|
|
Konu Araçları |
bilgisayar, ingilizcesibilgisayar, mühendisliği |
Bilgisayar İngilizcesi(Bilgisayar Mühendisliği) |
10-10-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Bilgisayar İngilizcesi(Bilgisayar Mühendisliği)DERS 1: METİN ÇEVİRİ-1 Ders sonunda yapabilecekleriniz ·İngilizce metin okumak ·Terimleri açıklamak ·Çevirisini yapabilmek ·Soruları yanıtlamak ·Yapıları görmek I GİRİŞ Bilgisayarın yaşamımıza hızla girdiğini burada bir kere daha ifade etmeye gerek yok sanırım Dünyada ve ülkemizde her geçen gün yeni uygulamalar ve alanların bilgisayarla yönetildiğini gözlüyoruz Ancak ülkemiz teknolojiyi çok yakın izlemekle beraber kullanıcılar ve uzmanlar olarak Amerika ve İngiltere gibi gelişmiş ülkelerin biraz daha gerisindeyiz sanırım Bu çalışmayı düşünürken amacım özellikle bilgisayar kurslarına giden ve üniversitelerin değişik bölümlerinde okuyan öğrencilerin bilgisayar alanında karşılaştıkları yabancı dil sorunun çözülmesine yardımcı olmaktı Ancak çalışma tam bir İngilizce eğitimini içermez, yalnızca bilgisayar alanında kullanılan İngilizce temel metinleri okuyup anlamakta okuyucuya yardımcı olmaktır Bu nedenle bilgisayar, bilgi işlem, programlama, elektronik alanındaki temel konuları içeren seçme yazılar ele alınmış ve Türkçe’ye çevirileri yapılmıştır Ardından yeni sözcükler ve gramer olarak metin genişletilerek okuyucuya özellikte bu alandaki terminoloji öğretilmeye çalışılmıştır A ÇEVİRİ ÜZERİNE Çevirmek, bir dildeki metni başka bir dile aktarmaktır Diğer bir değişle tercüme etmektir Çeviri çeviriyi yapanlar açısından yeni bilgi alanlarına açılmanın bir yoludur Ancak ülkemizde bilgisayar alanında yerleşmiş bir terminoloji olmadığından zaman zaman farklı terimlerle karşılaşmaktayız Ancak inanıyorum ki kısa bir zaman içinde çeşitli medya ve eğitim kurumlarımız katkısıyla ortak bir bilgisayar terminolojiye sahip olacağız ve bilgisayar alanında diğer dillere karşılık terimleri üretebileceğizNormal olarak çeviriyi yapan çevirmen, iki dili de bilir ve metni çevirir Ancak önemli olan bir nokra metnin niteliğine göre okuyucuya hitap edebilmesidir Özellikle bilimsel yazıların çevrilmesinde sözcüklere bağlı bir çeviri yapmak yerleşmemiş bir terminoloji ile zor olabilir Diğer bir konuda çeviri yaparken tercih edeceğimiz yaklaşımladır: Burada çevirilerinizi yaparken göz önünde bulundurabileceğiniz iki kavramdan söz etmek istiyorum Bunlar eş değerlilik ve öz yeterliliktir Bu iki kavram özgün metin ile çevrilen metin arasındaki ilişkiyi belirler İki metin anlamsal olarak eşdeğerli olabileceği gibi metin türü olarak da bir eşdeğerlilik söz konusu olabilir Bu ifadeyi açacak olursak çeviri özgün metnin sözcüklerinin birebir karşılığından oluşmaz ama anlam olarak aynısını verir Yeterlilik kavramı ise, özgün metnin çevirisinde içeriğin amacı ve okuyucu kitlesinin düzeyinin ön plana alınarak çevirinin yapılmasıdır Yani çevirmen özgün metni içerik olarak kavrar ve onu kendi okuyucuna uygun biçimde aktarır II Lesson: COMPUTERS A computer is any device that computes, calculates, or reckons The definition of a computer has become more limited in contemporary usage A computer is now defined as an electronic device that processes data, is capable of receiving input and output, and possesses such characteristics as high speed, accuracy, and the ability to store a set of instructions for solving a problemComputers are electronic devices composed of switches, wires, motors, transistors, and integrated circuits, assembled on frames The frames form components such as microprocessor, harddisk, floppy disks, and main board These components are wired together into a network called a computer system or computer Computers can perform a variety of mathematical calculations, ranging from simply adding and subtracting to solving complicated math equations that involve thousands of steps They can repeat a complicated calculation millions of times without error Computers can print out whole paragraphs of text matter, write letters, draw pictures, or plot curves and draw graphs They can sort data, merge lists, search files, and make logical decisions and comparisons A computer may range in size from rather small desk-top devices with limited capability to huge machines occupying several large rooms It may be constructed as a single, integral device, or as a group of machines, remotely connected but functioning as a unit The individual parts may be located within the same building or scattered across the country, connected by telephone lines Computers can be characterized by their function Special-purpose computers are built to solve one kind of problem, such as processing airline reservations or controlling a metalworking machine General-purpose computers can be used for many business, scientific, educational, social, and other applications These machines are not limited to one type of problem, but lend themselves to the solution of many ATERİMLER computer = bilgisayar device = aygıt, (cihaz) compute = hesaplamak calculate = hesaplamak reckon = saymak, hesaplamak frame= gövde, iskelet contemporary = çağdaş possess = sahip olmak receive = almak, kabul etmek accuracy = doğruluk store = saklamak instruction = komut switch = anahtar wire = tel, kablo, (bağlamak) motor = motor integrated circuit = tümleşik devre, (entegre devre ) microprocessor = mikroişlemci harddisk = sabit disk floppy disk = disket sürücü (disket) main board = ana kart network = ağ, (şebeke) computer system = bilgisayar sistemi adding = toplama subtracting = çıkarma equations = denklem print = basmak, yazıcıdan çıktı almakdraw = çizmek plot = çizmek, (plan ya da harita gibi şeyler çizmek) sort = sıralamak data = veri merge = birleştirmek search = aramak logicial = mantıklı comparison = karşılaştırma desk-top = masa-üstü remotely = uzak olarak scattered = ayrılmış, dağılmış line = hat special-purpose = özel-amaçlı airline reservation system = havayolları yer ayırtma sistemi scientific = bilimsel educational = eğitimsel, (eğitimle ilgili) social = sosyal application = uygulama solution = çözüm BTERİMLER VE TÜRKÇE OKUNUŞU (İNGİLİZCE BİLMEYENLER İÇİN) computer (kompütür, kımpitür) device (divays) compute (kompü:t) calculate (kalküleyt) reckon (rekın) frame (freym) contemporary (kontempıreri) possess (pozes) receive (risi:v) accuracy (akküreysi) store (sto:r) instruction (istrakşın) switch (sviç) wire (vayr) motor (motor) integrated circuit (integreytıd sörkıt) microprocessor (mikroprocesesır) harddisk (harddiks) floppy disk (flopi disk) main board (meyn bord) network (network) computer system (kompütır sistım) adding (eding) subtracting (sabtrakting) equations (ekueyjıns) print (print) draw (drow) plot (plot) sort (sort) data (deyta) merge (mörc) search (sörç) logicial (locikıl) comparison (komperısın) desk-top (dektop) remotely (rimu:tli) scattered (sketırıd) line (layn) special-purpose (speşıl pörpıs) airline reservation system (eirlayn rezırveyşın sistım) scientific (sayntifik) educational (ecükeyşınıl) social (soşıl) application (eplikeyşın) solution (soluşın) CTÜRKÇE ÇEVİRİSİ Bilgisayar, sayan ya da hesaplama yapan bir aygıttır Bu tanım bugün için sınırlı kalmıştır Şimdi bilgisayar, çok hızlı ve doğru işlem yapabilen, girdiyi alıp çıktıyı verebilen ve bir problemi çözmek için bir dizi komutu saklayabilen elektronik bir aygıttır Bilgisayarlar bir gövde üzerine birleştirilmiş anahtar, kablo, motorlar, transistör ve tümleşik devrelerden oluşan elektronik bir aygıttır Gövdeye şekil veren bileşenler mikroişlemci, sabit disk, disket sürücü ve ana karttır Bu bileşenlerin bir ağ olarak birleştirilmesi bilgisayar sistemini ya da bilgisayarı oluştururBilgisayarlar basit toplama ve çıkarma işleminden başlayarak binlerce adımı olan karmaşık denklemlere kadar birçok matematiksel işlemi gerçekleştirebilirler Bilgisayarlar karmaşık bir hesaplamayı hatasız olarak milyonlarca kez yineleyebilirler Bilgisayarlar bir metnin tamamını yazıcıdan listeleyebilir, mektup yazabilir, resim çizebilir ya da daire yapabilir ve grafik çizebilirler Bilgisayarlar verileri sıralayabilir, listeleri birleştirebilir, dosyaları arayabilir, mantıksal karar verebilir ve karşılaştırma yapabilirler Büyüklük olarak bir bilgisayar, sınırlı yeteneği olan oldukça küçük bir masa-üstü aygıttan, birkaç odayı işgal eden büyük bir bilgisayara kadar değişebilir Tamamı tekbir parça olabileceği gibi, tek bir birim olarak çalışacak uzak yerlerdeki bir grup makineden de oluşabilir Bilgisayarın önemli kısmı aynı binada olabileceği gibi telefon hatlarıyla bağlı olarak ülkeye dağılmış da olabilir Bilgisayarlar fonksiyonlarına göre ayrılabilirler Özel-amaçlı bilgisayarlar hava yolları yer ayırtma ya da bir metal işleme makinesinin kontrolü gibi bir çeşit sorunun çözümü için geliştirilirler Genel-amaçlı bilgisayarlar, bilimsel, eğitimsel, sosyal ve diğer uygulamalar olmak üzere birçok işte kullanılırlar Bu bilgisayarlar bir sorunun çözümü için geliştirilmezler Kendilerini birçok sorunun çözümü de adamışlardır D SORULAR (QUESTIONS) Aşağıdaki soruları metne dayanarak İngilizce yanıtlayınız: 1 What is a computer? (bilgisayar nedir?) 2 What does a computer do? (bilgisayar ne yapar?) 3 What are the characteristics of a computer? (bilgisayarın özellikleri nelerdir?) 4 What does the frame include? (gövde neyi içerir?) 5 What kind of arithmetic operation can a computer do? (bilgisayar ne tür aritmetik işlem yapabilir?) 6 What can you say for the sizes of computers? (bilgisayarların boyutları için neler söyleyebilirsiniz?) 7 What is a special-purpose computer? (özel amaçlı bilgisayar nedir?) 8 What is a general-purpose computer? (genel amaçlı bilgisayar nedir?) 9 How are the components connected to each other? (bileşenler bir birine nasıl bağlanır?) 10 What is the meaning of logical decisions and comparisons? (mantıksal kararlar ve karşılaştırmaların anlamı nedir?) E BAZI YAPILAR Composed of (‘den oluşmak) Örnekler: ·Computers are electronic devices composed of switches, wires, motors, transistors, and integrated circuits, assembled on frames ·IT Committee was composed of 10 programmers and 5 engineers Perform (yerine getirmek, yapmak, yürütmek gibi bilgisayar alanında yaygın kullanılan bir fiildir) Örnekler: ·Computers can perform a variety of mathematical calculations, ranging from simply adding and subtracting to solving complicated math equations that involve thousands of steps ·You need to perform additional configuration steps (ek yapılandırma adımlarını yerine getirmeye gerek duyarsınız) ·For Windows 2000, the DHCP Client service is used to perform dynamic registrations and updates, regardless of whether the computer uses a DHCP server or static configuration to obtain its IP address ·It offers the ability to perform query testing of DNS servers and obtain detailed responses as the command output (DNS sunucularında sorgu testinin yapılmasını ve komut çıktısıyla birlikte ayrıntılı yanıt sağlar ) DERS 2: METİN ÇEVİRİ-2 Ders sonunda yapabilecekleriniz ·İngilizce metin okumak ·Terimleri açıklamak ·Çevirisini yapabilmek ·Soruları yanıtlamak I WHAT IS XML? Extensible Markup Language, or XML was approved and published by the World Wide Web Consortium (W3C) on February 10, 1998 Now, it has been used as a universal format for exchanging data on the Web XML allows developers to easily describe and deliver structured documents through the applications The other two traditional markup languages (may be we are more familiar) HTML and SGML cannot be used for this purpose In HTML, we use certain tags to format the output That’s the only ability HMTL expose In addition, XML is really a -language, which is flexible in creating user-defined tags On the other hand, SGML, Standard Generalized Markup language is a tool for creating complex documents Finally, XML offers a new way to send data over the web, it does not replace HTML or SGML Rather, it is a complementary format for HTML documents What is XML web service? A Web service is new application model over the Internet And it’s been very famous with Microsoft NET XML web service solves hundreds of development problems including security, stability, speed and much more Besides, XML web services includes many new Technologies; SOAP (Simple Object Access Protocol) is used to transfer XML documents You can use another service called UDDI (Universal Description Discovery and Integration) UDDI is a service used to find Web services easily II TERİMLER Approve: onaylamak Publish: Yayınlamak Deliver: Ulaştırmak Tag: Etiket (HTML ve XML içinde anlamlı) markup language: İşaret dili Web Servisi: Birbirine tam bağlı olmayan sistem içinde (loosely coupled) ve platformdan bağımsız standart protokolleri kullanarak (HTTP, XML, XSD, SOAP ve WSDL) veri değişimini sağlayan programlama modeli III TÜRKÇE ÇEVİRİSİ XML Nedir? Extensible Markup Language ya da XML World Wide Web Consortium (W3C) tarafından 10 Şubat 1998’de onaylanmış ve yayınlanmıştır Şimdi ise Web üzerinde veri değişimi için evrensel bir biçim olmuştur XML programcıların yapısal belgeleri kolayca tanımlamasını ve transfer etmesini sağlar Diğer iki geleneksel dil, belki daha alışkın olduğumuz HTML ve SGML bu amaçlar için kullanılmaz HTML’de çıktıyı biçimlemek için etiketleri kullanırız Bunun dışında, XML gerçekten bir dildir Bu kullanıcı tanımlı etiketlerin yaratılmasında esneklik sağlar Diğer yandan, SGML, Standard Generalized Markup dili yalnızca gelişmiş belgeleri yaratmak için kullanılır Ve, XML Web üzerinde veri göndermek için yeni bir yol sağlar XML, HTML’nin ya da SGML’nin yerine geçmez Aksine, HTML belgeleri için tamamlayıcı bir biçimdir XML Web Servisi Nedir? Bir Web servisi, Internet üzerinde yeni bir uygulama türüdür Ve Microsoft NET ile de çok ünlü olmuştur Bir XML Web servisi güvenlik, kararlılık, hız vb yüzlerce sorunu çözer Bunun dışında, XML web servisleri birçok yeni teknolojiyi de içerir İlk bakışta, SOAP (Simple Object Access Protocol) XML belgelerini transfer etmek için kullanılır Ayrıca UDDI (Universal Description Discovery and Integration) olarak adlandırılan diğer bir servisi de kullanabilirsiniz UDDI Web servislerini kolayca bulmak için kullanılır NOT: Bu dokümanlar Faruk Çubukçu tarafından hazırlanmıştır Burada adı geçen ticari ünvanlar ve markalar bilgi amaçlı kullanılmışlardır ve kendi imtiyazlarına sahiptirler Bu dokümanlar ticari amaçlı olarak kullanılmaz IV SORULAR (Questions) 1 What is XML? 2 What are the other two languages? 3 What is XML web service? 4 Which Technologies are used in Web services 5 What is the function of UDDI? DERS 3: TERİMLER VE CÜMLE İÇİNDE KULLANIMI Bu hafta, terimleri ve cümle içinde kullanımlarını örnek metinler halinde göreceksiniz I ANA TERİMLER VE CÜMLE İÇINDE KULLANILIŞLARI: Corresponding (karşılık gelmek) The primary key value of each record in the primary table corresponds to the value in the matching field of fields of many records in the related table Türkçesi: Ana tablodaki her kaydın ana anahtarı ilişkili tabloda bir çok kaydın alan ya da alanlarındaki değerlere karşılık gelir For example %SBSUsername% variable corresponds to the username for the user Türkçesi: Örneğin %SBSUsername% değişkeni kullanıcı için kullanıcı adına karşılık gelir Substitute (yerine koymak, vekalet etmek) Substitute your own URL, when creating animated banner Türkçesi: Canlandırmalı afiş yarattığınızda, kendi URL’inizi yerine koyun Use TCP/IP as a substitute for Netware IP address Türkçesi: Netware IP adreslerinin yerine TCP/IP’yi kullanın For application name, substitute the name of user Türkçesi: Uygulama adı yerine, kullanıcı adını kullanın Holds (tutmak) Exchange holds messages destined for routing group Türkçesi: Exchange routing grup için gönderilen mesajları tutar It holds a partial set of objects stored in the Global Catalog Türkçesi:Global Katalog içinde depolanan nesnelerin bir kısmını tutar Available (kullanılabilir, uygun, mevcut) Following options are available Türkçesi: Aşağıdaki seçenekler geçerlidir Windows Installer is available for Windows 98 Türkçesi: Windows 98 için Windows Installer vardır Financial funtions are not available in JavaScript Türkçesi: JavaScript için finansal fonksiyonlar yer almaz Along with (Birlikte) Along with the Bytes Written counter, this gives an overall indication of byte traffic across Winsock Proxy connections Türkçesi: Bytes Writtn sayacıyla birlikte, bu, Winsock Proxy bağlantıları arasındaki bayt trafiği hakkında genel bir bilgi verir You will find View menu along with several toolbar button Türkçesi: Çeşitli araç çubuğu düğmesiyle birlikte View menüsünü bulacaksınız in terms of (‘a göre) In terms of Exchange Server configuration, demand dial router connection is the same as a dial-up connection Türkçesi: Exchange Server yapılandırmasına göre isteğe bağlı çevirmeli router bağlantısı çevirmeli bağlantı ile aynıdır A scan strategy can be much less costly in terms of total I/O and time Türkçesi: Bir inceleme stratejisi, toplam I/O ve zaman bakımından daha az maliyetli olabilir Prompts (istemek, sormak) Configuration Wizard prompts you to select the type of the file Türkçesi: Yapılandırma sihirbazı dosya türünü seçmenizi ister Distinct (farklı) Discovery and client installation are two distincted processes that occur in adding a client to an SMS site Türkçesi: Discovery ve istemci kurulumu, bir istemcinin SMS sitesinde eklenmesinde oluşan iki ayrı işlemdir Encounter (karşılaşmak) If you have ordered anything through the Web, you have probably encountered the forms Türkçesi: Web üzerinde herhangi bir şey sipariş ettiyseniz, büyük olasılıkla formlarla karşılaşmışsınızdır Discrepancies (çelişki, farklılık, uyumsuzluk) Setup reports discrepancies Türkçesi: Kurulum programı (setup), uyumsuzlukları gösterir It shows severe performance discrepancies between servers Türkçesi: Sunucular arasında ciddi performans farklılıklarını gösterir Anticipation (beklemek, ummak, kestirmek) Active Directory using more space than anticipated Türkçe: Active Directory, beklenenden daha çok yer kullanıyor It can be very difficult to anticipate future user needs Türkçe: Gelecekteki kullanıcı gereksinimlerini kestirmek zor olabilir Degree (derece) That program allows you interact with them to some degree Türkçesi: O program belli bir derece etkileşimde bulunabilmenize olanak sağlar It provides a very high degree of flexibility Türkçesi: Yüksek derecede esneklik sağlar It provides highest degree of interoperability with other tools Türkçesi: Diğer araçlarla yüksek derecede etkileşim sağlar Adhere (kurallara uymak, bağlanmak) Document does not adrehe to XML rules Türkçesi: Belge XML kurallarına uymaz We must implement all necessary security meausures needed to adhere to the previously defined security Türkçesi: Daha önce tanımlanan güvenliği karşılamak için gerekli tüm güvenlik önlemlerini uygulamalıyız Client computers adhere to the minimum requirements as described above Türkçesi: İstemci bilgisayarlar yukarıda açıklanan minimum gereksinimleri karşılar inherently (doğal olarak) Windows 2000 Servers are inherently multi-user capable in certain ways Türkçesi: Windows 2000 sunucuları doğal olarak belirli şekillerde çok kullanıcıdır Dictates (zorla kabul ettirmek, zorunlu yolu tarif etmek) Hardware desing dictates which configuration should be used? Türkçesi: Donanım tasarımı hangi yapılandırmanın kullanılacağını belirtir Relational model dictates that each row in a table be unique Türkçesi: İlişkisel model tablo içindeki her satırın benzersiz olmasını zorunlu kılar Literally (kelimesi kelimesine, tam tamına) A subquery is literally a query within a query Türkçesi: Bir alt sorgu tam tamına bir sorgu içindeki diğer bir sorgudur Literally thousands of companies offer Web hosting services Türkçesi: Binlerce şirket Web barındırma hizmeti sunar Overlap (örtüşmek, üzerini kaplamak) Microsoft Internet Security and Acceleration (ISA) Server enables the overlap of Internet Protocol (IP) address ranges to be created in the LAT Türkçesi: Microsoft Internet Security and Acceleration (ISA) Server, LAT içinde oluşturulan IP adresi aralığıyla örtüşmesi sağlar Setting (ayarlamak) If you change settings on the Alarms tab in the Power Management tool and then change settings using the Power Meter icon on the taskbar, the settings you previously changed on the Alarms tab are lost when you shut down Windows Türkçesi: Power Management aracı içindeki Alarms sekmesindeki ayarlamaları değiştirir ve ardından görev çubuğundaki Power Meter simgesini kullanan ayarları değiştirin, Windows’u kapattığınızda, Alarm sekmesindeki daha önce değiştirdiğiniz ayarlar kaybolur Specify (belirlemek) When you set the properties of a Windows-based executable file, you cannot specify the working directory Türkçesi: Bir Windows-tabanlı çalıştırılabilir dosyasını özelliklerini ayarlarsanız, çalışma dizinini belirleyemezsiniz Consist of (-den oluşmak) With the Information Store Viewer (Mdbvue32exe), you can view or set details about a user’s message storage files, which consist of the private information store, the personal folder file (pst), and the offline folder file (ost) Türkçesi: Information Store Viewer ile kullanıcının mesaj depolama dosyalarını görebilir ya da ayrıntılarını ayarlayabilirsiniz Contains (içermek) In Excel, if you move the mouse pointer over a cell that contains a hyperlink, the ToolTip you created for the hyperlink may not appear Türkçesi: Excel’de fare işaretçisini, köprü içeren bir hücre üzerine getirirseniz, köprü için oluşturduğunuz ToolTip belirmeyebilir II UYGULAMA Aşağıdaki terimleri içeren cümleler kurmaya çalışın: Corresponding (karşılık gelmek) Örnek: every table correspons another table in target Substitute (yerine koymak, vekalet etmek) Holds (tutmak) Available (kullanılabilir, uygun, mevcut) Along with (Birlikte) in terms of (‘a göre) Örnek: Make a good backup plan in terms of good administrator’ habit Prompts (istemek, sormak) Encounter (karşılaşmak) inherently (doğal olarak) Overlap (örtüşmek, üzerini kaplamak) Setting (ayarlamak) Specify (belirlemek) Consist of (-den oluşmak) III KAYNAKLAR Dokümanlar, ürün tanıtım kitaplarından, Faruk Çubukçunun kendi kitaplarından ve Internet üzerindeki kaynardan yararlanarak hazırlanmıştır |
|