(İmmün Sistem)Bağışıklık Yetersizliği... |
10-10-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
(İmmün Sistem)Bağışıklık Yetersizliği...(İmmün Sistem) Bağışıklık Yetersizliği Bağışıklık yetersizliği hastalıkları ortak özellikleri infeksiyona duyarlığın artması olan çeşitli hastalıklardan oluşan bir gruptur Birincil bağışıklık yetersizliği bağışıklık bozukluğunun olduğu yere göre sınıflanır : B hücresi (antikor yapan hücreler), T hücresi virus ve diğer mikroplarla savaşan ve/veya antikor yapan hücrelere yardım eden hücre), fagositoz (Mikropların savunma hücrelerinin içine alınıp parçalanması) işlemine ve komplemana (bagisiklik sisteminde çeşitli görevleri olan sıvısal proteinler) özgüdür Her sistem bağımsız olarak yada bağışıklık sistemlerinden biri veya birkaçıyla birlikte davranabilir Bağışıklık yetersizliği doğumsal (X genine bağlı antikor yoklugu), edinsel (degisken antikor eksikligi, edinsel bağışıklık yetersizliği sendromu=AIDS) ), dogumsal bir anormalliğe ikincil (DiGeorge sendromu) ya da idiyopatik (sebebi bilinmeyen) olabilir İkincil bağışıklık yetersizliği, bağışıklık dışı hastalıklardan (erken dogum, beslenme yetersizliği, Hodgkin hastalığı), yaralanmalardan (yanıklar, dalağın alınması) yada tedavi sonucu (steroidler, radyasyon, antikanser ilaçlarla) ortaya çıkabilir Bağışıklık yetersizliği kalıcı yada birincil hastalığın tedavisiyle düzelen tipte olabilir BİRİNCİL B HÜCRESİ HASTALIKLARI : B hücre bozuklukları kök hücrelerin antikor üreten ve salgılayan plazma hücrelerine olgunlaşmasındaki bozukluklara bağlıdır Bu bozukluklar B hücre alt grubunda hücreye özgü bozukluklara yada T hücre alt gruplarında düzenleme bozuklukları sonucu bağışıklığın düzenlemesindeki sorunlara bağlı olabilir Antikor üretim bozuklukları tüm antikorlarda, belirli antikor gruplarında, belirli IgG alt gruplarında eksiklik ya da özgül bir yabancıya yanıtsızlık şeklinde oluşabilir Antikor üretim bozuklukları doğumsal, geç başlayan , geçici ve ikincil olarak sınıflanabilir BRUTON HASTALIĞI : Doğumsal antikor eksikliği; X genine bağlı geçiş gösterir Etkilenen erkek bebekler ilk 3-6 ay sağlıklıdırlar, çünkü bu dönemde anneden geçen IgG ile korunmaktadırlar Semptomlar sık tekrarlayan enfeksiyonlara bağlıdır Üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları, tekrarlayan sinüzit, orta kulak iltihabı, bronşit ve pnömoni görülür Adenoidler ve tonsiller (Bademcikler) çok küçüktür veya hiç yoktur Otoimmün bozukluklar sık görüldüğü gibi kanser riski de artmıştırParazitlere bağlı gıdalaraın barsaklardan emilim bozukluğu sık görülür Yeterli antibiyotik tedavisine rağmen enfeksiyonların tedavi edilememesi bu hastalığı akla getirmelidir IgG düzeyleri çocukluk çağında nadiren 200 mg/dl’nin üzerine çıkarSerum IgA ve IgM genellikle saptanamazHücresel immunite testleri normal olmakla beraber bazı hastalarda kan T lenfositlerinde azalma,mitojenlere karşı lenfosit cevabının bozulması ve T-supresör aktivitesinde artma saptanabilir Tedavide esas olarak antikor içeren preparatların damardan kullanımı ayrıca devamlı antibiyotikle enfeksiyonların önlenmesi mümkündür GEÇİCİ ANTİKOR AZLIĞI : Anneden geçen antikorların yıkıldığı ve 4-5 aylarında antikor değerleri düşer Bu dönemde antikor yapımı da yetersizdir Tek tanı kriteri düşük antikor düzeyinin daha sonra düzelmesidir Bakteriyel enfeksiyonlar için yeterli tedavi verilmesinden başka bir tedavi gerektirmez Hastalara rutin aşılama şeması uygulanmamalıdır HİPER IgM BAĞIŞIKLIK YETERSİZLİĞİ : Hastalarda B lenfositleri ve IgM salgılayan plazma hücreleri bulunur Fakat B hücre farklılaşması yeterli olmayıp nadiren gerekli antikor cevabını oluştururlar Her iki cinsi de etkiler Antikor yapan hücrelerde IgM’den sonra gelişim duraklaması vardır IgG ve IgA tipi antikorların düzeyleri düşüktür, IgM tipi antikorların düzeyi ise yüksektir Dışarıdan antikor verme ve enfeksiyonların antibiyotikle tedavisi gerekir SELEKTİF IgA EKSİKLİĞİ : En sık rastlanan spesifik bağışıklı yetmezliğidir IgA solunum, mide barsak sistemi ve diğer salgısal alanların ana koruyucu antikorudur Eksikliğinde tekrarlayıcı solunum enfeksiyonları, kronik Giardiazis (parazit) enfeksiyonu ve otoimmun hastalıklar ortaya çıkabilir Genetik geçiş gösterebilir Fenitoin ve diğer sara ilaçlarının kullanılması sırasında, toksoplasmozis (parazitik bir infeksiyon), kızamık ve diğer bazı virüslerle birlikte kazanılmış olarak ortaya çıkabilir Atopik insanlarda sıklığı daha fazladır Barsak hastalıklarının görülme sıklığı artar IgG 2 ve IgG 4 tipi antikor alt grublarında yetmezlik ile birlikte olabilir Bu hastalara kan ve kan ürünü verildiğinde allerjik reaksiyonlar olabilir Tekrarlayıcı sinüzit ve akciğer infeksiyonu için geniş spektrumlu antibiyotikler kullanılır COMMON VARIABLE İMMUN YETMEZLİK (değişken antikor eksikliği) : Doğumsal veya kazanılmışolabilir Ailevi vakalar olabileceği gibi tek tek vakalar da olabilir Üç farklı immunolojik neden tanınmıştır İntrensek B hücre defektleri, B hücrelere otoantikorlar ve düzenleyici T hücreleri dengesizlikleri tüm hastalarda ortak özellik, genellikle tüm antikor sınıflarını, fakat bazen sadece IgG’ yi ilgilendiren Antikor azlıklarıdır Hastaların 2/3 kadarı yabancı proteinleri tanıyan, fakat antikor üretecek olan plazma hücrelerine gelişemeyen, normal sayıda dolaşan Bulgular X genine bağlı antikor yokluğuna benzer Fakat tekrarlayıcı bakteriyel enfeksiyonlar daha geç yaşta başlar (15-20 yaş) Barsak paraziti olan Giarda lamblia infestasyonu da oldukça sıktır Bu hastalar yüksek bir otoimmun hastalık oranına sahiptir BİRİNCİL T HÜCRESİ HASTALIKLARI : Tek başına T hücresi bozuklukları az görülür, çoğu hastada T hücresi bağışıklık bozukluğu B hücresi bağışıklık bozukluğu ile bağlantılıdır Doğumsal hücresel bağışıklık bozukluğu olan çocuklar erken çocukluk çağında mantar yada virus enfeksiyonları ile başvurur Bulgular B hücre bozuklukları olanlara göre sıklıkla daha ağırdır DI GEORGE ANOMALİSİ : Sıklıkla timus ve paratiroid bezlerini etkileyen bir embriyolojik gelişim bozukluğu söz konusudur Etkilenen bebeklerde yenidoğanda kalsiyum düşüklüğüne bağlı kasılmalar, damar anormallikleri, çene küçüklüğü ve hücresel bağışıklık yetersizliği görülür Lenfosit sayısı düşüktür T hücreleri belirgin olarak azalmıştır Bu çocuklar yenidoğan evresini aşabilirlerse, yineleyen enfeksiyonlar, kronik kandidiyazis ve gelişme geriliği ortaya çıkar Timus dokusu nakli bu yenidoğanların bazılarında başarılı olmuştur , diğerlerinde bağışıklık yaşla birlikte kendiliğinden düzelebilir KRONİK MUKOKÜTANÖZ KANDİDİYAZİS : Deri, müköz membranlar , el ve ayak tırnaklarında yerel sürekli kandida (bir maya mantarıdır) enfeksiyonları görülen bir T hücresi hastalığıdır Bazı hastalarda paratiroid, tiroid, böbrek üstü ve pankreas bezlerini tutan hormonsal problemler de görülebilir Hücresel bağışıklık bozukluğu kandida ile sınırlıdır, diğer patojenlere karşı bağışıklık genellikle normaldir KOMBİNE BAĞIŞIKLIK YETMEZLİKLERİ : Bu bozukluklarda hem T hem B hücre fonksiyonları baskılanmıştır ŞİDDETLİ KOMBİNE BAĞIŞIKLIK YETMEZLİĞİ : Değişen sayılarda B ve T hücreleri bulunmasına karşın, B ve T hücre işlevleri ileri derecede bozulmuştur Bulgular genellikle yaşamın ilk aylarında ortaya çıkar, gelişme geriliği çarpıcı bir bulgudur Çeşitli ağır bakteri enfeksiyonları görülebilmekle beraber T hücresi işlev yetersizliğiyle ilgili klinik bulgular baskındır Kronik kandidiyazis, Pneumocystis carinii gibi protozoa infeksiyonları, hafif giden fırsatçı organizmalar, kontrol altına alınamayan ishal ve yineleyen solunum sistemi infeksiyonları sıktır Hastalarda egzama , saç dökülmesi, kansızlık görülebilir Genetik geçişli olabilir WİSKOTT-ALDRICH SENDROMU : Egzama, trombositopeni (pıhtılaşma hücre azlığı) ve enfeksiyonlara duyarlığın arttığı, X genine bağlı geçiş gösteren bir hastalıktır IgA ve IgE antikor düzeyleri artmış, IgM azalmış , IgG düzeyi ise normaldir Yaş ilerledikçe hücresel bağışıklık giderek bozulur ve sonuçta kanser ve fırsatçı infeksiyonlar ortaya çıkar Kemik iliği nakli sonuçları başarılıdır ATAKSİ-TELENJİEKTAZİ SENDROMU : İlerleyen denge kaybı, göz ve deride yüzeyel damarların belirginleşmesi, kronik sinüs ve akciğer infeksiyonları,kanser ve değişken sıvısal ve hücresel bağışıklık yetersizliği görülen ve genetik geçiş gösteren bir bozukluktur Bilinen bir tedavisi yoktur FAGOSİT BOZUKLUKLARI : Fagosit bozuklukları niteliksel veya niceliksel olarak ayrılabilir Fagositik hücre azlığı, doğumsal , kanser veya ilaçlara bağlı kemik iliği işlev bozukluğuna yada fagositik hücreye karşı olan antikorların artan tahribatına ikincil olabilir Bu bozukluklarda ani bir infeksiyon sırasında bununla savaşan hücre sayısı artabilir, ancak işlevi bozulmuş hücreler savunmaya pek az katkıda bulunur Fagositer bozukluklar : Kronik granülomatöz hastalık Bakteri öldürücü etki Chediak-Higashi sendromu Bakteri öldürücü etki+savunma hücrelerinin iltihap alanına çağırılması Hiperimmunglobulin E Savunma hücrelerinin iltihap alanına çağırılması Miyeloperoksidaz eksikliği Bakteri ve mantar öldürücü etki G6PD eksikliği Bakteri öldürücü etki Yanıklar , malnutrisyon Bakteri öldürücü etki+savunma hücrelerinin iltihap alanına çağırılması Tembel lökosit sendromu Savunma hücrelerinin iltihap alanına çağırılması Lökosit yapışma bozukluğu Yapışma, savunma hücrelerinin iltihap alanına çağırılması,fagositoz Siliyer işlev bozukluğu Mikropları mekanik olarak vücut dışına atma, savunma hücrelerinin iltihap alanına çağırılması KOMPLEMAN BOZUKLUKLARI : Kompleman bozuklukları kalıtsal yada sonradan olabilir Kompleman normal antijenin kaplanarak savunma hücresi taraından tanınmasının arttırılması, bakteri öldürme işlevi, savunma hücrelerinin iltihap alanına çağırılması için gereklidir Kompleman bozuklukları, yineleyen enfeksiyonlar, otoimmun hastalıklar ve Neisseria infeksiyonlarıyla ilişkili görülmüştür |
|