Leman Gölü Yalnızı - Uğur Kökden |
09-07-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Leman Gölü Yalnızı - Uğur Kökdenİçe ve dışa yolculuk Uğur Kökden’in denemelerinden oluşan “Leman Gölü Yalnızı” adlı kitabında Leman Gölü’nü ziyaret edecek, yolu oralara düşmüş pek çok sanatçı hakkında bilgileneceksiniz Oturduğunuz yerde, hiçbir şey yapmadan İsviçre’ye gitmeye ve orada bulunan Alp göllerinin en büyüğü Leman Gölü’nü ziyaret etmeye ve tüm bunları yaparken, yolu o topraklara düşmüş pek çok ünlü sanatçı hakkında bir şeyler öğrenmeye ve tarihin içinde bir yolculuk yapmaya ne dersiniz? Gezgin-yazar Uğur Kökden’in denemelerinden oluşan “Leman Gölü Yalnızı” adlı kitabı yayımlandı bugünlerde Kitabı okudukça, aklımda hiç yokken İsviçre’ye gitme isteği uyandı içimde Öyle kilit ayrıntılarla, derinlikli bir biçimde aktarıyordu ki yolculuklarını ve bunu yaparken de öyle akıcı ve zaman zaman şiirsel bir dil kullanıyordu ki, insanda yolculuğa çıkma coşkusu harekete geçiyordu ister istemez Üstelik bu yolculuk, sadece dışa doğru da gerçekleşmiyordu, aynı zamanda çeşitli imge ve anların büyüsüyle içe doğru da bir yolculuk başlıyordu sayfalar ilerledikçe Doğanın ayrıcalığı Gidilen yer de sadece İsviçre değildi Avrupa’nın kalbine, tarihine, Leman Gölü ile simgeleşen güzelliğine ve bu göle tanıklık eden bir kısmı sürgün, bir kısmı arayışta olan yazar ve sanatçıların yalnızlığına, bu yalnızlıklardan yola çıkarak insana dair yanıtsız sorularla zamanın gölgeleri arasına gizlenmiş gerçeklere doğru Uğur Kökden’in kitabına JJ Rousseau’ya dair bir denemeyle başlaması da tesadüf değil Çünkü Rousseau için ‘doğa’ ne anlama geliyorsa, Kökden için de o anlama geldiği yazdığı denemelerde görülebiliyor Doğayı ele alış şekilleri ve doğaya yükledikleri anlamlar o kadar benzer ki Kökden, şöyle diyor örneğin: “JJ Rousseau her zaman doğayı yapıtlarında yüceltmiş; ona geniş yer vermiş; dahası, kimi yerde, insanların bile önüne koyduğu olmuş” Bu cümlenin aynısını Uğur Kökden için de kurabiliriz, noktasına bile dokunmadan Evet, Uğur Kökden’in bu kitabında yer alan denemelerinde, kitaba ad seçişinden de görebileceğimiz gibi doğa, ayrıcalıklı bir yere sahip Hatta Leman Gölü, kitaptaki pek çok denemede başkişi konumunda karşımıza çıkıyor Doğanın ardından geçmişin mirası da önemli bir yere sahip, bu yolculuk kitabı ya da kitap yolculuğunda Zaman zaman anılar, çağrışımlar, tanıklıklarla zaman zaman da bizi göl kenarında ya da bir sokakta tanıştırdığı sıradışı hayatlar sürmüş ünlü yazar ve sanatçılara dair incelikli gözlemleri ve değerlendirmeleriyle oluşturmuş denemelerini Lenin’den Brecht’e Avrupa’nın yıkımlarla dolu tarihinde, soluğu, Alplerin muhteşem manzarasına sahip, adeta bir iç deniz gibi uzanan Leman Gölü’nde almış, Henry James’ten Lenin’e, Hemingway’den Brecht’e kadar pek çok kişiye dair pek çok anı ve fikirle donanmış olarak dönüyor insan bu yolculuktan Ouchy’de akşam müziği dinlerken ya da Zürih’te Canetti’nin izini sürerken, insan yazarla birlikte ister istemez bir hüznü de paylaşıyor Bu hüzün, geçen zamanın kentlerde, yapılarda, anılarda bıraktığı o tortuya dair sanırım 1934’te Çorum’da doğan yazarın, ilkokulu Ürgüp’te, ortaokulu Bor’da, liseyi Kayseri’de ve üniversiteyi İstanbul’da okuduğunu, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’ya yaptığı yolculukları hesaba katıp, 1970’lerden beri de yolculuk halinde yazdığını, yazılarını neredeyse kırk yıldır çeşitli dergilerde yayımladığını düşünürsek, bütün bunlar ve tabii hem gezmeye hem yazıya mahkûm bir hayat sürmüş olması, kitapta yer alan denemelerin gücünü açıklar sanırım Onun gezmeye ve yazmaya mahkûm olması, en az onun kadar bizim için de bir şans Bülent Usta |
|