Fazıl Hüsnü Dağlarca Çirkin |
10-09-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Fazıl Hüsnü Dağlarca ÇirkinÇirkin, yavrum, dudaklarındaki kızıllık, Kansız doğaya karşı Uyurken memleket ve evren uzaktan, Uyurken bir hücre, hücreler içinde, Eksi Çirkin, bu satışlar, Yüzde yirmi, yüzde otuz Geçer anların tadı içerden ; Anılar ve sevgiler, çarşılar üstünde, uçar Yeniden var oluruz Sürünür ovalar yaslı ve boşuna, Çirkin şimdi, yükselmiş güzellik Ve kaçar yaşamanın ölçülerinde; yeni, uzun; Bir avuçluk, bütün dokunduklarımız, Bir ellik Okulumuz, bahçelere, hesaplara dönmüş, Çirkin Sonsuz ormanlığı rahatlığın, yüce uzamışlığı erdemliliğin, Dağlarda ve sokaklarda Tedirgin Yalanla, gerçeklerin sırrına varmış, Oyunla karışmış, ölmüşlerin akıllarına; Çirkin, mahkemelerde bir avukat Gelir bilinmeyen yönlerin namussuz hoşluğu, Körlerden ve topallardan daha sakat Çirkindir, uzayan erkek vakitlere göre, Gece yarısı Ağrıyan kemiklerle, uzaklıklara gizlenmiş, Acımakla değil, korkunçluğuyla büyük, Yıldızlar yıldızlar ve yukarısı Çirkin değil midir, dolarken nesillerin hayırsızlığına, Yavaş yavaş Ninelerin çarpılmış yüzünde, Kabul edilmemiş duasında gelinlerin, Tarihlerden bir savaş? Bir ekmek kavgası duyulur ta böceklerden, Uluyan ağaçlar, susan makineler sesi İgrenç hendeseleri gövdenin, bürünür düşlere; Gezegenler arasindaki uygarliga karsi, Çirkin, doymuşların ve doymamışların nefesi |
|