Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gevher, hatun, ile, kadın, mektuplaşmaları, mevlananın, olan, sevdiği

Hz. Mevlana'nın Sevdiği Kadın Olan Gevher Hatun İle Mektuplaşmaları

Eski 09-08-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hz. Mevlana'nın Sevdiği Kadın Olan Gevher Hatun İle Mektuplaşmaları



Hz Mevlana'nın sevdiği kadın olan Gevher Hatun ile mektuplaşmaları
Hz Mevlana'nın Sevdiği Kadın Olan Gevher Hatun İle Mektuplaşmaları
Sizlerle çok özel ve bir o kadarda duygu yüklü bir şey paylaşmak istedim İnanın okurken gözlerim yaş içinde, yazarken ayrı bir yaş içinde kaldı
HzMevlana'nın, evleneceği kadını (Gevher Hatun) bir kere gördüğünde düğününe kadar onunla yazıştığı mektuplar

Önce Hz Mevlana yazar ;

Benim Gül'üme
Zaman geçer İnsan geçer Dünyada her şey geçer; zaman öyle bir zaman olur ki sevda da zamana ayak uyduramaz Gönül sevda da geçer, gönüle yar geçer Çok değil, sadece birazcık mevsim geçer, sıcak gelir, kış gelir; bahar geçer Taşın yanında ağır olduğunu, ateşin ancak düştüğü yeri yaktığını yeni öğrendim Aşk da ateş mi demektir, hani her düştüğü gönlü yakar ya Mevsimlerden gözyaşı değil henüz, mevsim aşk mevsimi Ey sevdamın Gül Hatun'u, beşinci mevsimim sensin, sen sadece sen değilsin, bensin; bedensin, benimsin

Katre katre sen kokarsın toprağa nihayet düştüğümde Ruhumun arzu dolu meyvesi sensin Gül Güle gülmek yaraşır, sevdaya da gül Hani nerde aşkın sahibi gönül? Dur, yorulma ! Sevdam sana, gülüm sevdaya Gülü sakın verme başka sevdalara

Bezm-i elestten beriyim sevdada, o bende vaktinden öncesinde, susma ! Konuş, haykır gülüne doyasıya sevdanı, sevdaya da ancak bülbülleşmek yaraşır Bütün umutlar sende, bütün aşk sende, sevda sende, gül sende

Ertesi gün Gevher Hatun'dan cevap gelir

Cemre bakışlıma
Bakışlarına hasret kaldım, uzak diyarlarda ruhunu soluduğum aşk-ı sevdam Ruhuma gel, yanaş tenime ve bak usul usul, nefesini nefesim duysun Yoksun Sevda da yok ortalıkta Aşk var; sevda olmasa da sevda var Suyuna can verip damarlarımı dirilten;cansız toprağın kucağında tohumuma can veren ve sevdamı bana bağlı kılan Yaradan, ruhuma can verip sevdaya bağışladığın an bittim , yeniden doğdum da sevdamın gözlerinde dirildim Emelimi onda buldum, sevdayı sevdanda gördüm Taş üstünde taş, baş üstünde baş kalmamacasına ezelden ebede ferman ferman yazılmış bahtsız ruhumun mücerret rüyası, gönlümün sevda-yı gülü

Kimseler bilmez, kimseler görmez bizi Aşka değer bir aşk mıdır beni benden alan, yoksa cihanda görülmeyen seslerin muhteşem ahengi midir kalpte yanan? Sana dair ne varsa, ben hepsini aşk bildim Sevda bildim Seni sen bildim de sevdayı sana bildim

Aşka sen diye bakmadıktan sonra ben aşkı neyleyim? Seni ruhuma cemre diye damlatmadıktan sonra ben bu bedende neyleyim?

Aşk da sen, hasret de sen, ben de sen

Ardından tekrar, Hz Mevlana yazmaya başlar

Suskunluğumu seninle bozuyorum Son nefes senin adını sürüyorum dudaklarıma, sonra kapatıyorum oruç niyetine; iftarım senin adınla oluyor yine Aşkın adını sen koydum, bütün sevdalar kıskandı

Aşkın yalın hali ise sadece ben Yalın, yalnız, yapayalnız Sevdasız yağmur bile eski bir rüyadır Aşkın içinde gül varsa gül tekrar filizlenir, kıpkırmızı kesilir Sevdada gül varsa ancak o zaman bulur aşk kendi halini Aşka dair ve sevdaya dair seni çizsem, kitap niyetine soluksuz okunur gönüllerin ulu orta yerinde Kitabın adını sen koysam , "sevda sevda" dillenir bütün gözler

Her şey bittiği zaman kainatta, gül ile sevda tekrar dirilir, son bir kez yeşerir son noktayı koyarcasına Sustum Sevda sustu, gül sustu Sustum, sevda müptelası gül çoştukça çoştu Aşk üç kelime ile aşk oldu; Gül ve Sevda Sevdaya gül dahil, sevda güle müdahil Yaşamak sadece gülce, sevdaca

Aşkın adını hüsran koyanlar utansın, sevda tüten güllere inat Ruhun girdaplarını gül, sevda koydum saklanıp çıkmayayım diye Güle değen bütün sözleri kıskanırım Sevdaya gelecek ruhları parça parça dağıtırım

Ben sana Gül diye yazdıkça, sen bana Cemrem diye yazardın Haklısın cemrenim ben Dördüncü cemre Havaya, toprağa ve suya düşen cemreler Yakar Kavurur Savurur Cemre düştü toprağa gözlerden Toprağı diriltti, canı verdi; canını yitirdi Canını yitirse de cemreliğini kaybetmedi Gözler önce cemreyi gönderdi, sonra kendileri de gitti Eridiler, yok oldular Cemrenin kızgınlığı zamanaydı, gözlereydi, toprağaydı ve aşkaydı

Zaman geçiyor Ne cemre kalıyor, ne gözler kalıyor ne de toprak eski halinde kalıyor Gönül buruksa ve vurgunsa kendi ruh halini hep koruyor, kaybetmiyor ama asi oluyor Aşka isyan ediyor, zamana isyan ediyor , mekana isyan ediyor

Gül, cemreye kavuşunca sevda doyuyor mutluluğa Cemre sevdanın bir parçası, onun zerresi, onun katresi Sevda hep güle cemreyle yalvarıyor, gül gülüyor, sevda binlerce kat daha sevdalanıyor Gül utanınca kırmızılaşıyor

Sevdada isyankar bakışlar, gülde uslanmaz haykırışlar Mesafe uzak; gönüller bir, gözler uzak; bakışlar bir Ayrılık girdi araya uzunca zamandır Rüzgar , sevdayı gülden ayrı savurdu, itti bütün gücüyle gülden uzağa apayrı Zamanda mıydı suç? Rüzgarda mı? Yok, başka kimse yok gül ve sevdaya dair

Cemre susuz
Cemre yarsız
Cemre gülsüz ve sevdasız
"Senin Cemren"

Aşkın Gözyaşları Hz Mevlana kitabından alıntıdır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.