|
|
Konu Araçları |
düzen, hakkında, toplumsal, urartular, urartularda, yönetimi, yönetsel |
Urartular'da Yönetsel Ve Toplumsal Düzen,Urartular Hakkında,Urartular Yönetimi |
09-10-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Urartular'da Yönetsel Ve Toplumsal Düzen,Urartular Hakkında,Urartular YönetimiUrartular'da Yönetsel ve Toplumsal Düzen,URARTULAR Hakkında,URARTULAR Yönetimi Urartular'da Yönetsel ve Toplumsal Düzen,URARTULAR Hakkında,URARTULAR Yönetimi URARTULAR Doğu Anadolu'nun İlkçağ tarihi, Urartular'la başlar Ne var ki, Doğu Anadolu'nun yüksek düzlüklerindeki İÖ IIbine ait yerleşmeler henüz yeterince gün ışığına çıkarılamadığından, Urartular'ın atalarının kimler olduğu kesin olarak bilinmemektedir Asur kaynaklarına göre, Doğu Anadolu'nun dağlık yörelerinde Nairi Konfederasyonu adı altında, birbirinden bağımsız küçük beylikler vardı Asurlular'ın baskısı altında yaşayan bu beylikler, Salmanassar I'den (İÖ 1274-1245) önceki Asur kralının ölümünü fırsat bilerek ayaklandılar Salmanassar I, bu başkaldırıyı bastırmak amacıyla Urartu topraklarına girdi Asurlular'ın Urartu-Nairi ayaklanmalarına karşı giriştiği saldırılar aralıklarla 400 yıl kadar sürdü Urartular'ın tarih sahnesine çıkışları İÖ 13yy'a rastlamakla birlikte, devlet olarak teşkilatlanmaları İÖ 9yy'dadır Önceleri dağınık bir konfederasyon durumunda olan Urartular, Asur Kralı Salmanassar III'ın çağdaşı olan ilk Urartu Kralı Aramu'dan(İÖ 850-840) sonra birleşik bir krallık durumuna geldiler Urartu Devleti'nin gerçek kurucusu Aramu'dan sonra kral olan Sarduri I'dir (İÖ 840-830) Kral İşpuini dönemi (İÖ 830-810) Urartular'ın büyük bayındırlık işlerine giriştikleri, Menuası dönemi (İÖ 810-786) Urartu Devleti'nin Ön Asya'nın en güçlü devleti durumuna geldiği ve devletin egemenlik alanının genişlediği dönemdir İÖ 8yy ortalarında, Urartu Devleti'nin egemenliği tüm Doğu Anadolu Bölgesi'ne yayıldı Argişti I'den (İÖ 786-764) sonra yerine geçen oğlu Sarduri II dönemi (İÖ 764-735), Urartu Devleti'nin zirvesi sayılmaktadır Urartu Devleti'nin bundan sonraki tarihi Asurlular, Kimmerler ve İskitler'in bitmez tükenmez saldırılarıyla sürdü Urartu Devleti, İÖ 585'te İskit akınları sonunda yıkıldı Urartular'da Yönetsel ve Toplumsal Düzen Urartu Devleti'nde krallık babadan oğula geçen bir mirastı Krallık, en-am denilen soylu ya da zengin valilerin yönetimindeki eyaletlere bölünmüştü Eyalet merkezi dışındaki alanlar köy, savunmalı kent, kasaba, kale gibi yerleşim birimlerine ayrılmıştı Asur kaynaklarında, Urartuları'ın yetiştirdikleri atlarla ünlendikleri yazılıdır Bu nedenle de Urartu ordusunun en önemli sınıfı suvarilerdi Ordunun ana bölümü ise kalkan, ok ve yay kullanan piyadelerden oluşmaktaydı Kral, valiler ve saraylılar ise savaş arabalıydılar Urartuları, doğal yapının elverişsizliğine karşın, o döneme göre oldukça gelişmiş bir yol ağı kurmuşlardı Anadolu'nun doğusunu batısına bağlayan bu yol ağı Med, Pers, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de kullanılmıştı Urartu yol ağının düğüm noktası, başkentin bulunduğu Van Ovası'ydı Başkent Tuşpa'dan başlayan 400 km'lik ordu yolu, Gürpınar Ovası ve Çavuştepe Kalesi'nden Kelişin Geçidi'ne dek uzanıyordu Van Ovası'ndan başlayan, hem askeri hem de ticari amaçla kullanılan diğer yol İran'da Urmiye Gölü'ne dek uzanıyordu Ayrıca, Van Gölü'nde sallarla ulaşım yapılıyordu Urartu ekonomisi, tarım, madencilik ve ticarete dayanmaktaydı Gelişmiş bir sulamasistemini kurmuş olan Urartular, tarla tarımı, bağcılık ve bahçecilikte oldukça ileriydiler Koyun, keçi, sığır, deve, eşek ve at yetiştirilen başlıca hayvanlardı Urartular, asıl madencilik alanında gelişmişlerdi Van ve çevresinden çıkarılan bakır, demir ve altın ham ya da işlenerek satılıyordu Silah, kap kaçak, törensel gereçler ve sanat eserlerinin yapımında maden kullanılıyordu Demir ve tunçtan yararlanan Urartu sanatçıları,mobilya yapımında yüksek kalitede ürünler vermişlerdi Kutsal eşyalar ve mobilyalar altınla kaplanarak değerli taşlarla işleniyordu Urartular'da Kültür ve Sanat Urartular, Hurri dilini andırır bir dil kullanmışlar, İÖ 9yy'dan sonra çivi yazısıyla yazmışlar, zaman zaman da kendilerine özgü bir hiyerogliften yararlanmışlardı Urartu sanat ve kültürü, çok değişik etkiler taşır Krallığın emrindeki sanatçıların ürettikleri yapıtlarda, ulusal ögeler yanında Hurri, Geç Hitit, Babil ve Arami motiflerine rastlanır Urartu dini, eklektik bir yapıya sahipti Bu yapıda, ulusal tanrıların yanısıra Mezopotamya, Hitit, Hurri, İran ve Asur tanrılarının ya da dinsel ögelerin yer aldığı görülür Bütün metinler ulusal kökenli tanrı Haldi'ye seslenişle başlamaktadır Haldi'den sonra en çok kutsanan tanrı Teşuba'dır Kanatlı güneş kursuyla simgelenen şivini ile eşi Tuşpuea ve Teşuba'nın eşi Huba, adlarına sıkça rastlanan kutsal varlıklardır Tapınakların yanısıra steller ve tanrıların görüneceğine inanılan, kayalara oyulmuş taş kapılar da kutsal sayılıyordu Sığır, koyun, kuzu gibi hayvanlar yanında insanlar da tanrılara kurban olarak sunuluyordu Urartular, mimaride üstün yapıtlar vermişler, kentlerini savunmada kolaylık sağlayan sarp yörelerde kurmuşlardı Dikdörtgen planlı bir oda ile ona bağlı at nalı biçimli bölümden oluşan evler, taş temel üzerine kerpiçten yapılıdır Saraylar ise çokkatlı ve dikdörtgen planlıdır Yine dikdörtgen planlı olan anıtsal tapınaklar, kutsal oda yani cella, avlu ve yan odalardan oluşmaktadır Dinsel törenlerin yapıldığı avluda, sunak ile kurbanın kanının akıtıldığı ortası delik sunak taşı vardı Büyük bir salonun çevresine dizilmiş odalardan oluşan mezarlar kayalara oyulmuştu Odalarda ölünün değerli eşyalarının konduğu pencere biçimli oyuklar vardı Urartular ölülerini yakarak küllerini çömleklere koymuşlardı Urartular, asıl maden işçiliği dalında yetkin ürünler vermişlerdi Tunç kemerler, kült kazanlar, altın, gümüş takılar, mobilya parçaları usta bir işçilik ve ince bir beğeninin ürünleridirDövme tunç kazanların figürlü kulpları ve tunç kemerlerdeki bantlarla ayrılmış av, savaş, tapınma sahneleri ya da insan ve hayvan figürlerindeki uyum mükemmeldir |
|