Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
denir, dünyada, erozyon, neye

Dünyada Erozyon Nedir - Dünyada Erozyon Neye Denir?

Eski 09-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dünyada Erozyon Nedir - Dünyada Erozyon Neye Denir?



Dünyada Erozyon Nedir - Dünyada Erozyon Neye Denir?
Dünyada Erozyon Nedir - Dünyada Erozyon Neye Denir?

Dünyamızın yüzeyine yerkabuğu denmesi bir rastalantı değildir Gezegenin üzerindeki bütünhayat, kıtaları kaplayan incecik ve hassas toprak kabuğuna bağlıdır Bu kabuk olmasa, yaşam okyanuslardan karalara atlayamazdı Bitkiler, ekinler, ormanlar, hayvanlar ve tabii ki insanlar olmayacaktı
Gezegenimizin eti olan bu değerli kabuk son derece yavaş meydana gelmesine karşılık son derece süratle ortadan kalkabilir Bir parmak derinliğinde bir toprak tabakasının oluşması için, asırlar geçmesine gerekmektedir Olumsuz şartlar bir iki mevsimde bu tabakayı yok edip okyanuslara taşıyabilir Topraktan oluşmuş yerkabuğu, kendisini oluşturan bu tabakayı süratle kaybetmektedir
Worldwatch Institute, her sene toprağın üst tabakasının 24 milyar tonunun kaybedildiğini ileri sürmektedir Son yirmi sene içerisinde ABD’deki bütün ekili alanı kaplayacak kadar toprak kaybolup gitmiştir Olay gittikçe vahimleşmektedir
Bu kriz, özellikle dünya üzerindeki kararların üçte birinden fazlasını kaplayan kurak alanlarda ortaya çıkmaktadır Çölleşme, toprak tabakasının son derece hassas, bitki tabakasının son derece ince ve iklimin son derece sert olduğu bu bölgelerde kendini hissettirmektedir Toprak her yerde bozulabilir ama kuru iklideki bozulmaya çölleşme adı verilmektedir Dünya üzerindeki 5200000000 hektarlık tarımda kullanılan kurak alanların %70′i özelliklerini yitirmiştir Dolayısıyla çölleşme, toplam kara alanının %30′una zarar vermektedir
Afrika’da kurak alanların %73′ünü kapsayan bir milyon hektarın üzerinde arazi, orta derecede veya ciddi bir çölleşme tehlikesi ile karşı karşıyadır Asya’da 14 milyon hektar aynı şeklide etkilenmektedir Fakat, bu problem sadece kalkınmakta olan ülkelere mahsus değildir Ciddi bir şekilde veya orta derecede çölleşmiş kurak alanların en fazla bulunduğu kıta- %74 ile Kuzey Amerika’dır Avrupa Birliği’ndeki ülkelerin beş tanesinde çölleşme sorunları mevcuttur Asya’da en fazla etkilenen bölgeler eski Sovyetler Birliği’nde yer almaktadır
Genel olarak bakılırsa, çölleşme tehlikesi ile karşı karşıya olan kurak alana sahip 110 ülke olduğu görülür Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), çölleşmenin genel maliyetinin senede 42 milyar dolar olduğunu hesaplamıştır Sadece Afrika’nın yıllık kaybı 9 milyar dolardır
Manevi kayıplar ise, daha ağır olmuştur Dünya nüfusunun beşte biri demek olan bir milyardan fazla insanın yaşamı tehlikededir 135 milyon kişi-Fransa, İtalya, İsviçre ve Hollanda’da yaşayanların toplamı kadar- doğup büyüdükleri yerleri terk etmek mecburiyetinde kalabilirler Toz haline dönüşmekte olan yerleri bugüne kadar kaç kişinin terk edip gittiği bilinmemekle beraber mutlaka milyonları bulmaktadır Mali ve Burkina Faso’da yaşamakta olanların altıda biri, kendi yörelerini terk etmek zorunda kalmışlar ve bunun bir sonucu olarak da, şehirlerin çevrelerindeki gecekondular fazlalaşmıştır 1965 ile 1988 seneleri arasında Mauritania’nın başşehri Nouakchott’da yaşamakta olanların toplam nüfusa oranı %99′dan %41′e yükselmiş ve göçebelerin oranı ise %73′ten %7′ye düşmüştür
Topraklarını yitirmiş olanlar, rüzgârın kendilerini götürdüğü yerlerde tekrar kök salmaya çalışmaktalarsa da uzaktaki ülkeler, bu göçten etkilenmektedir Meksikalı göçmenleri, ABD’ne iten unsurlardan bir tanesi de çölleşmedir Senegal Vadisi’nin yüksek ve orta bölgelerinde yaşayanların beşte ikisi şimdiden göç etmiştir Fransa’daki Bakel bölgesindeki nüfusu, köylerini geride bırakıp buraya göç etmiş insanların çoğunluğu oluşturmaktadır Ama bir imkan bulunabilseydi, bu insanlar kendi memleketlerinde kalmayı tercih ederdi
Yağış almayan bölgelerde halen sürmekte olan on silahlı çatışmanın başlamasının sebepleri arasında çölleşme de bulunmaktadır Çölleşme, Somali gibi yerlerde siyasi dengesizlik, açlık ve toplumun parçalanmasına sebep olduğu gibi, insani yardım ve felaketleri önleme çabası şeklinde büyük miktarda harcamalara yol açmaktadır Aynı zamanda küresel ısınma ve biyolojik çeşitliliğin kaybolması gibi, çevre koruma sorunlarını da ağırlaştırmaktadır
Çölleşme, bir bakıma yanlış bir terimdir Bazıları bu, dünya üzerinde mevcut olan çöllerin yayılması, yani kumların verimli toprakları örtmesi gibi kabul etmektedir Çöl sınırlarının iklim ve yağmur şartlarına göre genişleyip küçüldüğü bir gerçektir ama, bu tamamen değişik bir konudur Çölleşme-çirkin bir işlemi ifade eden çirkin bir terim adeta bir cilt hastalığı gibidir Bozulmakta olan araziler yer yer patlak verir Bu patlamalar, en yakın çölden binlerce kilometre uzakta da olabilir Bu alanlar yavaş yavaş büyür, birleşir ve çölü andıran şartlar oluşturur
Çölleşmeyle Mücadele Anlaşması (The Convertion of Combat Desertification) ülke liderlerinin 1992 senesinde Rio’daki Dünya Zirvesi’nde kabul etmiş oldukları çölleşme tanımını kabul etmektir Bu tanım, hem iklim şartlarını hem de insanların faaliyetlerini suçlu bulmaktadır Aynı zamanda, "çölleşme fiziksel, biyolojik, siyasi, kültürel ve ekonomik faktörler arasındaki karmaşık bir bileşim sonucu ortaya çıkar" denmektedir
Kuraklık, genellikle çölleşmeyi başlatır veya daha kötüleşmesine sebep olur, Ancak, insanların dört faaliyeti genellikle çok daha etkili olmaktadır Yanlış tarım uygulamaları toprağı tüketmektedir Aşırı otlatma, toprağı erozyondan koruyan bitki tabakasını ortadan kaldırmaktadır Ormanların tahrip edilmesi, araziyi toprak yapan ve bu ikisini birbirine bağlayan imkânı yok etmektedir Yanlış sulama, tarım yapılan araziyi tuzlu bir halde bırakmakta ve her sene 500000 hektarı çölleştirmektedir Bu miktar, her yeni sulamaya açılan alana eşittir
Eskiden kurak alanlarda yaşamakta olanlar, kendi topraklarını haddinden fazla işlemek ve mevcut ağaçları tahrip etmekle suçlanırlardı Fakat anlaşmanın da kabul ettiği gibi, bu uygulamanın altında insanların başka türlü hareket etmelerine imkan bırakmayan sebepler yatmaktadır Yoksulluk, bu sebeplerin başında gelmektedir Son derece fakir olan bu insanlar, kendi geleceklerini ipotek altına almakta olduklarının farkında olmalarına rağmen ailelerini bugün besleyebilmek için ellerindeki topraktan mümkün olduğu kadar istifade etmek zorunda kalmaktadır
Kurak alanlarda yaşayan yoksul insanlar kendi geleceklerini tayin etmek bakımından fazla bir şansa sahip değillerdir Kendi ülkelerinde bile bir kenara atılmışlardır Ektikleri arazi kendilerinin değildir Ulusal veya bölgesel politikaların saptama bakımından pek etkili oldukları söylenemez Ekonomik, siyasi ve coğrafi olarak dünya üzerindeki varlıkları adeta bilinmez Çölleşmeden en fazla etkilenen kadınların ise kendi toplumlarında bile hemen hiç sesleri çıkmaz Kuraklık bu insanlar için felaket demektir Ama tarımsal ürünlerin bollaşmasına ve fiyatların düşmesine yol açan yağmur da onlar için zaman zaman felaket anlamına gelmektedir
Nüfus ve tarımsal ürünlere olan talep arttıkça topraktan yararlanmanın klasik yöntemlerinin yetersiz kaldığı gözlenmektedir Tek tip tarım gibi yeni uygulamalar bu durumu daha vahim bir hale getirmektedir Koruma ilkelerine hiç önem vermeden gittikçe daha fazla toprağın devreye sokulması sonucunda yoksul çiftçilerle hayvan yetiştiricileri randıman alamayacakları arazilere doğru itilmektedir
Geçmişte kalkınmayı planlayanlar, kurak alanlarda yaşamakta olan insanları gözardı etmişlerdir Ancak bu insanlar uzun bir süreden beri kendilerini besleme imkanlarını yarattıkları bu toprakları ve ekosistemi herkesten daha iyi tanımaktadır Çölleşmeyi önlemede bu insanlardan yararlanmak gerekir
Anlaşma bu gerçeği vurgulamakta ve 1995 senesinde Kopenhag’da yapılmış olan Sosyal Kalkınma Zirvesi’nde belirtilmiş olan sürdürülebilir kalkınmanın insanlara hizmet etmesi ve insan merkezli olarak gerçekleştirilmesi gerektiğinin altını çizmektedir Yeni bir yaklaşım sergileyen bu anlaşma o yörelerde yaşamakta olan insanların çölleşme konusunda katılımcı olmaları ve bu insanların yoksulluklarına bir çare bulunması gerektiğini ileri sürerek bugüne kadar kabul edilmiş olan metodları alt üst etmektedir Aynı zamanda, çölleşmenin durdurulup kaybedilmiş alanların geriye kazanılabileceğini ve kendi toprakları üzerinde aklamaya razı edilerek gezegenimiz üzerinde yaşamakta olan yoksulların gelirlerinin ve gururlarının iade edilebileceğini ima etmektedir Belki de çölleşmenin yol açtığı iç içe geçmiş ve birbirlerine bağlı krizlerin önünün alınması için en iyi ve belki de en son şansı sunmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.