Yaşamın Ucuna Yolculuk |
09-07-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Yaşamın Ucuna YolculukYAŞAMIN UCUNA YOLCULUK - aaaer Özlü Kitap Hakkında: Bir anlatı Ölümün, yalnızlığın, kendine dönüşün, karamsarlığın ve acının yazıda hayat buluşu Kitabın başından başlayıp sonuna değin uzanan yolculuk öyküsü Hayat yolculuğu Hayatla var olan ölüm yolculuğu Diş ağrısı Baş ağrısı Hayat sancısı İştahsızlık Ağrı kesiciler Antibiyotikler Kendisini kitaplarda bulmuş, Anadolu'ya özlem duyan, başka ülkelerde çokça yaşamış, başka diller öğrenmiş, ama hayata gülümseyememiş birisinin çizdiği tablo Kabir ziyaretleri oteller başıboş yaşadığını söylediği insanların yanında durmadan yazan biri Hayatı acı çekmek olarak algılamış yazar Ama bence hayatta acının yanında daha bir sürü şey var Kitabın İncileri: Her caddenin kendine özgü bir görüntüsü vardır Her tepe başlı başına bir kişiliktir 7 Sen tüm kentten daha yalnızdın Okyanus gibi bir yalnızlık 8 Ve bana geceler yetmiyor Günler yetmiyor İnsan olmak yetmiyor Sözcükler, diller yetmiyor 9 Yaşlandıkça insanlarla aramdaki uçurum büyüyor Arabalardaki, uçaklardaki, resmi dairelerdeki, otobüslerdeki, caddelerdeki insanlarla aramdaki uçurum 9 Yaşamımın en mutlu anlarında da aynı güçle acıyı duymadım mı Ve acıların ötesinde bir beklenti vardı: Kendi dünyamın beklentisi 9 Kimse senin kadar güzel, hiçkimse senin kadar canlı gitmedi ölüme 9 Zaman zaman kendimi tüm insanlıktan daha güçlü duyuyorum, ama kendimi anı anda çıplaklıklarından sıyrılmaya çalışan ağaçlar kadar da bırakılmış duyuyorum Özellikle ben'in, ben'i bıraktığı anlarda Ya da ikisi bütünleştiğinde 9 Çevreyi tanımlamak değil, duygularla yaşamak gerekir 11 Her sevginin başlangıcı ve süreci, o sevginin bitişinin getireceği boşluk ve yalnızlık ile dolu Belirsizlikler arasında belirlemeye çalıştığımız yaşam gibi 11 Sevgi isteği, kendi kendine yaşamı kanıtlama dileği kadar büyük Belki kendilerine yaşamı kanıtlamaya gerek duymayan insanlar, sevgileri de derinliğine duymadan, acıya dönüştürmeden yaşayıp gidiyorlar Ya da sevgiyi, beraberliği beraberlik, ayrılığı ayrılık, yaşamı yaşam, ölümü ölüm olarak yaşıyorlar Oysa yaşam ölümle, ölüm yaşamla tanımlı 11 Birisinin teniyle yanyana olmak, kendi var oluşumu unutmak mı 11 Her var oluş kendisiyle birlikte ölümü getirmiyor mu? 11 Aranan yaşantılar arandı Yaşandı Bir kısmı gömüldü Yeniden toprak oldu 11 Yaşam özlemini doyuracak bir olgu mümkün mü 12 Aynı dili konuşan iki kişi yok 12 Her söylenen söz, bir biçimde insanın kendi kendini onaylaması 12 Yaşam, zamansız Yaşamın hiçbir zamanı yok 12 Çevre öykü dolu Her insanın her günü öykülerle dolu 13 Karşıma çıkan her şey yetersiz 14 Geceler ve kentler geçip gider 19 Her anı ölüdür 21 Büyümenin yaşlanmak demek olduğunu bilmiyordum 24 Nasılsa her gittiğin yerde kendinsin 27 Yaşamın sonu hiçbir zaman bana ırak gözükmedi 36 Hep öyle değil mi Sevgilerimizi, duyguların yükseliş ve alçalış dalgalanmalarını, kendi kendimize algıladığımız biçimde bir başka insana akıtmak istediğimizde tümüyle içimize hapsetmiyor muyuz Kim karşılıyor sevgileri 43 Her zaman diğerinden daha boş bir cadde vardır 48 İnsan yirmi yaşında ya toplumun akılla bağdaşmayan düzenine girer ya da var olur 48 Dünya nasıl olması gerekiyorsa öyle Kendi kendini kurtaramayanı hiçkimse kurtaramaz 49 Her şey geçiyor Hiçbir şey geçmese de 49 İnsan bakarken düşünüyor, gerçekte düşünen gözler 51 Sen günlere birşeyler getirmedikçe, günler sana hiçbir şey getirmiyor 51 hastanelerde insana garip bir dayanma gücü geliyor 53 Sürekli gitmek istemek de, bir yerde, hiçbir yerde olmak istemek değil mi? 53 Ben de her zamankinden daha pis, daha bırakılmış ve daha yoksulum 54 Çağımızın en büyük acısının yaşamını yabancı ülkelerde kazanmak zorunda bırakılmışlık olduğunu görüyorum 55 hiç değilse susarak hepsini yüzünüze haykırmak istiyorum Sizin düzeninizle, akıl anlayışınızla, namus anlayışınızla, başarı anlayışınızla hiç bağdaşan yönüm yok Aranızda dolaşmak için giyiniyorum Hem de iyi giyiniyorum İyi giyinene iyi yer verdiğiniz için 57 Her insan kendi sevgisini taşımıyor mu 58 Alışılagelmiş ilişkilere karşı çıktığın an, insanı yadırgıyorlar 58 Ben gökyüzünün altında, topraklarımın üzerinde olacağım Toprakların dümdüz ve sonsuz ufku boyunca sürekli gideceğim 58 Kurumlarınıza uyuyor gibi görünmem, onlara karşı direnmemi ancak böyle sağlayabileceğime inanmamdandır 58 İnsan ilişkilerini değiştirmek için yaşıyorum Hiçbir şeyin değişmeyeceği umutsuzluğuna kapıldığım kısa anlar kadar korkunç ve umutsuz anlar tanımıyorum 59 Kurallar doğrultusundaki bir yaşam yalnız ve yalnız durgunluktur 59 Sevgiler geçer, sevgiler gelir 59 Her gittiğim yolun yeni bir yol olması gerek 59 İnsan yalnız kendi değer yargılarını benimsiyor 60 Kendimi kavrayamazsam, tüm varoluşum yitmiş demektir 60 Oysa ben tüm yaşamı gökyüzü altında bir tatil olarak görüyorum 61 Tanımadığın bir kentte ne deli isterdin yitip gitmeyi ama öyle kolay değil 62 Bir ülkenin zaferi, diğer ülkenin yenilgisi 63 Yalnız sağlıklı insan aklı ile yaşansaydı, değmezdi yaşamaya can sıkıcı olurdu Tam aksine güzel olan dünyanın gökyüzü altında bir deliler topluluğunu andırması 63 Kentlerin sokaklarında yürümek yaşamın en güzel armağanlarından biri 67 Her 'ben' bencildir, her 'kır' kırsal olduğu gibi 72 Hiçbir zaman sakin olamamak belki de benim yazgım 73 Her ceset sen, ben ya da biz olabiliriz Arada hiç fark yok Eğer yaşıyorsak, bunu bir başkasının kirletilmiş cesedine borçluyuz Bu nedenle her savaş bir iç savaştır Her şehit, yaşayan canlıya benzer ve ondan ölümünün hesabını sorar 77 Her gidiş, her yolculuk, kendi 'benimin' bilinmeyenine doğru, bilmek için bir iniştir 79 Her duygusal kıpırdanışa ölene dek ihtiyacım var 80 Acılar olmadan yazılabilir mi? Edebiyat, yaşam ve ölümün sınırlarının artık acıları tutamadığı, tutmaya yeterli olmadığı yerde başlamıyor mu? 83 Yaşam, belki de benim algıladığımdan daha acı 83 Yaşamım vazgeçmek, gelp geçmekten kaynaklanıyor 83 İnsan kendini yaşamının her döneminde, hem genç, hem çocuk, hem yetişkin, hem yaşlı algılamıyor muydu 84 Yaşlanmanın en acı olgusu insanın tüm dostlarını yitirmesi 88 İnsan çoğu kez her şeyin son bulduğu duygusuna kapılıyor, pysa yaşamın sonsuzluğunu algılayabilmek için bile yeterli değil bir insan ömrü 94 Her buluş, daha önce bilinmeyen bir olgudur 95 Bazı insanlar sabır, bazı insanlar sabırsızlık dolu 122 Ve yaşam yalnız rüzgar, yalnız gökyüzü, yalnız yapraklar ve yalnız hiç değil mi 125 |
|