Büyüleyici Uranyum... |
10-09-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Büyüleyici Uranyum...Dünya�nın yaşını ölçen bütün bu metodlar belli bir dereceye kadar aynı kusurlarla malûldür 4,5 milyar yıllık muazzam yaşa ulaşmak için kullanılan �radyometrik yaş tayini� tekniği, çok uzun yarıâ��ömre sahip olan ve çok uzun süre radyoaktif kalan elementlerin radyoaktif bozulmasıyla ilgili metodları içine alır Bu elementler helyum ve kurşuna bozulan uranyum ve toryum; stronsiyuma bozulan rubidyum; argona bozulan potasyumdur Fakat ileride de göreceğimiz gibi bilhassa evrimciler tarafından uranyumâ��kurşun metodu zaman içinde ön plana çıkarılmıştır Temel prensip şudur: radyoaktif uranyum 238, uranyum 235 ve toryum 232 atomları çok uzun zaman periyodlarında kendiliklerinden ve yavaş yavaş çeşitli kurşun atomlarına (uranyum 238 ayrıca helyum gazına) dönüşür Herbirinin bozulma hızları dikkat çekici şekilde sabittir Kararsız uranyum ve toryum atomları periyodik olarak alfa taneciği neşreder Fakat hangi atomun ne zaman bozulacağı önceden bilinemez Bir uranyum yığışımında milyarlarca atom bulunur ve böyle çok sayıda olayla istatistikî olarak tahmin edilebilen sonuç ortaya çıkar Teorinin önemli kısmı, radyoaktif uranyum 238�in nihayette dönüştüğü radyoaktif olmayan kurşun çeşidinin (radyojenik kurşun 206), kayalarda mevcut olan, fakat radyoaktif ve radyojenik olmayan olağan kurşundan (kurşun 204) kimyasal olarak farklı olduğudur Bir kayanın yaşını hesaplamak için bundan örnek alınır ve radyoaktif uranyum miktarı ile radyojenik kurşun miktarı ölçülür Bozulma hızı bilindiğinden, uranyumun ne kadar zamandan beri bozulmakta olduğunu, yani kayanın yaşını hesaplamak mümkündür Kullanılan başlıca izotoplardan uranyum 238�in yarıâ��ömrü 4,5 milyar yıl olarak hesaplanmıştır Bu demektir ki, belli miktar uranyum 238�in yarısı 4,5 milyar yıl sonra kurşun 206�ya dönüşür Meselâ, ölçümler bir kayanın yarısının uranyum 238�den, diğer yarısının ise onun son ürünü olan kurşun 206�dan oluştuğunu gösterirse, bu sonuç kayanın 4,5 milyar yıl yaşlı olduğu anlamına gelir (bu, her ne kadar doğrudan ölçümle değil, öteleme ile elde edilmiş olsa da, Yerkabuğu için bulunan ortalama rakamdır) Fakat radyokarbon tekniğinde olduğu gibi, son araştırmalar bu metodun güvenilirliği hakkında da önemli şüpheler doğurmuştur Eğer radyojenik kurşunlar â��uranyum 238�den gelen kurşun 206, uranyum 235�den gelen kurşun 207 ve toryum 232�den gelen kurşun 208â�� gerçekten sadece radyoaktif bozulmanın son ürünü olarak oluşuyorlarsa, bu durumda, Yerkabuğu kayalarının ilk oluştuklarında henüz hiçbir radyojenik kurşun ihtiva etmediği varsayılabilir ve bu, hesaplamalar için güvenilir bir başlangıç noktası olabilir Aynı şekilde, radyojenik kurşunun kayalara başka yollarla giremeyeceği, dolayısıyla bozulma prosesinin sonuçlarını bozamayacağı da söylenebilir Fakat yakından bakıldığında, durumun böyle olmadığı anlaşılır �Olağan� kurşunun �radyojenik� kurşundan deneyle ayırtedilemeyen bir şekle dönüştüğü ayrı bir sürecin varlığı da belirlenmiştir (Cook, 1966) Bu dönüşüm serbest nötronların olağan kurşun tarafından tutulmasıyla olmaktadır Bu nötronlar olağan kurşunu radyojenik kurşuna dönüştürecek enerjiye sahip atom tanecikleridir Peki, serbest nötronların kaynağı ne olabilir? |
|