Düşünceler

İnsanın, yeni dostlarına, eski dostlarına gösterdiğinden biraz fazla alâka göstermesi, bir yere kadar normaldir Ancak, uygun olan derecesi tespit edilmelidir Bir esnaf, eski müşterilerine ayrı bir kıymet verdiği gibi, biz de önceden beri sevgi ve arkadaşlığımıza müşteri olmuş dostlarımızı ihmâl etmemeliyiz

Sevdiğimiz arkadaşlarımıza ve tanıdıklarımıza, hata ve eksikliklerini tamamlamaları, gidermeleri için zaman tanımak ve onları, sıkıcı tenkitlerle bezdirmemek, hem bir vefa borcu hem de psikoloji ilmine uygunluktur Ancak, dikkatlice ve yeter sıklıkta yapılan kibar uyarılarımızla da onlarda bir gayret meydana getirmeliyiz Çünkü müsamahamız, onların yerlerinde sayması için değil, sağlıklı bir şekilde ve kırılmadan inkişâf etmeleri içindir

İnsanı gelişmekten alıkoyan saplantılardan biri, başkalarının da aynı veya farklı hatalara veya eksikliklere sahip olduğunu görerek, rahatlama davranışıdır Bu durum, insanı, başkalarının güzel yanlarını görmek yerine, onların eksik ve hatalarını aramaya iter Çünkü, böylece rahatlar Böyleleri bana, çocukken okuduğum bir masalda geçen kuyruksuz bir tilkiyi hatırlatır Bu fabl kahramanı, diğer tilkilerin de kuyruklarını kesmelerini teklif ediyor ve onları da kuyruksuz görmek istiyordu

Arkadaşlarımızı ve çevremizdeki insanları tanımak bir ihtiyaçtır Bir başka ihtiyaç ve kâbiliyet de onların mizacına ve durumuna göre davranmaktır Bu çok yüzlülük değildir Çok yüzlülük, insanın zevklerini veya dünya görüşünü değişik insanlara, farklıymış gibi anlatması ve sunmasıdır Ama şakayı seven birine şaka yapmak; ciddiyetten hoşlanan birine ciddî davranmak, çok yüzlülük değil, fıtrîliktir

Hatalarını düzeltmeye çalışırken yılmamalıdır Çünkü bu yolda gösterilen gayret, bir lisân-ı hâl duâsıdır Belli bir noktada, Allah (cc), bu gayreti sonuca ulaştıracaktır Bu gaybî noktaya kadar elden gelen yapılmalıdır Böyle bir yolda gayret sarfedenler, ilk denemelerinde veya uzun bir zaman başarısız kalabilirlerse de birgün mutlaka başarırlar Ancak hiç denemeyenler tabiî ki başaramazlar Bir tanıdığımın sigarayı, en az beş altı defa bıraktığını ve pes ettiğini hatırlıyorum Arkadaşları ve tanıdıkları ona takılıyorlardı Ancak o, sonunda sigarayı bıraktı; ona takılanlarsa hâlâ kullanıyorlar

Yüksek hakikatleri, hayatına sokmadan, sadece okumak veya yemek tarifi yapıp, o güzel nimetlerden yararlanmamak, onlardan hiç tatmamak gibidir Belki insan, hayâlen lezzet alır ama doymaz İslâm'ı aklen kabul edip yaşamayanlar, aklî bir tatmin içinde olsalar da İslâm'ın pratikteki yararını göremeyeceklerdir

Bir vücuda, bir hekîm-i hâzıkın eliyle dokunan neşterin, müdahalesi, tıp adınadır Oysa bir hırsızın elindeki bıçağın, bir vücuda girişi para, menfaat veya kin içindir İşte, İslâm ordularının ve mesajının bir medeniyete girişiyle başka medeniyet ve milletlerin birbirini talan etmeleri arasındaki fark buradadır!

alıntı