Şehirde Yaşama Şanssızlığı... |
09-06-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Şehirde Yaşama Şanssızlığı...Çocuk oyunları saldırganlık eğilimlerinin ve enerji birikiminin zararsız bir şekilde kullanım ve yönlendirilmesinde önemli bir işleve sahiptir Alan oyunları denilen kategoride çocuklar atlayıp-zıplayarak veya oyun araçları vasıtasıyla bir takım beceriler de geliştirirler Zihin-kas koordinasyonu algılama ve tepki verme hızı kendini yaşıtlarıyla mukayese edebilme ve değerlendirme oyun yoluyla mümkün olabilmektedir Grup halinde oynanan alan oyunlarının sosyal gelişim ve uyum açısından da çocuklara önemli katkıları vardır Oyunlar içerisinde farklı sosyal roller denenir roller hakkında yeni bilgiler öğrenilir kurallar konulur ve uymayanlara yaptırımlar uygulanır Sosyal etkileşim duyguların paylaşımı olumlu veya olumsuz yaşantıların ifade edilebilmesi oyun ortamlarında sıkça görülür Bu süreçler şüphesiz her çocuk için son derece önemlidir Oyun içerisinde gerçekleşen sosyal öğrenme çocuklar için zevkli ve kalıcı olabilir Ancak bu bilgiler ve davranış değişimleri her zaman “istenilen yönde” cereyan etmeyebilir Ev oyunlarının daha az fiziksel aktiviteyi gerektirdiği ve zihin süreçlerine dayalı olduğu söylenebilir Sessiz sinema kelime bulma gibi oyunlar kültürel birikime dayalı ve öğrenme içeren süreçlerdir Doğrusu modern çağda çocuklara sunduğumuz ve onları saatlerce ekran karşısına çivileyen Atari ve bilgisayar oyunlarının çocuklar için yukarıda sayılan yarar ve işlevlerden hangilerini yerine getirdiğini ne tür katkılar sağladığını doğrulayan görüş ve kuramlar henüz yazılmadı… İnternet ****lerde çocuk ve gençlerin oyun oynarken ne türden yararlı paylaşım ve aktarımlar yaptıkları da henüz meçhul ! En basitinden bu cazibe mekânları çocuklara evden para çaldıracak kadar çekici olabiliyor “On yaşındaki oğlum bilgisayara bir oyun yüklemiş İmparatorluklar savaşını konu alan bir oyunmuş Bir gün ağabeyiyle tartışmalarına kulak misafiri oldum: Ağabeyi ona ‘Vatan hainisin sen oğlum!’ diye çıkışıyordu O da ağabeyine ‘Ne yapayım ağbi defalarca Osmanlı’yı tuttum hiç oyun kazanamadım; bir defacık Bizans’ı tuttum!’ karşılığını veriyordu Osmanlı ve Bizans imparatorluklarını savaştıran oyun CD’si öyle kurgulanmıştı ki çocuğun oyun kazanabilmesi için kendi ülkesiyle değil düşmanıyla özdeşleşmesi gerekiyordu” Bu tarz oyunlarla da şüphesiz bir öğrenme gerçekleşiyor lâkin kime ve neye yarıyor zaman gösterir Alıntı |
|