Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilgiler, hakkında, islâm, mute, savaşı, tarihi

Mute Savaşı - İslam Tarihi Mute Savaşı - Mute Savaşı Hakkında Bilgiler

Eski 09-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mute Savaşı - İslam Tarihi Mute Savaşı - Mute Savaşı Hakkında Bilgiler



Mute Savaşı - İslam Tarihi Mute Savaşı - Mute Savaşı Hakkında Bilgiler
Mute Savaşı - İslam Tarihi Mute Savaşı - Mute Savaşı Hakkında Bilgiler

MUTE SAVAŞI

İslâm devletinin Medine'de kurulmasından sonra Müslümanlarla Rumlar arasında yapılan ilk savaş Mûte, Şam bölgesine giren Belka yakınlarında bir yerin adıdır Hz Peygamber, Ashabtan Hâris b Umeyr (ra)'ı Busra (Havran) Emiri Şurahbil b Amr el-Gassânî'ye İslâm'a davet mektubunu sunmak üzere yollamış, ama bu sahabi Gassanile tarafından şehid edilmişti Halbuki; "elçiye zeval yoktur" anlayışı gereğince düşman ülkeler bile birbirlerinin elçilerine dokunmazlardı Hz Peygamber, ashabına çok düşkündü, onlardan birinin başına bir sıkıntı geldi mi ondan çok rahatsız olurdu Bu sebeple ashabından birinin küstahça öldürülüşüne seyirci kalamazdı Hemen 3000 kişilik bir ordu hazırladı Ordunun kumandanı Zeyd b: Hârise idi Şayet bu zât şehid düşerse yerine Cafer b Ebi Talib, o da şehid düşerse Abdullah b Revâha geçecekti Düşman önce İslâm'a davet edilecekti, kabul etmez ve cizyeye de razı olmazsa İslâm elçisini öldüren bu cânilerle savaşılacaktı Peygamberimiz (sas) orduyu Seniyyetü'l-Veda'ya kadar yürüyüp uğurladı

Halid b Velid gibi yüksek askerî bir deha ve üstün strateji bilgisine sahip bir kimse de bu savaşa bir nefer olarak katılmıştır H8/M629 yılında İslâm ordusu Medine'den çıkıp Mûte'ye ulaştığında karşılarında Bizans'ın desteğinde Hristiyan Araplardan oluşan 100000 kişilik bir ordu bulmuşlardı İslâm ordusunun kumandanları meseleyi tartıştılar; geri dönmek, Hz Peygamber'e haberci yollamak hususlarını görüştüler Ancak savaş görüşü ağır basmış ve iki ordu karşılaşmıştı Zeyd b Hârise (ra) şehit düşünce, sancağı, Cafer aldı Ca'fer'in sağ eli kesildi; bu sefer sancağı sol eliyle tuttu Sol eli de kesilince sancağı yine bırakmadı; kesik iki elinin kalan kısımlarıyla sıkıştırarak göğsü arasında tuttu Nihayet o da şehid düştü Bundan sonra sevgili Peygamberimizin emrine uyularak sancağı, Sahabenin şâirlerinden Abdullah b Revâha aldı; o da şiirler söyleyerek harbetti ve şehâdet şerbetini içti İşte bu sırada askerde genel bir çöküntü doğmak üzereydi ki, askerin hemen hepsinin isteği üzerine Hâlid b Velid kumandayı ve sancağı eline aldı O gün akşama kadar savaş yapıldıktan sonra Halid, ertesi sabaha kadar sağ kanatta bulunan müslüman askerleri sol kanada, sol kanattakileri sağ kanada, arkadakileri öne ve öndekileri arkaya alarak yerlerinde değişiklik yaptı Böylece düşmana yeni destek kuvvetleri geliyormuş izlenimini vermek istiyordu Bir yandan da İslâm ordusunu kesin hezimete uğramaktan ve bütünüyle kılıçtan geçirilmekten korumak için yavaş yavaş geriye çekiliyordu Hatta ric'atten evvelki bir hücumunda Hâlid, düşmana bir hayli kayıp verdirmiş ve bol ganimet de elde etmişti İşte bu şekilde İslâm ordusunu Medine'ye sağ-sağlim geri getirdi Peygamber Efendimiz bu savaşı Medine'de, olduğu gibi görmüş ve her safhasını minberden müslümanlara anlatmıştı Sıra ile kumandanların şehadetini anlattıktan sonra sıra Hâlid'e gelince "En sonunda sancağı Allah'ın kılıçlarından bir kılıç aldı " buyurmuş ve bundan sonra Halid b Velid'e "Seyfullah" lakabı verilmişti Hâlid b Velid diyor ki: "Mûte Savaşında elimde dokuz kılıç parçalandı" Bu ifadeden Mûte Savaşının ne kadar şiddetli geçtiğini anlıyoruz

Bu savaşa katılmış bulunan Abdullah b Ömer diyor ki: "Mute günü ben Ca'fer'i şehid edilmiş olarak gördüm Onun vücudunda süngü ve kılıç darbesiyle elli yara saydım Bu elli yaradan hiç biri arkasında değildi "Bundan Ca'fer b Ebu Talib'in ne kadar korkusuzca ve sanki arkasına hiç dönmeden düşmanla savaşmış olduğu anlaşılmaktadır Ca'fer şehit olduktan sonra "Ca'fer-i Tayyar: Uçan Ca'fer" diye anılmıştır Allah yolunda kesilen iki koluna karşılık Cenab-ı hak ona iki kanat ihsan etmiştir ki, bu; onun mânen yüce mertebelere eriştirildiğine işarettir denilmektedir Hz Peygamber (sas), bütün ashabını ayırdetmeksizin çok severdi Bu üç şehid kumandanı ve Habeşistan muhacirlerinden amcasının oğlu Ca'fer'i de çok severdi Bir süre, şehitlerin ardından ağladı Bu; sevgi, şefkat, merhametin eseri olan ağlamaktı, yoksa feryat değildi Nitekim feryat tarzındaki ağlama haberleri kendisine ulaşınca böyle ağlamaktan müslümanları yasakladı Peygamber Efendimiz şehitlerin ve bu arada amcasının oğlu Ca'fer'in ailesini de teselli etmişti

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.