Prof. Dr. Sinsi
|
Cumhuriyet İle Birlikte Türk Milletinin Elde Ettiği Hak Ve Hürriyetler Nelerdir?
Cumhuriyet İle Birlikte Türk Milletinin Elde Ettiği Hak Ve Hürriyetler Nelerdir?
Cumhuriyet İle Birlikte Türk Milletinin Elde Ettiği Hak Ve Hürriyetler Nelerdir?
CUMHURİYETİN KAZANDIRDIKLARI
- Cumhuriyetin ilanıyla birlikte köklü değişiklikler yapılmıştır
- 8 Şubat 1935 tarihinde yapılan mülletvekili seçiminde Türk kadını ilk kez oy kullandı
- Kadın erkek bütün yurttaşlar öğrenim görme hakkı ve hürriyeti elde etti
Çağdaşlığın gerektirdiği pek çok yenilikler içerisinde Türk milleti cumhuriyetle birlikte ülkenin yönetimine seçimler aracılığı ile katılmaya başlamış Birleşmiş milletler çocuk hakları sözleşmesi de kabul edilmiştir Türk milleti Atatürk’ün önderliğinde pek çok hak ve hürriyetlere kavuşmuştur Atatürk’ün önderliğinde Türk insanın elde ettiği bazı haklar şunlardır; Seçme ve seçilme hakkı, öğrenim görme ve meslek olmak gibi…
Bu yazıda sayılanlar kavuşulan hak ve hürriyetlerden sadece bir kaçıdır Gerçekte Türk milleti Atatürk’ün önderliğinde pek çok hak ve hürriyete kavuşmuştur
Diğerleri- Cumhuriyet, halkın kendi kendini yönetmesidir
- Yılardır böyle öğrendik, böyle öğrettik…
- Osmanlı, padişahlıktı
- Her şey, padişahın iki dudağı arasında idi…
- Padişah, iktidarda olan feodal sınıfı, yani temel üretim aracı olan toprağa sahip olan sınıfı temsil ediyordu
- Toprak, zenginliğin; dolayısıyla gücün sembolüydü…
- Toprak ağaları ve padişahın bir gücü daha vardı: din…
- Padişah, peygamberin vekili; yani halife olarak kabul edilir,
- Her şey şeriat kurallarına göre belirlenirdi…
- Elbette; her sınıftan, her inançtan, her ulustan kişilerin temsil edildiği -ilk meclis böyleydi- bir meclisin oluşturulması,
- Yasama, yürütme ve yargı gücüne dayalı anayasal bir sistemin kurulması,
- Ve ülkenin yasalarla yönetilmesi, reddedilecek gelişmeler değildir
- Cumhuriyetle birlikte ülke siyasi bağımsızlığını kazanmış,
- Modern yaşama dair reformlar yapılmış,
- Ekonomik bağımsızlığın sağlanması yönünde önemli girişimler başlatılmış,
- Sosyal devlet olgusu kabul edilmiştir…
- Osmanlı döneminde çok zayıf olan sanayi, devlet eliyle desteklenmiş,
- Buna bağlı olarak ülkede bir sermaye -burjuva- sınıfı yaratılmış,
- Tabi ki, sermaye sınıfı ile birlikte işçi sınıfı da gelişmiş ve ülke yönetiminde ağırlığını hissettirmeye başlamıştır
- Bu gelişmeler işçi ve emekçilerin sigortalı, sendikalı çalışmasını,
- Toplusözleşme ve grev yapma, miting ve gösteriler düzenleme, siyasete katılma gibi ekonomik, demokratik hak ve özgürlükleri kullanmasını,
- Emeklilik, kıdem ve ihbar tazminatı, iş güvenliği, çalışma koşullarının düzenlenmesi gibi hakları kazanmasını,
- Eğitim, sağlık, haberleşme, barınma gibi kamu hizmetlerinden yararlanmasını sağlamıştır
- Tüm bunlar toplumsal ilerlemenin motoru olmuş,
- Ülkenin demokratikleşmesi, insan hak ve özgürlüklerinin gelişmesi yönünde önemli adımlar atılmasının fırsatını yaratmıştır
- Bilinen bir şeydir;
- Bir ülkenin gelişmişliği, işçi ve emekçilerin ekonomik, sosyal, kültürel, demokratik hak ve özgürlüklerini kullanıp/kullanamaması ile ölçülür
- O ülkede bilimin, sanatın, kültürün gelişmesi,
- Ekonomik ve siyasi bağımsızlığın kurulması, korunması, sağlamlaştırılması da buna bağlıdır
- Tarihe şöyle bir baktığımızda, emperyalistlerle ilişkilerin geliştirildiği, ülke kaynaklarının uluslar arası tekellere peşkeş çekildiği dönemler, hep:
- İşçi ve emekçi haklarının yok edildiği, askıya alındığı,
- Sanatçıların, bilim insanlarının, aydınların, gençlerin sesinin kısıldığı,
- Yani kör/topal da olsa işleyen demokratik yaşamın ortadan kaldırıldığı dönemler olmuştur…
- Bu bir tesadüf değildir…
- Cumhuriyetin kazanımlarına ve elde kalanlara bir de bu yönden baksak,
- Üzerinde çok gürültü koparılan -ancak olmayan- laikliğin teminatının da, demokratik hak ve özgürlükler olduğunu bir daha düşünsek,
- Ayrıca, cumhuriyetin kazanımlarını daha da ileri götürmenin, tam bağımsız ve demokratik bir Türkiye yaratmanın teminatının da bu olacağını kavrasak, eminim ki daha güzel bir ülkede yaşıyor olacağız
|