Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gerçek, mü’minin, özellikleri

Gerçek Mü’Minin Özellikleri

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gerçek Mü’Minin Özellikleri




Gerçek mü’minin özellikleri
Hakkında Gerçek mü’minin özellikleri




"لاَ يُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ، حَتَّى يَكُونَ هَوَاهُ تَبَعاً لِماَ جِئْتُ بِهِ"

Peygamberimiz (sav) buyuruyor ki:

“Sizden birinizin arzusu, benim getirdiğime -Kur’ana uygun- olmadıkça, gerçek mü’min olamaz”

İman

İman, kesin olarak inanmak, boyun eğmek ve teslim olmaktır İman; Allah”ın, “inan” dediklerine O’nun istediği ve emrettiği şekilde inanmaktır

“İşte onlar gerçek mü’minlerdir”, şeklinde bazı ayet-i kerimelerde bazı özelliklerine işaret edilen Gerçek Mü’min konusu, hadis-i şeriflerde de önemle vurgulanan, üzerinde durulması gerekli bir konudur

Her mü’min, gerçekten Allah’ın Rızasına ermiş, Rasûlünün “Ümmetim!” hitabına layık bir “Gerçek Mü’min” olmayı arzu eder Ancak bu ideal arzunun gerçekleştirilebilmesi için bazı noktaların üzerinde önemle durulması ve bu yönde samimî ve ihlaslı bir çaba harcanması gerekir

İmanının gereğini yaşayabilmek ve Allah ve Rasûlünün emrettiği şekilde Gerçek Mü’min olabilmek için Kur’an ve Sünnette tavsiye edilen pek çok husus bulunmaktadır Bu makalede Gerçek Mü’minin özelliklerinden sadece bir kısmına temas edeceğiz

1Arzu ve isteklerin Kur’ana uygunluğu:

İman, kabul edip boyun eğmeyi, bağlılık ve teslimiyeti gerektirir İman yeniden yapılanmayı, yeniden varolmayı gerektirir İman, yeni bir kimlik ve kişilik kazanmadır İman kişinin uğrunda canını verebileceği ulvî bir ideale candan bağlanma analamındadır

İman, manevî ve kalbî bir sözleşmedir İman, sözleşmelerin en değerlisidir Kelime-i Şehadetle altına imza atılan bu sözleşmenin gayet tabiî yerine getirilmesi gerekli bazı şartları ve gerekleri vardır Sözünde veya sözleşmesinde sadık olmayan işadamı, dürüst ticaret adamı kabul edilmediği gibi; sadece iman etmekle kalıp bunu uygulamada hayata yansıtmayan kişi de gerçek anlamıyla mü’min kabul edilmeyecektir

Gerçek mü’min olabilmek için, hayta Kurân çerçevesiyle çizilmeli, arzu ve istekler, dilek ve temenniler Kur’ana uygun olmalıdır Kur’anın belirlediği manevî ilke ve prensipler çerçevesinde hareket edilmelidir Kur’anın onaylamadığı ve asla onaylamayacağı süflî gaye ve hedefler mü’minin gaye ve hedefi olmamalıdır

Peygamberimiz bu hususu şu hadis-i şerifiyle açıklamaktadır: “Sizden birinizin arzusu, benim getirdiğime -Kur’ana- uygun olmadıkça, gerçek mü’min olamaz”
Kurân odaklı, Kur’an merkezli, Kur’an eksenli bir hayatı benimseyen mü’min; “Allah’ın Kulu” olduğu şuurunu taşıyan ve hayatını bu şuurla aydınlatan kişidir Mü’minin hayat anlayışı Kur’anın öngördüğü hayat anlayışıdır Onun ahlakı, Kur’an ahlakıdır, Onun ölçüleri Kur’an ölçüleridir

Kur’anın iman, ibadet ve ahlak esasları baştacı edildiği gibi gibi, Allah Yolunda Cihad ve Hakkı Tavsiye, emr bil-ma’ruf ve nehy anil-münker emirleri de aynı şekilde baştacı edilmelidir Zikir, dua, istiğfar, ihlas, takva ve nafile ibadetler gibi güzellikleri yaşama yanında zalime karşı elimiz, dilimiz veya gönlümüzle tepkide bulunma ve mazluma destek olma, din kardeşimize yardımcı olma görevleri de ihmal edilmemelidir

Kısaca: Kur’an emirleri arasında ayırım yapılmamalı, Kur’an imanî, ahlakî, hukukî, iktisadî, ictimaî vs her yönüyle bir bütün olarak yaşanmalı ve gönülden uygulanmalıdır Kur’anın bütün olarak kabulü düşüncesi, imanımızın gereğidir Zira biz mü’minler Kur’anın bir kısmını kabul edip bir kısmını reddetme hakkına sahip değiliz Biz, Kur’anın tamamına inanmakla yükümlüyüz Kur’an şöyle buyuruyor:

“Siz - mü’minler- Kitabın tamamına inarsınız”

2Allah Rasûlünü candan çok sevme:

Hz Muhammed Mustafa -sallalalhu aleyhi vesellem-in Allah’ın seçkin kulu ve son elçisi olduğuna inanmak, Kelime-i Şehadetin ikinci yarısıdır, imanımızın temel şartlarındandır Allah Rasûlünü sevme, imanımızın gereğidir O’nu evladımızdan, anne ve babamızdan hatta bütün insanlardan daha fazla sevmek zorundayız

“Sizden biriniz, beni -Allah Rasûlünü- kendi evlâdından, anne ve babasından ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe, gerçek mü’min olamaz”

Ümmetini sonsuz bir sevgi ile bağrına basan, ümmeti için yaşayan, Allah’ın Dinini ümmetine en güzel şekilde anlatan Efendimiz (sav)’in bu sevgisine sevgiyle karşılık vermeli, onu kendimize en güzel rehber ve ideal örnek olarak kabul etmeliyiz

Kur’anı hayatında en müstesna şekilde uygulayan, hayatıyla Kur’anı yorumlayan Allah Rasûlü’ne bağlılık Kur’anın emridir O’na itaat Allahâ itaattir, O’na isyan etmeAllah’a isyan etme demektir O’nun sözleri ve tavırları hatta sükûtu bie bizim için izlenmesi ve uyluması gerekli birer Sünnet’tir

Başta O’nun eğitiminden geçen Sahabe olmak üzere, İslâm Tarihi boyunca yşayan bütün İslâm alimleri, İslânm büyükleri ve gönül adamları O’nu candan sevmişler ve bu sevgilerini ilâhî, kaside, mevlid, medhiye, miraciye… gibi edebî eserlerle dile getirmişlerdir Hadis alimleri O’nun mübarek hadis-i şeriflerini okuyup okutmuşler, ezberleyip ezberletmişler, Hadis açıklamları ve Hadis İlimleri için yüzbinlerce cilt eser yazmışlardır

Peygamberimiz (sav)’e olan sevginin işareti olmak üzere, O’nun mübarek ismi anıldığında Salat ü Selâm veya Salevat-ı Şerife getirmemiz emredilmiş, Allah’ın Sevgilisi’nin ismi daima sevgiyle ve coşkuyla anılmıştır

O’an olan sevgimiz, Ona itaat etme, O’nun Sünnetine bağlılık, O’nu aile hayatımızda, eğitim hayatımızda, günlük hayatımızda manevî rehber kabul etme, O’nun müstesna hayatını kendimize örnek edinme şeklinde hayatımıza yansımalıdır

3Ahlakî Güzellik:

Ulvî İslâm Dâvâsının temsilcisi olan mü’min, dâvâsını en güzel şekilde temsil eden, çevresine en güzel örnek olan, ahlakî en güzel olan insandır Güzel ahlak tebliğden önce gerçekleştirilmesi gerekli merhaledir İman güzel ahlak sahibi olmayı gerektirir Güzel ahlak imanın alametidir

“Mü’minlerin iman yönünden en kâmil olanı, ahlâkı en güzel olanıdır”

Bu ahlakî güzelliğe erişebilmek için ilk uygulama, mü’minin kendisi için istediklerini mü’min kardeşi için de istemesidir Bunun anlamı her türlü kıskançlık ve nefreti, kin ve intikam duygularını terk etmektir

“Sizden biriniz, kendisi için arzu ettiği bir şeyi din kardeşi için arzu etmedikçe, gerçek mü’min olamaz”

Gerçek Mü’min, ahlakı son derece güzel olan mü’mindir Ahlakî problemler yaşayan insan, ahlakı henüz güzelleşmemiş kişi, imanının sesini pek duymamış demektir Tevazu, merhamet, iffet, adalet, müsamaha, fedakârlık, feragat, cömertlik, ikramseverlik, ziyaretleşme, hediyeleşme gibi ahlakî görevleri yerine getirmemiz, ahlakımızı güzelleştirmeye çalışmamız bizim gerçek mü’min olmamızı sağlayacaktır

Ahlakımızın güzelleşmesi için daima salih, mübarek, hayırlı, faziletli kişilerle beraber olmamız ve her konuda olduğu gibi bu konuda da Cenab-ı Hakka samimiyetle yakarışta bulunmamız gerekir “Allahım! Beni güzel yarattığın gibi, ahlakımı da güzelleştir”, duası bu konuda -özellikle aynaya bakarken- okunması tavsiye edilen dualardandır

4İman Kardeşliği:

İman ve sevgi toplumunu kurmak ve yaşatmakla yükümlü olan mü’min, iman kardeşliğini gerçekleştirmek için gerekli bütün özellikleri taşır

“Mü’min mü’minin kardeşidir”

İmanı bir binaya benzeten Allah Rasûlü binanın tuğlalarının birbirine destek vermesi gibi mü’minlerin birbirlerine her yönden destek ve yardımcı olmalarını emrediyor

“Mü’min, mü’min kardeşi için birbirine destek veren bir binanın tuğlaları gibidir” [9]

Peygamberimiz (sav) bu hadis-i şerifi söylerken mübarek ellerini birbirine geçirerek mü’minlerin tek yumruk, yekvücut, tek vücut olmaları gereğine işaret ediyor

Bir başka hadis-i şerifte ise vücut organları arasındaki organik bağ gibi mü’minler arasında da sıkı organik bir bağ bulunması gerektiğine işaret etmekte ve şöyle buyurmaktadır:

“Müminler birbirlerini sevme, birbirlerine merhamet etme ve birbirlerine şefkat gösterme konusunda bir vücut gibidir Vücudun bir organı rahatsız olsa, diğer organlar uykusuzluk ve hararette ona ortak olurlar”[10]

Şu kelimelere dikkat edin: Sevgi… Merhamet Şefkat Bunlar hiç eskimeyen, eskimeyecek olan evrensel değerlerdir Bunlar İslâm toplumunun manevî harcıdır Bu sırlı, bu büyülü kavramlar sayesinde ailede huzur yaşanır Bu manevî değerlerle toplumun dirlik ve düzeni devam eder

Bu değerlerle iman arasında bağ kuran Efendimiz, imanın sadece kuru bir iddia ve yararsız bir temenniden ibaret olmadığını, imanın hayata anlam katan canlı bir unsur olduğunu göstermektedir

Gerçek mü’min seven, sevilen, çevresiyle sıcak ilişkiler kuran, geçim ehli, uyumlu ve ılımlı kişidir

“Gerçek Mü’min başkalarına ülfet eden (sıcak davranan), kendisine ülfet edilen kişidir Başkalarına ülfet etmeryen ve kensdisine ülfet edilmeyen kişide hayır yoktur”[11]

Dünyanın değişik bölgelerinde acı ve ıstırap çeken katrdeşlerimizin sesini duymamız imanımızın gereği değil mi? Biz lüks ve refah içinde yaşarken yanı başımızda yaşayan yoksul komşumuz, işsiz arkadaşımız hatta yardıma muhtaç yakınlarımızla ilgilenme sorumluluğumuz yok mu?

Ne dersiniz?

“Gerçek Mü’min” özelliklerini ne derece taşıyabiliyoruz? Gerçek Mü’min olma yolunda dikkate değer ciddî bir çabamız var mı? Günlük olaylar karşısında imanımızın sesini ne kadar duyabiliyoruz? Acaba içinde yaşadığımız toplum bizim imanımıza menfî yönden ne kadar tesir ediyor? İmanımızı yaşaya biliyormuyuz? Toplum içindeki şerre ve kötülüklere doğru giden değişim bizi ne kadar etkiliyor? Hayra ve iyiliklere yöneliş ve hayır yoluna doğru değişim noktasında neler yapabiliyoruz?

Gerçek Mü’min olma hepimizin en önemli hedefi olduğuna göre; bu noktada kendimizi muhasebe etmemiz ve sorgulamamız gerekir

Kelime-i Şehadet bu sözleşmenin imzasıdır
Bu ifadelerle kesinlikle birilerini suçlama ve itham etme gibi bir düşüncemiz yoktur Hepimiz bu noktada aynı konumdayız Gerçek Mü’min olma noktasında biraz çaba harcamaya vesile olabilirsek ne mutlu!

Alıntı



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.