Şiirin Arka Sokakları

Şimdi, bir matematik profesörü, Haluk Oral, Lavinia'nın kim olduğunu merak etmeseydi, o şiir ve Özdemir Asaf hep biraz yarım kalmayacak mıydı?

Ülkü Özel Akagündüz'ün haberi
Ahmed Arif hayranları, 'Hasretinden Prangalar Eskittim'i yanlış okudu, sesimizi çıkarmadık hadi, Pablo Neruda'nın Melih Cevdet'i tanıyıp da sarsıldığını hiç bilmedik diyelim; ama Orhan Veli gibi bir şairin Yahya Kemal'le alay ettiği niye gerçek sanılsın? Necip Fazıl 'Kaldırımlar'ı hangi ruh haliyle yazdı, 'O Belde'nin yüzde yirmisini kim aydınlığa çıkardı? Haluk Oral ya da çok yerinde bir tespitle 'edebiyat arkeoloğu', iğneyle kazıp çıkardığı şaheserlerin tozunu sevinçle alıp da on güzel şiir etrafında dönen on güzel hikâye koymasaydı ortaya biz de bilemezdik "Şiir Hikâyeleri" (İş Bankası Kültür Yayınları) kışkırtıcı bir yolculuk vaat ediyor okurlarına
'Matematikçi olmasam bu kitabı yazamazdım'
Haluk Oral, iyi bir koleksiyoncu "Bunlardan bir kitap çıkar" diye biriktirmiyor elbette; ama birikenler, zaman içinde anlamlı bir bütün oluşturmaya başlıyor Orhan Veli'nin 'Efsane' şiiri mesela, şairin el yazısıyla tertemiz bir kâğıtta eline geçince, Haluk Hoca işkilleniyor: "Bu adam hem özene bezene yazsın bu şiiri hem de onu beğenen Yahya Kemal'le alay etsin Olacak iş mi?" İki şair arasında böyle bir diyaloğun geçmediğini ispat için Orhan Veli'nin on yıllık bir zaman diliminde söylediklerini ve yazdıklarını tarayan Oral, neticede kimsenin kimseyle alay etmediği hükmüne varmış Ona göre; bu rivayete inananlar iki şairi de yeterince tanımıyor: "Yahya Kemal, kimseye 'Hadi şiirini oku' diyen bir adam değil; herkesin onun şiirini okumasını istiyor ve öyle de oluyor Bu hikâye, yeni şiirin temsilcisi, eski şiirin temsilcisine küt diye vurdu demek için uydurulmuştur; ama biz dinleriz ve geçeriz hep" Haluk Oral 'geçmiyor' işte, ara sokaklara sapıyor ve bu hâliyle değme edebiyatçılara taş çıkartıyor Ona kalırsa, böyle bir kitap yazmak edebiyatçının görevi de değil; "Ben böyle bir matematik kitabı yazmazdım mesela" diyor; ama ortaya, matematiği olan bir kitap koyduğunu kabul ediyor Okurun, kitapta açık nokta bulamayışı da ancak matematikle izah edilebilir Yalnızca bir sayı çıkabilmiş Meydan Dergisi'nin kapağında Melih Cevdet Anday'ın 'Tohum' şiiri Şiirin üstünde bir ithaf; Samim Akses'e Atlanabilir, merak edilmeyebilir; ama "Kim ki bu Samim Akses?" diyenler, arka sayfalarda şiirle ilgili enteresan bağlantılarla birlikte, bu adamın da kim olduğunu öğrenir
'Elli beş baskıyı niye karşılaştırdım?'
'Hasretinden Prangalar Eskittim' kitabını elli beş ayrı baskıdan inceleyen Haluk Oral, şiirlerdeki değişikliklerin dönemin siyasî koşullarıyla bağlantılı olduğunu fark etmiş Kitabı teknik bir incelemeye de tabi tutan Oral, hangi kelime hangi baskıda nasıl yazıldı, bir bir çıkarmış Sıkıntılı bir iş, bir yükümlülük, elli beş baskının sistematik biçimde yan yana dizilip incelenmesi değil söz konusu olan Haluk Oral'ın her şiirini ezbere bildiği, hep yanında taşıdığı ve zaten çok sevdiği bir şairden söz ediyoruz Sadece o mu? 'Şiir Hikâyeleri'nde yer alan bütün şiirleri ezbere biliyor "Sevdiğim şiir, sevdiğim insan gibidir Onunla ilgili her şeyi öğrenmek isterim" diyen bir adam duruyor karşımızda Onları seven bir adamın penceresinden bakınca kitaba, bütün şairler sevimli ve dost görünüyor
'İki favorim; Lavinia ve Sevin Seydi'
Haluk Oral, kitabında en çok Lavinia ve Sevin Seydi hikâyelerini beğeniyor Lisedeyken ezberlediği bir şiirin izini sürüp, 'gerçek' Lavinia'ya ulaşmak onu epey heyecanlandırmış Oğuz Atay bölümünde ise yazarın derin bir aşkla bağlandığı Sevin Seydi var Anlaşılan o ki, Haluk Hoca, Oğuz Atay-Sevin Seydi aşkından bir hayli etkilenmiş