Güneşin Sahibi Biz Olmalıyız |
10-07-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Güneşin Sahibi Biz Olmalıyız'Güneşin sahibi biz olmalıyız' Osmanlı devlet arması’nın sırrı “ Yapılan istihbarat çalışmaları neticesinde; Osmanlı Toprakları’nda -bilhassa İstanbul’da-gizli ayin ve toplantıların yapıldığı tespit edilmiştir Bu toplantılara katılanların bir dinin ibadeti için bir araya gelmiş masum insanlar olmadığı çok açık Bunların Siyonist Yahudiler olduğu tespit edilmiştir Bu toplantıların birine katılan Yahudi asıllı zatın, faaliyetlerini sürdürdüğü gizli yeri belirlenmiş ve bu yerde yapılan araştırmada; birtakım materyaller ele geçirilmiştir Bunların incelenmesi emir buyrulmuş, yapılan tahkikatta; Devlet-i âli aleyhinde bir faaliyet olduğu; bunun da ele geçen nesnelerin, zat-ı âlinizin emirleri doğrultusunda sırlarının çözülmesi ferman olunmuştur Sultan Abdulhamid Han ile Sırdaş arasında o gün, yani olayın vaki olduğu tarihte, konuşma şu minvalde sürdü: Sultan Abdülhamid Han Sırdaş’a sordu: “ Bunlar bahsedilen nesneler mi?” Sırdaş: “Ele geçirilen nesnelerdir Sultanım” diyerek cevapladı Sultan Sırdaş’a müteveccihen elini uzattı Sırdaş nesneleri Sultan’ın avucuna bırakarak: “Buyurun Hakan’ım” dedi Sultan sarı pirinçten dökme piramidi eline alarak evirip çevirdi Sırdaş’a sordu: “Bu ne demektir?” Sırdaş cevap verdi: “Sultan’ım; nesne üzerindeki güneş; kurmak istedikleri dünya hakimiyetini simgeler…” ve detaylarını anlatır…Sultan anlatılanları pür dikkat dinler ve diğer nesneyi incelemeyi sürdürürken Sırdaş’a sorar: “Bu ne menem bir mana barındırır malum mudur?” Sırdaş başını hafifçe öne eğerek : “ Evet Hakan’ım bizce malumdur” diye cevap verdi Hakan’ın “anlat” işaretine karşılık, Sırdaş; “Ferman Hakanımındır” diyerek anlatmayı sürdürdü: “Hakan’ım bu armanın münderecatını araştırdık, altından İngiliz parmağı çıktı Gizli Yahudi Teşkilatı’na İngiliz ajanları her türlü desteği vermekte olduğu malumu âlinizdir Sultan Abdülhamid Han yerinden kalkıp çalışma masasına oturdu: Eline mürekkep hokkasındaki divit kalemi alıp kağıt üzerine yeni bir arma çizer En üste tıpkı piramidin üzerindeki Güneş gibi ama daha büyüğünü çizerek Derviş Baba’ya ve orada bulunan (sayılı hazırûna) gösterdi Derviş Baba, cebinden çıkardığı küçük defterden birkaç şekil göstererek armaya eklemesini Sultan’a arz etti Bunun üzerine Hakan diviti tekrar eline aldı ve arz edilen şekilleri de buna ekledi Eklenen sembollerden en dikkati çekeni terazidir Sultan birkaç kalem darbesinden sonra oluşturduğu son şekli Hazırûn’a göstererek: “münasip midir?” diye sorunca Hazırûn: “Ferman Sultanımındır” diye cevap verdi Derviş Baba, Sultan’a dönerek: “Hakanım, onların sembollerindeki Güneş’i neden biz armaya ekledik?” diye sordu Sultan masanın üzerindeki pirinç piramidi eline alarak şunları söyledi: “Madem her halükarda bir güneş doğacak; O GÜNEŞ BİZ OLMALIYIZ Madem ki, Nizam-ı Âlem’e hakimiyet murad edenler var, bizler ne dururuz? Biz de murad ederiz Yeni Nizam-ı Âlemden murat Türk Devlet’ini kurmak değil midir?” diyerek,elini kalbine koydu Hakan o gün şöyle demişti: “Oyun aynı, oyuncular aynı, senaryolar aynı Yarın da böyle olacak Ta ki, Güneşin sahibi belli olana kadar” Evet Hakan’a hemen hemen her kesimden baş kaldıranlar olmuştu Ortak akılda buluşulmamıştı Türk’ü de, Laz’ı da, Kürt’ü de ve diğerleri de yani tümü Osmanlı’nın evlatlarıydı Bir bayrak altında, emperyal devletlerin, Vatikan’ın ve Siyonistlerin fitnelerine göğüs gerememişlerdi Oysa Abdülhamid Han, İslam coğrafyasındaki tüm unsurların durumunu çok iyi biliyordu Ve şöyle demişti: “Büyük savaşlar, yıkılış ve dağılışlar olacak Ne olursa olsun İslam Coğrafyasında yeni devlet yerini almalı, onlarla sınır olmalı” Hazırûn, bu hedef üzerine gelecekteki müstakbel Türk Devleti’ni zihinlerinde oluşturmuştu bile Bu cümle daha sonra 2Dünya Savaşı sırasında İnönü tarafından şöyle kullanılacaktı: “Eski Dünya yıkılır; Türk Devlet’i Yeni dünyada yerini alır” Fakat bu söz de yıllarca yanlış söyleniyordu Orta Doğu yerine dünya kelimesi kullanılıyordu Orta Doğu’da kurulur kelimesi Abdülhamid Han ve Hazırûn doktrinidir Evet Sultan Abdülhamid Han’ın dediği gibi; “Güneş’in sahibi biz olmalıyız” Büyük devletimizi simgeleyen Güneş’in manası, dünya hakimiyetini sağlamış Büyük Türkiye Siyonların güneşini, yeni dünya düzencilerinin piramitlerini gölgeleyen bir Güneş Kendi milli güneşini inşa etmeye çalışanlara ne mutlu Başkasının gölgesinde, onların güneşine sığınanlar hiçbir zaman tam egemen olamayacakları ise çok açık Tıpkı Siyon güneşinin bugün sözde Kürt bayrağında görüldüğü gibi Bu hatalara tekrar tekrar düşülmemelidir Yani asıl olan Hilaldir Bu arma Ayeti Kerime’den ilham alınarak Sultan tarafından çizilmiş ve Hazırûn tarafından onaylanarak yapılmıştır Armanın muhtelif açıklamaları vardır üzerindeki sembollerle ilgili Fakat bu bilinmeyen kısmıdır Osmanlı Devlet armasındaki Güneş: Büyük Türk Devletini temsil eder (Hedefini) Cumhurbaşkanlığı’ndaki Fors’un ortasındaki Güneş’te aynı hedefi gösterir |
|