Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
cikti, miraca, oruçlarıpeygamberimiz, peygamberimizin, ramazanı

Peygamberimizin Ramazanı Ve Oruçları-Peygamberimiz Neden Mi'raca Çikti?

Eski 09-08-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Peygamberimizin Ramazanı Ve Oruçları-Peygamberimiz Neden Mi'raca Çikti?



Peygamberimizin Ramazanı ve Oruçları-PEYGAMBERİMİZ NEDEN Mİ'RACA ÇIKTI?
Peygamberimizin Ramazanı ve Oruçları-PEYGAMBERİMİZ NEDEN Mİ'RACA ÇIKTI?
Peygamberimizin Ramazanı ve Oruçları
Mehmet Paksu
Nesil Yayınları

Ramazan’ın en güzelini Peygamber Efendimiz yaşamış ve yaşatmış Ramazan’ın il gününden son gününe, Kadir Gecesinden bayrama kadar neler yapmak gerekiyorsa, hepsini anlatmış, öğretmiş, uygulamış ve uygulatmış Ramazan’ı nasıl geçirirdi, gündüz saatlerinde neler yapardı, gecelerini nasıl ihya ederdi? Oruca ne zaman başlar, nelere dikkat eder, iftarı neyle açardı? Rabbiyle Ramazan’da nasıl bir yakınlık kurardı? Ramazan’dan önce ve sonra hangi oruçları tutardı? Faziletinden sevabına, bereketinden nuruna, sahurundan iftarına, zikrinden duasına kadar Ramazan neydi, oruç neydi ve bize düşen neydi? Yorulmadan, sıkılmadan bir çırpıda okuyacağınız bu kitapta her şeyiyle Ramazan’ı ve Ramazan sonrası oruç günlerini öğrenecek, bilerek ve bilgilenerek şuurlu bir kulluk sevinci yaşayacaksınız

PEYGAMBERİMİZ NEDEN Mİ'RACA ÇIKTI?
Mehmet Paksu
Ekim 2002 Beyan Dergisinden İktibas

Yazarın Sitede Yer Alan Diğer Kitapları Yazarın Sitedeki Yazıları
Mekke ve Medine Fotoğrafları Kudüs Fotoğrafları
Bir padişahın iki türlü konuşması vardır Biri, bir vatandaşla telefon ederek küçük bir meseleyi görüşmesi Diğeri de devlet başkanı, halifelik yönü ve milletin idarecisi olarak, emirlerini her tarafa duyurmak için özel bir elçisi ile konuşması, sohbet etmesi, onun aracılığı ile ferman yayınlamasıdır
Bu örnekte olduğu gibi Cenab-ı Hakk'ın da kulları ile iki tarzda muhatap olması vardır Biri, özel ve cüz'i, diğeri de geniş ve genel mahiyette bir konuşması Cenab-ı Hakk'ın bazı velilerle özel ve cüz'i anlamda ilham etmesi birinciye örnektir
Ama Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm bütün velâyet mertebelerinin üstünde bir büyüklük ve yücelikte, kâinatın Rabbi, bütün varlıkların yaratıcısı olarak Cenab-ı Hakk'ın sohbetine müşerref olması ise ikinci ve mükemmel olanına misaldir
Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm'ın elçiliği iki taraflıdır Birisi halktan Hakk'a, diğeri de Hak'tan halka Birisi mi'racın bâtınî tarafı olan velâyet yönüdür, diğeri de zahiri tarafı olan risalet yönüdür
Yani Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm bizi temsilen Cenab-ı Hakk'ın huzuruna çıktı, başta insanlar olmak üzere bütün varlıkların ibadet, kulluk, tesbih ve zikirlerini toplu olarak (askerin komutana tekmil vermesi gibi) arz etti Bu yönüyle mi'rac halktan, insanlardan, varlıklardan Hakk'a bir gidiştir Diğeri de Cenab-ı Hakk'ın biz kullarından istediklerini, emir ve yasaklarını Resul olarak getirmiştir İbadetlerin özü ve esası olan beş vakit namazı mi'rac hediyesi olarak getirmesi gibi
Peygamberimiz Rabb'iyle nasıl görüşebilir?
Soru: "Bize herşeyden daha yakın olan Cenab-ı Hakk'a binlerce senelik mesafeyi aşarak yetmiş bin perdeyi geçtikten sonra Rabb'iyle görüşmesi ne demektir?"
Cenab-ı Hak herşeye herşeyden daha yakındır, fakat herşey O'na sonsuz şekilde uzaktır
Mesela, güneşin insan gibi aklı olsa da bizimle konuşacak olsa, elimizdeki ayna aracılığıyla bizimle konuşabilir
Diğer taraftan biz bir çeşit ayna olan gözümüzle güneşe yaklaşabiliyoruz Oysa güneş bize 150 milyon km uzaklıkta bulunuyor, hiçbir şekilde ona yanaşamayız Güneşe bir derece yaklaşmak için ancak Ay kadar büyümek lâzım Bu da mümkün değildir
Bu misalde olduğu gibi, gerçek anlamda Cenab-ı Hak herşeye yakındır, ama herşey ona sonsuz derece uzaktır Ancak Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm, Cenab-ı Hakk'ın lütfuyla bir anda binlerce perdeyi geçerek Mi'raca yükselmiş, bütün manevi mertebeleri aşarak huzura varmıştır
Bir insan nasıl göklere çıkabilir?
Soru: "Bunun bir örneği var mıdır? Bir uçak ancak 10-15 bin metre yukarı çıkabiliyor, bir uzay gemisi ancak Ay'a ve Venüs'e ulaşabiliyor Bir insan birkaç dakika gibi kısa bir sürede milyonlarca metre uzaklara nasıl gidip gelebilir?"
Yerküremiz, yani Dünya bir yılda yaklaşık 188 saatlik bir mesafeyi bir dakikada döner, yirmi beş bin senelik mesafeyi bir senede alır Bu muazzam hareketi ona yaptıran ve bir sapan taşı gibi döndüren bir Kudret, bir insanı Arş-ı Âlâya getiremez mi? Güneşin çevresinde o ağır cisim olan dünyayı gezdiren bir hikmet bir insan bedenini şimşek gibi Rahman'ın Arşına çıkaramaz mı?
Peygamberimiz sadece ruhuyla gitse olmaz mıydı?
Soru: "Öyleyse neden Mi'raca çıktı? Ne lüzumu var? Evliya gibi ruhu ve kalbi ile gitse yetmez miydi?"
Cenab-ı Hak görünen ve görünmeyen âlemlerdeki güzellikleri göstermek için, kâinat fabrikasını ve merkezini gezdirmek, insanlığın amel ve ibadetlerinin âhiretteki neticesini göstermek için Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâmı oralara dâvet etmesi gâyet makuldür Sadece ruhu ve kalbi ile değil, bu seyahate bedeninin de iştirak etmesi gerekir
Görünen âlemin anahtarı olan gözünü, işitilen âlemin anahtarı olan kulağını Arşa kadar birlikte alması gerektiği gibi, ruhunun sayısız görevlerini üstlenen âlet ve makinesi hükmünde olan mübarek bedenini Arşa kadar çıkarması akıl ve hikmet gereğidir
Zaten Cenab-ı Hak Cennette bedeni ruha arkadaş ediyor Çünkü pekçok kulluk görevine ve sınırsız lezzetlere ve acılara beden kaynaklık etmektedir
Öyle ise bu mübarek beden ruha arkadaşlık edecektir Cennette ruh bedenle birlikte olacaksa Cennetü'l-Me'vâ'nın gövdesi olan Sidretü'l-Müntehaya Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm'ın zatının arkadaşlık etmesi hikmetin tâ kendisidir
Peygamberimiz mi'raca sadece ruhen çıkmış olsaydı, zaten mucize olmazdı Çünkü her veli ruhen ve kalben o âlemlere çıkabiliyor
Peygamberimiz kısa zamanda nasıl gidip geldi?
Soru: "Birkaç dakikada binlerce yıllık mesafeye gidip gelmek aklen mümkün müdür?"
Cenab-ı Hakkın sanatında hareket ve hızın derecesi farklı farklıdır Sesin hızı ile ışığın hızı, elektriğin hızı, hatta ruhun ve hayalin hızı birbirinden bütünüyle farklıdır Gezegenlerin hızları da birbirinden farklıdır Meselâ ışığın hızı 300000 km/sn iken sesin hızı 360/sn'dir
Acaba Peygamberimiz'in lâtif bedeninin yüce ruhuna tabi olması, ruh hızında hareketi nasıl akla ters gelebilir?
Yine bir insan on dakika uyusa bazı olur ki, bir yıllık iş görebilir Hatta bir dakikada insanın gördüğü rüyayı, rüyada işittiği sözleri, konuştuğu kelimeleri toplansa uyanıkken bir gün, belki daha fazla bir zaman gerekir
Demek ki bir zaman dilimi iki kişiye göre değişebiliyor birisine bir gün, diğerine de bir yıl hükmüne geçebilir
İşte Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm, Burak'a binerek şimşek gibi bütün kâinatı gezip İlâhî huzura çıkıp Rabbiyle sohbet şerefine ermiş, Onun cemalini görmüş, emirlerini alıp dönüp gelmiştir
Mi'racın benzeri bir olay var mıdır?
Soru: "Peygamberimiz'in Mi'rac'a çıkması mümkündür Fakat her mümkün gerçekleşmiyor Bunun bir benzeri var mı ki kabul edelim?"
Mi'racın çok örnekleri vardır:
Bir insan, gözüyle bir saniyede Nebtün gezegenine çıkabilir
Bir bilim adamı, astronomi kanunlarına binerek tâ yıldızların arkasına bir dakikada gidebilir
İman sahibi her insan, namazın hareketlerine düşüncesini bindirerek bir çeşit mi'racla kâinatı arkasına alarak İlâhî huzura girebilir
Kalb gözü açık bir veli, İlâhî sırlara kırk günde ulaşabilir Hattâ Abdülkadir Geylânî ve İmam-ı Rabbanî gibi bazı evliyanın bir dakikada Arş-ı Âlâya kadar ruhen çıktıkları bildiriliyor
Yine nurlu bir cisme sahip olan melekler bir anda yerden Arşa, Arştan yeryüzüne gidip geliyorlar
Cennette, Cennet ehli mü'minler, Cennet bahçelerine kısa bir zamanda çıkabiliyorlar
Bu kadar örnekler gösteriyor ki, bütün evliyanın sultanı, bütün mü'minlerin imamı, bütün Cennet ehlinin reisi ve bütün meleklerin makbulü olan Resul-i Ekrem Efendimiz'in bir anda mi'raca çıkması, dönmesi, bütün yüce âlemleri gezip görmesi gâyet makuldür ve şüphesizdir
Mi'racla gelen hediyeler
Birincisi: Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm bütün iman hakikatlerini gözleriyle gördü Melekleri, Cenneti, âhireti, hattâ Cenab-ı Hakk'ın cemâlini gözleriyle müşahede etti Sözlerinde ve vaadinde en küçük bir hilâfı, aksi beyanı olmayan o yüce insan mü'min ruhlara manen şöyle diyordu: "Sizin inandığınız, melekleri, âhireti, Rabbinizin Nur cemâlini bizzat gördüm; bu iman esasları vardır, mevcuttur; tereddüt ve şüphe etmeyiniz" Böylece mü'minler sonsuz bir imana ermenin saadetine kavuştular
İkincisi: İnsan herşeyi merak ediyor Ayda hayat var mı, yok mu diye araştırıyor Halbuki Ay O Ezelî Sultanın memleketinde ancak bir sinek kadar yer kaplıyor
Mü'minler merak ediyorlar Rabbimiz bizden ne istiyor? Acaba ne yaparsak Rabbimiz bizden razı olur? Bir yolunu bulsak da doğrudan doğruya Rabbimizle muhatap olsak, bizden ne istiyor, anlasaydık" derken, İki Cihan Serveri yetmiş bin perde arkasından ezel ve ebed Sultanının razı olacağı amelleri mi'rac meyvesi olarak getirdi, beşere hediye etti Bu hediye başta namaz olmak üzere İslâm'ın diğer esasları ve ibadetleridir
Üçüncüsü: Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm ebedî saadet definesinin anahtarını alıp getirmiş, cinlere ve insanlara hediye etmiştir Peygamber Efendimiz kendi gözüyle Cenneti görmüş, sonsuz saadetin varlığını müşahede etmiş ve bu büyük müjdeyi haber vermiştir Öyle ki, bir adama idam edileceği anda affedilerek padişahın yakınında bir saray verilse ne kadar sevinir
Öyle de, bütün cinler ve insanlar sayısınca toplu bir müjde olan bu sevinç ne kadar önemli ve değerlidir?
Dördüncüsü: Peygamber Efendimiz mi'racta Cenab-ı Hakk'ın cemalini görme nimetini tattı Bu manevi nimetin Cennette mü'minlere de nasip olacağı müjdesini verdi "Ayın on dördünü nasıl açıkça gözünüzle görüyorsanız, Rabbinizi de öyle Cennette ap açık göreceksiniz" buyurarak bu ezelî müjdeyi bizlere hediye olarak getirdi
Beşincisi: İnsan kâinatın en kıymetli bir meyvesi ve kâinat sahibinin en nazlı bir sevgilisi olduğu mi'racla anlaşıldı Kâinata nisbetle küçük bir varlık, zayıf bir canlı olan insan bu meyve ile öyle bir dereceye çıktı ki, bütün varlıklar üzerinde bir makam ve mevki kazandı Çünkü rütbesiz bir askere, "Sen paşa oldun" dense ne kadar sevinir?
Öyle de âciz, fani, devamlı ayrılık ve zeval tokadını yiyen biçare insana birden, "Sonsuz ve baki bir Cennette Rahman ve Rahîm olan Allah'ın rahmetine gireceksin" dendiğinde o insan ne kadar büyük bir mevki ve makama çıkar? Cennette hayal hızında, ruh genişliğinde, akıl akıcılığında, kalbin bütün arzularında Cenab-ı Hakk'ın ebedi mülkünde seyir ve seyahate erecektir Cenab-ı Hakk'ın nur cemalini seyretme nimetini tadacaktır Böyle bir insanın kalb ve ruhu ne kadar büyük bir sevince kavuşur değil mi? Mi'racın bu meyvesi insanın en büyük arzu ve hedefidir

Peygamberimizin Ramazanı ve Oruçları
Mehmet Paksu
Nesil Yayınları

Ramazan’ın en güzelini Peygamber Efendimiz yaşamış ve yaşatmış Ramazan’ın ilk gününden son gününe, Kadir Gecesinden bayrama kadar neler yapmak gerekiyorsa, hepsini anlatmış, öğretmiş, uygulamış ve uygulatmış Ramazan’ı nasıl geçirirdi, gündüz saatlerinde neler yapardı, gecelerini nasıl ihya ederdi? Oruca ne zaman başlar, nelere dikkat eder, iftarı neyle açardı? Rabbiyle Ramazan’da nasıl bir yakınlık kurardı? Ramazan’dan önce ve sonra hangi oruçları tutardı? Faziletinden sevabına, bereketinden nuruna, sahurundan iftarına, zikrinden duasına kadar Ramazan neydi, oruç neydi ve bize düşen neydi? Yorulmadan, sıkılmadan bir çırpıda okuyacağınız bu kitapta her şeyiyle Ramazan’ı ve Ramazan sonrası oruç günlerini öğrenecek, bilerek ve bilgilenerek şuurlu bir kulluk sevinci yaşayacaksınız

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.