Beni Anın Ki |
10-09-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Beni Anın KiGünlerden bir gün, bir delikanlı yolda yürürken, karşısına iki dagin arasinda asma bir köprü çikar Köprüye gelen genç köprünün sallanması hoşuna gittigi için Türkü söyleye söyleye köprüyü geçer Arkasından da eli bastonlu bir ihtiyar gelir Köprüye gelince, köprünün sallanmasindan dolayi ihtiyar: 'Aman Ya RABBİ, sen bilirsin, şu köprüyü sağ selamet geçeyim Yardımını esirgeme' diye dua etmeye başlar Ama tam köprünün ortasındayken Köprünün ipleri kopar ve adam aşağıda akmakta olan ırmaga düşerek ölür Hem gencin, hem de ihtiyarın başından geçenlere şahit olan bir ehl-i Hak ALLAH'a niyaz eder Der ki: 'Ya RABBİ hikmetinden sual olunmaz Ama önden giden genç pek kabadayı bir şekilde geçti Türkü söyleye söyleye Arkadan gelen ise seni çok andı, zikretti Birinciyi düşürmedin de ikinciyi düşürdün Neden?' diye sorar Bir nida gelir: 'Önde giden genç, köprüye gelene kadar beni hiç unutmadı Hep beni andı Ben de onu köprüde unutmadım Arkadan gelen ise köprüye gelene kadar beni unuttu, hatırlamadi Ben de onu köprüde hatırlamadım' Bu menkıbe, gerçek midir, gerçekleş midir bilmiyorum Ama bize verdigi bir mesaj var Yüce ALLAH kitabinda 'beni anın ben de sizi anayım' buyuruyor İş onu köprüye gelmeden anmakta Köprüye geldikten sonra anmak işe yaramayabilir Yani başımız derde düşmeden ALLAH'ı anmalıyız, hatırlamalıyız kı, başımız derde düştüğünde de ondan yardım isteyecek yüzümüz olsun! ALINTI |
|