Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
görevleri, nelerdir, organları, organlarının, sindirim, sistemi

Sindirim Sistemi Organları Nelerdir,Sindirim Sistemi Organlarının Görevleri

Eski 09-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sindirim Sistemi Organları Nelerdir,Sindirim Sistemi Organlarının Görevleri



Sindirim Sistemi Organları Nelerdir,Sindirim Sistemi Organlarının Görevleri

Sindirim Sistemi Organları Nelerdir,Sindirim Sistemi Organlarının Görevleri
Sindirim Sistemi organları nelerdir,
Sindirim sistemi organlarının görevleri

Ağız boşluğu

Sindirim ağızda başlar Besinler dişler tarafından parçalanırken tükürükle birleşerek lokma haline gelir ve yemek borusu yoluyla yutulur Ama tükürük yalnızca yutmayı kolaylaştıran kaygan bir sıvı olmakla kalmayıp, sindirim için gerekli olan etken maddeleri de içerir Bu etken maddeler, şeker ve nişasta içerikli besinleri ayrıştırırlar Sindirim işlevinde dilin de önemli görevleri vardır Tatlı, tuzlu, ekşi veya acı, tüm yediklerimizin tadını alır Aldığı bu tatları ilgili organlara sinirsel sinyallerle ulaştırarak, midenin işlevlerini yönlendirmeye başlar

Yemek borusu

Çiğnenen besinleri ağız boşluğundan mideye ulaştıran 30 cm kadar bir uzunluğa sahip olan bu borunun iç yüzeyi mukoza ile döşelidir Göğüs kafesinde kalbin arkasından ve karın zarının içinden geçerek mideye ulaşır

Üst bölümleri ısıya ve dokunulmaya karşı duyarlıdır, ama bu duyarlılık aşağı doğru indikçe azalır ve alt bölüm normalde tümüyle duyarsızdır Besinlerin taşınmasını hızlandırmak için, yemek borusunun iç duvarı dalgalı bir ritimle kasılır

Mide

Torba benzeri bir organ olan mide 1-2 litre kapsayabilir Diyafram kası ve karaciğerin hemen altında, karın boşluğunun üst bölümünde yer alır Yemek borusunun mideyle birleştiği bölümün adı mide ağzı (kardia), mideden bağırsağa geçişin adı ise mide kapısı (pilor) olarak adlandırılır Mide duvarı dört katmandan oluşur En üstteki katman olan mukoza, mide boşken kıvrımlar halindedir Mukoza üç tip salgıbezi içerir: Kardiya bezleri, pilor bezleri ve midenin kendi salgıbezleri Midenin kendi salgıbezleri, mide gövdesi ve mide kubbesinde yoğunlaşmıştır Bu bezler, mukus, pepsinojen ve öteki protein parçalayıcı enzimleri salgılarlar Yemek borusununkine göre, mide duvarı daha incedir ve daha az kas yapısına sahiptir Mideye ulaşan besin lapasının mide sıvıları ile iyice karışabilmesini ve mide kapısı açıkken bu karışımın bağırsağa geçişini sağlayabilmek için, mide duvarı da ritmik bir kasılmayı sürdürür

Besinlerin midede bekleyiş süreleri, onların özelliklerine göre değişim gösterir Sindirimi zor besinler genellikle hafif besinlerden çok daha uzun süre midede beklerler Kaz veya domuz kızartması gibi sindirimi çok zor olan besinlerin midede bekleyiş süreleri altı saati bulabilir Buna karşın hafif besinler yarım saat içinde bağırsağa geçebilirler

Onikiparmakbağırsağı

İncebağırsağın mideden başlayan ilk bölümüdür Yalnızca on iki parmak eninde bir uzunluğa sahiptir Pankreasın ve safrakesesinin safra yolları, onikiparmakbağırsağının orta bölümüyle birleşir Safrakesesinin ve pankreasın salgıladığı önemli sindirim sıvıları, onikiparmakbağırsağından geçen besin lapasına azar azar eklenir

Pankreas

Pankreas, sindirim salgıbezlerinin en önemlisidir Günde ortalama 1,5 litre sindirim sıvısı üretir Bu sıvı, örneğin şeker, yağ ve albümini evirtebilen (özelliklerini değiştirebilen) fermentler(mayalar) taşır

Safrakesesi

Karaciğerin ürettiği safra sıvısının bekletildiği bir organdır Yani depo görevi yapan bir organdır Karaciğer hücreleri tarafından üretilen safra sıvısı ince bir kanalcıklar ağından akarak, karaciğerden ayrılan safra yolunun ağzına ulaşır Safra sıvısı, ancak beslenme sırasında kullanılacağı için, önce safrakesesine ulaşır ve orada depolanır Safra sıvıları karaciğerde aralıksız üretildiği için, amaca uygun bu depolama yöntemi kaçınılmazdır Onikiparmakbağırsağına besin lapası ulaştığında, depolanmış olan safra sıvısı onikiparmakbağırsağına akmaya başlar Bu işlem, sindirim için ve yağların ve de yağda çözünen vitaminlerin değerlendirilebilmesi açısından çok önemlidir

İncebağırsak

Kıvrımlı bir yapıya ve yaklaşık 6-7 metre uzunluğa sahip olan incebağırsak, sindirim sisteminin en uzun bölümüdür Yaklaşık 3-4 cm enindedir İç yüzeyindeki mukozada küçük parmakçık biçiminde uzantılar bulunmaktadır Bu uzantılarda, kan damarından zengin ağsı yapının üzeri epitelle döşelidir ve bağırsaktaki emilim işlevlerinin yerine getirilmesini sağlamaktadır Böylece besin maddeleri emilerek kana ve lenf sistemine ulaştırılır İncebağırsak ayrıca, içeriğini kalınbağırsağa ulaştırabilmek için, dalgalı ve ritmik bir kasılmayı sürdürür

Kalınbağırsak

İncebağırsağın kalınbağırsağa eklendiği noktadan birkaç santimetre ilerde, sindirim bakımından hiçbir işlevi olmayan körbağırsak apandisi yer alır Kalınbağırsak, karın boşluğundaki incebağırsak kütlesinin üstünde büyük bir kıvrım yapacak biçimde yerleşmiştir Sağ böğür çukurundan başlayarak önce yukarıya, sonra sola ve ardından aşağıya doğru yönelerek incebağırsak kütlesini çevirir İncebağırsaktan ayrıldığı ileum-körbağırsak kapakçığından makat deliğine kadar uzanır Yaklaşık uzunluğu 1,5 metre kadardır Kalınbağırsağın içindeki dışkı kitlesi dalgalı bir ritmik kasılmayla dışarı doğru itilir Kalınbağırsağın iç yüzeyinde sindirim bezleri yoktur Sindirim işlevi artık neredeyse sona ermiştir Kalınbağırsakta bağırsak florası olarak tanımlanan yararlı bakteriler yaşar Bu bağırsak florası, sindirilmeyen amit ve proteinlerin kokuşma ve mayalanmasıyla yıkımını, organizmaya yararlı vitaminlerin de yapımını sağlar Sekiz-on saatlik bir beklemenin sonunda, artık kullanılamayacak olan atıklar düzbağırsağa(rektuma) ulaşır ve dışkılanır

Pek çok hastalık beslenmemizle ilişkilidir Özellikle mide ve bağırsak hastalıkları yanlış beslenme alışkanlıklarından kaynaklanır Mide hastalıklarında sürekli bir artış gözlemleniyor Pek çok kişi sindirim bozukluklarından şikayet ediyor Bu sıkıntılar yalnızca günlük rahatsızlıklara neden olmakla kalmayıp, uzun vadede ağır hastalıklara da yol açabiliyor Günümüz insanının beslenme alışkanlıkları dikkatle incelendiğinde, bu tür rahatsızlıkların oluşmasına şaşırmak gerekmemektedir Çok fazla, çok yağlı ve çok hızlı yenilmektedir Yemekten sonra sindirimin desteklenmesi için gerekli olan hareketlilik hemen hemen hiç yok gibi Besinlerin yeterince çiğnenmeden yalanıp yutulması ile kabızlığa adeta çanak tutuluyor İyice çiğnemenin sindirimin yarısı anlamını taşıdığını unutmamak ve dikkatle uygulamak gerekir Gereğince parçalanmış biçimde mideye ulaşan besinler orada daha kısa sürede sindirilebilirler Hafif besin maddeleri, bolca yağ ve albümin içeren besin maddelerine kıyasla mideyi daha az yorarlar Buna göre, salata, biraz siyah ekmek, süt ürünleri ve yağsız et yemekle midenin yükü önemli ölçüde azaltılabilir, sindirim desteklenmiş olur Ama genel gidişe bakıldığında, pek çok kişinin bu ilişkilerin farkında olmadığı görülüyor Halbuki insan sindirimi çok hassas dengeler üzerine kurulmuş bir sistemdir Bu sistemin basit bir parçası doğru çalışmadığında, tüm sindirim sistemi görevini tam olarak yapamayabilir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.