Tevfik Fikret Dönem Ödevi |
10-09-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tevfik Fikret Dönem ÖdeviEdebiyatimizda çok önemli bir degisimi olusturan ve Edebiyat-i Cedide Akimi olarak da bilinen Servet-i Fünûn hareketinin önderi sayilirSiyasal düsünce ve davranislariyla hem yasadigi dönemde,hem de ölümünden sonra toplumu etkilemis bir sâirdirAsil adi Mehmet Tevfik olan Tevfik Fikret Aksaray'daki Mahmudiye Rüstiyesi'nde basladiDaha sonra Mekteb-i Sultaniye'ye(Galatasaray Lisesi)geçtiYasaminda çok önemli bir yeri olan Galatasaray Lisesi'nde Fransiz kültürü ile tanistiAyrica o dönemin önde gelen yazar ve aydinlarindan Muallim Naci,Muallim Feyzi ve Recaizâde Mahmut Ekrem bu okulda ögretmendilerFikret bu ögretmenlerinin etkisiyle siir yazmaya basladiÇok basarili bir ögrenci olan Tevfik Fikret 1888'de Galatasaray'i birincilikle bitirerek Hariciye Nezareti'nde (Disisleri Bakanligi)göreve basladiAma kisa bir süre sonra yeterince çalismadan para aldigini düsünerek bu görevden ayrildiBu sirada Ticaret Mekteb-i âlisi'nde hat(güzel yazi)ve Fransizca dersleri vermekteydiTevfik Fikret 1891'de Mirsad dergisinin açtigi siir yarismasinda birinciligi kazaninca adi edebiyat çevrelerinde duyulmaya basladiBir yil sonra Mekteb-i Sultani'nin ilk bölümünde Türkçe Ögretmeni olarak atandi1895'te,devletin tasarruf etme gerekçesiyle memur ayliklarinin nyüzde 10'unu kesmesi üzerine tepki olarak bu görevden ayrildi ve kendi kösesine çekildi Mekteb-i Sultani'deki ögretmenligi sirasinda Tevfik fikret iki arkadasiyla birlikte ''Malûmat'' dergisini çikartmaktaydi1896'da eski ögretmeni Recaizâde Mahmut Ekrem'in önermesiyle Servet-i Fünûn dergisinin edebiyat bölümünün basina getirildiAyni yil yasaminin sonuna kadar sürdürecegi Robert Koleji'nde Türkçe Ögretmenligi görevine getirildiDaha önceki siirleriyle adini duyurmus olan Tevfik Fikret Servet-i Fünûn'u kisa sürede önemli bir edebiyat dergisi durumuna getirdiBu derginin çevresinde Hâlid Ziya Usakligil,Cenab Sahabeddin,Mehmet Rauf,Hüsayin Cahid Yalçin gibi bir çok genç ve yetenekli yazar kümelenmistiFransiz edebiyatini örnek alan ve agirlikli olarak bireysel konulari isleyen bu genç yazarlar batililasma konusuna ilgi duyan aydin okurlara yönelen Edebiyat-i Cedide Akimi'nin yayin organi durumuna geldiBu yillar ülkede IIAbdülhamid yönetiminin aydinlar üzerindeki baskiyi yogunlastirdigi dönemdiTevfik Fikret 1900'de siirlerini Rübab-i Sikeste adini verdigi kitabinda topladiBirinci baskisi iki ay içinde tükenen kitap büyük ilgi gördüBu arada Servet-i Fünûn'da kümelenen bu genç yazarlar arasinda yavas yavas görüs ayriliklari belirmeye basladiSamipasazâde Sezai'nin de içinde bulundugu bazi yazarlar dergiden ayrildiBir süre sonra derginin sahibi ile anlasmazliga düsen Tevfik Fikret Müzesi olan ,planlarini da kendisinin çizdigi ve ''Âsiyan''(Kus Yuvasi) adini verdigi evi yaptirdiEsi ve oglu Hâluk ile birlikte Âsiyan'a yerlesen Tevfik Fikret çok az kisi ile görüsüyorduIstanbul'da elden ele dolasan ,Sis,Sabah olursaBir Lahza-i Taahhur gibi toplumsal içerikli ve siyasal baskilara karsi çikan siirler yazmaktaydiBunlardan ''Sis'' siirini ancak IIMesrutiyet'in ilanindan sonra yayimlayabildiBu dönemde yazdigi ''Tarih-i Kadim'' adli siiri Tevfik Fikret'in dünya görüsünü yansitmasi açisindan öenmlidirBu siirde,en güzel ve en dogru örnek diye geçmis zamani gösteren tarih anlayisiyla alay ederBu anlayisin gelecek günlerinde de geçmisin aynisi olacagi düsüncesini asiladigini öne sürerTevfik Fikret'in bu siirine abdülhamid yanlisi tutucu çevreler agir elestiriler yöneltmislerdir Tevfik Fikret,Abdülhamid'in terör ve baskisina son vererek ülkeye özgürlük getirecegine inandigi ittihat ve Terakki Cemiyeti'ni desteklemekteydi1908'de IIMesrutiyet'in ilanini çosku ile karsilayan Fikret çekildigi kabugundan çiktiEski arkadaslariyla barisarak düsünce alaninda yeni bir atilima girismeye çalistiBu dogrultuda Hüsayin Cahid ve Hüseyin Kâzim Kadri ile birlikte Tanin gazetesini çikarmaya basladiAma yazi isleri müdürlügünü üstlendigi bu gazetede ittihat ve Terakki yönetimi onun maarif naziri (egitim bakani)olmasini istiyorduFikret bu istegi geri çevirdiAma Mekteb-i Sultani müdürlügünü kabul ettiLisenin 1905'te yanan binasini onartarak okula çagdas bir anlayisa sahip yepyeni bir kisilik kazandirdiAma 31 Mart Olayi'nin ardindan görevinden istifa ettiDaha sonra yeniden döndügü bu görevden sekiz ay sonra kesin olarak ayrildi ve Âsiyan'a çekilerek yalnizca Robert Koleji'ndeki ögretmenligini sürdürdüArtik Ittihat ve Terakki yönetimine karsi da tavir almisti''Han-i Yagma'',''Sancak-i Serif Huzurunda ''gibi siirlerinde yeni yönetimi agir bir biçimde elestirmekteydiMeclisin 1912'de kapatilmasini 1878'de IIAbdulhamid tarafindan kapatilmasina benzeterek ''Doksan Bese Dogru''adli siirini yazdiBu kez de Ittihat ve Terakki 'nin fedaileri onu izlemeye basladiO yillarda seker hastasi oldugu saptanan Tevfik Fikret tedaviye yanasmayinca öldü Tevfik Fikret edebiyat yasamina öykü ve oyun denemeleriyle baslamis,ama bu türlerde amaçlandigi basariya ulasamayacagini anlayinca kendini tümüyle siire verdiMalûmat ve Servet-i Fünûn dergileri ile Tarik gazetesinde yasama,sanata ve edebiyata yaklasimini yansitan makaleler yazmissa da bu yazilar siirleri kadar önem tasimazGerçek sanatsal gücünü ve kisiligini siirde bulmusturFikret'in siiri üç evreye ayrilabilecek bir gelisme çizgisi göstermistirBunlar,Servet-i Fünûn dönemine kadar süren arayis yillari ,Servet-i Fünûn dönemi ,IIMesrutiyet öncesi ve sonrasi olarak belirlenebilirTFikret siirinin ilk evresinin ürünlerinden bir bölümünü ''Eski Seyser''adi altinda Rübab-i Sikeste'nin sonuna eklemistirBunlardin disinda ,çesitli dergi ve gazetlerde yayimlanmis bir çok siiri vardirTevfik Fikret gençlik dönemininin ilk siirlerinde sâir ögretmenleri Recaizâde Mahmut Ekrem ve Muallim Naci'nin etkisinde kalmistirMekteb-i Sultani'de ögrenci oldugu bu yillarda Fransiz siiriyle tanismasi da Tevfik fikret'in siiri üzerinde son derece etkili olmusturFransa'daki Parnasse etkisinde kalmistirMekteb-i Sultani'de ögrenci oldugu bu yillarda Fransiz siiriyle tanismasi da TFikret'in siiri üzerinde son derece etkili olmusturFransa'daki parnasse hareketine bagli sâirlerden ,özellikle François Coppe'den etkilenmistirAruz ölçüsüne bagli olan egemenligi daha ilk siirlerinden baslayarak görülmekteydiFransiz siirinin etkisiyle geleneksel siir yapimizda yaptigi degisiklerle beyit bütünlügünü kirarak dizeyi özgür kilmis ve aruz ölçüsünün kati kaliplarini genisletmis ,serbest kosuga geçisin önünü açmistirSiir yasaminin ikinci evresi olan Servet-i Fünûn döneminde TFikret ustalastigi ve egemen oldugu yeni siir teknigi ile yetkin siirler yazmistirBu siirlerine yeni gelisen dünya görüsü de yansimistirBu dönemde ürettigi yapitlarini topladigi Rübab-i Sikeste'de ,toplumsal konularin yani sira kisisel duygu ve düsüncelerini anlatan siirlerle doga siirleri ve portreler yer almistirTevfik fikret toplumsal siirlerinde yoksul ve yasam olanaklari kisitli insanlarin yasamini anlatmistir''Hasta Çocuk'',''Balikçilar''gibi birer öykü biçiminde yazilmis olan yapitlarinda aruz ölçüsünü ustalikla kullanmis,siirdeki konusmalari günlük konusmalara yaklastirmak amaciyla yenilikler gerçeklestirmistirKisisel duygu ve ve düsüncelerini anlatan siirlerinde ise genellikle siyasal yönetimlerin güdümündeki yasamin çirkinligiyle uzak ve düssel ülkelere kaçma konularini islemistirDis dünyaya bir ressam gözü ile bakabilen Fikret'in doga siirlerinde anlatim ve deyis ustaligi doga ile siir arasinda bir uyum yaratirÖrnegin ''Yagmur''siiri cam üstüne düsen yagmur damlaciklarinin çikarttigi sesi üstüne düsen yagmur damlaciklarinin çikarttigi sesi andiran bir müzik dokusuna sahiptir''Maî Deniz'' adli siirinde ise doga ile insan arasinda ilski kurmusturFuzulî,Nedim,Recaizâde Ekrem,Abdülhak Hâmid Tarhan gibi sevdigi sairlerin portrelerini ''Aveng-i Tasvir ''adini verdigi siir dizesinde çizmistirTevfik Fikret'in Servet-i Fünûn dönemindeki yapitlarinda ,daha sonraki dönemlerde siirinin bu evresinde ölçüye ,uyaga,sözcüklerin sesine,siirsel anlatima önem vermis,yapitlarini büyük bir tizizlilikle islemistir Tevfik Fikret'in siir yasamindaki üçüncü evreyi ''Sis''(1902) siiryle baslatabilirizBu dönem siirlerinde siyasal yan agir basmistirBu yapitlarda mutlakiyet yönetiminin zulmüne karsi halkta uyanmaya baslayan özgürlük ve esitlik düsüncelerinin ,baskiya kisitlamalara ve dinsel tutuculuga karsi olusan tepkinin yansimalari görülürAna hatlariyla daha önce yazdigi doga siirlerine benzeyen ,ama içerik olarak en zengin siirlerinden biri olan ''Sis''te betimlenen bir doga parçasi degil,Istanbul'durTFikret ,sevdigi ama siyasal yönetimin bir suç ortagi gibi gördügü bu kentin ,maddi ve manevi bütün begenmedigi yanlarini büyük bir öfkeyle sergilerBu dönemdeki siirlerini Rübab-i Sikeste'nin 1908'den sonraki baskisina almistirBu siirlerde edebi sanatlari bir süs olarak degil,duygusunu daha güçlü anlatabilmesine olanak taniyan bir araç olarak kullanimistir''Ferda'',''Han-i Yagma'',''Sabah Olursa'',''Tarih-i Kadim'' gibi siirlerinde toplumsal olusum ve degisimleri içinde duyan bir baskaldiri sâiridirNurullah Ataç'in ''Türk Edebiyati'nda onun kadar düsünceyle dolu bir siir daha göstermek olasi degildir''diye tanimladigi ''Tarih-i Kadim''siiri Fikret'e karsi bir tepkinin olusmasina yol açmistirMehmet Akif Ersoy 1912'de yayimladigi ''Süleymaniye Kürsüsünde''adli siirinde Robert Koleji'nde ögretmenlik yapan TFikret'i protestanlara satilmislikla suçlarFikret ise 1914'te yazdigi Tarih-i Kadim'e Zeyl ''adli siirinde Mehmet Akif'e yanit verirDin anlayisini açiklayarak ,insanlarin putlari kendilerinin yaptigini ,sonra da onlara taptigini söylerKendisinin ise ne cennete ne de cehenneme inandigini,hak dininin doga oldugunu belirtirÖzgür düsünceye ,inanç özgürlügüne en koyu ve kör bir tutuculukla saldirildigi bir dönemde bu görüsleri açikça söyleyebilmek büyük bir cesaret isiydi TFikret IIMesrutiyet'i büyük bir coskuyla karsilamis,ama umdugu özgürlügü ve esitligi bulamayinca düs kirikligina ugramistir1911'de yayimlanan Rübabin Cevabi'nda düs kirikligini dile getiren sâir Ittihat ve Terakki yönetimini suçluyorduSiirinin bu son evresinde TFikret'te karamsarlik,umut ve baskaldiri bir arada görülebilirHaluk'un Defteri(1911) TFikret'in en iyimser ve umutlu siirlerini içerirCumhuriyetin ilk kusaklarini da oldukça etkileyen bu siirler gençlige çaliskanlik,yurt sevgisi,sonsuz bir özgürlük anlayisi ve haktan yana olma gibi erdemleri ögütler1914'te hastaligi sirasinda yazdigi son kitabi Sermin'de Fikret bu kez çocuklara seslenirBu yapitlarinda Farsça ve Arapça tamlamalar yerine yalin bir dil egemendirTFikret'in sanatçi kisiliginin bir yani da onun ressamligidirTablolarinin çogunda yalin bir ayrinti arayisi vardirPatel renklerin agirlikli akisi resimlerine dokunakli bir hava verir |
|