Kayıp Geminin Sırları |
10-09-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kayıp Geminin SırlarıKayıp geminin sırları 1930'lu yıllarda Amerikan hükümeti bilim adamlarından gemilerin radarlarda görünmemesini sağlayacak bir yöntem geliştirmelerini ister 10 yıllık çalışmanın sonunda proje deneme aşamasına gelir Deneyde Amerikan donanmasında görevli olan Eldridge adlı gemi kullanılacaktır Gemi elektromanyetik alan oluşturmaya yarayacak tonlarca ekipmanla donanır ve 22 temmuz 1943'te saatler 09:00'i gösterirken jeneratörler çalıştırılır Eldridge'in etrafını önce yeşil bir duman kaplar Duman çekildiğinde ise deneyin istenenden daha başarılı olduğu anlaşılır Çünkü Eldridge mürettebatiyla beraber "gözden" kaybolmuştur! İşte bu tüyler ürperten bu hikaye, o tarihten bu güne kadar resmi makamlarca defalarca yalanlanmasına rağmen en çok merak edilen konulardan biri olmuştur 'Philadelphia Deneyi' olarak adlandırılan deneyin yapılmış olma ihtimalinden ilk söz eden kişi Morris K Jessup'dur UFOlar üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan amatör bir gökbilimci olan Jessup'un deney ile olan ilgisi 1955 yılında eline geçen bir mektupla başlar Mektup, Carlos Miguel Allende adında birinden geliyordu ve deneyden detaylı olarak bahsediyordu İddiasına göre Allende, deneye gözlem gemisi olarak katılan SS Andrew Furuseth adlı şilepte görevli bir denizciydi Deneye baştan sona şahit olmuştu Deneyin temelinde Einstein'in Birleşik Alan Teorisi vardı Teori, basitce, nesneler arası çekim esası ve elektromanyetizma üzerine kurulmuştur Einstein, 1920lerden itibaren bu teorisi üzerine yoğunlaşmış, 1925-1927 yılları arasında Almanya'da, bir fizik dergisinde yaptığı çalışmaları yayımlamış, ancak bu çalışmalarını hiçbir zaman tamamlayamamıştı İddiaya göre deneyin çalışmaları 1930 yılında Chicago Üniversitesi'nde başlamış, bir yıl sonra da Princeton Üniversitesi'nde devam ettirilmişti Hatta Albert Einstein, DrJohn von Neumann ve DrNikola Tesla'nın da zaman zaman proje dahilinde çalıştıkları iddia edilmiştir Birleşik Alan Teorisi'nin deneye uygulanışı ise "çok güçlü bir elektromanyetik alan oluşturup gemi üzerine gelen ışığı (ve radar sinyallerini) kırarak ya da bükerek optik görünmezlik sağlamak" şeklinde düşünülmüştü Bu doğrultuda 75 KVA (kilo volt-amper) gücündeki iki dev jeneratör geminin ön top taretlerinin altına monte edildi, buradan geminin güvertesine 4 manyetik ışın yayılacaktı 3 RF vericisi (her biri iki megavat CW gücündeydi ve onlar da güverteye monte edilmişti), 3000 adet 6L6 güç artırıcı tüp, iki jeneratörün oluşturduğu gücü yayacaklardı, özel eşleme ve modülasyon devreleriyle diğer ekipman, oluşan kütlesel elektromanyetik alanları kullanılırlığa indirgerken, kırılmış ışınlar ve radyo dalgaları gemiyi saracak ve sonuçta gemi düşman gözlemcileri için görünmez olacaktı Amaç görünmezlikti fakat iddiaya göre donanma bu deneyde tesadüfen de olsa maddenin ışınlanması gerçekleşti! Deneyin Gerçekleştirilişi Allende, deneyin 22 Haziran 1943'te sabah 09:00'da jeneratörlere güç verilerek başlatıldığını söylüyordu Bu aşamadan sonra yeşilimsi bir sis gemiyi örtmeye başlamış ve USS Eldridge ortadan kaybolmuştu Devamını şöyle anlatıyordu Allende : "Bir an sadece geminin çapasını görebildim, sonra o da kayboldu, ortada artık ne sis ne USS Eldridge vardı; bomboş denize bakıyorduk, bizim gemide bulunan üst rütbeli subaylar ve bilim adamları korku, dehşet ve heyecan içinde nefeslerini tutarak bu inanılması güç başarılarını seyrediyorlardı Gemi ve mürettebatı hem radarda hem de gözlerimizin önünde yok olmuştu Her şey planlandığı gibi yürüyordu, 15 dk sonra emir verildi ve jeneratörlerin şalteri kapatıldı Önce hiçbir şey olmadı, arkasından yeşil sis tekrar ortaya çıktı ve USS Eldridge yeniden görünmeye ve ortaya çıkmaya başladı Ama gemi nereye gitmiş ve nereden geliyordu? Sis azalırken, birşeylerin tuhaf gittiğini hissediyorduk Hemen gemiye yanaştık, ilk önce mürettebatın çoğunun geminin yanından sarkıp kustuklarını gördük, diğerleri ise geminin güvertesinde şaşkın şaşkın dolaşıyorlardı, sanki hiçbirinin bilinci yerinde değildi Yetkili ekipler gemiye girerek bütün mürettebatı kısa süre içerisinde uzaklaştırdılar ve yerlerini hazır bekletilen yeni bir mürettebat aldı Bir iki gün sonra, yeni bir deneye daha karar verildi Gemi istenen radar görünmezliğine ulaşmıştı, donanım değiştirildi ve 28 Ekim 1943'te deney yine aynı gemide tekrarlandı Jeneratörler çalışmaya başladıktan hemen sonra gemi hemen hemen görünmezlik çizgisine ulaşmıştı, sadece burnu ve arkası görülüyor, arada ise bazı çizgiler belli belirsiz seçiliyordu Sonra sadece su üzerinde tekne boyunda bir çizgi kaldı Bir iki dakika sonra mavi bir ışık parladı ve o çizgi de yok oldu Şimdi gemi tamamen yok olmuştu Birkaç dakika sonra millerce uzakta Norfolk'ta ortaya çıktı Göründükten biraz sonra bilinmeyen bir nedenle yine kayboldu ve Philadelphia'da tekrar ortaya çıktı Bu kez durum çok ciddiydi, tüm mürettebatın başı beladaydı Bazıları yok oldu ve bir daha geri dönmedi Bu olayın en korkunç bölümü ise beş denizcinin geminin eriyen ve sonra yine katılaşan metal levhalarının içinde kalmalarıydı Bu çok feci bir durumdu Denizcilerin birisi kurtuldu fakat bir daha eski haline dönemedi Aklını tamamen yitirmişti ama yapacak hiçbir şey yoktu Bazılarının psişik yetenekleri gelişmişti, sokakta yürürken kaybolan ve yine ortaya çıkan insanlar vardı "Donma" adı verilen bu olay saatlerce, günlerce sürebiliyordu, hatta bir tayfa tam altı ay donduktan sonra kurtarılabilindi Elektronik kamuflaj başladıktan sonra geminin ve mürettebatının bütünüyle kaybolup, çok uzak bir yerde ortaya çıkıp ve sonra yeniden geri dönmesine neden olan neydi?" Bu hikâyeye göre USS Eldridge, 28 Ekim sabahı Philadelphia limanından 640 km ötedeki (375 mil) Norfolk askeri deniz üssüne gidip tekrar gelmiş ve bu olay birkaç dakika içerisinde olmuştu Jessup bu inanması güç hikâyeye temkinli yaklaştı Allende'ye gönderdiği cevapta daha fazla ayrıntı ve varsa olayın gerçekliğiyle ilgili kanıtlar istedi Allende'nin cevabı ise aylar sonra geldi, fakat bu sefer gelen mektupta Carl M Allen imzası vardı Allen kanıtı olmadığını yazıyordu ancak hipnoz seansına katılabileceğini ya da pentotal (bilinci uyuşturarak iradeyi kıran doğruyu söyleten bir ilaç) alarak gördüklerini anlatabileceğini savunuyordu Jessup bu mektuptan sonra yazışmamaya karar verdi 1957 ilkbaharında Jessup, Deniz Kuvvetleri Araştırma Bürosu'ndan bir davet aldı Büroya ulaştığında kendisine yine kendinin yazdığı (ve çoğunlukla ününü borçlu olduğu) The Case for the UFO isimli kitap gösterildi Bu olaydan sonra Deniz Kuvvetleri Jessup ile yeniden bağlantı kurup Allende'nin mektuplarında belittiği adresin terkedilmiş bir çiftlik evine ait olduğunu, ayrıca, Jessup'un kitabının üzerindeki notlarla ve Allende'nin mektuplarıyla birlikte yeniden düzenlenerek Deniz Kuvvetleri bünyesinde dağıtılacağını bildirdi Rakam tam olarak bilinmemekle beraber bu şekilde 100 kadar kopyanın Deniz Kuvvetlerinde dağıtıldığı sanılmaktadır Bu baskıdan üç kopya da Jessup'a gönderilmiştir Bu olaydan iki yıl kadar sonra, 20 Nisan 1959'da Morris Jessup, Miami'de Hammock Parkı'nda, kendi aracı içerisinde ölü bulundu Polis raporlarına göre egzoz gazıyla intihar etmişti Carlos Allende ise bir daha ortaya çıkmadı ve olay bu şekilde kapandı |
|