|
|
Konu Araçları |
baba, bakmak, çocuğa, erkek, göre, islamiyete, zaman, zorundadır |
İslamiyete Göre Baba Erkek Çocuğa Ne Zaman Bakmak Zorundadır |
10-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İslamiyete Göre Baba Erkek Çocuğa Ne Zaman Bakmak Zorundadırİslamiyete Göre Baba Erkek Çocuğa Ne Zaman Bakmak Zorundadır Hakkında İslamiyete Göre Baba Erkek Çocuğa Ne Zaman Bakmak Zorundadır İslamiyete Göre Baba Erkek Çocuğa Ne Zaman Bakmak Zorundadır a) Erkek çocuk büluğ çağına gelmemiş olmalıdır Ancak çocuk büluğ çağına geldiği halde sakat, kötürüm, felçli ve müzmin şekilde hasta olur ve kazanmaktan aciz bulunursa yine babanın nafaka yükümlülüğü devam eder b) Fakir olmalıdır Çocuğun kendine ait malı varsa, masraflar ondan yapılabilir c) Baba, çocuklarına bakmaya muktedir olmalıdır Bu, babanın ya zengin ya da çalışabilecek durumda olmasıyla gerçekleşir d) Babanın ve çocuğun hür olmaları gerekir Babanın kız çocuğuna bakma yükümlülüğünün şartları a) Kızda büluğ ve yaş aranmaz Evleninceye kadar kız çocuklarının geçimi babaya aittir Evlendikten sonra bu yükümlülük kocasına geçer Kocası ölür veya boşanırlarsa kadın yine babasının evine döner Kadın çalışıp kazanmaya zorlanamaz Fakat Islâmî ölçüler içinde bir iş veya meslekte çalışıp kazanmak isterse bu da câizdir b) Fakir olmalıdır Eğer kızın malı varsa, geçimi ondan sağlanır c) Baba, çalışıp kazanmaya muktedir veya zengin olmalıdır d) Babanın ve kızın hür olmaları gerekir Bir kimsenin yakınlarının geçimini sağlarken öncelik vereceği kimseler hadis-i şerifte şöyle belirlenmiştir: Ebû Hûreyre (ra) nakleder: "Bir adam Resûlullah (sas)'a gelerek şöyle dedi: Ey Allah'ın elçisi! Benim yanımda bir dinar para var, nereye sarfedeyim? Hz Peygamber; "Kendi ihtiyacın için sarfet" buyurdu Adam: "Yanımda başka bir dinar daha var" dedi Hz Peygamber; Eşine sarfet" buyurdu Adam dedi: "Başka bir dinar daha var" Hz Peygamber; "Çocuklarına sarfet" buyurdu Adam: "Bir dinar daha var" dedi Hz Peygamber, onu da hizmetçisine harcamasını söyledi Son bir dinar daha olduğunu söyleyince de; "Sen onu nereye harcayacağını daha iyi bilirsin" buyurarak, bu konuda onu serbest bıraktı" (Ahmed b Hanbel, II, 251, 471; Nesâî, Zekât, 54) |
|