|
|
Konu Araçları |
birinci, durumu, dünya, imparatorluğu, osmanlı, savaşı, sebebi, sonunda |
Birinci Dünya Savaşı Sonunda Osmanlı İmparatorluğu Durumu,Birinci Dünya Savaşı Sebebi |
09-10-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Birinci Dünya Savaşı Sonunda Osmanlı İmparatorluğu Durumu,Birinci Dünya Savaşı SebebiBirinci Dünya Savaşı Sonunda Osmanlı İmparatorluğu Durumu,Birinci Dünya Savaşı Sebebi Birinci Dünya Savaşı Sonunda Osmanlı İmparatorluğu Durumu,Birinci Dünya Savaşı Sebebi Birinci Dünya Savaşı (1914-1918) 1-Birinci Dünya Savaşının Sebepleri ve Savaşın Gelişmesi 19yy içinde Avrupa’da sanayileşme hız kazandı Bunun sonucu olarak gelişen, genişleyen sömürgecilik anlayışı diğer kıtaları da etkisi altına aldı Devletlerin çıkar çatışmaları, karşılıklı ekonomik rekabete dönüştü Siyasi birliklerini tamamlayan Almanya ve İtalya, 19yüzyılın sonlarına doğru kuvvetli birer devlet haline geldiler Almanya sanayide hızla gelişti Hammadde ihtiyacını karşılamak için sömürgeciliğe önem verdi, dünya pazarlarının bir bölümünü ele geçirdi Almanya’nın deniz ticaret filosu önem kazandı Deniz ticaret filosunu korumak ve sömürgelerini elde tutmak için deniz kuvvetlerini güçlendirdi Bu durum İngiltere’yi telaşlandırdı İngiltere ve Almanya arasında rekabet doğdu Çıkar çatışmaları, Avrupa devletlerinin kendi aralarında bloklaşmalarına sebep oldu 1883’te Almanya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğunu, İtalya “üçlü ittifak” devletlerini oluşturdular 1907’de buna karşılık İngiltere, Rusya, Fransa “üçlü itilaf” devletlerini oluşturdular 1914 Haziran ayı sonlarında Saraybosna’yı ziyaret eden Avusturya-Macaristan veliahdı bir Sırp milliyetçi tarafından öldürüldü Bu olay savaşın başlamasına bahane oldu Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Sırbistan’a savaş ilan etti Böylece Birinci Dünya Savaşı başlamış oldu Rusya, Sırbistan’ın yanında yeraldı Fransa Rusya’yı destekledi Almanlar Fransa ve Rusya’ya savaş açtı İngiltere de imzaladığı anlaşma gereğince Fransa ve Rusya’nın yanında savaşa katıldı Bir süre tarafsız kalan İtalya, batı ve güney Anadolu kıyılarının kendisine verileceği vaadedildiği için İtilaf Devletleri yanında yeraldı Savaşın Avrupa’da başlaması uzak doğuya olan ilgiyi azalttı Japonya Almanya’nın sömürgelerine saldırınca o da savaşa girmiş oldu Savaş devam ederken değişik zamanlarda Romanya, Yunanistan, Portekiz, Brezilya, ABD de itilaf (anlaşma) devletleri yanında savaşa katıldılar I Dünya Savaşına Katılan Devletler Avusturya, Sırbistan: 28 Temmuz 1914 Almanya, Rusya: 1 Ağustos 1914 Fransa, Belçika: 3 Ağustos 1914 İngiltere: 5 Ağustos 1914 Karadağ: Sırbistan’la birlikte savaşa girdiği kabul edilir Japonya: 23 Ağustos 1914 Osmanlı İmparatorluğu: 11 Kasım 1914 İtalya: 24 Mayıs 1915 Bulgaristan: 14 Ekim 1915 Romanya: 28 Ağustos 1916 ABD: 6 Nisan 1917 Yunanistan: 26 Haziran 1917 Bunun yanı sıra İsviçre, İsveç, Norveç, Danimarka ve İspanya gibi Avrupa Devletleri IDünya savaşında tarafsız kaldılar Osmanlı Devletinin I Dünya Savaşına Girmesi Trablusgarp ve Balkan savaşlarından yeni çıkan Osmanlı Devleti başlangıçta tarafsız kaldı, savaşa katılmadı Ekonomi zayıf, halk yorgun idi Bazı devlet adamlarına göre savaşa girmeyip tarafsız kalmak en güvenilir yoldu İtilaf (anlaşma) devletleri, Osmanlı Devletinin tarafsız kalmasını istiyordu Nedeni; Osmanlı Devleti savaşa katılmasa İngiltere’nin uzak doğuya giden yolu güvenlik altında olacak ve yeni cepheler açılmayacaktı İtilaf devletleri Osmanlı Devletine kapitülasyonları kaldırabileceklerini söylediler Almanya ise Osmanlı Devletinin kendi yanında savaşa girmesini istiyordu Çünkü Osmanlı Devleti; Rusya’yı üzerine çekerek Doğu Avrupa cephelerinin ferahlamasına yardım edecekti Süveyş kanalının denetimini ele geçirirse, İngiltere sömürgelerine giden yol kapanmış olacaktı Anlaşma (itilaf) devletlerini İran ve Irak petrollerinden yoksun bırakacaktı Halifelik nüfuzundan yararlanarak İngiliz sömürgelerindeki müslümanları da etkileyecekti İktidarda bulunan İttihat ve Terakki partisinin ileri gelenlerinden Enver Paşa Alman taraftarı idi Almanya savaşı kazanacak Osmanlı Devleti de son zamanlarda kaybettiği toprakları geri alabilecekti Enver Paşa ve arkadaşları bu düşüncelerle Almanya ile bir antlaşma yaptılar Akdeniz’de İngiliz donanmasından kaçan Goben ve Breslav isimli Alman savaş gemileri Osmanlı Devletine sığındılar Osmanlı Devleti tarafından savaş gemilerine Yavuz ve Midilli adı verildi Gemiler Karadeniz’e çıkıp Rus limanlarını topa tuttular Bunun üzerine İtilaf devletleri Osmanlı Devletine savaş açtı Osmanlı Devleti, IDünya savaşına girmiş oldu (1914) Osmanlı Devletinin Savaştığı Cepheler 1-Kafkas Cephesi: Nedeni: Almanya, Bakü petrollerini ele geçirmek amacıyla Osmanlıları yönlendirmiştir Enver Paşa ise; Panturanizm düşüncesinin etkisiyle Orta Asya’daki Türkleri Rusya etkisinden kurtarıp Osmanlı Devletinin çatısı altında toplamak istemiştir Ruslar, Erzurum, Muş, Bitlis, Trabzon ve Erzincan illerini ele geçirdiler Çanakkale savaşlarından sonra bu cephe komutanlığına atanan Mustafa Kemal, Muş ve Bitlis’i Ruslardan geri almıştır Not: Birinci Dünya Savaşı sonlarında Çarlık rejiminin yıkılması sonucu Rusya, Osmanlı Devleti ile Brest Litowsk Barışı’nı imzalayarak 1878 Berlin Antlaşmasıyla almış olduğu Kars, Ardahan, Batum’u geri vermiştir Kafkas cephesi savaşları sırasında ele geçirdiği toprakları da geri vermiştir 2-Çanakkale Cephesi: Nedenleri: İtilaf devletleri tarafından; üSosyal ve ekonomik bunalıma düşen Avrupa’nın doğusunda Almanlara karşı zor anlar yaşayan Ruslara yardım etmek üİstanbul ve boğazları ele geçirerek Osmanlı Devletini savaş dışı bırakmak üSavaşa henüz girmemiş olan Balkan Devletlerini kendi yanlarında savaşa sokarak, Bulgaristan ve Avusturya-Macaristan’a karşı yeni bir cephe açmak üDoğu Akdeniz’deki egemenliklerini sağlamlaştırmak amaçları doğrultusunda, açılmıştır Sonuçları: üİtilaf Devletlerinin boğazları ve İstanbul’u almaları önlenmiştir üRusya’ya gerekli yardım gönderilememiştir üDoğu cephesinde Almanya’ya üstünlük sağlanamadığı için savaş uzamıştır üİngiliz ve Fransız gemileri büyük kayıplara uğramıştır üYarım milyona yakın insanın ölmesine neden olmuştur üMustafa Kemal büyük bir üne kavuşmuş, ulusal mücadelenin önderi olarak kabul edilmesinde önemli bir etken olmuştur Not: İtilaf Devletleri Bulgaristan’ın savaşa girmesini önlemek için, Makedonya’nın bir kısmını Bulgaristan’a vermek istemişler Yunanistan ile Sırbistan bu duruma razı olmamışlardır Osmanlı Devleti, Bulgaristan’ın kendi yanlarında savaşa girmesi için İstanbul antlaşmasıyla aldığı Dimetoka’yı Bulgaristan’a vermiştir Böylece İstanbul-Berlin hattı ulaşımı sağlanmıştır 3-Kanal Cephesi Nedenleri: 1-Mısır’ı İngilizlerden geri almak 2-Süveyş kanalını ele geçirerek Bu cephe, Almanya’nın planlaması ve desteği ile İngiltere’ye karşı Osmanlı Devleti tarafından açılmıştır Sonuçları: Osmanlı Devleti bu cephede, 1-Arapların İngilizlerle işbirliği yapması 2-Almanya’nın söz verdiği yardımı göndermemesi 3-İklim koşullarının elverişsizliği, İngilizlerin sayı-malzeme bakımından üstün olması ve cepheyi iyi savunmaları sonucunda başarısız olmuştur 4-Irak Cephesi Nedeni; İngiltere’nin, Türk kuvvetlerinin İran’a ve Hindistan’a girmesini önlemek, kuzeye çıkıp karayolu ile Ruslarla birleşme amacını gerçekleştirmek istemesi Sonucu: İngilizler, Güney Irak’a ve Aden’e asker çıkardılar Kütül-Amare’de Türk kuvvetleri tarafından esir edildiler Bu başarı uzun sürmedi Basra’ya yeniden kuvvet çıkaran İngilizler, Bağdat’a kadar ilerlediler 5-Suriye-Filistin Cephesi Nedeni: İngilizler, Süveyş ve Irak cephelerinde yenilerek, Suriye’ye geri çekilen Osmanlı Ordularını tamamen bu bölgeden çıkarmak, Arapları kışkırtarak onların çoğunlukta oldukları bölgeleri nüfuzları altına almak için saldırıya geçtiler Sonucu: Mustafa Kemal komutasındaki Osmanlı Ordusu (7Ordu) büyük başarılar elde etti Mondros Ateşkes Antlaşmasının imzalanması ve Mustafa Kemal’in İstanbul’a geri çağrılması sonucunda İngilizler Suriye’yi ele geçirmişlerdir 6-Diğer Cepheler Osmanlı Devleti müttefiklerine yardım amacıyla Makedonya ve Galiçya cephelerine de asker göndermiştir Ancak bu cephelerde de yenilgiler alınmış ve başarı sağlanamamıştır Birinci Dünya Savaşının Sonuçları 3 Mart 19182de Rusya Brest-Litowsk antlaşmasını imzalayarak savaştan çekildi Kafkas cephesi kapandı Rusya’nın savaştan çekilmesiyle İttifak devletleri İtilaf devletlerine üstünlük sağladı ABD’nin savaşa girmesi bu üstünlüğü sona erdirdi Savaşın sonucu belirlendi Savaş ittifak(bağlaşma) devletlerinin yenilgisiyle sonuçlandı Milyonlarca insan ölmüş, şehirler yakılıp yıkılmıştır Avrupa’nın haritası yeniden çizildi, imparatorluklar yıkıldı ve yerlerine yeni devletler kuruldu Devletlerin yönetim şekillerinde köklü değişiklikler meydana geldi Savaşın getirdiği maddi ve manevi zararlar, devletleri barış ve güvenliği sağlamak, devletler arasında çıkabilecek anlaşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla Milletler Cemiyeti kuruldu Bu savaş sonunda imzalanan ateşkes antlaşmaları şunlardır: 1-Bulgaristan, Selanik Ateşkes Antlaşması 2-Avusturya-Macaristan, Villaguiste Ateşkes Antlaşması 3-Osmanlı Devleti, Mondros Ateşkes Antlaşması (30 Ekim 1918) 4-Almanya, Rethandes Ateşkes Antlaşması Ateşkes antlaşmalarından sonra barış görüşmelerine başlandı Birinci Dünya Savaşını Bitiren Barış Antlaşmaları 1-Versay Barış Antlaşması (28 Haziran 1919) İtilaf devletleri ile Almanya arasında imzalanmıştır 2-Sen Germen Barış Antlaşması (10 Eylül 1919) İtilaf devletleri ile Avusturya arasında imzalanmıştır 3-Nöyyı Barış Antlaşması (27 Kasım 1919) İtilaf devletleri ile Bulgaristan arasında imzalanmıştır 4-Triyanon Barış Antlaşması (4 Haziran 1920) İtilaf devletleri ile yeni kurulan Macaristan Krallığı arasında imzalanmıştır 5-Sevr Barış Antlaşması (10 Ağustos 1920) İtilaf devletleri ile Osmanlı Devleti arasında imzalanmıştır Fakat TBMM ile Türk halkının kabul etmemesi ve bağımsızlık savaşının başarılı olması sonucunda yürürlüğe girmemiştir Birinci Dünya Savaşı Sonunda Osmanlı İmparatorluğunun Durumu Mondros Ateşkes Antlaşması (30 Ekim 1918) Osmanlı Devletinin içinde bulunduğu devletler topluluğu, Birinci Dünya Savaşında yenilince Osmanlı Devleti de savaştan çekildi İttihat ve Terakki Partisi üyeleri gizlice yurdu terkettiler Talat Paşanın istifası üzerine iktidara geçen Ahmet İzzet Paşa hükümeti, İngilizler aracılığıyla Anlaşma (itilaf) devletlerinden barış istedi Bahriye Nazırı Rauf Beyin başkanlığındaki Osmanlı kurulu ile Anlaşma devletleri adına İngiliz Amirali Caltrop , Limni Adasının Mondros limanında yapılan Mondros Ateşkes Antlaşması Mebusan Meclisi tarafından oybirliği ile kabul edilmiştir İmzalanma nedenleri: üAlmanya’nın yenilmesi, Alman desteği olmadan Osmanlı Devletinin savaşı sürdürecek gücünün olmaması üWilson İlkelerinin yayınlanması üİngilizlerin hoşgörüsüyle daha sonra kârlı bir barış antlaşmasının imzalanacağının sanılması üPadişahın, İngilizlerin yardımıyla saltanatı ve halifeliği korumak istemesi Not: Padişah VMehmet Reşat Birinci Dünya Savaşının son yılında ölmüş, yerine VIMehmet Vahdettin geçmiştir Mondros Ateşkesinin koşulları: 1-İstanbul ve Çanakkale Boğazları açılacak ve bu yerlerdeki askeri üsler İtilaf devletlerince işgal edilecektir 2-Ordu terhis edilecek, orduya ait silahlar, taşıtlar, cephane ve donatım İtilaf devletlerine teslim edilecektir 3-Donanma İtilaf devletlerinin gösterecekleri limanlarda göz altında tutulacaklardır 4-Osmanlı Devleti müttefikleriyle olan bütün ilişkilerini kesecektir 5-Toros tünelleri, İtilaf devletleri tarafından işgal edilecektir 6-Bütün haberleşme, ulaşım araç ve gereçleri İtilaf devletlerinin denetimi altında bulundurulacaktır 7-İtilaf devletleri, kendi güvenliklerini tehdit edecek bir durum ortaya çıkarsa, herhangi bir stratejik noktayı işgal edebilecektir (7madde) 8-Anlaşma imzalandığında, Anadolu dışında bulunan Türk askerleri en yakın İtilaf devleti askeri birliklerine teslim olacaktır 9-Vilayet-i Sitte denilen Doğu Anadolu’daki altı ilde (Erzurum, Van, Harput, Diyarbakır, Sivas ve Bitlis) karışıklık çıktığı takdirde İtilaf devletleri bu illerin herhangi bir bölümünü işgal edebileceklerdir Antlaşmanın Önemi: üBu antlaşma ile Osmanlı Devleti fiilen sona ermiştir üKayıtsız şartsız teslim belgesi özelliği taşıyan bu antlaşma, Osmanlı ülkesinin bütünüyle işgal edilmesine elverişli ortam hazırlamaktaydı üBoğazların işgali ile Anadolu ve Rumeli bağlantısı kesilecek İstanbul’un güvenliği de tehlikeye düşecekti Osmanlı Devletinin boğazlar üzerindeki egemenliği sona ermiş olacaktır üOrdunun büyük bir bölümü terhis edilip silahlarına el konulacaktı Bu uygulama ile Osmanlı Devleti, savunma gücünden yoksun bırakılacaktı ü7maddenin uygulanmasıyla, Wilson ilkelerine göre Türklerin denetiminde kalması gereken Anadolu toprakları da İtilaf devletleri tarafından işgal edilmiştir ü24maddenin uygulanmaya çalışılması sonucunda doğudaki Ermeniler bağımsız bir devlet kurmak amacıyla ayaklanmışlardır üToros tünellerinin işgali, telgraf, telefon ve telsizin denetim altında tutulması ülkenin tümüne yönelik işgalin ilk işaretleridir Mondros Ateşkes Antlaşmasının Uygulanması Kısa bir süre sonra; İngilizler: Musul, Antep, Urfa, Maraş, Batum, Kars’ı işgal etmişler, Samsun ve Merzifon’a asker göndermişlerdir Fransızlar: Dörtyol, Mersin ve Adana yöreleri ile Afyon’u işgal ettiler İtalyanlar: Antalya, Bodrum, Kuşadası, Marmaris, Konya çevresine asker çıkarmışlardır 13 Kasım 1918’de İtilaf devletleri gemileri İstanbul limanına demir attı İstanbul fiilen işgal edildi Not: İşgaller karşısında padişah VIMehmet Vahdettin Kanun-i Esasiye’nin maddesine dayanarak “zorunlu siyası sebeplerden dolayı” Meclis-i Mebusan’ı feshetmiş, böylece meşruti idare süresiz olarak kaldırılmıştır(21 Aralık 1918) Osmanlı İmparatorluğunun Paylaşılması Tasarıları Anlaşma (itilaf) Devletleri Birinci Dünya Savaşı sırasında yaptıkları gizli antlaşmalarla Osmanlı İmparatorluğunu kağıt üzerinde paylaşmışlardır Bundan dolayı Mondros Ateşkes antlaşmasının çok ağır koşullar taşıması bir rastlantı değildir İngiltere; Fransa ve Rusya aralarında Sykes Pykot Antlaşmasını imzalamışlardır (1916) Antlaşmaya göre İngiltere’ye; Ürdün ve Irak, Fransa’ya Suriye, Kuzey Irak ve Mersin’den Mardin’e kadar uzanan iç bölgeler, Rusya’ya; Boğazlar ve Doğu Anadolu verildi Not: Bu paylaşma planında Rusya’nın Birinci Dünya Savaşından çekilmesiyle değişiklik olmuştur İtilaf Devletleri Boğazlarda uluslararası bir komisyon kurmayı, Doğu Anadolu’da ise kendilerine bağlı uydu bir Ermeni devleti yaşatmayı planlamışlardır Paris Barış Konferansı (18 Ocak 1919) Toplanma amacı: İtilaf Devletleri, IDünya Savaşından yenik ayrılan devletlerle yapacakları antlaşmaların esaslarını saptamak amacıyla toplanmışlardır 32 devletin temsilcileri katılmıştır Almanya, Avusturya-Macaristan, Bulgaristan’la imzalanacak barış antlaşmaları hazırlanmıştır Konferans sürerken İngiltere, Batı Anadolu’daki müslümanların, hristiyanları katletmek üzere olduklarını ileri sürmüş ve Rumların sayıca fazla olduklarını bahane ederek Amerikan delegelerini etkilemiş Anadolu’nun paylaşılmasına Yunanistan’ı da ortak etmiştir Bunun nedenler: 1-İngiltere’nin Doğu Akdeniz’deki çıkarlarını sürdürmek istemesi 2-Batı Anadolu’da çıkarları bulunan İngilizlerin İtalya’ya güvenememesi, İtalya gibi güçlü bir devlet yerine kukla Yunanistan’ı tercih etmesi 3-Yunanlıların, Ege bölgesinin kendilerine ait olduğu ve bu bölgede nüfus yoğunluğuna sahip oldukları şeklinde propaganda yapmaları Yukarıda sıralanan nedenler İtalya’nın İtilaf Devletleri’nden kopma sürecini başlattı Azınlıkların Çalışmaları Anlaşma Devletleri’nin işgalleri Rum ve Ermeni azınlıkları da harekete geçirdi Anlaşma Devletleri kendi işgallerini nasıl Mondros Ateşkes Antlaşmasına dayandırıyorlarsa; Rum ve Ermeni azınlıklar da Türk yurdundan pay istemek için Wilson ilkelerini kendilerine dayanak aldılar Wilson İlkeleri: Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Wilson, savaşa girerken bir bildiri yayınlamıştı Bu bildiri ile İttifak (Bağdaşma) devletlerine güvenceler vererek savaşın bir an önce bitmesi için bazı temel ilkeler belirleniyordu Bu ilkelere göre; 1-Savaş sonunda, yenenler yenilenlerden toprak almayacaklar 2-Yenenler yenilenlerden savaş tazminatı istemeyecekler 3-Anlaşmazlıkları barış yoluyla çözümlemek için uluslararası bir örgüt oluşturulacak 4-Devletler arasında gizli antlaşmalar yapılmayacak 5-Osmanlı Devleti ile ilgili maddesine göre; ØOsmanlı İmparatorluğunun Türk bölgelerine kesin egemenlik tanınmalıdır Ancak, Türk egemenliğinde yaşayan başka uluslara da kendi kendini yönetme hakkı verilmelidir ØBoğazlar her devlete açık olmalıdır Wilson ilkeleri, Osmanlı Devletinin durumunu belirlemek için nüfus ölçüsünü ortaya atmıştır İşte Rum ve Ermeni azınlıklar bu ölçüyü kendi çıkarlarına yorumlayarak çalışmalara giriştiler Hiçbir ilde Rumlar ve Ermeniler çoğunluk oluşturmadıkları halde belli bölgelerde “çoğunluktayız” savlarıyla ortaya çıktılar İzmir’in İşgali (15 Mayıs 1919) Paris Barış Konferansında, İngilizlerin isteğiyle Anadolu’nun paylaşılmasına ortak edilen Yunanistan konferansta alınan kararlar gereği İzmir’e asker çıkarıp, işgal etmiş ve binlerce Türkün öldürülmesine neden olmuştur Padişah ve İstanbul Hükümetinin işgaller karşısında kayıtsız kalmaları üzerine tüm yurtta işgalleri kınayan miting ve gösteriler yapılmıştır Yunan ordusunun işgali iç bölgelere kaydırması sonucunda Kuva-i Milliye oluşmaya başlamıştır İzmir’in işgali; Türkler arasında birleştirici bir etki yapmış, ulusal bilincin uyanmasına ve hızla yayılmasına neden olmuştur Osmanlı Devletinde Siyasi Gelişmeler ve Cemiyetler Osmanlı Devletinin IDünya Savaşından çekilmesinden sonra, ülkeyi savaşa sokan İttihat ve Terakki Cemiyeti üyeleri yurdu terketmişlerdir Sadrazamlığa Ahmet İzzet Paşa getirilmiştir Sadrazam padişahla itilaf devletlerine karşı izlenecek politikada anlaşmazlığa düşmüşlerdir Ahmet İzzet Paşa görevden çekilmiş, yerine atanan Tevfik Paşa hükümeti kurmuştur Bir süre sonra o da görevden ayrılmış ve yerine padişahla aynı görüşleri paylaşan Damat Ferit Paşa gelmiştir Yeni sadrazam padişah gibi düşünüyor İngiltere’nin koruyuculuğunu sağlamaktan başka çıkar yol olmadığını açıkça söylüyordu Damat Ferit Paşa hükümetinin bu tutumu Mustafa Kemal Paşa’nın Amasya Genelgesindeki “Hükümet görevlerinin gereklerini yerine getiremiyor Bu durum ulusumuzu yok tanıtıyor” yargısının gerekçesini oluşturacaktır Ulusal Varlığa Zararlı Cemiyetler 1-Azınlıkların kurduğu zararlı cemiyetler a-Mavi Mira Derneği: Rum kilisesinin desteğindeki bu derneğin amacı İstanbul, Bursa, Bandırma, Tekirdağ, Kırklareli yörelerindeki Rum azınlığı, örgütlemek, silahlandırmak, çeteler kurmak, Yunanistan yararına kamuoyu yaratmak ve Türk halkına karşı çete savaşını sürdürmektir Göçmenler komisyonu, Rum okullarının izcilik kolları, Yunan Kızılhaç örgütü, bazı yabancı okullar Anadolu’daki Rum kiliseleri bu derneğin direktifleri ile çalışmaktadır b-Pontus Rum Derneği: Yeniden canlandırılan Etnik-i Eterya derneği ile birlikte, Doğu Karadeniz illerindeki çalışmalarını yoğunlaştırıyordu Bu bölgede ayrı bir Rum devleti kurmak istemiştir c-Ermenilerin Kurduğu Cemiyetler Ermeni patriği Zevan efendi Rum dernekleri ile beraber çalışarak bir Rum-Ermeni birliği komitesi oluşturmuştur Ermeni örgütleri Doğu Anadolu’da geniş bir bölgeyi içine alacak bir Ermeni devleti amaçlıyordu Özellikle ABD ve Fransa’dan destek görüyordu (Hınçak ve Taşnak Cemiyetleri) 2-Türklerin Kurduğu Zararlı Cemiyetler a-Sulh ve Selameti Osmaniye Fırkası: Vatanın kurtuluşunun, padişahın ve halifenin buyruklarına sıkı sıkıya uymakla mümkün olacağına inanan bir cemiyettir İngilizlerden maddi destek görmüştür b-Kürt Teali Cemiyeti: Amacı Wilson ilkelerinden faydalanarak bağımsız Kürdistan devletini kurmaktır Dernek ulusal kurtuluş hareketine karşı çıkmıştır c-Teali İslam Cemiyeti: Halifenin buyruklarına ve şeriat kurallarına uymakla Osmanlı Devletinin kurtulacağını savunur İstanbul’da medrese öğrencileri tarafından kurulmuştur Konya’da da şubeler açmıştır d-Wilson İlkeleri Cemiyeti: Bu cemiyetin kurucuları Amerikan mandasına taraftardırlar e-Hürriyet ve İtilaf Fırkası: 1911 yılında İttihat ve Terakki Cemiyetine karşı kurulan bu parti, Mondros Ateşkes antlaşmasından sonra ulusal mücadeleye karşı olan cemiyetleri bünyesinde toplamıştır f-İngiliz Muhipler (Sevenler) Cemiyeti: İngiliz gizli servisince yönlendirilen dernek, İngiltere’nin doğu siyasetini destekler Merkezi İstanbul’du İngiltere ile Osmanlı saltanatı arasındaki ilişkileri kuvvetlendirmek amacıyla kuruldu Çalışmaları Hürriyet ve İtilaf fırkasınca desteklendi Asıl amacı, ulusal direniş girişimlerini yok etmektir Ulusal Cemiyetler Ortak özellikleri 1-Bölgesel amaçlarla kurulmuşlardır 2-Yayın yoluyla bulundukları bölgelerde, Türklerin çoğunlukta olduklarını dünya kamuoyuna duyurarak işgallerin haksızlığını savunmuşlardır 3-İşgalleri ve azınlık faaliyetleri engellemek amacıyla kurulmuşlardır 4-Birbirlerinden kopuk ve bağımsız hareket etmişlerdir 5-Gerekirse silahlı mücadele başvurma kararı almışlardır 6-Ulusal bilincin gelişmesine, yayılmasına, canlı tutulmasına kaynak olmuşlardır 7-Sivas kongresinde (7 Eylül 1919) Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında birleşerek ulusal nitelik kazanmışlardır a-Trakya Paşaeli Cemiyeti: Edirne merkezidir Trakya ve Marmara’nın Yunanistan’a verilmesini önlemeye ve bölgedeki azınlıkların yıkıcı faaliyetlerini engellemeye çalışmışlardır Silahlı direniş hazırlıkları yapmıştır b-İzmir Müdafaa-i Hukuk-i Osmaniye Cemiyeti: İşgalden önce İzmir’de kurulan bu cemiyet, İzmir’in ve Batı Anadolu’nun Yunanistan’a verilmesini engellemeye çalışmış, düşman işgaline silahla karşı koymayı ilke olarak kabul etmiştir Bölgesel direnme kuruluşlarına silah, cephane sağlamakta yardımcı olmuştur Cemiyet ismini İzmir’in işgal edileceği haberinin alınması üzerine “İzmir Reddi İlhak Cemiyeti” olarak değiştirmiştir c-Kilikyalılar Cemiyeti: İstanbul’da kuruldu Amacı, Adana ve çevresindeki düşman işgallerine karşı, direniş hareketlerini teşkilatlandırmaktır d-Trabzon Muhafaza-i Hukuk-i Milliye Cemiyeti: Trabzon ve çevresinin Rumlara verilmesini ve Pontus Rum devletinin kurulmasını önlemek için kuruldu e-Şark İlleri Müdafaa-i Hukuk-i Milliye Cemiyeti: Genel merkezi İstanbul’da olan bu cemiyet Erzurum ve Elazığ’da şubeler açmıştır Doğu illerimizin Ermenilere verilmesini engellemek amacıyla kuruldu Ermeniler lehine yapılan propagandaları engellemek için çalışmıştır Hiçbir şekilde göç edilmemesini, Doğu Anadolu’nun tarihi ve kültürü ile Türk yurdunun ayrılmaz bir parçası olduğunu savunuyordu Daha sonra Erzurum Kongresinin toplanmasını sağlamıştır Ulusal Varlığa Zararlı Cemiyetler Ulusal Cemiyetler 1-Azınlıkların kurduğu zararlı cemiyetler a-Mavi Mira derneği b-Pontus-Rum derneği c-Ermenilerin kurduğu cemiyetler (Hınçak ve Taşnak cemiyetleri) a-Trakya Paşaeli Cemiyeti b-İzmir Müdafaa-i Hukuk-i Milliye Cemiyeti (İzmir Reddi İlhak Cemiyeti) c-Kilikyalılar Cemiyeti d-Trabzon Müdafaa-i Hukuk-i Milliye Cemiyeti e-Şark İlleri Müdafaa-i Hukuk-i Milliye Cemiyeti 2-Türklerin kurdukları zararlı cemiyetler a-Sulh ve Selameti Osmaniye Fırkası b-Kürt Teali Cemiyeti c-Teali İslam Cemiyeti d-Wilson Prensipleri Cemiyeti e-İngiliz Muhipler (sevenler) Cemiyeti |
|