Miraç Kandili 2012 Miraç Kandili Ne Zaman |
09-08-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Miraç Kandili 2012 Miraç Kandili Ne ZamanMiraç Kandili 2012 Miraç Kandili Ne Zaman Miraç Kandili 2012 Miraç Kandili Ne Zaman Miraç Kandili 2012- 2012 Miraç Kandili Ne Zaman 2012 Miraç Kandili - Miraç Kandili Ne Zaman 2012 Miraç Gecesi 16 Haziranı 17 Haziran'a Bağlayan gece dir Miraç Geceniz Mübarek Olsun Miraç nasıl oldu? Miraç Receb ayının 27 Gecesi Cenab-ı Hakkın daveti üzerine Cebrail Aleyhisselâmın rehberliğinde Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselamın Mescid-i Haramdan Mescid-i Aksâ'ya oradan semaya yüce âlemlere İlâhî huzura yükselmesidir Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam Mescid-i Haramdan (Mekke'den) Mescid-i Aksâ'ya (Kudüs'e) ata benzer beyaz bir Cennet bineği olan Burak ile geldi Kudüs'e gelmeden yol üzerinde Hz Musa'nın makamına uğradı orada iki rekât namaz kıldı daha sonra Mescid-i Aksâ'ya geldi Orada bütün peygamberler kendisini karşıladı Miraçını kutladılar Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam burada peygamberlere iki rekat namaz kıldırdı bir hutbe okudu Bir rivayette Hz İsa'nın doğduğu yer olan Betlaham'a uğradı orada da iki rekât namaz kıldı Ve bugün Kubbetü's-Sahra'nın bulunduğu yerden Muallak Taşının üzerinden Miraça yükseldi Semanın bütün tabakalarına uğradı Sırasıyla yedi sema tabakalarında bulunan Hz Adem Hz Yahya ve Hz Îsa Hz Yusuf Hz İdris Hz Harun Hz Musa ve Hz İbrahim gibi peygamberlerle görüştü Onlar kendisine “Hoş geldin” dediler tebrik ettiler Bundan Sonra Hz Cebrail ile birlikte imkân ile vü-cub ortası (kâinatın bittiği yer) Sidretü'l-müntehâ'ya geldiler Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam orada ikisi gizli ikisi açıktan akan (Nil Fırat) dört nehir gördü Sonra hergün yetmiş meleğin ziyaret ettiği Beytü'l-Ma'mur'u ziyaret etti Hz Cebrail'in buradan öteye gitmesi mümkün değildi Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam bundan sonra Refref adında bir vasıta ile zaman ve mekândan münezzeh (uzak) olan Cenab-ı Hakkın cemaliyle müşerref oldu Süleyman Çelebi'nin dediği gibi “Aşikâre gördü Rabbü'l-izzeti/Âhirette öyle görür ümmeti” İnşaallah Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Rabbinin huzurundan döndükten sonra Hz Musa ile karşılaştı “Allah ümmetine neyi farz kıldı?” diye sorunca Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam “50 vakit namaz” buyurdu Hz Musa'nın “Rabbine dön azaltması için Rabbinden niyazda bulun ümmetin buna güç yetiremez” demesi üzerine Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam beş sefer Cenab-ı Hakka niyazda bulundu her seferinde 10 vakit indi sonunda beş vakitte karar kıldı Daha sonra Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Hz Cebrail'in rehberliğinde Cenneti Cehennemi âhiret menzillerini ve bütün âlemleri gezdi gördü Mekke'ye döndü Sabah olunca Kabe'nin yanında Mekkelilere Miraçı anlattı Onlar Peygamberimizden delil istediler Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam de onlara yolda gördüğü kafilelerinden haber verdi Kureyşliler hemen kafileleri karşılamak için Mekke dışına çıktılar Gelenleri aynen Peygamberimizin Aleyhissalâtü Vesselam haber verdiği gibi gördüler ama iman nasip olmadı Ama yine de Peygamberimizden üst üste Miraça çıktığına dair delil istediler Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Kudüs'e Mescid-i Aksâ'ya uğradığını anlatınca Kureyşliler “Bir ayda gidilebilen Bir yere Muhammed nasıl bir gecede gidip gelebilir?” diye itiraz ettiler ardından da Mescid-i Aksâ'yı görmüş olanlar “Mescid-i Aksâ'yı bize anlatır mısın?” diye Peygamberimize soru yönelttiler Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam şöyle anlattı: “Onların yalanlamalarından ve sorularından çok sıkıldım Hatta o ana kadar öyle bir sıkıntı hiç çekmemiştim Derken Cenab-ı Hak birden Beytü'l-Makdis'i bana gösterdi Ben de ona bakarak her şeyi birer birer tarif ettim Hatta bana ‘Beytü'l-Makdis'in kaç kapısı var?’ diye sordular Halbuki ben onun kapılarını saymamıştım Beytü'l-Makdis karşımda görününce ona bakmaya ve kapılarını teker teker saymaya ve anlatmaya başladım” Bunun üzerine müşrikler: “Vallahi dos doğru tarif ettin” dediler ama yine de iman etmediler O esnada Hz Ebû Bekir çıkageldi müşrikler durumu ona haber verdiler Hz Ebû Bekir “Eğer bu sözleri ondan duymuşsanız seksiz şüphesiz doğrudur” diyerek hemen tasdik etti ve bundan sonra Hz Ebû Bekir “Sıddîk tereddütsüz inanan” ünvanını aldı Peygamberimiz neden mirac’a çıktı? Bir padişahın iki türlü konuşması vardır Biri bir vatandaşla telefon ederek küçük bir meseleyi görüşmesi Diğeri de devlet başkanı halifelik yönü ve milletin idarecisi olarak emirlerini her tarafa duyurmak için özel bir elçisi ile konuşması sohbet etmesi onun aracılığı ile ferman yayınlamasıdır Bu örnekte olduğu gibi Cenab-ı Hakkın da kulları ile iki tarzda muhatap olması vardır Biri özel ve cüz'i diğeri de geniş ve genel mahiyette bir konuşması Cenab-ı Hakkın bazı velilerle özel ve cüz'i anlamda ilham etmesi birinciye örnektir Ama Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam bütün velayet mertebelerinin üstünde bir büyüklük ve yücelikte kâinatın Rabbi bütün varlıkların Yaratıcısı olarak Cenab-ı Hakkın sohbetine müşerref olması ise ikinci ve mükemmel olanına misaldir Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam elçiliği iki taraflıdır Birisi halktan Hakka diğeri de Haktan halka Birisi mi'râcin bâtıni tarafı olan velayet yönüdür diğeri de zahiri tarafı olan risalet yönüdür Yani Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam bizi temsilen Cenab-ı Hakkın huzuruna çıktı başta insanlar olmak üzere bütün varlıkların ibadet kulluk tesbih ve zikirlerini toplu olarak (askerin komutana tekmil vermesi gibi) arz etti Bu yönüyle Miraç halktan insanlardan varlıklardan Hakka bir gidiştir Diğeri de Cenab-ı Hakkın biz kullarından istediklerini emir ve yasaklarını Resul olarak getirmiştir İbadetlerin özü ve esası olan beş vakit namazı Miraç hediyesi olarak getirmesi gibi Peygamberimiz Allah ile nasıl görüşebilir? Soru: “Bize herşeyden daha yakın olan Cenab-ı Hakka binlerce senelik mesafeyi aşarak yetmiş bin perdeyi geçtikten sonra Rabbiyle görüşmesi ne demektir?” Cenab-ı Hak herşeye herşeyden daha yakındır fakat herşey O’ na sonsuz şekilde uzaktır Meselâ güneşin insan gibi aklı olsa da bizimle konuşacak olsa elimizdeki ayna aracılığıyla bizimle konuşabilir Diğer taraftan biz bir çeşit ayna olan gözümüzle güneşe yaklaşabiliyoruz Oysa güneş bize 150 milyon km uzaklıkta bulunuyor hiçbir şekilde ona yanaşamayız Güneşe bir derece yaklaşmak için ancak Ay kadar büyümek lazım Bu da mümkün değildir Bu misalde olduğu gibi gerçek anlamda Cenab-ı Hak herşeye yakındır ama herşey ona sonsuz derece uzaktır Ancak Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam Cenab-ı Hakkın lütfuyla bir anda binlerce perdeyi geçerek Miraça yükselmiş; bütün manevi mertebeleri aşarak huzura varmıştır Bir insan nasıl göklere çıkabilir? Soru: “Bunun bir örneği var mıdır? Bir uçak ancak 10-15 bin metre yukarı çıkabiliyor bir uzay gemisi ancak Ay'a ve Venüs'e ulaşabiliyor Bir insan birkaç dakika gibi kısa bir sürede milyonlarca metre uzaklara nasıl gidip gelebilir?” Yerküremiz yani Dünya bir yılda yaklaşık 188 saatlik bir mesafeyi bir dakikada döner yirmi beş bin senelik mesafeyi bir senede alır Bu muazzam hareketi ona yaptıran ve bir sapan taşı gibi döndüren bir Kudret bir insanı Arş-ı Âlâya getiremez mi? Güneşin çevresinde o ağır cisim olan dünyayı gezdiren bir hikmet bir insan bedenini şimşek gibi Rahman'ın Arşına çıkaramaz mı? Peygamberimiz sadece ruhuyla gitse olmaz mıydı? Soru: "Öyleyse ise neden Miraça çıktı? Ne lüzumu var? Evliya gibi ruhu ve kalbi ile gitse yetmez miydi?" Cenab-ı Hak görünen ve görünmeyen âlemlerdeki güzellikleri göstermek için kâinat fabrikasını ve merkezini gezdirmek insanlığın amel ve ibadetlerinin âhiretteki neticesini göstermek için Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselamı oralara davet etmesi gayet makuldür Sadece ruhu ve kalbi ile değil bu seyahate bedeninin de iştirak etmesi gerekir Görünen âlemin anahtarı olan gözünü işitilen âlemin anahtarı olan kulağını Arşa kadar birlikte alması gerektiği gibi ruhunun sayısız görevlerini üstlenen âlet ve makinesi hükmünde olan mübarek bedenini Arşa kadar çıkarması akıl ve hikmet gereğidir Zaten Cenab-ı Hak Cennette bedeni ruha arkadaş ediyor Çünkü pekçok kulluk görevine ve sınırsız lezzetlere ve acılara beden kaynaklık etmektedir Öyle ise bu mübarek beden ruha arkadaşlık edecektir Cennette ruh bedenle birlikte olacaksa Cennetü'1-Me'vâ'nın gövdesi olan Sidretü'l-Müntehaya Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselamın zatının arkadaşlık etmesi hikmetin tâ kendisidir Peygamberimiz Miraça sadece ruhen çıkmış olsaydı zaten mucize olmazdı Çünkü her veli ruhen ve kalben o âlemlere çıkabiliyor Peygamberimiz kısa zamanda nasıl gidip geldi? Soru: "Birkaç dakikada binlerce yıllık mesafeye gidip gelmek aklen mümkün müdür?" Cenab-ı Hakkın sanatında hareket ve hızın derecesi farklı farklıdır Sesin hızı ile ışığın hızı elektriğin hızı hatta ruhun ve hayalin hızı birbirinden bütünüyle farklıdır Gezegenlerin hızları da birbirinden farklıdır Meselâ ışığın hızı 300000 km/sn iken sesin hızı 360 km/sn'dır Acaba Peygamberimizin lâtif bedeninin yüce ruhuna tabi olması ruh hızında hareketi nasıl akla ters gelebilir? Yine bir insan on dakika uyusa bazı olur ki bir yıllık iş görebilir Hatta bir dakikada insanın gördüğü rüyayı rüyada işittiği sözleri konuştuğu kelimeleri toplansa uyanıkken bir gün belki daha fazla bir zaman gerekir Demek ki bir zaman dilimi iki kişiye göre değişebiliyor birisine bir gün diğerine de bir yıl hükmüne geçebilir İşte Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam Burak'a binerek şimşek gibi bütün kâinatı gezip İlâhi huzura çıkıp Rabbiyle sohbet şerefine ermiş Onun cemalini görmüş emirlerini alıp dönüp gelmiştir Miraçın benzeri bir olay var mıdır? Soru: "Peygamberimizin Miraça çıkması mümkündür Fakat her mümkün gerçekleşmiyor Bunun bir benzeri var mı ki kabul edelim?" Miraçın çok örnekleri vardır: Bir insan gözüyle bir saniyede Neptün gezegenine çıkabilir Bir bilim adamı astronomi kanunlarına binerek tâ yıldızların arkasına bir dakikada gidebilir İman sahibi her insan namazın hareketlerine düşüncesini bindirerek bir çeşit Miraçla kâinata arkasına alarak İlâhî huzura girebilir Kalb gözü açık bir veli İlâhî sırlara kırk günde ulaşabilir Hattâ Abdülkadir Geylânî ve İmam-ı Rabbanî gibi bazı evliyanın bir dakikada Arş-ı Âlâya kadar ruhen çıktıkları bildiriliyor Yine nurlu bir cisme sahip olan melekler bir anda yerden Arşa Arştan yeryüzüne gidip geliyorlar Cennette Cennet ehli mü'minler Cennet bahçelerine kısa bir zamanda çıkabiliyorlar Bu kadar örnekler gösteriyor ki bütün evliyanın sultanı bütün mü'minlerin imamı bütün Cennet ehlinin reisi ve bütün meleklerin makbulü olan Resul-i Ekrem Efendimizin bir anda Miraça çıkması dönmesi bütün yüce âlemleri gezip görmesi gayet makuldür ve şüphesizdir Miraç ile gelen hediyeler Birincisi: Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam bütün iman hakikatlerini gözleriyle gördü Melekleri Cenneti âhireti hattâ Cenab-ı Hakkın cemâlini gözleriyle müşahede etti Sözlerinde ve vaadinde en küçük bir hilafı aksi beyanı olmayan o yüce insan mü'min ruhlara manen şöyle diyordu: “Sizin inandığınız melekleri âhireti Rabbinizin Nur cemâlini bizzat gördüm; bu iman esasları vardır mevcuttur; tereddüt ve şüphe etmeyiniz” Böylece mü'minler sonsuz bir imana ermenin saadetine kavuştular İkincisi: İnsan herşeyi merak ediyor Ayda hayat var mı yok mu diye araştırıyor Halbuki Ay O Ezelî Sultanın memleketinde ancak bir sinek kadar yer kaplıyor Mü'minler merak ediyorlar “Rabbimiz bizden ne istiyor? Acaba ne yaparsak Rabbimiz bizden razı olur? Bir yolunu bulsak da doğrudan doğruya Rabbimizle muhatap olsak bizden ne istiyor anlasaydık” derken İki Cihan Serveri yetmiş bin perde arkasından ezel ve ebed Sultanının razı olacağı amelleri Miraç meyvesi olarak getirdi beşere hediye etti Bu hediye başta namaz olmak üzere İslâmın diğer esasları ve ibadetleridir Üçüncüsü: Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam ebedî saadet definesinin anahtarını alıp getirmiş cinlere ve insanlara hediye etmiştir Peygamber Efendimiz kendi gözüyle Cenneti görmüş sonsuz saadetin varlığını müşahede etmiş ve bu büyük müjdeyi haber vermiştir Öyle ki bir adama idam edileceği anda affedilerek padişahın yakınında bir saray verilse ne kadar sevinir Öyle de bütün cinler ve insanlar sayısınca toplu bir müjde olan bu sevinç ne kadar önemli ve değerlidir Dördüncüsü: Peygamber Efendimiz Miraçta Cenab-ı Hakkın cemalini görme nimetini tattı Bu manevi nimetin Cennette mü'minlere de nasip olacağı müjdesini verdi “Ayın on dördünü nasıl açıkça gözünüzle görüyorsanız Rabbinizi de öyle Cennette apaçık göreceksiniz” buyurarak bu ezelî müjdeyi bizlere hediye olarak getirdi Beşincisi: İnsan kâinatın en kıymetli bir meyvesi ve Kâinat Sahibinin en nazlı bir sevgilisi olduğu Miraçla anlaşıldı Kâinata nisbetle küçük bir varlık zayıf bir canlı olan insan bu meyve ile öyle bir dereceye çıktı ki bütün varlıklar üzerinde bir makam ve mevki kazandı Çünkü rütbesiz bir askere “Sen paşa oldun” dense ne kadar sevinir Öyle de âciz fani devamlı ayrılık ve zeval tokadını yiyen biçare insana birden "Sonsuz ve baki bir Cennette Rahman ve Rahîm olan Allah'ın rahmetine gireceksin" dendiğinde o insan ne kadar büyük bir mevki ve makama çıkar Cennette hayal hızında ruh genişliğinde akıl akıcılığında kalbin bütün arzularında Cenab-ı Hakkın ebedi mülkünde seyir ve seyahate erecektir Cenab-ı Hakkın nur cemalini seyretme nimetini tadacaktır Böyle bir insanın kalb ve ruhu ne kadar büyük bir sevince kavuşur değil mi? Miraçın bu meyvesi insanın en büyük arzu ve hedefidir (Bediüzzaman Said Nursî Sözler 31 Söz) Miraç Gecesi Namazı Miraç gecesi kılınacak namaz on iki rekattır İki rekatte bir selam verilerek kılınacak olan namaz on iki rekat ile bitirilir Her rekatte Fatihadan sonra on kere ihlas okunur Kılınma zamanı yatsı namazı kılındıktan sonra imsak vaktine kadar ki herhangi bir vakit olabilir Bu oniki rekat namaz bittiği zaman selamdan sonra yüz defa : “Sübhanallahi vel hamdülillahi vela ilahe illallahü vallahü ekber vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyül azim” duası okunur Ardından da yüz kere istiğfar yapılır Miraç Gecesinin Gündüzünde Kılınacak Namaz Miraç gecesinin gündüzünde öğlen namazını kıldıktan sonra sonra dört rekat namaz kılınır Bu namazın;birinci rekatında Fatiha’ dan sonra bir kere Felak suresi ikinci rekattan sonra bir kere Nas suresi üçüncü rekatta üç kere Kadr suresi dördüncü rekatta elli kere İhlas suresi okunur |
|