Open-End İplikçilk Sistemi |
10-10-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Open-End İplikçilk SistemiOpen-End eğirme, en önemli iplik eğirme metotların dan biridir Ring eğirme yönteminde üretim hızının sınırlı kalmasından dolayı alternatif olarak ortaya çıkan bir eğirme yöntemidir Open-End makinelerinin otomasyona çok uygun olmaları ve yüksek üretim hızları nedeni ile kullanımları sürekli olarak artış göstermiş ve bugün için dünyada yaklaşık %30 civarında bir pay sahibi olmuştur Teknolojik gelişmelere paralel olarak rotor iplerinin kullanım alanları da gittikçe genişleme göstermiştir İplik yapısı olarak ring ipliklerine göre çok daha farklı özellikler göstermesine rağmen artık ring ipliklerinin kullanım alanlarında da kullanılabilmektedir Hatta bazı alanlarda ring ipliklerine göre önemli üstünlükler sağladığı da söylenebilir Türkiye bilindiği gibi büyük bir iplik eğirme kapasitesine sahip olup 1998 yılı yatırımları da dahil olmak üzere bu kapasitenin 5800000 ring iği ve 407452 rotordan oluştuğunu görmekteyiz Bu kapasitenin %53,9’u open-end’ de, % 86,3’ü 1990 yılından sonra yapılan yatırımlardan oluşmaktadır Dolayısı ile özellikle open-end eğirme makinelerimizin oldukça genç ve yeni jenerasyon makinelerden meydana geldiğini rahatlıkla söyleyebiliriz Rotor eğirme, ring eğirmeden sonra, ipliğin yapısını büküm ve çekim parametreleri ile belirleme olanağı sunan bir iplik üretme yöntemidir Bunun yanı sıra open-end rotor eğirme, çok yönlü olarak kullanılabilen eğirme yöntemidir Çünkü sadece rotor, düze ve açılı silindir gibi eğirme elemanlarını değiştirmek suretiyle, kısa ştapel iplikhanesinin bütün materyallerini, 12tex’den 150 tex’ e (Nm 85’e, Ne 4’ten Ne 50’ye) kadar numara alanında eğirilebilmektedir Bu hem teknolojik hem de ekonomik açıdan geçerlidir (7) Open-End İplik Eğirmenin Prensibi Open-End eğirme sistemi genel olarak elyaf bandından (tarak bandı veya cer bandı) iplik eğirmeye yönelik bir yöntemdir Bu sistemde ring eğirme sistemindeki fitil aşaması yoktur ve ayrıca elde edilen iplik masuralara değil bobinlere sarılır Rotor eğirme makinesi genel olarak şu organlardan oluşur; Bir açma silindiri; Lifleri birbirinden ayırır Ayırma işlemi garnitür teli, iğneli valon veya çekim sistemi ile gerçekleşir Bir elyafı rotora yönelten kanal; Elyaf burada oryante olur Bir rotor; elyafı bir araya toplayıp döndürmeye yarar Bir çekim düzesi; Yalancı büküm vermeye yarar Bu ipliği çekme organı ve bobin tutucu kafesi; çapraz bobin elde etmeye yarar (7) Besleme materyali olarak makineye verilen elyaf bandı uygun bir açma organı vasıtası ile tek elyaf halinde açılır Açma işlemi, çekim sistemi ve açma silindirleri ile gerçekleştirilir Açma işleminden geçen elyafların birbiri ile teması kesilir Yani elyaflar tek tek açılmış şekildedir Açıldıktan sonra elyaf büküm elemanına beslenir Open-End sisteminde eğirme ve büküm elemanı olarak en çok rotor kullanılır Bu yüzden open-end sistemi denince genelde rotor sistemi akla gelmektedir Oysa rotor sistemi yanında hava jet, elektrostatik ve firiksiyon eğirme ve büküm sistemleri de vardır Örneğin; rotor sisteminde elyaf bandı rotora beslenir, rotor yüksek hızla dönerken, elyaf rotor içinde kenara doğru kayar (merkez kaç kuvveti etkisiyle) ve iplik oluşumu için gerekli miktardaki elyaf istif edilir Büküm tüpü (büküm hunisi) ile rotor çeperi arasıdaki iplik sonu aracılığı ile büküm elyaflara iletilir Elyafla bükülürken ipliğin ucunca eklenir Bu şekilde bir araya getirilip bükülen elyaflar kesintisiz olarak çekilir Aynı zamanda iplik ucu rotor çeperi üzerinde çekim hızı oranında kendi etrafında döner İplik rotor dönüş yönüne nispeten bir miktar daha önde gider Bu şekilde iplik çekilir ve sabit bir hızla bobinlere sarılır Kısaca belirtmek gerekirse ; open-end eğirme sisteminde bantlar open-end eğirme ünitesine beslenir, burada açma silindirinde elyaflar iyice açılır, eğirilmiş ipliği oluşturmak üzere bükülür, daha sonra da bobinlere sarılır Bu yolla imal edilen iplikler; open-end iplik, açık-uç iplik, rotor ipliği yada türbin ipliği olarak isimlendirilir Open-End İplik Üretiminde İşlem Kademeleri Open-End iplikçiliğinde en önemli hususlar, elyaf bandından iplik oluşturulması ve daha çok kısa elyaflara yönelik bir eğirme sistemi olmasıdır Pamuk iplikçiliğinin tam yakını yeni özel birkaç sistem ihmal edilirse open-end ve ring sistemlerine dayanır Open-End ve ring sistemleri işlem kademeleri arasındaki en önemli fark open-end sisteminde fitil işleminin olmamasıdır Bununla birlikte diğer bir farkta; ring iplik eğirme sisteminde elde edilen ipliğin kopslara sarılması karşılığında open-end sisteminde bobinlere sarılmasıdır Penye open-end iplik üretiminde eğirme öncesi penye makineleri da üretime dahildir Fakat penye open-end iplikler pek üretilmez Özellikle Türkiye’de penye open-end ipliklerin üretimi ve kullanımı yoktur Bunun sebepleri şu şekilde özetlenebilir Open-end iplikçiliğinin en önemli avantajı makine sayısını ve işlem kademelerini azaltarak en ekonomik şartlarda iplik üretmektedir Penye makinelerinin işlem kademelerine dahil edilmesi maliyeti arttırır Open-end sistemi kısa elyaftan iplik üretimine uygundur Penye makinelerinde kısa elyaflar atılmakta ve uzun elyaf oranı yüksek, tarama bantları elde edilmektedir Penye makinesinin tek olumlu yanı open-end iplikçiliğinde önemli olan temizlik derecesinin yükseltilmesine yöneliktir Open-end iplikçiliğinde, özellikle rotor eğirme sisteminin özelliğinden dolayı uzun elyaflar iplik kalitesine çok fazla etki edememektedir İplikte belirli bir kalite artışı sağlansa bile, bütün işlem fazlalığı vs göz önünde bulundurulduğunda ekonomik olamamaktadır Şunu da belirtmek gerekir ki open-end sistemlerinde özellikle rotorda elyaf uzunluğu belirli sınıra kadar iplik kalitesini etkilemese dahi, belirli elyaf uzunluğundan sonra kaliteyi olumsuz yönde etkiliyedilmektedir Bu sebepler yüzünden penye open-end ipliğinin üretimi pek yapılmaz Eldeki hammaddeye ve üretilecek iplik kalitesine göre işlem hammaddelerinde küçük değişiklikler yapılabilir Open-end iplik üretim kademelerinde 2 pasaj cer çoğunlukla gereksizdir Bazı hallerde birinci pasaj cer işlemine bile gerek kalmamaktadır Hammadde özelliklerine, özellikle elyaf uzunluğu ve homojenliğine bağlı olarak cer pasaj sayısı değişir Tarakta reğüle tertibatının olması da cer pasajlarını ortadan kaldırmak için bir sebeptir Pamuğun iki pasaj cerden geçmesi elbetteki open-end makinelerinin randımanını yükseltmektedir Ayrıca, cer pasaj sayısı makinedeki kg başına kopuşları da doğrudan etkilemektedir İkinci pasaj cerle kopuş sayısı çok aşağılara çekilmektedir Reğüle bir tarak sonrası ise, tek pasaj cer karde open-end iplik için yeterli olabilmektedir Open-End İplik Eğirmenin Avantajları Open-End eğirmenin avantajları ring eğirme sistemiyle karşılaştırılarak genel hatlarıyla şu şekilde sıralanabilirler; a) Üretim hızı ring eğirme sistemlerine nazaran daha yüksektir Bu da üretimi arttırır Ring eğirme sistemine göre eğirme verimi yüksektir b) Ring eğirme sistemindeki fitil safhasını ortadan kaldırır Elyaf bandından iplik üretilir c) İplik bobine doğrudan sarılır Ring sistemindeki gibi sınırlı büyüklükte kopsların yerine bunların 15-25 katı daha fazla iplik alabilen bobinlere iplik sarılır d) Open-end sisteminde üretilen iplik ring ipliğinden, daha hacimli, daha elastik, daha emicidir ve tüylülük azdır e) Open-end sisteminde üretilen ipliğin bütününde özellikler ring ipliğe daha az değişkendir İncelik, düzgünsüzlük, dayanıklılık vs iplik boyunca çok az değişir ve iplik daha üniform bir yapıdadır |
Open-End İplikçilk Sistemi |
10-10-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Open-End İplikçilk SistemiOpen-End İplik Eğirmenin Dezavantajları Sistem olarak bir takım avantajlar getirmesi ile beraber üretilen ürün bazında open-end eğirmenin dezavantajları vardır: a) İplik mukavemeti sınırlıdır Open-end’ de mukavemet ring ipliklere göre %15-20 daha düşüktür Büküm daha çok arttırılarak mukavemet arttırılabilir Fakat bu tutumun sertleşmesine neden olur b) İplik numarası sınırlıdır Kaba iplikler üretilebilirler, fakat çok ince iplikler üretilememektedir Örneğin teorik olarak Ne 40 iplik yapılabilmekle beraber rotorda pratikte Ne 30 numara ipliğin üzerine çıkılamaz Tercih edilen iplik numarası ise Ne 18 ve 20’ dir Sadece hava sistemli jetli sistemde ince iplikler belli sınıra kadar üretilir Ring iplikteki kadar ince ipliklerin üretimi mümkün değildir Open-End İpliklerin Özellikleri Open-end iplik eğirmenin avantaj ve dezavantajlarının yanı sıra toplu olarak incelenmesi açısından open-end ipliklerinin temel özellikleri ring iplikleri ile karşılaştırılarak ana hatları ile şu şekildedir: a) Open-end iplikler çoğunlukla kısa elyaftan üretilmiş ipliklerdir İplik yapısında elyafla belirli bir düzensizlik gösterirler Fakat bu düzensizlik iplik boyunca hep aynıdır Uniformluk ön plandadır Örneğin; düzgünsüzlük açısından iplik boyunca değişim ring ipliğe göre % 10-20 daha iyidir b) Özellikle yüksek bükümlü türlerde aşınmaya karşı direnç büyüktür Ring ipliklerine nazaran % 5-7 oranında daha yüksek bir sürtünme mukavemetine sahiptir c) Hacimlilik ve emicilik yüksektir Çok yüksek verim verilmemişse tutumu da iyidir Emicilik özelliklerinin iyi olması parlak tonların ve baskı desenlerinin elde edilmesini sağlar Ayrıca örtme gücü, ısı tutma, hava geçirgenliği gibi özellikleri de ring ipliklere nazaran daha iyidir d) Aynı özellikteki elyaflardan elde edilmiş ring ipliklere nazaran daha üniform düzgünlükte, pürüzsüz yüzeyli ve az tüylü iplikler üretilir e) Open-end ipliklerin elastikiyeti fazladır Ring ipliklere nazaran daha elastikler Bükümün özelliğinden dolayı open end ipliklerinin dış kısmında iyi yönlenmemiş elyaflar daha fazladır İplik çekildiğinde bu elyaflar oryante olarak uzamayı arttırır f) Open-end iplikleri genelde ring ipliklere nazaran daha temiz ve daha az nepslidir g) Mukavemet, ring ipliklerinde % 15-20 daha düşüktür Mukavemetin arttırılması için bükümün arttırılması gerekir Tutumu sertleştirir Mukavemeti iyileştirmek için genelde büküm ring ipliklerinden % 10-15 daha fazladır h) Open-end iplikleri genelde orta ve kalın numaralı ipliklerdir Pratikte en çok 6-30 numaralı ( Ne 6-30 ) iplikler open-end’ de üretilir Bununla beraber daha ince ve daha kalın ipliklerin üretimi ekonomik değildir Penye open-end iplik üretimi pek yapılaz (6) Open-End İpliklerin Kalitesine Etki Yapan Faktörler İplik kalitesi denildiğinde akla gelen ilk özellik ipliğin mukavemetidir Bu nedenle rotor iplik makinelerinde meydana gelen her önemli gelişmeden sonra dikkatler üretim artışının yanı sıra mukavemet üzerine çevrilmektedir Çünkü bilindiği gibi rotor ipliklerinin mukavemeti ring ipliklere göre bir miktar daha düşüktür ve bu dezavantajın giderilmesi için çeşitli çalışmalar yürütülmüştür İlk önceleri bu mukavemet farkı %30 kadar iken günümüzün modern teknoloji seviyesinde % 10-15 indirilebilmiştir Genel olarak open-end ipliklerin kalitelerine etki yapan faktörleri şu ana guruplar altında sınıflandırabiliriz 1 Hammadde özellikleri 2 Hazırlık işlemleri 3 Eğirme kompanentleri 1 Hammadde Özelliklerinin İplik Kalitesine Etkisi : Open-end iplikçiliğinde en fazla kullanılan hammaddeler pamuk, geri kazanılmış pamuk telefleri (Ring Penye telefi), uzunluğu 60mm’ ye kadar olan viskoz, polyester, akrilik, polyamid, polipropilen gibi yapay liflere pamuk / yapay yada yapay / yapay lif karışımlarıdır Bu liflerin belli başlı kulanım oranları ; Pamuk % 550 PAN/Pamuk % 50 PAN % 60 PES/ Pamuk % 280 Viskoz ve diğerleri % 60’ dır Bu oranlara göre en büyük payın pamuğa ait olduğu görülmektedir Yapay liflerle pamuk karışımları da dikkate alınırsa bu oran artmaktadır Liflerin sahip oldukları fiziksel özellikler iplik özelliklerine büyük ölçüde etki yapmaktadır Tabi bu kullanılan eğirme yöntemine göre lif özelliklerinin önem sırası değişmektedir Belli başlı lif özelliklerinin ring, rotor, hava jetli ve firiksiyon iplik özelliklerini etkilemede önem sıralaması aşağıdaki tabloda verilmiştir |
Open-End İplikçilk Sistemi |
10-10-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Open-End İplikçilk SistemiFarklı Eğirme Sistemlerinde Lif Özelliklerinin Önem Sırası Ring Rotor Hava Jetli OE-Früksiyon Uzunluk/Üniformite Mukavemet İncelik Mukavemet İncelik Uzunluk/üniformite Temizlik İncelik Uzunluk/Üniformite Mukavemet Temizlik Sürtünme Sürtünme Mukavemet İncelik Uzunluk/Üniformite Temizlik Genel olarak ifade etmek gerekirse özellikle yapay lifler içerdikleri avivaj maddelerinin rotor yüzeyine yapışması ve zamanla birikmesi sonucunda bir takım sorunlara yol açmaktadırlar Hayvansal liflerde benzer olarak üzerinde ter ve yağ kalıntıları veya daha önceki hazırlık işlemlerinin gereği olarak yapılan yağlama işlemleri sonucunda verilen yağlayıcı maddeleri içerdikleri için rotorda eğirilmemeleri problem yaratabilmektedir Pamuk içerisindeki yabancı maddelerin fazla olması halin de rotorların aşırı derecede kirlenmesiyle ayrı şekilde problemler doğmaktadır Mukavemet : Mukavemet, materyalin herhangi bir germe-çekme yüküne dayanımıdır Bu yük altında iken koptuğu noktaya kadar olan uzamaya da kopma uzaması denir Lif mukavemeti iplik mukavemetine etki yapan önemli bir özelliktir Sağlam lifler normal olarak daha mukavemetli ipliklerin üretimini sağlayarak yüksek hızlı eğirmeye ve kullanım sırasında kopuşların azalmasına yardımcı olur Günümüzde sağlanan yüksek üretim hızlarında dokuma veya örmede kopuşların yaratacağı kayıplar göz önüne alınırsa iplik mukavemeti gün geçtikçe daha fazla önem kazanmaktadır Lif mukavemeti ile rotor ipliklerinin mukavemeti arasındaki ilişkinin araştırıldığı bir çalışmada lif mukavemetinden yararlanma oranları hesaplanmıştır Elde edilen sonuçlarda iplik inceldikçe kesitteki lif sayısına bağlı olarak lif mukavemetinden yararlanma oranının düştüğü anlaşılmaktadır Bu oran ortalama olarak Ne 10 iplikte % 50 iken, Ne 22 iplikte % 54 ve Ne 30 iplikte % 50 olarak belirlenmiştir Bunun anlamı ince rotor ipliklerinin üretiminde mukavemeti yüksek olan liflerin seçilmesi iplik kalitesi için önemlidir Sadece ince iplik için değil değer ipliklerin üretiminde de ring ipliğe göre % 10-15 daha mukavemetsiz olan rotor ipliğin kalitesini mukavemet direkt etkilemektedir İncelik : İncelik rotor eğirmede de eğirme sınırlarını ve prodüktiviteyi etkileyen en önemli faktörlerden birisidir İncelik iplik kesitine giren lif sayısını belirlemektedir Fakat iplik eğirme yönteminde büküm verme noktasında gerilim oldukça düşük olduğu için, bükümün arttırılabilmesi için kesitte daha fazla lifin bulunması gerekmektedir İpliğin düzgünsüzlüğünün iyi yada kötü olması iplik kesitindeki lif sayısı ile yakından ilgilidir Ayrıca incelik ipliğin tutum ve yapısını da etkilemektedir Esasen ince lifler daha yumuşak, kalın lifler daha sert bir iplik tutumu vermektedir İpliğin tutumuna büküm sayısı daha fazla etken olmakla birlikte, iplik kesitinde ince lifler olduğunda daha fazla lif yerleştirileceği için gerekli büküm sayısın azaltmak mümkün olabilecektir Bu arada ince liflerin, kopuş sayıları üzerine olumlu etkileri belirlenmiş durumdadır İnce ve mukavemetli liflerin rotor ipliklerin mukavemetine ve eğrilebilirliklerine olumlu etkisi vardır Uzunluk: Lif uzunluğunun eğirme performansına ve eğirme limitlerine etki yaptığı bilinmektedir Özellikle ring iplikçiliğinde lif uzunluğunun hayati bir önemi vardır Çok kısa liflerin iplik mukavemetini azalttığı, % U değerini yükselttiği, kopuşları artırdığı gözlenmiş olaylardır 4-5 mm'nin altındaki liflerin üretim işlemi sırasında telef olarak atıldığı, 12 - 15 mm uzunluğa kadar olan liflerin mukavemete pek bir katkıda bulunmadığı ancak ipliğin dolgunluğuna katkı yaptığı literatürlerde ifade edilmektedir Kısa liflerin rotor iplik makinelerinde ring iplik, makinelerine göre daha başarılı bir şekilde eğirilebilme olanağı vardır Ancak lif uzunluk dağılımındaki varyasyonun iyileşmesi iplik parametrelerine de olumlu etki yapmaktadır Şekil 3'te lif uzunluğu ile rotor iplik mukavemeti arasındaki ilişki görülmektedir Yapay liflerde uzunluk seçimi yapılırken lif uzunluğu 13 rotor çapı ifadesinden yararlanılabilir Buna göre 30-36 mm çaplı rotorlar kullanılırken seçilecek lif uzunluğu 32 - 38 mm arasında olacaktır 38 mm uzunluğunda ve 13 dtex inceliğindeki yapay lifler rotor iplikçiliğinde birçok uygulama için kullanılabilecek standart liftir Rotor çapına göre uzunluğu çok fazla olan lifler kullanılacak olursa liflerin üst üste binme derecesi artacağı için kopuşlar yükselmekte ve iplik değerleri bozulmaktadır Ayrıca liflerin sahip olacağı yüksek kıvrımlılık ve rijitlik mümkün olduğu kadar düşük olmalıdır Bu değerlerin yüksek olması iplik hacimliliğini aşırı derecede artırdığı gibi ipliğin çalışma karakteristiklerini bozmakta ve daha fazla büküm verilmesi gereğini ortaya çıkarmaktadır Mukavemette de azalma görülmektedir Kopma uzaması: Kopma uzaması mukavemet ile birlikte ölçülen bir özellik olup ipliğin de uzamasına etki yapmaktadır İpliğin uzayabilirliğinin artması da bilindiği gibi kopuşları azaltmaktadır Burada sözü edilen kavram lifin bir yük altında kopuncaya kadar olan uzamasına ilişkindir ve başlangıç uzunluğunun yüzdesi şeklinde ifade edilir Olgunluk: İncelik ile yüksek korelasyona sahip olan bir pamuk lifi özelliğidir Pamuk lifi lümen ve selüloz tabakasından meydana gelmektedir Olgun olmayan pamuklarda selüloz tabakası yeterince gelişmemiştir Pamuğun olgun sayılabilmesi için selüloz tabakasının lif kesitinin % 50-80'ini kaplaması gerekmektedir Bu oran % 30-45 arasında ise lif olgunlaşmamış, % 25'den daha az ise lif ölü olarak nitelenir Buna büyüme koşulları, hasat zamanı ve çeşitli hastalık ve zararlılar etken olanaktadır Olgun olmayan pamukların iplikte neps artışına ve farklı boyamalara yol açtığı bilinen olaylardır Toz ve yabancı maddeler: Rotorda eğirmenin en önemli zorluklarından birisi rotor oluğuna biriken yabancı madde ve tozlardır Başka bir deyişle rotor iplikçiliği gibi modern eğirme yöntemlerinde eğirme prosesi yabancı maddelere ve tozlara karşı oldukça hassas bulunmaktadır Yabancı madde problemi ise özellikle pamukta makineli hasat, çırçırlama ve temizleme sırasındaki ağır işlemler nedeniyle yabancı maddelerin boyutlarının küçülmesi ve diğer bazı nedenlere dayalı olarak gittikçe artmaktadır Bu arada pamuk içerisine karışabilecek yabancı lifler de oldukça önemli bir sorun konumundadır Materyalin temizliği eğirme prosesi ile çok yakın bir etkileşim halindedir Örneğin besleme kanalından üniform bir materyal şevki liflerin rotor yivi içine iyi bir şekilde yerleşebilmeleri lifler arasında bulunabilecek toz ve diğer yabancı maddelerden olumsuz olarak etkilenecektir Rotor yivin' de oluşan lif bileziğindeki düzgünsüz bir yerleşim içlikte zayıf noktalara veya ani gerginlik değişimlerine yol açacak kopuş meydana getirecektir Sekil 4' de rotor iplik makineleri için bantta izin verilebilecek toz miktarları görülmektedir Tozlar çeşitli maddelerin mikroskobik partiküllerinden oluşmaktadır International Committee for Cotton Testing Methods tarafından belirlenen sınıflandırmaya göre toz ve yabancı maddeler büyüklükleri bakımından şu şekilde ayırt edilmektedirler : Partikül Adı Partikül büyüklüğü (µm) Yabancı madde Toz Mikrotoz Sulanabilir toz 500 ve üzeri 50 – 500 15 – 50 15 ve altı |
Open-End İplikçilk Sistemi |
10-10-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Open-End İplikçilk SistemiTozların yarattığı problemler sadece üretilen iplik kalitesi ve makine ile ilişkili değil aynı zamanda da çevre ve çalışan personel ile de ilişkilidir 2 Hazırlık işlemleri Açma, Temizleme ve Taraklama : Materyal hazırlama içindeki en önemli basamak şüphesiz ki taraklamadır "iyi bir taraklama eğirmenin yarısıdır" sözü rotor iplikçiliği için de şüphesiz geçerlidir Ancak taraklamadan önceki açma ve temizlemenin de etkin bir şekilde yapılması rotor iplikçiliği açısından büyük önem taşımaktadır özellikle harman-hallaçta toz uzaklaştırma yeteneği yüksek olan makinelerin kullanımı küçük çaplı rotorların randımanlı çalışması için hayati önem taşımaktadır Taraklama sırasında amaçlanan iyi bir paralellik ve neps , toz yabancı madde gibi rahatsız edici unsurların hammaddeden uzaklaştırılmasıdır Son yıllarda üretime giren modern tarak makineleri bu amaçların gerçekleştirilebilmesine önemli katkılar sağlamıştır Şekil 5' te tarak bantlarında bulunan yabancı maddeler ile rotorda iplik kopuşları arasındaki ilişki görülmektedir Cer Prosesi : İyi bir iplik eğirme için uygun bir bandın hazırlanmış olması gereği herkes tartından kabul edilen bir gerçektir Birçok araştırmaların sonuçlarına göre band içindeki liflerin paralellik durumu ile rotor yivinde oluşan lif halkasının lif oryantasyon düzgünlüğü arasında önemli bir korelasyon bulunmaktadır Bu nedenle rotor iplik kalitesinin band hazırlamadan etkilendiğini söylemek mümkündür Sekil 6' da bir veya iki pasaj cer işleminin rotor iplik mukavemetine etkisi görülmektedir Buradan iki pasaj cer uygulamasının iplik mukavemeti bakımından daha iyi sonuçlar verdiği anlaşılmaktadır Tarama : Rotor iplik makinesinde işlenecek materyale tarama uygulanması ile iplik mukavemetinde bir artış sağlanabilmektedir Kısmi tarama ( % 8'e kadar telef ayrımı) ile kısa liflerin önemli bir bölümü, yabancı maddeler, neps vs ayıklandığı için %15' e varan bir mukavemet artışı sağlanabilmektedir Tam bir tarama uygulamasının (% 14-18 telef oranı) mukavemeti daha da artırdığı görülmektedir Taranmış bantların rotor iplikçiliğinde kullanılmasının avantajı sadece mukavemetteki artış değil aynı zamanda diğer iplik özelliklerinde de görülen iyileşmelerdir Bu arada kopuş sayılarında da azalma söz konusudur 3 Eğirme Komponentleri Rotor iplik makinesindeki temel eğirme elemanları eğirme kutusu ( Spinbox) adı verilen kapalı bir kısım içerisinde bulunmakta ve birbirleri ile uyum içinde çalışmaktadır Burada bulunan eğirme elemanlarını; - Açıcı silindir - Rotor - Çıkış düzesi , olarak sayabiliriz 1 Açıcı Silindir: Açıcı silindirin fonksiyonu band formundaki elyaf kütlesini tek tek lifler haline getirerek besleme kanalı vasıtası ile rotora iletmektir Açma işleminin etkinliği hem yabancı maddelerin temizlenmesi hem de iplik kalitesi açısından önemlidir Ancak liflerin zarar görmemesi için bu işlemin mümkün olduğunca hassas yapılması gerekmektedir Bu açıdan bakıldığında bandın paralellik durumu önem taşımaktadır Bu nedenle iki pasaj cer işleminin uygulanması açma kalitesinin artışına yardımcı olmaktadır Açıcı silindirler için önemli olan iki unsur vardır Bunlar silindirin hızı ve tipidir Açıcı silindir hızları 5000-10000 dev/dak arasında olup pratikte kullanılan değerler 6500-8500 dev/dak arasındadırPiyasada rastlanan silindir çapları da 60-80 mm civarındadır Açıcı silindirin çevresel hızının artışı ( normal uygulamada 35 m/sn düzeyine kadar) silindir üzerindeki sıcaklığın da artışına neden olacağı için özellikle yapay lifler işlenirken bu hızın mümkün olduğu kadar düşük tutulması zorunludur Ancak hızın durumu üretilen ipliğin ince yada kalın oluşuna göre de değişmek durumundadır Yüksek miktarda çıkış gerektiren kalın numara ipliklerin üretiminde açıcı silindir hızının biraz daha yüksek olması söz konusudur Açıcı silindir hızının artışının genellikle iplik mukavemet ve kopma uzamasında olumsuz, düzgünlük, ince yer, kalın yer ve neps üzerine de olumlu etkileri vardır Açıcı silindirler için silindir üzerindeki garnitürlerin de önemi büyüktür Bugün için rotor açıcı silindirleri üzerinde testere dişli garnitür formu kullanılmaktadır Sekil 7' de pamuk ve yapay liflerin islenmesi için önerilen, iki temel tipteki açıcı silindir garnitürü görülmektedir Bu şekilde görülen OS21 tipi adı verilen ve sentetikler için önerilen açıcı silindirde diş açısı daha düşük durumdadır Bunun nedeni liflerin daha nazik bir şekilde ve ısı artışını azaltacak şekilde işlenmesidir Açma derecesinin artırılması için uç yoğunluğunun bir miktar artırılması mümkündür Çok hassas liflerde 9° açıya sahip garnitürler kullanılmaktadır (OS 25) 2 Rotorlar Rotor temel eğirme elemanıdır kısımdır Rotorlarla ilgili olarak; - Rotor tipi - Rotor çapı - Rotor hızı gibi parametrelerden söz etmek mümkündür Rotorun tipi ile ilgili olarak rotor duvarının eğimi ve rotor yivinin formu önemlidir Rotor duvarının eğim açısı dikey eksene göre 12° - 50° arasında değişmektedir Bu açının miktarı rotor imalatçısına göre değişmekte ise de genelde rotor hızının artışı ile azalmak durumundadır Rotor yivi ise iplik haline dönüşmeden önce liflerin biriktiği dar bir kanal konumundadır Bu kana'lın genişliği β açısı ile belirlenmektedir Normal koşullarda bu açının değeri 30° ile 60° arasında değişmektedir Rotor çapı azaldıkça bu da azalmaktadır Geniş yivli rotorlar yumuşak, hacimli ancak nispeten daha düşük mukavemetli iplikler üretirler Dar yivli rotorlarda ise iplik mukavemeti daha fazla olmakla birlikte iplikler daha kompakt yapıda olacağından sert tutumlu hale gelmektedir Ayrıca tüylülük de azalmaktadır Bu nedenlerden dolayı geniş yivli rotorlar ev tekstillerinin ve kalın numara ipliklerin üretiminde kullanılmaktadır Dar yivli, rotorlar ise düzgün yüzeyli ve yüksek mukavemetli ipliklerin üretimi için tercih edilmektedir Ancak rotor yivi dar olduğunda yabancı madde ve tozlar da sıkıca buraya presleneceği için yabancı maddelere karşı daha hassastırlar Geniş yivli rotorlarda yabancı maddeler iplik ile birlikte sürüklenerek atıldıkları için rotorun kendi kendini temizleme efekti vardır Başka bir ifade ile moire efekti oluşma riski dar yivli rotorlarda çok daha yüksektir Rotor çapı iplik üretim hızını ve iplik özelliklerini etkileyen önemli bir faktördür Kural olarak rotor çapı azaldıkça daha yüksek rotor devirlerine çıkmak mümkündür Sekil 9' de rotor devri, iplik numarası ve rotor çapı arasındaki ilişki görülmektedir Rotor çapının seçimi de yine hammaddenin durumuna ve iplik numarasına göre yapılmalıdır Rotor çapını belirleyen en önemli faktör lifin uzunluğudur Lif uzunluğu arttıkça rotor çapının da artması gerekmektedir Ayrıca iplik numarası kalınlaştıkça da rotor çapının artması zorunluluğu vardır Rotorun devir sayısı üretimin artışına etkili olmaktadır Ayrıca artan rotor devri ile birlikte lifleri rotor yivine doğru bastıran santrifüj etkisi arttığı için lifler daha kompakt bir şekilde rotor yivine yerleşirler ve dolayısı mukavemeti ve büküm alımı artar Rotor hızının artışı özelliklerinin de iyileşmesine neden olmaktadır, bağıntılı olarak rotor çapının küçülmesinin de iplik olumlu etkiler yaptığını ifade etmek mümkündür 3 İplik Çekim Düzesi Rotorda oluşan iplik, çekim düzesinin ve onu takip eden bir kanalın içinden geçerek dışarıya alınır Rotorun dönüsü ipliğin bu düzenin kenarlarına sürtünerek yuvarlanmasına yol açar Bu şekilde iplik üzerinde bir yalancı büküm etkisi meydana gelir Bu etkinin büyüklüğü düzenin yapısına ve yüzey durumuna bağlıdır Düze üzerinde yer alabilecek olan çentikler ve kanallar bu etkiyi arttırmaktadır Sonuçta daha düşük büküm uygulama olanağı nedeniyle daha yumuşak ve hacimli iplikler üretilebilir Ancak bu tip düzelerin kullanımı ile lif kırıntıları ve avivaj maddeleri lif üzerinden ayrılarak eğirme komponentlerinin kirlenmesine yol açmaktadır Düz yapılı düzelerin kullanımı ile düzgün yapılı iplikler üretilebilir , ancak bobin oluşumunda iplik katmanları arasındaki tutuculuk azalacağı için bununla ilgili bazı problemler ortaya çıkabilir Bu arada düzenin kenar kısmının yarıçapı fazla olursa daha fazla bir temas yüzeyi sağlayacağı için daha düşük büküm değeri ile iplik üretimi yapılabilir Düzelerin aşınması söz konusudur ve zaman zaman değiştirilmeleri önerilmektedir Düz yapılı düzeler dokuma ipliklerinin ve yapay liflerin eğirilmesinde kullanılır Üzeri çentikli olan düzeler ipliğe bir titreşim kazandıracağı için büküm dağılımının daha iyi olmasını sağlamaktadır Seramik düzeler aşınmaya dayanıklıdır ancak sürtünme nedeniyle üzerinde oluşan ısının dağıtılması daha zor olmaktadır Bu nedenle termoplastik yapay liflerin işlenmesinde düz yapılı çelik düzeler tercih edilmelidir |
Open-End İplikçilk Sistemi |
10-10-2012 | #5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Open-End İplikçilk Sistemiİplik düzeden geçtikten sonra çıkış kanalı boyunca ilerleyerek dışarıya alınmaktadır Bu kanalın boyun kısmında iplik ile kanalın duvarı arasında bir sürtünme meydana gelmektedir Bu sürtünmenin de büküm dağılımına olumlu etkileri olmaktadır Bu sürtünmeyi artırmak için bu noktaya büküm durdurucu adı verilen ( Torgue - Stop veya twist blocking element) bir parça ilave edilir Bu parçanın ilavesi ile rotor ve düze arasındaki ipliğin üzerinde bulunan büküm seviyesi geçici olarak yükselmektedir Bu da ipliğin oluşum noktasında büküm alımına olumlu bir katkı yapmaktadır Open-End İşletmelerinde Kalite Kontrol Uygulamaları Open-end eğirme yöntemiyle iplik üreten işletmelerde iplik kalitesini sağlamak ve işletme içinde uygulanan standardizasyonu yakalamak için düzenli aralıklarla yapılan test uygulamaları vardır Bu uygulamalar hammaddeden ipliğe kadar yapılmakta ve ilk aşamadan itibaren kalite kontrol altına alınmaktadır Open-end eğirme işletmesi tarafından alınan hammaddelerin istenilen özellikleri taşıyıp taşımadığını anlamak için bir dizi testler yapılır Bunlar görsel olabildiği gibi ( Pamuk experinin bilgi ve becerisine bağlı olarak) çoğunlukla test makineleri ile yapılır Open-end eğirmede en büyük payı pamuk aldığı için pamuk üzerine uygulamalar anlatılacaktır Öncelikle gelen pamuk balyalarının her birinden gerekli testleri yapmak için yetecek kadar numune alınır Numune alırken dikkat edilecek husus balyanın tam yüzeyinden değil de içe doğru zarar görmemiş bölgeden alınmasıdır Alınan numuneler mor ışık altında incelenerek renk tayini yapılır İplik renginin her bölgede aynı olması için ve boyamada daha sonra kumaşta hata olmaması için gereklidir Rotor eğirme sisteminde temizlik önlemi olduğundan pamuktaki böceklerden gelen zararların anlaşılması için her numunenin değişik bölgelerinden elyafla alınarak düz bir zemine serilir Üzerine bu böceklerden gelen artıkları, zararlı maddeleri boyayarak renk değişimini sağlayan boya sıkılır İlk sıkıldığında boya turuncu bir renktedir Sonra sarı ve yeşile döner Ara renkler eğirmede fazla sorun çıkartmasada koyu yeşil renk zararlı maddeleri çok olduğunu gösterir Bu maddeler yapışkan olduğu için iplik proseslerini ve dolayısıyla iplik kalitesini etkiler LABORATUAR TESTLERİ Laboratuara getirilen balyalardan alınan numuneler sırasıyla bir dizi testten geçerler Bu testler ve bu testlerin yapıldığı makinelerden oluşturulan laboratuar, iplik kalitesini en iyi şekilde kontrole elverişli olmalıdır İplik işletmesinin kalkınma politikası da laboratuar elamanlarının sayı ve çeşitliliğinde etkin rol oynar Laboratuarda bulunan test aletleri ve iplik kalitesini standart bir kalitede tutmak için yapılan testler; Öncelikle hammadde kontrolü yapılır Bunun nedeni hammadde özelliklerini bilerek nasıl bir eğirme metodunun izleneceğinin belirlenmesidir Sentetik elyaflar istenilen özelliklerdedir Pamuk ise partiler ve parti içindeki balyaların özelliklerine göre her ne kadar tolerans çok olmasa da farklı özellikler göstermektedir Burada amaç boyaların özelliklerine göre dizilmesi ve eğirilen ipliğin üniform bir yapı oluşturmasıdır Elyaf (pamuk) Kontrol Testleri ; Elyafın inceliği ve uzunluğu direkt olarak iplik mukavemetini etkileyeceği için spınlap HVI 900 cihazında incelik ve uzunluk testi yapılmaktadır Numunelerin her birinin çeşitli bölgelerinden alınan pamuk test aletinin progr göre (iki türlü, Sistem testing – 2test ve Modül testing – 5test) 10’ar gram alınarak hassas terazide tartılır Tolerans ±0,2’dir Tartılan numune hazneye yerleştirilir Kapak kapanır Microner değeri ekranda yazar Bir miktar daha pamuk alınarak tarama kısmına getirilir Taranarak çene kapanır, çenedeki pamuk ölçüm aralığına yerleştirilir Böylelikle he mikroner hem de uzunluk testi yapılır Ayrıca çıkan sonuçlardan gidilerek değerlerin doğruluğunu belirtmek üzere kalibrasyonda yapılır Eğirme ve tarama derecesi için pamuktaki neps oranı da önemlidir Bu arada AFIS denilen alet ile ölçülmektedir Bu testlerden elde edilen sonuçlar harman-hallaç bölümüne verilir ve bir harman planı oluşturulur Şerit Kontrolü : Tarak ve cerlerden çıkan şerit numaralarının tespit edilme yöntemidir Burada tarak ve cer çeşitleri numara (Ne) kontrolü yapılır Her vardiyada en az 3’er kez yapılır Her kovadan 10’ar yarda alınarak hassas terazide tartılır Ağırlıkların Ne cinsinden numara karşılığı saptanır ±0,5’ten fazla bir sapma var ise kalite müdürüne bildirilir Uster Düzgünsüzlük Testi : Bu test yöntemiyle şerit ve ipliklerdeki %CV düzgünsüzlük değeri saptanır Uster tester-3 veya 4 cihazı ile yapılır Prensip olarak birbirinden belli mesafede tutulan iki paralel levha materyalin (şerit, iplik) geçişi arasında oluşan elektrik alanı yardımı ile üzerindeki dalgalanmaların kütlesel olarak ölçülmesi esasına dayanır Üretime giren her materyalin proses aşamasındaki her materyalin grubundan belirli bir standart üstünde çıkması belirlenir Dolayısıyla laboratuar elemanlarınca standartlar dikkate alınaraktan periyodik olarak yapılan testler ile üretimin her aşamasında oluşabilecek düzgünsüzlükler (ince kalın yerler, nepsler) kontrol altında tutulur ve sonuca göre hız, mekanik ayar ve malzeme değişimlerine gereken noktalarda müdahale edilebilir Böylece mamul kalitesinin istenilen düzeyde olması sağlanır Bunun için haftada bir tarak şeridi, her gün şeridi ve yine her gün bütün makinelerden 5’er adet bobin alınarak iplik düzgünsüzlük testleri yapılır Bu test sonucundaki parametreler; %CV veya %U : kütlerin sık sık göstermesi (ince–kalın) ile oluşan düzgünsüzlük değerini belirtir İplik ve şerit için Thin places (-%50) : Plakalar arasında geçen iplik üzerindeki ince yerler girilen numaranın yarısından daha aşağı düşerse thing places olarak tanımlanır Thick places (+%50) : Eğer plakalar arasından geçen iplik üzerindeki kalın yerler girilen numaranın yarısından daha fazla ve kaba ise thick places sınıfına girer Neps (+%200) : Materyal plakalar arasından geçerken, geçen nepsin oranı %200’den büyük ise neps olarak kaydedilir Sloplarda neps ölçümlerinde 1mm baz alınır Spectrogram : Spectrogram, test malzemesindeki hataların özetidir Hata dalga boylarına göre hata yerleri ve hata nedeni tespit edilir Spectrogram yüksekliği, o uzunluk kategorisindeki izafi tekrarlanma sıklığı ve büyüklüğünü gösterir İplik Numara Kontrolü : Her gün her materyalden 5’er adet bobin alınarak her bobinden iplik çıkrığına 120 yarda olmak üzere iki defa sarılır Hassas terazide tartılır Ne olarak çıktı verilir Eğer iplik numarasında ±1 oranında sapma varsa kalite müdürüne bildirilir İplik numarasını bulamak için hesap yöntemi ; 1 yarda = 94,11 cm Nm = G Nm = G 120 yarda = 94,11 x 120 L 120 x 94,11 Nm x 0,59 = Ne değerini verir İplik Büküm Kontrolü : İpliğin iki ucunda sıkıştırılıp bir ucundan döndürülmesiyle eğirmede verilen dükümün açılması esasına dayanır Burada amaç makineye girilen değerle test sonucunun karşılaştırılmasıdır Büküm aslında dayanımı arttırsa da fazlası istenmez çünkü elastikiyeti azaltır ve sert bir tuşe sağlar İplik Mukavemet Kontrolü : İplik burada belli yük altındaki dayanımı, mukavemeti ölçülür İpliğin kopma notasına kadar olan uzamasına kopma uzaması denir Uster iplik mukavemet ölçme cihazı üç ana kısımdan oluşur 1- Eğik düzlem 2- Düzlemi hareket ettiren salyangoz dişlisi 3- Yuvarlanma hareketi yapan dişli Cihaz üzerinde iki taşıyıcı vardır ve ilave ağırlıklarla cihaz kapasitesi 0-200 ve 0-2000 gr arasında değişebilir İplik cihaza yerleştirildikten sonra cihaz muayene etme, kaydetme, kopmuş ipliği çıkarma ve muayene uzunluğunda yeni iplik yerleştirme işlemlerini istenen muayene sayısı kendi kendine yapar Cihaz üstündeki önemli kısımlar aşağıda verilmiştir a) 50cm’lik muayene uzunluğu sağlayan çeneler b) Muayene öncesi istenen gerginliği sağlayan magnetik gerilme diski c) Başlama ve durma işlemlerini yapan düğmelerin bulunduğu kontrol levhası Ayrıca bu levha üzerinde 20-200 arasında istenen muayene sayısına uygun olarak programlama yapan bir şalter ile muayene sayısını, toplan kuvveti ve toplam uzamayı gösteren sayaçlar d) Her bir kopma kuvveti ve uzamayı kaydeden diyagram e) Cihazın alt tarafındaki bir levha üzerine kopma kuvvetinin gösterdiği değişmeye uygun olarak çelik bilyelar toplanır Kolonların yüksekliği frekansı gösterir yani her numuneye bir bilye karşılık gelmektedir Yatay zemin hat 0-10 arasında işaretlenmiştir Böyle bir bilye yatay yolun ¾’ünde bir yere düşer Yani cihazın kapasitesi 600gr ise 450gr kopma kuvvetine tekabül eder Sürekli dağılım kaydı isteniyorsa özel bir kağıt üzerine kopyası alınır ve bu kopya üzerinde standart sapma belirli geometrik ölçme işlemleri vasıtasıyla tespit edilir Ayrıca her makineden alınan çıktılarla makine randımanları, iplik numarası, kopuş sayısı, bölüm miktarları tablolar halinde çıkarılarak günlük randıman kontrolü yapılır İplik bağlama tertibatının iplik kopuşlarında sonra yaptığı düğümlere de bakılır Düğümlerin düzgünsüzlük oluşturmamamsı istenir Laboratuardaki bütün test sonuçları kalite kontrol müdürlüğüne iletilir Burada test işlemleri bittiği zaman iplik testleri numara, triko dokuma özelliklerine göre, cer ve tarak şerit kontrol testleri ayrı ayrı dosyalara konularak muhafaza edilir Burada amaç daha önceki hataların ve hata kaynaklarının tekrarlanmaması için gerekli bilgilerin alınmasıdır |
Open-End İplikçilk Sistemi |
10-10-2012 | #6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Open-End İplikçilk SistemiKALİTE KONTROL PLANI Her işletmenin kendine ait bir kalite planı mevcuttur Burada yapılan proses aşaması (mesela iplik kontrolleri), parametreler (iplik numarası, mukavemeti, büküm kontrolü, düzgünsüzlük vs), ilgili doküman (laboratuar çalışma talimatı), kullanılan cihaz (Uster tester – 4 vs), % kaç üzerinden kontrol yapılacağı ve uygunsuzluk durumunda neler yapılması gerektiği mevcuttur Kalite kontrol planları; proses kontrolünde kontrolün yapılışını denetim altına almak için yapılan planlardır Bu planlar her işlem noktasına asılır Kontrolcü bu plana göre kontrolü yapmak zorundadır Kalite kontrol planları işletmeye ait belli standartlara göre hazırlandığından aynı işi yapan farklı kişilerin şahsi karar vermesi önlenmiş olur İSTATİSTİKSEL KALİTE KONTROL YÖNTEMLERİ 1 Kalite Kontrol Kartı Yöntemi; _ _ Proses kontrolünde en çok tercih edilen yöntemlerden biridir X ve R kartları kullanılır Bu kartın işlenmesi için hesaba gerek yoktur Limitler daha az hassas olmasına rağmen kabul edilebilir seviyedir İşçilerin eğitim seviyesi düşünülerek bu kartların uygulanması daha iyi sonuçlar verir Örnek sayısı ; 20 tane bobin Örnek verilen ; Nm 50 (Ne 30) numara ölçüm değerleri Makine üzerindeki iğ numaraları Test no gibi parametreler mevcuttur Ortalama açıklık R = Σ R Örnek Sayısı _ Süreç orta değeri X = ΣX Örnek Sayısı _ _ Üst Kontrol Limiti UCL X = X + A2 x R _ _ Alt Kontrol Limiti LCL X = X – A2 x R _ X ve R kartlarında önce R kartı analiz edilmelidir Çünkü yorun kabiliyeti (numune açıklığı veya numune ortalaması) örnek verilen, verilerdeki değişkenliğin tahmin edilmesine bağlıdır Açıklık istatistiki olarak kontrol altında iken süreç yayılımı stabil kabul edilir Sonra ortalama değer kartına bakılarak analiz edilir Eğer veriler limitlerin arasında yer alıyorsa süreç kontrol altında demektir ve değişimler genel bozulmaları yansıtır Eğer verilerden limitlerin dışına çıkan varsa süreç kontrol altında değildir Bu durumda özel bozunmalar var demektir Veriler limitler arasında olduğu halde ortalamanın sadece bir tarafında yer alıyorsa bu da özel bozulmaların mevcut olduğunu gösterir Sürecin çalışma analizi yapılarak özel bozulma nedenleri belirlenmelidir İstatistiksel kontrol durumunu sağlamak ve özel bozulma nedenlerini gidermek için gerekli görülen önlemler sırası ile alınarak süreç kontrol altına getirilmelidir 2 Pareto Analiz Yöntemi : Proses aşamasında oluşan hatalar ve nedenleri belirtilir Buradaki veriler tabloya girilir Pareto analiz sonucu kaliteyi etkileyen hataları önem sırasına göre vermektedir Bu işlemden sonra bu işlemden sonra yapılması gereken birinci sıradaki hataların giderilmesi için gerekli önlemleri almaktır Bu hataya sebep olan faktörler kaldırıldıktan sonra bir sonraki hataya geçilir Ve bu olay sıfır hata elde edilene kadar sürdürülür Pareto analizi belirli bir zaman aralığında yapılmalıdır (Aylık, Haftalık vs) SONUÇ : Firmaların genelde ihracat üzerine çalıştığı ve rekabetin kaliteyi doğurduğu günümüzde uluslar arası pazarda yer alabilmek için testlerde, fabrikaların uyguladığı standartlarda uluslararası sisteme olması gerekir Eskiden sübjektif metotlarla yapılan ancak iplik performans özelliklerinin bir kısmını ölçen test yöntemleri, yerini ipliğin kullanım alanıyla ilgili akla gelen her türlü performans özelliklerinin ölçüldüğü ve çok hassas olarak çalışan test metotlarına bırakmıştır Ve teknolojik gelişmelerin ortaya koyacağı değişik ve hassas özellikte test aletleri geliştikçe tüketicilerin üreticilerden beklentileri farklılaşacak yeni kalite kavramında kalitesi artacaktır Open-end eğirme sistemi kullanılan makinelerin hızlı üretim, otomasyona uygunluğu, elyaf bandından (tarak veya cer bandı) eğirme yapılması, fitil aşamasının olmaması, ipliğin direkt bobinlere sarılmaması gibi özelliklerinden dolayı günümüzde ring eğirme sisteminden en önemli yeri almıştır O-E eğirmede kaliteye etkileyen parametreler 3 aşamada incelenmiştir Bunlar ; 1- Ham medde özellikleri (lif incelik, uzunluk, mukavemet, olgunluk vs) 2- Hazırlık işlemleri (taraklama, cer pasajı, tarak ve cer çeşitleri ) 3- Eğirme komponentleri (rotor, düze, nasel(huni), büküm durdurucu) Ayrıca O-E iplik işletmesinde yapılan laboratuar testleri hammadde özellikleri, tarak ve cer şerit ölçümleri, incelik, uzunluk, mukavemet, düzgünsüzlük hakkında bilgi vermektedir Bu testler ve üretim aşamasında yapılan kontrollerin amacı kaliteyi bozacak unsurların ortadan kaldırılmasıdır Bu da her aşamada yapılan kontroller ve hata kaynaklarının hemen giderilmesini sağlar Mesela cer şeridinde son pasaj işleminde düzeltilemeyen bir hatanın dönüşü yoktur ve eğirme işlemiyle bu hata miktarı ve yayıldığı alan artmaktadır Kalite kontrol sistemini, kalite planı doğrultusunda yöneticiden işçiye kadar sorumluluğun dağıtılmasıyla ve gerekli eğitimin verilmesiyle hata oranları en aza indirilerek istenilen kalitede iplik üretimi sağlanabilir Değer üretimi, kavram üretimiyle doğar, tasarım ile yaşamaya başlar, üretim ile büyür, hizmet ve sürekli gelişmeyle olgunlaşır Kalite fikir üretiminden başlayıp üretim sürecinde ürüne aşılanır ve müşteriye ulaşırsa, ön görülen ve ön görülebilecek üretim en yüksek kalite ve verimlilikte, ancak maliyetle gerçekleştirmek mümkün olur KAYNAKÇA : 1- Komisyon ‘‘ Kalite Kontrol Sistemleri ’’ MEB Yayını, İSTANBUL 1994 2- Türk Standartları Enstitüsü TS İSO 9005 klavuzu, Aralık 1991 3- Serdar Tan, Nurettin Peşkircioğlu ‘‘ Kalitesizliğin Maliyeti ’’ MPM yayınları -316 ANKARA 1991 4- İsmail Elif ‘‘ Toplam Kalite Yönetimi ve Toplam Kaliteye Ulaşmada Önemli Bir Araç 150-9000 Kalite Güvence Sistemi ’’ İsmail Elif – Uludağ Üniversitesi – 1996 5- TKAM ‘‘Yuvarlak Örmecilikte Kalite Kontrolü – Kalite Kontrol Yöntemleri’’ Zerrin Yakantepe - Mehmet yakartepe 6- TKAM (2 cilt) Open-End İplik Eğirme ve Makineleri – Open-End Eğirme Sistemi Zerrin Yakantepe - Mehmet yakartepe 7- Open-End Teknolojisi Dr İng Peter Artzt, Prof Dr İng Gerhard Egbers 8- Ergin İ, ‘‘ Yüksek Performanslı Penye Tarama ile Kalite Optimizasyonu ’’ Tekstil Araştırma Dergisi (TAD), 1 Çeyrek, 1991 9- Anonim, ‘‘Autocoro 240U Rotor İplik Makinesi Katalogu ’’ Schlafharst 8co, Mönchengladbach, 1989 10- Ülkü Ş ve Ömeroğlu S , ‘‘Open-End Rotor İplikçiliğinde İplik Kalitesine Etki Eden Faktörler ’’ Tekstil Maraton Dergisi, Sayı: 2 Mart/Nisan, 1998 11- Hüseyin Kadoğlu ‘‘ Open-End Rotor İplikçiliği ve Bazı Kalite Faktörleri ’’ Tekstil ve Konfeksiyon Dergisi, Sayı: 5, Eylül 1997 12- Uğur, A Naci ‘‘İstatistik Süreç Kontrolü’’ KOSGEB Eğitim Merkezi Yayın No: 159, 1995 13- Taşmacı Mehmet ‘‘ Örmecilikte Kalite Kontrol ve Uygulamaları’’ SAGEM Yayınları No:159, 1995 |
|