Çanakkale Deniz Savaşı (18 Mart 1915) - Çanakkale Deniz Savaşı Destanı Tarihi Yazısı |
09-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Çanakkale Deniz Savaşı (18 Mart 1915) - Çanakkale Deniz Savaşı Destanı Tarihi YazısıÇanakkale Deniz Savaşı (18 Mart 1915) - Çanakkale Deniz Savaşı Destanı Tarihi Yazısı Çanakkale Deniz Savaşı (18 Mart 1915) - Çanakkale Deniz Savaşı Destanı Tarihi Yazısı Çanakkale Deniz Savaşı - 18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Savaşı - 18 Mart 1915 29 Ekim 1914 günü Osmanlı İmparatorluğu’nun İttifak devletlerinin yanında Birinci Dünya Savaşı’na katılması, beklenen ancak savaşın gidişatını önemli ölçüde etkileyecek bir gelişmeydi Bu etkinin sebeplerinden birisi Osmanlı’nın merkez kıta içinde güneye kadar uzanan geniş toprakları ve Rusya’nın önünde set oluşturmasının yanı sıra stratejik önemini bugün hala koruyan Boğazlar’ı da elinde bulundurmasıydı Savaşın ilk yılında jeopolitik imkansızlıklar nedeniyle müttefiklerinden yardım alamayan Rusya, eşzamanlı olarak 3 ayrı devletle toplam 5 cephede savaşmasından ötürü kısa sürede zayıf düştü Rusya’nın savaşa devam edebilmesi artık tamamen Britanya ve Fransa’nın desteğine bağlıydı Bütün dünya devletlerinin hayalini kurduğu Boğazlar’ı ele geçirmek için nihayet geçerli ve gerçekçi bir sebep bu şekilde bulunmuş oldu Rusya’ya yardım amacıyla Çanakkale Boğazı’nı geçecek güçlü bir İngiliz-Fransız ortak donanmasının İstanbul’da herhangi bir direnişle karşılaşma¤¤¤¤¤ şehri teslim alacağı, böylece Osmanlı İmparatorluğu’nun savaştan çekileceği, Boğazlar’ın İngiltere’nin eline geçeceği, Rusya’ya gerekli yardımın sağlanacağı ve savaşta çok ciddi bir prestij kazanılacağı hesaplanmaktaydı Bu fikrin şampiyonu İngiliz Savaş Bakanı Winston Churchill idi Kurmaylar ve askerler bu fikre katılmıyorlar, Çanakkale’den çıkarma olmaksızın geçilebileceğine ihtimal vermiyorlardı; ne var ki Churchill fikrini onlara da kabul ettirmeyi başarmıştı Çanakkale teşebbüsünün gayesi şu noktalarda bütünleşiyordu: -Boğazlar ele geçirilecek olursa Rusya ile yakın temas sağlanacak, Rusya’ya silah, mühimmat ve malzeme desteği sağlanırken, Rusya’nın buğdayından yararlanılacaktı -Boğazlar, dolayısıyla da İstanbul müttefiklerin eline geçtiği takdirde, Osmanlı İmparatorluğu için barışı kabullenmekten başka çare kalmayacak bu suretle açmış olduğu cephelerle birlikte kendisine karşı açılan cepheler de tavsiye edilmiş olacak ve müttefikler diğer cephelere daha fazla destek verebilecekti -Osmanlı İmparatorluğu’nun savaştan çekilmesi ve Müttefiklerin Boğazlara yerleşmeleri, henüz savaşa katılmamış olan Balkan devletleri üzerinde etki yaratacak ve bu devletler, Merkez Devletler yanında savaşa katılmayı göze alamayacaklardı -Karadeniz-Marmara-Ege-Akdeniz denizyolu bağlantısı tümüyle İtilaf Devletlerinin eline geçmiş olacaktı HAZIRLIKLAR 1915 yılı başlarında Avrupa’daki savaş mevzi harbine dönüşünce İngilizler bütün kuvvetlerini Batı Cephesine yığmaktansa, Balkanlarda veya Çanakkale’de ikinci bir cephe açarak savaşı hareket harbine çevirmeyi ciddi olarak düşünmeye başladılar Bu ana fikir çerçevesinde hazırlıklar devam ederken Türklerin Süveyş Kanalı’na 3 Şubat 1915 günü yaptıkları taarruz başarısızlıkla sonuçlanınca Mısır’da bulunan İtilaf kuvvetlerinin bir kısmının Çanakkale cephesinde kullanılma olanağı ortaya çıktı Aynı ay içinde ilk olarak Çanakkale Boğazı’nın donanmayla geçilmesine, donanma Marmara’ya girdikten sonra arkadan takviye edilecek kuvvetlerin Boğazlar ve İstanbul’un işgalinde kullanılmasına İngilizler tarafından karar verildi Çanakkale Boğazı’ndaki Türk savunma tertibinin belkemiğini “ Müstahkem Mevki ” teşkil ediyordu Mart ayı başlarında Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanı Miralay Cevat Bey (ÇOBANLI) emrinde 27 batarya halinde teşkilatlanmış çeşitli çapta irili ufaklı 104 top ve bir de mayın grubu vardı Topların büyük bir kısmı, savaş gemilerinden çıkarılmış olan gemi toplarıydı Müstahkem Mevki topçusu Boğaz içinde üç grup halinde tertiplenmişti: 1-Dış Savunma Grubu: Bu tertibat, Seddülbahir ve Kumkale’ye konulmuş 20 toptan ibaret olup, yalnız dördünün son menzili 14800 m, diğerlerinin azami 7500 m idi 2-Merkez Savunma Grubu: Bu tahkimat hemen hemen boştu 3-İç Savunma Grubu: Elde mevcut bulunan bütün toplar Boğaz’ın en dar yerindeki bu bölümde konuşlandırılmıştı 15 - 35,5 cm çapındaki 78 toptan yalnız 18’inin son menzili 14800-16900 m arasında idi Cephane son derece yetersiz olduğu gibi silahların da yetersizliği asıl muharebenin boğaz içinde yapılmasını zorunlu kılıyordu Bu arada merkez grubuna seyyar bataryalar yerleştirildi ve boğazın aşağı kısmı mayınlarla kapatıldı İtilaf Kuvvetleri Çanakkale Harekatı’na 12’si İngiliz, 4’ü Fransız olmak üzere 16 muharebe gemisi, altı muhrip ve 14 mayın tarama gemisi ayırmışlardı Ayrıca 4 hafif kruvazörle 16 muhribin 5 İngiliz 2 Fransız denizatlısının, 6 deniz uçağı taşıyan bir uçak ana gemisinin de bu harekata katılmaları kararlaştırılmıştı Muharebeye toplam 71 araçla katılacak İtilaf Kuvvetleri başlangıçta sadece susturulmuş bataryaların tahribi için iki deniz piyade taburunun harekata katılmasını planlamışken, muharebenin giderek bir amfibi harekata dönüşmesi üzerine Çanakkale Cephesi’ne ayırdıkları Kara kuvvetleri gücü iki tümenli bir ANZAC kolordusuyla iki İngiliz (29 Tüm ve Dz P Tüm) ve bir Fransız tümenine yükseltilmişti (Muharebenin devamı sırasında İtilaf Kuvvetleri 10 piyade tümeni ile bir Hint tugayını daha bu cephede ardı ardına muharebeye sokmuştur) ÖN TAARRUZLAR 10 Ağustos 1914 günü İngiliz Donanması Çanakkale Boğazı’na yakın abluka koymuştu 3 Kasım 1914’te -Rumeli kıyısına karşı- 3 İngiliz zırhlısı ve 2 kruvazörü, -Anadolu kıyısına karşı- iki Fransız zırhlısı dış tabyaları 20 dakika top ateşine tuttular Bu saldırıyla birlikte özellikle Seddülbahir ve Kumkale tabyaları büyük hasar gördü ancak bu hasarlar onarıldı Daha çok istihkamların savunma gücünü ölçmek amacıyla yapılan bu keşif saldırısıyla dış savunmaya fazla önem verilmemesi gerektiği anlaşılmıştı 19 0cak 1915’den itibaren geliştirilmesine çalışılan ve bir ay içinde gerçekleştirilmesi düşünülen İtilaf Devletleri Akdeniz Başkomutanlığı’nın 4 safhalı taarruz planı 1 aşamada dış savunma tabyalarını düşürmek, 2 aşamada orta savunma tabyalarını yıkmak, 3 aşamada iç savunma tabyalarını yıkmak ve son aşamada mayınları temizleyerek Marmara’ya çıkmaktı 15 Ocak’ta Fransız denizatlısı “ Saphir ” Nara güneyinde arızalanarak su üzerine çıktı ve kıyı toplarının atışıyla batırıldı 19 Şubat 1915 günü açık bir havada, saat 09 : 36’da İtilaf Kuvvetleri’ne ait 9 zırhlı ve kruvazör ateş açarak Çanakkale Boğazı’nı zorlamaya başladı Fransız Suffren ve Bouvet zırhlıları ile İngiliz Inflexible kruvazörü, Triumph ve Cornwallis zırhlıları ateş ediyor, Fransız Galois, İngiliz Vengeance ve Albion zırhlıları ateşi düzenliyordu Bu saldırı 17 : 30’a kadar sürdü İtilaf Kuvvetleri tam 1100 mermi atmış, harekata katılan uçaklar da Türk siperlerini bombalamışlardı Aynı donanma 274 ağır topu ile Seddülbahir, Ertuğrul, Kumkale ve Orhaniye tabyalarındaki 19 ağır topa kendi uzun menzillerinin sağladığı avantajla ateş ediyordu 3 gemisi hasar gören İtilaf Donanması 20 ve 25 Şubatta teşebbüslerini tekrarladı ve bu dört tabyayı yıktı Fransız askerleri de eksik bıraktıklarını 20, 25 ve 26 Şubatta karaya çıkarak yıktılar İtilaf Kuvvetlerinin planının birinci safhası böylece geç de olsa tamamlanmış oldu Türk Ordusu’nun dört tabyada 19 top kaybederek dış savunma hattının düşmesi bütün dünyada büyük heyecan ve yankı uyandırdı İtalya İtilaf devletlerine yanaşırken, Bulgaristan çekingen bir havaya büründü Rusya, İstanbul Boğazı’ndaki harekata 40000 kişilik bir kuvvet göndermeyi, Venizelos ise Gelibolu’ya 1 Mart’ta 3 Yunan tümeni çıkarmayı teklif etti Ancak Rusya, Yunanistan’ın İstanbul’a yönelik böyle bir girişimine asla müsaade etmeyeceğini Atina’ya bildirdi Yunanlılar ise 3 Mart’ta tekliflerinin geçersiz olduğunu bildirdiler Planın ikinci safhasının uygulanması 26 Şubat 1915’te İtilaf donanmasının saat 08:00’da başlayıp 16:00’ya kadar süren bombardımanıyla başladı Bu bölgede savunmanın esasını seyyar bataryalar oluşturuyordu Topların yerlerini tespit etmek güç olduğundan İtilaf Kuvvetleri tam bir başarı sağlayamadı ve teşebbüs ertesi günü de devam etti Teşebbüs tam başarıyla sonuçlanmadığı halde İtilaf Deniz Başkomutanı’na iyimserlik verdi Bu etki altında Amiral Carden İngiliz Deniz Bakanı’nın sorusuna cevap olarak, Çanakkale Boğazı’ndan Marmara’ya geçmek için 1 Mart’tan 15 Mart’a kadar iyi bir havaya ihtiyaç duyulduğunu bildirdi SAVAŞ PLANI Boğazı zorlama planının 3 safhası uygulandıktan sonra Mondoros Limanı’nda toplanmakta olan kara birlikleri boğaz kıyılarını ve İstanbul’u zaptetmek için harekete geçeceklerdi Çanakkale Kara Kuvveti Başkomutanlığı’na atanan General Hamilton’a 13 Mart’ta Londra’dan hareket ederken Savaş Bakanı tarafından verilen yönergede, donanmanın bütün gayretlerini harcamadan önce kara kuvvetlerinin kullanılmaması ve özellikle de Anadolu yakasına çıkarma yapılmaması emredildi ANZAC Kolordusu Komutanı General Birddood teşebbüsün deniz-kara ortak harekatı içinde şeklinde yapılmasını önerdiyse de kabul ettiremedi 16 Mart’ta Amiral Carden’in yerine atanan Amiral JM Robeck’in başkanlığı’nda 17 Mart’ta yapılan toplantıda donanmanın planı açıklandı De Robeck planı başarıyla gerçekleştirmek için savaş gemilerini üç kümede savaş düzenine getirmiş bulunuyordu Birinci kümede Queen Elizabeth, Agememnon, Lord Nelson ve Inflexible bulunuyordu Bu üç savaş gemisinin sahra bataryalarına karşı güvenlikleri kuzey kanatta Prince George ve güney kanatta Triumph tarafından sağlanacaktı İkinci kümede Amiral Guepratte komutasında şu dört Fransız zırhlısından kurulmuştu; Suffren, Bouvet, Galois ve Charlemagne İlk ikisini boğazın Anadolu kıyılarını, diğer ikisi de Rumeli kıyılarını döveceklerdi Üçüncü kümede Irresistible, Albian, Vengeance, Ocean, Swiftsure ve Magestic yedekte bırakılmışlardı Üçüncü küme gemileri sırası gelince ikinci kümenin yerine alacaklardı Son olarak Cornwallis, Conapus, Darthmouth ve Dublin kruvazörleri geliyordu Bunlardan ilk ikisinin görevi mayın taramak, diğer ikisinin de aşırma ateş yapmak suretiyle sahra bataryalarını arkadan varmaktı 18 Mart’ta mayınlardan temizlenmiş olan bir çizgiden, Boğaz’ın 8 km içinden başla¤¤¤¤¤ ilerlemeye devam edilecek, iç bataryaları korumakta olan seyyar bataryalar susturulacaktı Çanakkale’den 12 km uzakta, Erenköy hizasında bulunan iç savunma tabyalarından Rumeli kıyısındaki, Mecidiye, Hamidiye ve Namazgah tabyalarına ateş edilecekti 3 Tümen, 1 Tümen’in gerisinde Mecidiye, Yıldız, Dardanos ve Akyar iç savunma tabyalarına ve mayınları ateşle koruyan bataryalara ateş edeceklerdi 1 Tümen yeterli ateş etkisi sağladıktan sonra 3 tümen 1’yi geçerek 7 km sokulup iç tabyaları yıkacak, 1 tümen de 2 tümene yanaşacaktı Savaş başladıktan sonra 2 tümenin 6 zırhlısı Fransız zırhlılarıyla değişecek kalanlar da geceleyin torpil taramayı sürdürmek üzere Kumkale açığında yedekte kalacaktı Gelibolu yarımadasının kuzeybatı kesimine deniz piyadeleri tarafından gösteriş çıkarması yapılacaktı Donanma’nın boğazı tam olarak geçişinin ardından Bolayır’a asker çıkartılacak ve Türk Kuvvetleri Gelibolu’da torba içine alınacaktı Bu savaş planına karşı hiç hesaba katılmayan bir sürpriz hazırlanmıştı 7 Mart’ı 8 Mart’a bağlayan gece Hakkı Bey komutasındaki Nusret Mayın Gemisi, Rusların Karadeniz’e döktüğü mayınlardan Türk deniz kuvvetleri tarafından toplanan 26 tanesini İtilaf donanmasına görünmeden Karanlık liman açıklarına dökmüştü Ancak bu mayınlar alışılagelmiş şekilde Boğaza dik olarak değil paralel olarak döküldü Böylece önündeki mayınları temizleyerek ilerleyen itilaf donanması geriye dönüşlerde manevra yaparken yan tarafına dökülen mayınları hesaba katmayacaktı 18 MART 1915 SAAT 10:00 18 Mart 1915 günü saat 10:00’da 18 zırhlı ve kruvazör yanlarındaki torpidobot ve mayın tarama gemilerinden toplanan İtilaf donanması yukarıdaki düzenle, açık bir hava ve durgun bir denizde boğaza girdi 1-Queen Elizabeth 2-Agememnon 3-Lord Nelson 4-Inflexible 5-Prince George 6-Triumph 7- Galois 8- Charlemagne 9- Bouvet 10- Suffren 11- Majestic 12- Vengeance 13- Irresistible 14- Albion 15- Ocean 16- Swiftsure 17-Cornwallis 18-Conapus 19-Dorthmouth 20-Dublin Birinici tümenin sağ kanadında bulunan Triumph zırhlısının 11:15’te ilk mermiyi atmasıyla savaş başlamış oldu Queen Elizabeth, ağır toplarıyla uzak mesafeden önce Çimenlik'e sonra Çanakkale şehrine daha sonra da Hamidiye tabyasına ateş ediyordu Çimenlik iki kez isabet oaldı Çanakkale'de yangın çıktı, Hamidiye'de ise yıkıntı meydana geldi Saat 11 : 35'te Lord Nelson, Rumeli yakasındaki Hamidiye tabyasına; Prince George ve Triumph, Mecidiye, Yıldız ve Dardonos tabyalarına ateş açtılar Fakat zırhlıların büyük şikayeti bu tabyalardan çok, görünmeyen ve göründüğü anda hızla yer değiştiren seyyar bataryalarındandı 12 : 30'da Amiral de Robeck, Fransız gemilerinden kurulmuş olan ikinci küme gemilerine kıyılara yaklaşarak, yakın mesafeden bombardımanı sürdürmesi emrini verdi Bunlar Erenköy hizasında duran İngiliz gemileri arasından geçerek kıyıya 400 metre kadar yaklaştılar Bütün ağır toplarıyla Rumeli yakasında Kilitbahir ile Mesudiye tabyalarını, Anadolu yakasında da Dardonos ile Beyaztepe mevkileri ateşe tuttular Büyük Armada boğazın en dar bölümü olan Kilitbahir ile Çanakkale arasına yönelmişti Buraya gelmeden önce birkaç gemi feda edileceği de hesaba katılmıştı Bu kayıpları karşılıksız olmayacaktı Boğaz geçilip İstanbul alınmakla, Osmanlı ile müttefiklerin bağlantısı kesilecekti, çember içine alınan Avusturya ile Almanya da pes demek zorunda kalacaklardı Sözün kısası savaşın kaderi Muhteşem Armadanın birkaç kilometre daha ilerlemesine bağlıydı Deniz savaşının en bunalımlı anı iki taraf içinde gelip çatmıştı Hava şartları Türk'lerin lehineydi Gemi bacalarından ve toplardan çıkan dumanlar sayesinde Türk bataryaları görünmüyordu Türk savunma komutanlığı düşman zırhlılarının merkez bataryalarına 14 kilometre kadar yaklaşması üzerine bu bataryalara da ateş emri verdi Türklerin ağır top ateşi düşman üzerine şaşırtıcı bir etki yapmaktaydı Kaptan köprüsünden isabet alan Inflexible'a “geriye dön” emri verildi Bouvet'de de almış olduğu isabetten dolayı yangın başlamıştı Geminin toplarının yarısı kullanılmaz hale gelmişti Bir çeyrek saatte 14 isabet alan Suffren hemen hemen savaş dışı edilmişti Ne var ki, bu arada da Çanakkale'de başlamış olan yangın genişlemiş, Dardonos, Namazgah ve Hamidiye bataryaları, Fransız gemilerinin ateşi karşısında susmuştu Deniz ile kara arasındaki büyük düelloda taraflar ağır yaralar almışlardı Fransız gemilerinin yıprandığını gören Amiral dé Robeck saat 13 : 34’de geri dönmelerini ve üçüncü küme gemilerine de onların yerine almaları emrini verdi Ne var ki, Çanakkale’den çıkmak girmek kadar kolay değildi Donanmanın taranmış kabul ettiği Karanlık Liman’ın güney kısmına, Nusret Mayın Gemisi tarafından dökülen mayınlar bu manevrayla savaşın kaderini belirledi Geriye manevra sırasında bu mayınlardan birine çarpan Bouvet Anadolu Hamidiye tabyasınca ateş altındayken bir buçuk dakikada 650 kadar mürettebatı ile sulara gömüldü Queen Elizabeth ve Agamemnon dışındaki bütün gemiler ateşi kestiler Muhripler ve istimbotlar personeli kurtarmaya gittiklerinde 5 subayla 51 er kurtarılabildi Bu kurtarma işine karışmış olan Galios zırhlısı da iki ağır top mermisi ile yaralanıp su almaya başlayınca diğer iki Fransız gemisini yardımı ile savaş alanını terk etti Fransızlar, tümden yok olmamak için savaş alanından çekilmek zorunda kaldılar ve artık savaş tam bir Türk-İngiliz savaşına dönüştü Bouvet'in batması Gaulios’un ağır yara alması ve tüm Fransız gemilerinin geri çekilmesi Türklerin moralini yükseltiyordu Saat 14:00'ten sonra savaş 6 İngiliz zırhlısı ile bataryalar arasında tekrar başladı 15:15'te Irresistible zırhlısı Beyaztepe hizasında torpidoya çarparak yan yatmaya başladı Makineleri su ile doldu ve hareketsiz kaldı Ocean zırhlısı imdada koştu Onu geriye çekmek istedi fakat akıntı iki gemiyi Anadolu kıyısına doğru sürüklerken Ocean da Bouvet'in batmakta olduğu yerde bir mayına çarptı İki yaralı gemi Türk topçusunun ateşi altında kalırken gemiler boşaltılarak kendi hallerine bırakıldı 1530 sularında mayına çarpan Inflexible’ın da durumu kötüydü ama yoğun çabayla Bozcaada’ya ulaştıBu gemiler Çanakkale Savaşının son kılavuzları oldu Nusret’in döktüğü mayınlar hiç hesapta yokken can alıyordu Bölgenin mayınlı olduğunu anlayan Amiral dé Robeck saat 17:00’ de Muhteşem Armada’dan, geri kalan zırhlılara dönüş emrini verdi Çanakkale direnişinin ilk bölümünde; tarihsel Fransız cesareti ile İngiliz soğukkanlılığı, Türk'ün alçak gönüllü kahramanlığı karşısına verdiği bu sınavı geçemedi SAVAŞIN KAYIPLARI ve SONUÇLARI 18 Mart'ta İtilaf Kuvvetleri’nin her gemisi az çok isabet almıştı Altı büyük gemiden Bouvet, Irresistible ve Ocean zırhlıları batırıldı, Inflexible, Gaulois ve Suffren ise kullanılamaz duruma geldi Osmanlı kaybına gelince; bataryalardan hepsi isabet aldı Boğazın girişindekiler susturuldu İç bataryalardan da çok veya az isabet alanlar oldu 40 şehit verildi 56 asker gazi oldu 18 Alman askeri yaralandı Ancak, Türklerin uğradığı nesnel kayıplara karşılık moral kazançları çok yüksekti Aylardan beri İstanbul’da kuşku içinde yaşayan Türkler için Çanakkale deniz zaferi, kurtuluş anlarını taşıyordu 18 Mart akşamı İstanbul ve zafer haberinin ulaştığı bütün Türk şehirlerinde, kasabalarında ve köylerinde evler bayraklarla süslenmiş, aydınlatılmıştı Çanakkale deniz yenilgisi altında kalmak istemeyen ve olumsuz etkisini her ne pahasına olursa olsun silmek isteyen İtilaf devletleri, talihlerini bu kez de İstanbul'u almak için kara yolundan giderek denemeye karar verdiler 18 Mart yenilgisi İngiliz ileri gelenleri arasında bir takım tartışmalara yol açmıştı Amiral dé Robeck ile Ian Hamilton arasında; donanmanın Boğazı geçmek için yapacağı ikinci bir denemenin ordu tarafından desteklenmesinin mi yoksa ordunun Gelibolu Yarımadasına yapacağı bir çıkartma hareketinin donanma tarafından desteklenmesinin mi daha uygun olacağı hususunda ihtilaf ortaya çıktı İngiliz ileri gelenleri Başvekil, Savaş Komitesi, Deniz Bakanlığı, Amirallik, Savaş Komisyonu da savaşa devam düşüncesindeydiler Hatta Fransız Deniz Bakanı da aynı düşüncede olduğunu belirtmişti İlk başta Amiral dé Robeck tekrardan boğazı zorla¤¤¤¤¤ İstanbul'u almayı düşünmüşse de bu kararında vazgeçerek ordunun Gelibolu Yarımadası'na yapacağı bir çıkartma hareketinin donanma tarafından desteklenmesi planına uymuştu Böylelikle 18 Mart yenilgisinin intikamını almak isteyen uzlaşma devletleri 15 Nisan da Gelibolu'ya birlikleriyle çıkartma yaparak sonunu asla göremeyecekleri bir maceraya atılmış oldular |
|