Mevlid Kandili 2012 - 2012 Yılı Mevlid Kandili |
09-08-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Mevlid Kandili 2012 - 2012 Yılı Mevlid KandiliMevlid Kandili 2012 - 2012 Yılı Mevlid Kandili Mevlid Kandili 2012 - 2012 Yılı Mevlid Kandili 2012 Mevlid Kandili, 2012 mevlid kandili ne zaman?, 2012 mevlid kandili tarihi, 2012 Mevlid Kandili hangi gün, Mevlid Kandili 2012 2012 yılı Mevlid Kandili bu yıl 03/04 ŞUBAT-2012 CUMA/CUMARTESİ gününe denk gelmektedir Miladi Takvime göre; 3 şubat'ı 4 şubatabağlayan gece MEVLİD KANDİLİ Hicri Takvime göre ise; 11 - 12 Revvel 1431 Mevlid Kandili 2012 2012 Kutlu Doğum ve Mevlid Kandili Hayatın amacı ve yaratılışın anlamı yok olmuş silinmişti Herşey anlamsız başıboşluk ve hüzün örtülerine bürünmüştü Ruhlar bir şey bekliyor, bir nurun zulmet perdesini yırtmasını içten içe hissediyordu O dönemin vahşet devrinde kainatın ufkundan bir güneş doğdu Bu güneş ahirzaman Peygamberi Hz Muhammmed Aleyhissalâtü Vesselam’dı Tarihin seyrini, hayatın akışını değiştiren bu eşsiz olay, dünyayı yerinden sarsan değişimlerin en büyüğü idi İşte insanlığın akıl ve kalbinde düğümlenen "Necisin, nereden geliyorsun, nereye gidiyorsun?" sorularını, düğümlerini çözüp kâinatın Sahibini ilân ve ispat edecek bir zatın teşrifi sadece insanların ruh ve kalbinde değil, diğer varlıklarda, hattâ cansız eşyada bile yansımasını bulacaktı Doğudan batıya bütün âlemin nurlara büründüğü, İlâhi değişimin tecelli ettiği o gece neler oldu neler? Yahudi ileri gelenleri ve âlimleri kitaplarında daha önce rastladıkları işaret ve müjdelerin açığa çıktığını gördüler Kimsenin haberi olmadan en önce onlar bu müjdeyi verdiler O gece Yahudi âlimleri semâya bakıp "Bu yıldızın doğduğu gece Ahmed doğmuştur" dediler(1) Bîr Yahudi İleri geleni Mekke'de Peygamberimizin doğduğu gece, içlerinde Hişam ve Velid bin Muğire, Utbe bin Rabia gibi Kureyş ileri gelenlerinin bulunduğu bir toplantıda, - "Bu gece sizlerden birinin çocuğu oldu mu?" diye sordu - "Bilmiyoruz" diye cevap verdiler Yahudi, "Vallahi sizin bu ihmalinizden iğreniyorum! "Bakın, ey Kureyş topluluğu, size ne söylüyorum, iyi dinleyin Bu gece, bu ümmetin en son peygamberi Ahmed doğdu Eğer yanlışım varsa, Filistin'in kudsiyetini inkâr etmiş olayım Evet, onun iki küreği arasında kırmızımtırak, üzerinde tüyler bulunan bir ben var" dedi Toplantıda bulunanlar Yahudinin sözünden hayrete düştüler ve dağıldılar Her birisi evlerine döndüğünde bu durumu ev halkına anlattılar "Bu gece Abdülmuttalib'in oğlu Abdullah'ın bir oğlu doğdu Adını Muhammed koydular" haberini aldılar Ertesi gün Yahudiye vardılar: "Bahsettiğin çocuğun bizim aramızda dünyaya geldiğini duydun mu?" dediler Yahudi "Onun doğumu benim size haber verdiğimden önce midir, sonra mıdır?" dedi Onlar, "Öncedir ve ismi Ahmed'dir" dediler Yahudi, "Beni ona götürün" dedi Yahudi ile beraber kalkıp Hz Âmine'nin evine gittiler, içeri girdiler Pegamberimizi Yahudinin yanına çıkardılar Yahudi Peygamberimizin sırtındaki beni görünce, üzerine baygınlık geldi, fenalaştı Kendine gelip ayıldığı sırada, "Ne oldu sana, yazıklar olsun" dediler Yahudi, "Artık İsrailoğullarndan peygamberlik gitti Ellerinden kitap da gitti Artık Yahudi âlimlerinin kıymet ve itibarları da kalmadı Araplar peygamberleriyle kurtuluşa ereceklerdir "Ey Kureyş topluluğu, ferahladınız mı? Vallahi size, doğudan batıya kadar ulaşacak bir güç, kuvvet ve bir üstünlük verilecektir" dedi(2) Kâinatın Efendisini dünyaya getiren bahtiyar annenin henüz dünyaya gelmeden görüp gördükleri çok manalıydı Peygamber Efendimize hamileyken rüyasında, "Sen, insanların en hayırlısına ve bu ümmetin efendisine hamile oldun Onu dünyaya getirdiğin zaman 'Her hasetçinin şerrinden koruması için bir ve tek olana sığınırım' de, sonra ona Ahmed yahut Muhammed ismini ver" Yine kendisinden çıkan bir nurun aydınlığında bütün doğuyu ve batiyi, Şam ve Busra saray ve çarşılarını, hattâ Busra'daki develerin uzanan boyunlarını gördüğünü Abdülmüttalib'e anlatmıştı(3) Aynı gece Hz Âmine'nin yanında bulunan Osman ibn Âs'ın annesinin gördükleri de şöyle: "O gece evin içi nurla doldu, yıldızların sanki üzerimize dökülecekmiş gibi sarktıklarını gördük" Evet bu ulvî anı dile getiren Mevlid'in yazarı Süleyman Çelebi bütün bu hakikatleri şu beytiyle şiirleştirmiştir: "Hem Muhammed gelmesi oldu yakin Çok alâmetler belürdi gelmedin" Rabiülevvel ayının 12 Pazartesi gecesi, yapılan hesaplamalara göre, Miladi takvime göre 20 Nisan'a denk gelen gece idi Dünyayı şereflendiren iki Cihan Serverinin üzerini o günün bir âdeti olarak bir çanakla kapattılar Araplara göre o zaman, gece doğan çocuğun üzerine bir çanak koymak ve gündüz olmadan ona bakmamak âdetti Fakat bir de baktılar ki Peygamber Efendimizin üzerine konulan çanak yarılarak ikiye ayrılmış, Efendimiz gözlerini gökyüzüne dikmiş, başparmağını emiyordu(5) Evet, bu işaret her türlü küfrün, zulmün, şirkin ve her türlü bâtıl inanç ve âdetlerin parçalanıp yok olması, imanın, nurun ve hidâyetin kâinatı aydınlatması için gönderilmiş bir Peygamber idi Aynı gece Kabe'de tapılmakta olan cansız putların çoğunun başaşağı devrildiği görüldü Aynı gece Kisra sarayının beşik gibi sallanıp on dört balkonunun parçalanıp yerlere düştüğü öğrenildi Sava'da mukaddes tanınan gölün suyunun çekilip gittiği görüldü Bin senedir yakılan ve söndürülmeyen mecusi ateşinin sönüverdiği müşahede edildi Bütün bunlar işaret ve alamettir ki, yeni dünyaya gelen zat ateşe tapmayı, puta tapmayı kaldırıp, Fars saltanatını parçalayarak Allah'ın izni olmadan kutsal tanınan şeylerin kutsallığını ortadan kaldıracaktır(6) İşte bu geceye Veladet-i Nebi gecesi diyor ve onun bütün kalbimizle, ruhumuzla her sene yeniden yâd edip kutluyoruz Bütün kâinatla bu geceyi karşılayarak onun âleme teşrifine kıyam ediyoruz Getirdiği ebedi nura, açtığı saadet caddesine ve sünnet-i seniyyesine yeniden sımsıkı sarılmak ve Mevlid Kandilini vesile ederek ona yeniden biatimizi, bağlılığımızı tazelemek ne yüce bir şeref ve ne büyük bir saadettir Yüce Rabbim bizleri sevgili Peygamberimizin şefaatine nail eylesin Amin Mevlid Kandili 2010 Kaynaklar 1)İbn-i Sa'd, Tabakat, 1:60 2)Age, 1:162-163 3)Taberî Tarihi, 2:125; İbn-i Sa'd, Tabakat, 1:102 4)Age, 1:102 5)İbn-i Sa'd, Tabakat, 1:102 6)Bediüzzaman, Mektûbat,s:161,162 |
Mevlid Kandili 2012 - 2012 Yılı Mevlid Kandili |
09-08-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Mevlid Kandili 2012 - 2012 Yılı Mevlid KandiliKandil gecelerinde yapılabilecek ve yapılması gereken önemli ibadetler vardırBunlar; afv ü mağfirete nail olma, ecrü sevap kazanma, manevi terakki kaydetme, bela ve musibetlerden kurtulma ve rızai İlâhiye ulaşma gibi Bunları bilip hatırlamakta fayda vardır Mevlid Kandilinde yapılması gerekenler: 1 Kur'ânı Kerim okunmalı, okuyanlar dinlenmeli, uygun yerlerde Kur'ân ziyafetleri verilmeli, Peygamber Efendimize olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli, kuvvetlendirilmelidir 2 Peygamber Efendimize (sas) salât-ü selâmlar getirilmeli, O’nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli 3 Kaza, nafile namazlar kılınmalı; varsa o geceye ait nakledilen namazlar,111 onlar da ayrıca kılınabilir; kandil gecesi, özü itibariyle ibadet ve ibadette ihsan şuuruyla ihya edilmeli 4 Tefekkürde bulunulmalı; “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, ALLAH’ın benden istekleri nelerdir” gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli 5 Geçmişin muhasebe ve murakabesi yapılmalı; ve şimdinin ve geleceğin plân ve programı çizilmeli 6 Günahlara samimi olarak tevbe ve istiğfar edilmeli; idrak edilen geceyi son fırsat bilerek nedamet ve inabede bulunulmalı 7 Bol bol zikir, evrad ü ezkarda bulunulmalı 8 Mü’minlerle helalleşilmeli; onlarla irtibatımız cihetinden rızaları alınmalı 9 Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı; gönüller alınmalı; kederli yüzler güldürülmeli 10 Kişi kendine ve diğer Mü’min kardeşlerine hattâ isim zikrederek dualar etmeli 11 Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulmalı; vefa ve kadirşinaslık ahlâkı yerine getirilmeli 12 Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilmeli 13 O gece ile ilgili âyetler, hadîsler ve bunların yorumları ilgili kitaplardan ferden veya cemaaten okunmalı 14 Dini toplantılar, paneller ve sohbetler düzenlenmeli; va’z ü nasihat dinlenmeli; şiirler okunmalı; ilâhî ve ezgilerle gönüllerde ayrı bir dalgalanma oluşturmalı 15 Kandil gecesinin akşam, yatsı ve sabah namazları cemaatle ve camilerde kılınmalı 16 Sahabe, ulema ve evliya türbeleri ziyaret edilmeli; hoşnutlukları alınmalı; ve manevî iklimlerinde vesilelikleriyle Hakk’a niyazda bulunulmalı 17 Vefat etmiş yakınlarımızın, dostlarımızın ve büyüklerimizin kabirleri ziyaret edilmeli; iman kardeşliğine ait sadakati yerine getirilmeli 18 Hayattaki manevî büyüklerimizin, üstadlarımızın, anne ve babamızın, dostlarımızın ve diğer yakınlarımızın kandilleri bizzat giderek veya telefon, faks yahut e–mail çekerek tebrik edilmeli; duaları istenmeli 19 Bu kandil gecelerinin gündüzlerinde mümkün olduğunca oruç tutulmalı |
Mevlid Kandili 2012 - 2012 Yılı Mevlid Kandili |
09-08-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Mevlid Kandili 2012 - 2012 Yılı Mevlid KandiliTesbih Namazı Günahların afvına vesîle olan tesbih namazı 4 rek'atlı bir namazdır Bu namazı kılabilmek için şu tesbihi ezber bilmek icap eder: سُبْحَانَ اللهِ وَالْحَمْدُ ِللهِ وَلاَ اِلهَ اِلاَّ اللهُ وَاللهُ اَكْبَرُ وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ اِلاَّ بِاللهِ الْعَلِىِّ الْعَظِيمِ "Sübhânallâhi vel-hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azıym“ Tesbih namazının kılınışı: Kalben tesbih namazı kılmaya niyet edilir "Allâhü Ekber“ diyerek namaza başlanır Yukarıdaki tesbih: "Sübhâneke“'den sonra 15 kere, Zamm-ı sureden sonra 10 kere, Rükûda 10 kere, Rükûdan doğrulunca 10 kere, Secdede 10 kere, Secdeden doğrulunca 10 kere, İkinci secde de 10 kere, okunur Böylece birinci rek'at kılınmış olur İkinci rek'ate kalkılınca Fâtiha-i şerîfeden önce yine 15 kere, diğer yerlerde de, tarif edildiği gibi 10'ar kere okunarak 4 rek'at tamamlanır Tesbih namazının diğer tarafları aynen diğer namazlarda olduğu gibidir Fark sadece okunan tesbihlerdir İkinci rek'atte oturulduğunda, "Et-tehiyyâtü“'den sonra, "Allâhümme salli“ ve "Allâhümme bârik“, üçüncü rek'at için ayağa kalkıldığında da "Sübhâneke“ okunacaktır Tesbih namazında beher rek'atte okunan tesbih adedi 75'dir Dört rek'atte 300 tesbih okunmuş olur |
Mevlid Kandili 2012 - 2012 Yılı Mevlid Kandili |
09-08-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Mevlid Kandili 2012 - 2012 Yılı Mevlid KandiliMevlid Kandilinde yapılacak dua Bu mubarek gecede okunabilecek bir dua EÛZÜ BİLLAHİ MİNE’Ş-ŞEYTANİ’R-RACÎM, BİSMİLLAHİRRAHMANİRRRAHİM Ya ilahel alemin İlk yarattığın nur efendimizin nuruydu Sen onu var etmeden evvel gündüzün geceden, baharın da kıştan farkı yoktu İyilikler, kötülüklerle iç içe; akıl nefse yenik, ruh da bedenin esiri idi O güzeller güzeli Varlığın sırrını keşfedip akla yüksek hedefler gösterdi düşünceye kapılar açıp insanın ebedlere namzet olduğunu âlemşümul bir dille haykırdı Böyle bir elçiyi insanlığa bahşetmenden Ve sayısız nice nimetlerinden ötürü sana sonsuz hamd ü senalar olsun ya rabbi! Güç ve kuvvet ancak kendisine has olan yüce ve büyük Allâh’ım! Mahlûkatın adedince, Zatının rızası, Arşının ağırlığı ve kelimelerinin toplamınca Efendimiz Hz Muhammed (sas) ve O’nun ehli ve ashabı üzerine salât ü selam la bir kere daha yâdederek huzûr-u İlahi'de el açıp yakarıyoruz Ey her şeye hayat bahşeden Allah’ım bütün insanlık, hatta bütün bir varlık âleminin bayramı sayılan mübarek günleri vardır bir gün daha vardır ki, o da Allah Rasûlü’nün dünyayı teşrif buyurarak tenezzülen aramıza girip bizi şereflendirdiği kutlu zamandır Bizler şimdi o anı yaşıyoruz Rahmet-i Rahman’ın galeyana geldiğine inandığımız bu kutlu zaman diliminde, Mevlid Kandili’nin bizim için hakiki bayram olması ümidiyle, ümmet-i Muhammed’in hal-i pürmelali açısından bayram hediyesine en muhtaç birer yetim olduğumuz mülahazasıyla, Şefkat Peygamberi’nin ruhaniyetine sığınarak, sen den yeniden bir kere daha diriliş istiyoruz ya rabbi Ey her şeye gücü yeten Allah’ım Efendimizi düşünmekle hayatın hiç kimseye nasip olmayan tadını ve varlığın bitmeyen zevkli maceralarını duyarız Duyarız imanın yenilmez gücünü, Duyarız Müslümanlığın kahramanlık olduğunu, Duyarız doğruluğun paha biçilmez kıymetler ihtiva ettiğini, Duyarız iffet ve ismetin, meleklerinkine denk insan tabiatının bir buudu haline geldiğini N’olur bu ve benzeri nice güzellikleri daha derince ve engince Bütün insanların ruhlarına duyur ya Rabbi! Ya Rabbel alemin Onun terbiyesi, onun üslûbu ve onun sistemiyle yetişmiş olan nesillerin imanları iz’ân ufkuna erişiyor, muhabbetleri çağlayanlara dönüşüyor efendimizi bu ölçüde duyup sevmeleri münasebetiyle her an daha da şahlanıyor ve o kutlunun arkasında bulunma sevinciyle adeta yeni bir asr-ı saadet yaşanıyor Sen dünyamıza yeniden bir huzur çağı ve gül devri yaşat ya Rabbi! Ey yüceler yücesi Allah’ım Yüzümüz yok, hicap içindeyiz; Efendimizin senin katındaki nazının geçerliliğine de ümitlerimiz tam Keşke ne seviyede olursa olsun efendimizden hiç uzaklaşmasaydık; ondan gelen ışıklardan ve ruhlarımıza boşalan mânâlardan hiç mahrum kalmasaydık ve onu o inandırıcı çehresiyle içlerimizde hep taptaze ve dipdiri duyabilseydik! sen bizleri kendi uzaklıklarını aşabilen hak ve hakikatleri de bütün derinlikleriyle duyabilenlerden eyle ya rabbi! ya ilahel alemin O güzeller güzeli Sevgiliyi, bir kere daha misafirimiz eyle tahtını sinelerimize kur gönüllerimizdeki karanlıkları kov, bütün benliğimize ruhunun ilhamlarını duyur ve bize yeniden diriliş yollarını göster ya rabbi İnananları karanlıklardan aydınlığa çıkaran Allah’ım her gün biraz daha azgınlaşan şu zulmetleri o kutlunun ışığıyla dağıtıver herkesi inleten zulüm ve adaletsizlik ateşini söndürüver her şekliyle kine, nefrete, düşmanlığa kilitlenmiş şu zavallı ruhların boyunlarındaki zincirleri çözüver sevgiye, merhamete, şefkate hasret giden sinelerimizi muhabbetle, hoşgörüyle coşturuver ruhlarımızı aklın aydınlığı, gönüllerimizi de mantık ve muhakeme enginliğiyle buluşturuver ve bizi kendi içimizdeki hicran ve hasretlerimizden kurtarıver ya Rabbi! Ey merhameti bol olan Allah’ım! şefkati, adaletini aşkın gönüller sultanını unuttuğumuzun ve saygısızlıkta bulunduğumuzun farkındayız Biliyoruz ki o rahmet nebisi incinse de küsmedi Vefasızlık görsede alakayı kesmedi Başını yaranlar, dişini kıranlar karşısında bile ellerini açıp dua dua yalvardı Katiyen lanette bulunmadı Lanet ve bedduaya “âmin” de demedi Sinesini, Ebû Cehil'leri bile ümitlendirecek ölçüde açabildiği kadar açtı ve her sözünü, her davranışını senin rahmetinin enginliğine bağladı Sen bizleri onun o engin merhametinden istifade eden ve şefaatine de nâil olanlardan eyle ey Rabbi! Ey ihsanları sonsuz olan Allah’ım düşe-kalka olsa da hep Efendimizin izinde yürüme gayretindeyiz N’olur bizi bir kere daha sevindir Sevindir ki; bağının taptaze fidanlarıyla adını âleme tam duyuracak demdeyiz Bu dünya ışığa hasret gidiyor Bizler o kırık azimlerimiz ve o çatlamış ümitlerimizle, yolların hakkını veremesek de hep yollardayız Sadece hislerimizle de olsa, aradığımız hep senin habibin; N’olur gönüllerimiz bir kere daha onunla dolsun, ufuklarımızı saran şu upuzun geceler yerlerini gündüzlere bıraksın ve viladeti bizim hakiki bayramımız olsun Ey yapılan dualara cevap veren Allâh’ım Sana itaat edilir Sen karşılığını veririsin; Sana isyan edilir, sen bağışlar ve affedersin, Darda kalanlara icabet edersin, Zararı sıkıntıyı ortadan kaldırırsın Hastalara şifa, dertlilere deva verirsin Günahları bağışlar, tövbeleri kabul edersin Sen bizlerin dualarını kabul buyur ya Rabbi! Allâh’ım acizlikten, üzüntüden, tasadan, kederden, Korkaklıktan, kabir azâbından, cehennem ateşinden sana sığınırız Bizleri kötülükten ve kötülerin şerrinden emin eyle ya Rabbi! Ey Yüceler Yücesi! bize karşı düşmanlık duygularıyla oturup kalkanların kalblerini yumuşatmak murad ediyorsan, bize ve gönüllüler hareketine karşı onların kalblerini yumuşat ve sinelerini daimî bir sevgiyle doldur! Ya Rabbi! Ey kalbleri evirip çeviren Sultanlar Sultanı! Bizim kalblerimizi de, onların kalblerini de sevdiğin ve hoşnut olduğun güzelliklere çevir! Ya Rabbi! Allahım Sen bizlere bizi aşan istidat ve kabiliyetler ver ve lutfedeceğin bu kabiliyetleri senin rızan yolunda kullanmayı bizlere nasip eyle ya Rabbi! Allahım Sen bizlere peygamberleri donattığın sıfatları lutfet lakin biz lutfedeceğin bu sıfatları tefahur vesilesi yapmayalım ve hep kendimizi sıfır görelim ya Rabbi! Allahım Cümlemize vicdan genişliği lutfet Kalplerimize inşirah bahşet Bizleri kollektif şuura sahip kullarından kıl Ve bizleri müttakilere rehber eyle ya Rabbi! Ey yüceler yücesi olan Allahım Biz ümmeti Muhammedin dağınıklığını gider Bize ve ülkemize birlik ve dirlik ver Bütün dünyaya da huzur ve barış nasibeyle Kalplerimizi birbirene ısındır ve Bizleri birbirimize sevdir Dünyanın dört bir tarafında hizmet eden kardeşlerimizi Bizlerle beraber ihlas-ı etemme muvaffak kıl ya Rabbi! Allâh'ım! Efendimiz Hz Muhammed (sav)’in Sen'den istediği her türlü hayrı Sen'den istiyor, yine Peygamber Efendimizin sana sığındığı her türlü şerden de sana sığınıyoruz Yâ Erhamerrâhimîn ve Yâ Ekremelekremîn! Bizim, anne-baba ve ecdadımızın Bize rehberlik ve kılavuzluk yapan büyüklerimizin, Bir harf bile olsa kendilerinden istifade ettiğimiz hocalarımızın, Sevdiklerimizin, sevenlerimizin, Içinde neş’et ettiğimiz beldedeki insanların, Milletimiz fertlerinin, Kadın-erkek inanan bütün arkadaşlarımızın, Dostlarımızın, kardeşlerimizin Bize karşı hep civanmertçe davrananların Hayır dualarında unutmayıp Her zaman bizi de yâd edenlerin Üzerimizde hakkı bulunan kimselerin Kıymetli nasihatleriyle Bize bekâ desenli sâlihatın yollarını gösterenlerin Ve bütün ümmet-i Muhammed’in Günahlarını bağışla! Ya Rabbi! Allahım! Duamızın sonunda Sana olan minnet ve şükran hislerimizi Bir kere daha tekrarlıyor, Resûl-ü zîşânı, âlini, ashabını Bir kez daha salavâtlarla anıyor Ve dualarımızı kabul buyurmanı istirham ediyoruz Ne olur, bizlerin dualarına icabet buyur ya Rabbi! amin ve selamün alel murselin vel hamdü lillahi Rabbi’l-alemin… |
|