Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kültür-Sanat > Şiir Cenneti

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
aşk, erkek, kadın, nice, yitirdim

Bir Kadın Bir Erkek - Nice Aşk Yitirdim Ben

Eski 10-09-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bir Kadın Bir Erkek - Nice Aşk Yitirdim Ben



Nice aşk yitirdim ben Kışkırtıcı bir bakışıyla çılgına döndüğüm, bir dudak büküşüyle ağulu acılar çektiğim, kahkahalarıyla şenlenip gözyaşlarıyla kederlendiğim, bir tanrıça katına çıkartıp tapındığım, kutsal mabetlerinin sunaklarına hayatımı bir adak gibi bırakmayı arzuladığım, memelerinde, kasıklarında, kalçalarında, bacaklannda, boyunlarında adanmış topraklarda dolaşan bir sofu gibi vecd içinde kendimden geçerek dolaştığım, ayaklarına kapandığım, göğüslerinde ağladığım, saçının bir teline halel gelmesin diye fütursuzca ölüme yürüyeceğimi hissettiğim, bazen öldürmeyi şiddetle istediğim, onda yok olup onla var olduğum, bana her defasında aşkı, acıyı, sevinci, hayatı ve ölümü yeniden öğreten kadınlar yitirdim ben Kızıl bir kor gibi örslerine bıraktığım ruhumu bazen sert darbelerle, bazen yumuşak dokunuşlarla şekillendiren, benden bir başka ben yaratan, onun her şeyi, babası, oğlu, kardeşi, kocası, sevgilisi olduğum, onu her şeyim yaptığım, varlığıyla her şeyin tadını, kokusunu, görüntüsünü değiştiren, sıradan birçok davranışı olağanüstü maceralara dönüştürüp olağanüstü maceraları olağan-laştıran kadınlar Yitirmenin ne olduğunu biliyorum Kendi hayatını hayatından çıkartmayı, kendi tanrıçanın mabedinden uzaklaşmayı, bir kadını öldürüp kendi cinayetinle ölmeyi biliyorum

Niye öldürdüm onları?

Onlar beni niye öldürdüler?

Neden hayatlarımıza, içlerinde yaralı bir ölü taşıyan yabancılar olarak devam etmek zorunda kaldık? Onları benden, beni onlardan alan neydi? İki yabancıdan, hangisinin nerede bitip hangisinin nerede başladığı anlaşılamayan tek bir varlık yaratıp, tek bir varlığı parçalayıp ondan iki kederli yabancı çıkartan korkunç büyünün büyücüsü kimdi?

Tanrı bir anlığına yeryüzüne eğilip usulca üfleyerek hafızamızı silseydi ve biz yaşanmış her şeyi unutarak, iki yabancı gibi yeniden karşılaşsaydık ne olurdu?

Birbirimize aldırmadan geçer miydik?

Yaşadıklarımızı bir daha yaşamak için birbirimize doğru bir daha yürür müydük?

Tuhaf maceralar var hayatta

Asla cevabını bulamayacağımızı sandığımız sorulara cevaplar bulmamıza yardım eden tuhaf maceralar

Yüzüne karton bir maske takmış bir kadın gördüm geçenlerde

Karşısında, aynı maskeden takmış bir adam oturuyordu

Birbirlerinin yüzlerini görmüyorlardı ama birbirlerinin yüzlerini biliyorlardı

Onların kim olduklarını bilmeyen bizdik

Birbirlerini sevmişler, birbirlerine âşık olmuşlar, evlenmişlerdi

Mutlu zamanlar geçirmişlerdi

Sonra erkek uzun yolculuklara çıkmaya başlamış, kadın yalnızlığın, ateşsiz taş odalar gibi insanın

içini üşüten soğukluğunu hissetmişti

Aynı yalnızlık erkeği de esir almıştı

Gerçek hayatın soğukluğundan ve yalnızlığından kur-

tulabilmek için "sanal" bir dünyanın meçhul kalabalığına bırakmışlardı kendilerini

Harfleri yan yana dizerek, madeni pırıltılı bir ekranda kendilerine arkadaşlar aramaya başlamışlardı

Kadın bir adam bulmuştu

Erkek de bir kadın

Erkek karısından, kadın kocasından uzaklaşırken ikisi de yeni buldukları "arkadaşlarına" yaklaşmaya koyulmuştu Yeni bulduklarına, çoktandır hayatlarından çıkmış hoşluklarını, zekâlarını, çekiciliklerini, azgın arzularını gösteriyorlar, gördükleri kadar gösterdiklerinden de etkileniyorlardı

İkisinin hayatında da yeni bir aşk tomurcuklanmıştı Sonunda, erkek tanımadığı yeni aşkının yüzünü merak etmiş, kadından bir resmini göndermesini istemişti

Ekranda, dekolte giysili şuh bir kadın yüzü belirmişti

Beliren yüz, karısının yüzüydü

Adam ayrılmaya karar vermişti

Birbirlerini sevmişler, birbirlerinden uzaklaşmışlar, milyonlarca insanın içinde dolaştığı bir meçhule dalmışlar ve o milyonlarca insanın içinde yeniden birbirlerini bulup yeniden birbirlerine âşık olmuşlardı

Erkek kendini ihanete uğramış hissediyordu

Karısının onu "aldatmak" için seçtiği erkek yine kendisiydi

Nasıl bir isim vermeliyiz sizce bu maceraya?

Bu bir ihanet öyküsü mü yoksa, korkunç bir aşk öyküsü mü?

İki insanın ortak hafızası olan "ilişkiyi" unutup o ilişkiden bağımsız bir macera aradıklarında gene birbirlerini buluyor, gene birbirlerine âşık oluyorlardı Her defasında birbirlerine âşık olabileceklerini görüyorlardı Niye yan yanayken birbirlerine âşık olmuyorlardı da ancak hafızaları silindiğinde, birbirlerini bir yabancı sandıklarında yeniden ortak sevgilerini yaratıyorlardı? Bir kadınla bir erkek yaklaştıklarında, birbirlerini sevdiklerinde aralarında yeni bir canlı, "ilişki" dediğimiz yeni bir varlık doğuyordu; birbirini seven her kadınla her erkek kaçınılmaz olarak iki insandan üç "canlı" çıkartıyorlardı, kendileri ve ilişkileri Önce, onları birbirine yaklaştıran "ilişki" büyüdükçe sanki onları iki yana doğru itiyor, mutlu anlardan çok mutsuz anlardan beslenerek irileşiyor, ikisinin arasında bir bağ olmaktan çıkıp onların arasında bir duvara dönüşüyordu Aşılması çok güç bir duvara İlişki dediğimiz, iki insanın ortak hafızası Hafıza, sahibini tehlikelerden korumak için iyiliklerden çok kötülükleri biriktiriyor, acıların, tehlikelerin, öfkelerin altını koyu koyu çiziyor, kuşkulan arttırıyor, kızgınlıkları körüklüyordu

Biz üç kişiyiz

Ben, sevdiğim ve ilişkimiz

Beni sevdiğime bağlayan ilişki, bir zaman sonra beni sevdiğimden ayırıyor

İlişki olmadığında ben sevdiğimin ruhuna ulaşamıyorum, onunla kaynaşıp tek bir varlık haline dönüşemiyorum, ilişki olduğunda ortak hafızanın lekelerinden sevgimi, kendimi, sevdiğimi koruyamıyorum

Sevgimiz ilişkimizle lekeleniyor

Biz ilişkimizle birbirimizden kopuyoruz

Bizi bağlayan bizi ayırıyor

Nice aşk yitirdim ben

Onda yok olup onla var olduğum, bana her defasında aşkı, acıyı, sevinci, hayatı ve ölümü yeniden öğreten kadınlar yitirdim

Sevdim

Çok sevdim

Ama sevdiğimi, sevgimi, aramızdaki üçüncü canlıdan, ilişkimizden koruyacak kadar güçlü olamadım

Birçok insan da olamadı

İlişkimiz düşmanımıza dönüştü

Hafızamız olmasa birbirimize yeniden sevgiyle sarılırdık biliyorum, yeniden tanrıçam olurdu, yeniden onun mabedindeki adak yerine hayatımı yatırırdım O kadınla o erkek bunu yapmayı becermişlerdi ama ikinci şanslarını bir armağan gibi değil, bir ihanet gibi gördüler

Bir daha kaybettiler

Eski ilişki yenisini de öldürmeyi başardı

Tanrıya, bize, acılar kadar sevinçleri, kötülükler kadar iyilikleri de aynı güçte hatırlatacak bir hafıza bahşetmesi, bizi kendi hafızamızdan ve ilişkimizden koruması için yakarmaktan başka elimizden ne gelir?

O güne dek ayrılışlar ve acılar çekmekten başka

Ahmet altan

İçimizdeki Bir yer Kitabından

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.