtuluş Mahallesi Nüfus İlçenin merkez nüfusu 7717’dir Köyler ve beldeleri ile beraber 27654 kişidir İklimi İlçede Akdeniz İklimi görülmektedir Yazlar sıcak ve kurak, kışlar yağışlı ve ılıktır Bölge yüksek ve dağlık olduğu için kar yağışı görülür Hatay’ın diğer ilçelerine göre daha serindir Bitki Örtüsü Genelde çam, sandal ve meşe ağaçlarından oluşan ormanlar yer kaplar Ormanların olmadığı yerlerde makiler hakim durumdadır Defne, kekik, zakkum, sumak, keçiboynuzu, kızılcık, atlas çiçeği ve mor menekşeler bulunur Tarım Yayladağı ormanlar ve tarlalarİlçede bulunan arazinin 96510 dekarı tarım alanı geri kalanı kayalık ve ormanlıktır Ekilen alanda 15 bin dekar zeytin, 15 bin dekar sebze, 42 bin dekar hububat, 9 dekar meyve, 8 dekar tütün, 5 dekar baklagiller ve 250 dekar bağ bulunur İlçe arazisi dağlık ve verimsiz olduğu için modern tarım gelişmemiştir Tarım araçlarından karasaban kullanılır Son yıllarda pulluk ve traktör sayısı artmıştır Sulu tarım gelişmemiştir Kaynak çevrelerinde meyve ve sebzeler genellikle yer kaplar Arazi dağlık ve kıraç olduğundan verim düşüktür Hububat verimi de düşüktür Genelde gelir kaynağı tütün, defne yağı, zeytin ve meyvedir İlçede defne yaprağı toplanmakta ancak defne işleyecek bir işletme bulunmamaktadır İlçenin Aldığı ve Sattığı Ürünler Tütün, zeytin, zeytin yağı, ceviz, defne yağı, peynir, tereyağı, deri ve incir satar Buna karşılık ev ve giyim eşyaları, hububat, hazır yiyecek maddeleri satın alır Bulgur, tarhana, et, mercimek, mısır, erik, kayısı, fasulye, peynir, süt, yoğurt, çökelek, sebze ve meyve tüketilir Hayvancılık En çok keçi beslenir Daha sonra sığır gelir Koyun az da olsa beslenir Kümes hayvanı ve binek hayvanları da beslenir Sağlık İlçede sağlığı tehdit edici bulaşıcı hastalık yoktur İlçe merkezinde bir tane sağlık ocağı, hükümet tabipliği, Karaköse, Bezge, Kışlak beldeleri ve Şakşak köyünde birer tane sağlık ocağı bulunur Yine ilçe merkezinde bir diş polikliniği ve iki eczane vardır Eğitim Merkezde bir Yatılı İlköğretim Bölge Okulu, 3 ilköğretim Okulu, Mustafa Kemal Üniversitesi'ne bağlı 1 meslek yüksek okulu, 2 Lise, Kız Meslek Lisesi ve Halk Eğitim kursları vardır Okullar Atatürk İlköğretim Okulu, Mehmet Akif İlköğretim Okulu, Yavuz Selim İlköğretim Okulu, Yatılı İlköğretim Bölge Okulu, Yayladağı Lisesi, İmam Hatip Lisesi, Kız Meslek Lisesi'dir Okuma oranı yüksektir Okulsuz köy olmayıp, okullardaki öğretmen eksikliği vekil öğretmenlerle giderilmektedir ve yatılı güzel sanatlar lisesi bulunmaktadır Engebeler Yayladağı İlçesi bütünüyle dağlık bir araziden oluşur İlçenin doğusunda Yayladağı, batıda Kel dağı, güneyde Salcan Dağı, kuzeyde Ziyaret Dağı bulunur Araplar Dağı, Ayvacık Dağı, Oğlakçı ve Mezere Yaylaları bulunmaktadır Dağlar arasında vadiler ve küçük düzlükler yer alır Akdeniz kıyıları kayalık ve diktir İlçenin en yüksek dağı Keldağı’dır (1739) Akarsular En önemli akarsuyu Kureyşi Deresi’dir Suriye topraklarına geçip Akdeniz’e dökülür İlçe merkezinde içme suyu Karapınar ve Gökmeryem kaynaklarından sağlanır Ulaşım Suriye sınırına giden yolun 4 kilometresiUluslar arası E-5 yolu Yayladağı’ndan geçer Türkiye- Suriye kapısına 5 km uzaklıktadır Antakya’ya 51 km uzaklıktadır Hatay ile ilçe arasında düzenli bir ulaşım imkânı bulunmamakta ve minibüsler ile ulaşım sağlanmaktadır Yaşayış ve Geçim Kaynakları Geçim kaynağı tarımdır (Tarım ürünleri olarak, bodur elma, nar, defne, zeytin, meyve ve sebze, tütün yetiştirilir) Az da olsa küçük esnaflık, çanak-çömlek yapımcılığı ve testicilik yapılır Merkezde 150 kişinin çalıştığı tütün işletme evi bulunmaktadır Dışarıya göç veren bir ilçedir Özellikle hasat döneminde Amik ve Çukurova’ya pamuk işçisi olarak giden fazladır Yöreye Özgün Kullanılan Kelimeler Yayladağı'nda Akdeniz kıyısında Kara Mağara bölgesiBermil: Varil, çöp kovası vb Süllüm: Merdiven Döl: Çocuk, soy Ölük: Ölmüş, vefat etmiş Aş: Düğünlerde verilen yemek Aleç: İlaç, merhem Orduevi: Ordövr, ön soğuk yemek Zeyt: Zeytinyağı Elpeçen: Küçük kertenkele Ağnanmak: Gelişigüzel yatmak Gidişmek: Kaşınmak Yayladağı'nda Akdeniz kıyısında Kara Mağara bölgesiSüvari: Çay bardağında Türk kahvesi Bire: Erkek çocuk Kele: Kız çocuk Maallef: Kül tablası Karabalcan: Patlıcan Manadura: Domates Keme veya Patata: Patates Koca: İhtiyar adam Aspap: Giyecek Pisik: Kedi Yağlık: Eşarp Silesil: Yoğurtlu bir tür yemek Zahter: Kekik Ağdamla veya Ağartı: Süt ürünleri Kara Mağara yoluKernep: Su kabağından tas Mişmiş: Kayısının küçüğü Payam: Badem Bezzakke: Salyangoz Aymüşlemek: Karıştırmak, mıncıklamak Bakdeniz: Maydonoz Attun: Siyah, küçük, buruşuk zeytin Hölüp: Testi, toprak çanak İt üzümü: Böğürtlen Öte: İleri Melhafe: Yorgan Yüzü Yayladağı'na özgü bir ev kapısı ve hemen hemen her ev kapısına asılan tabelalardan biriElleham: Belki de,sanmak (allahu´alem) Meatter: Zavallı insan Hoşhana: Kase Lakın: Çamaşır yıkanan leğen Sakiil: Laubali insan Gümbel veya cara: Büyük su testisi Kama: Bıçak Süğürtmek: Koşmak Tarihi Eserler Merkezde 1000 yıllık Kasım Bey Camii, 500 yıllık Hacı Hüseyin Camii ve Romalılardan kalma köprü vardır Kel Dağı’nda Barlahan Kilisesi, Ayışığı Köyü’nde Kızlar Sarayı ve Çabala Köyü’nde de bir kilise vardır Karacurun köyünde taş devrinden kalma oymalı mağara vardır Olgunlar köyünde de kilise kalıntıları vardır Merkezde diğer bir tarihi bina iki katlı Askerlik Şubesi Başkanlığı binasıdır 1930 yılında Fransızlar tarafından karakol olarak yapılan tarihi binanın malzemesi Fransa'nın Marsilya kentinden gemilerle İskenderun'a oradan da katırlarla Yayladağı'na getirilmiştir Fransız işgalinden geriye ayakta kalan tek binadır Aydınbahçe Köyünde de Kale Boğazı adlı yerde eski zamanlardan kalma bir kalenin kalıntıları vardır Turizm Yayladağı'nın Akdeniz kıyısı, Kara Mağara denilen bölgeTarihi eserlerin tanıtımı iyi yapılamadığından turizm gelişmemiştir Turistler sınır kapısından geçmek için gelirlerKaracurun köyünde ağrılara deva olan "Yel Dede" ve çocuk sahibi olamayanların uğrak yeri "Aslan Dede" ziyareti bulunmaktadır Karamağara denilen deniz kıyısında, tarih öncesi bir takım kaya boşlukları bulunmakta ve tarihi önemi bilinmemektedir Aynı zamanda Karamağara'da denize girilebilmekte ve balık tutulabilmektedir |
|