Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık > Genel Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ağrısı, ayrıntılı, baş, burdan, diger, hastalıklar, okuyun

Baş Ağrısı Ve Diger Hastalıklar Burdan Ayrıntılı Okuyun

Eski 09-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Baş Ağrısı Ve Diger Hastalıklar Burdan Ayrıntılı Okuyun



Baş ağrısı

astım
Hasta, kriz geldiği zaman soluk almakta zorluk çektiğini zanneder, gerçekte nefes vermekte zorluk vardır Bunun nedeni de, akciğerlerdeki küçük hava borularının daralmasıdır Buralardan geçen hava, ıslığa benzeyen bir ses çıkarır, ki buna hırıltı denir Astım, bir kaç grup nedenden kaynaklanır Bunların başında da bünye gelir Yani, bazı kimselerde baş ağrısı ne kadar tabi bir şeyse, diğerlerinde de astım o kadar doğaldır Bazı kimseler, toz, kıl, yumurta, süt, aspirin, çiçek tozu ve benzeri şeylere karşı hassastırlar Bu hassasiyet, astım krizleri şeklinde kendini gösterir Tedavi için, hastayı etkileyecek bu unsurların ortadan kaldırılması yapılacak ilk iştir Aşırı heyecan veya korku da astım krizine yol açabilir Bu gibi durumlarda hastayı sakinleştirmek yapılacak ilk iştir Bazı kimselerde de, Had Bronşit sonucu astım krizi görülebilir Kalp yetmezliği de astım krizine neden olabilir
ateş
Vücut sıcaklığının yükselmesine ateş denir Vücut sıcaklığı bedenin her yerinde aynı değildir Örneğin; termometre ağıza konulduğunda görülen ısı, koltuk altına konulduğunda gösterdiği ısıdan 0,5 derece daha düşüktür Diğer taraftan, vücut ısısı gün boyunca da 0,5 derece oynar Sabahın erken saatlerinde ısı düşük, akşam saatlerinde yüksektir Vücut ısısı 36,2 - 37,5 arasında ise normaldir Ateşle birlikte; üşütme, titreme, baş ağrısı, bunalma, huzursuzluk, vücut kırgınlığı, iştahsızlık, kabızlık, sayıklama, havale veya koyu renkli idrar çıkarmada görülebilir Ateşin nedeni, genellikle soğuk algınlığı, grip, bademcik iltihabı, boğaz ağrısı, bronşit, sinüzit, kulak iltihabı, bağırsak iltihabı veya böbrek hastalıklarından biri olabilir Bu nedenle tedaviden önce nedeni tespit etmek gerekir
bademcik iltihabı
Bademciklerin iltihaplanmasına tıp dilinde tonsilit denir Bademcikler şiş, kırmızı ve yeşilimtrak beyaz renkte cerahatlı görünümdedir Yutkunma sırasında ağrı yapar Hastada kırıklık, baş ağrısı ve vücut ağrıları vardır Hastalık birdenbire üşütme ve ateş ile başlar Gereği gibi tedavi edilmezse orta kulak iltihabı, böbrek iltihabı, romatizma ve kalp hastalıklarına neden olabilir
başdönmeleri
Hasta, kendisinin veya etrafındaki eşyanın boşlukta döndüğünden şikayet eder Tıp dilinde vertigo denen baş dönmelerinin nedenleri çeşitlidir Bunlardan başlıcaları şunlardır: Kulak ağrısı Araç tutmaları Ani hava değişimi Bazı göz hastalıkları İlaç zehirlenmeleri Düşük veya yüksek tansiyon Damar sertliği ve bazı kalp hastalıkları Kansızlık ve kan hastalıkları Mikrobik hastalıklar Beyin hastalıkları Sara ve bazı ruh hastalıkları Tedaviye başlanmadan önce hastalığın gerçek nedeninin tespit edilmesi gerekir baş dönmelerine yapılacak ilk iş hemen oturmak veya öne eğilmek ve mümkünse hemen yatmaktır baş dönmesi sık sık oluyorsa mutlaka bir doktora gitmek gerekir
böbrek iltihabı
Böbreklerin iç kısımlarının iltihaplanmasıdır Tıp dilinde piyelonefrit adı verilir İki çeşiti vardır: Akut Böbrek İltihabı : Ani olarak ortaya çıkan, titreme, kaburga altlarında ve yanlarında başlayıp, kasıklara kadar yayılan bir ağrı ile kendini gösterir Sık sık idrara gitmek ihtiyacı duyulur İdrar çıkarken de yanma ve ağrı hissedilir İlk önlem olarak belin iki yanına sıcak su torbası konur Bol su, limonata ve açık çay içilir Kronik Böbrek İltihabı : Akut böbrek iltihabının gereği gibi tedavi edilmemiş olması, kronik böbrek iltihabının başlıca nedenidir Hastada iştahsızlık, ateş, halsizlik, baş ağrısı, ağrılı idrar etme ve bel ağrıları görülür Yapılacak ilk iş, bol bol meyva suları içmek ve aşağıdaki reçetelerden birini uygulamaktır Ayrıca tuz ve hayvani gıdalar azaltılmalıdır
çocuk felci
Omuriliğin ön kordonlarının iltihaplanması sonucu felçle neticelenen bir hastalıktır Tıp dilinde poliomelitis denir Bilhassa yaz ve sonbahar aylarında görülür Nedeni bir çeşit virüstür Lağım sularının yiyeceklere bulaşması, sineklerin taşıdığı mikroplar, hastalığa yakalanmış kişinin ağız ve burnundan çıkan damlacıklarla bulaşır Çocuk felcine küçükler yakalanabileceği gibi büyükler de yakalanabilir Hastalık mikrop kapıldıktan 7-21 gün içinde ortaya çıkar Hastada ateş, baş ağrısı, boğaz ağrısı, kusma, yorgunluk, boyunda kasılma, ve sırt ağrıları vardır Hastalığın ilk günlerinde gerekli tedaviye başlanmazsa, özellikle kol ve bacaklarda felç görülür Hastalığın başlangıcında hastayı diğer kimselerden ayırmak ve yatırmak gerekir Çocuk felcinden korunmak için Salk aşısı veya Sabin aşısı yaptırmak gerekir Bu aşının ilki çocuk 6 aylık olmadan önce, ikincisi ilk aşıdan 2 ay sonra, üçüncüsü, ikinci aşıdan 6 ay sonra yapılır 5 ve 15 yaşlarında da tekrarlanır Tedavi için mutlaka doktora başvurmak gerekir
damar sertliği
Vücuttaki kan damarlarının bir kısmının veya tamamının sertleşmesi sonucu, esnekliklerini aaabetmesine; halk arasında damar kireçlenmesi tıp dilinde ise Arterio Skleroz veya Atheremo denir Nedeni, kan damarlarının iç kısımlardaki hücrelerin esnekliğini kaybedip, zayıflaması veya kandaki yağlı maddelerin birikinti yaparak, damarı darlaştırmasıdır Belirtileri baş dönmesi, baş ağrısı, titreme, yürürken sendeleme, düşünme ve öğrenme gücünde zayıflama, sinirlilik veya damarın sertleştiği bölgelerde ağrılar görülür İlk belirtiler görüldüğünde önlem alınacak olursa, korkulacak bir şey yoktur Hastanın neşe ve cesaretini kaybetmemesi ve doktorun tavsiyelerini yerine getirmesi iyileşmede atılacak ilk önemli adımdır Damar sertliği teşhisi konan kimse, perhiz yapmalı, alkol ve sigara gibi aaaif verici maddeleri bırakmalı, yumurta, tereyağı ve benzeri yiyecekleri terk etmeli, tuzu da azaltmalıdır Ayak damarlarında meydana gelebilecek herhangi bir hastalığı önlemek için de dar ayakkabı giymekten kaçınmalıdır
dizanteri
Bulaşıcı ve salgın bir hastalıktır Hastada, ishal görülür Dışkısı kanlı ve sümüklüdür İştahsızlık karın ağrısı ve ateş de vardır Su veya besinlerle bulaşır İki çeşit dizanteri vardır Amipli Dizanteri : Vücuda mikrop girmesinden 10-21 gün sonra hastalık belirtileri ortaya çıkar Hastada kanlı ishal, ateş, karın krampları, kilo kaybı, ve halsizlik görülür Basilli Dizanteri : Mikrobun vücuda girmesinden 2-7 gün sonra belirtileri ortaya çıkar Hastalığın salgın halini almasında kara sinekler başrolü oynar Hastada; kanlı ve balgam kıvamında ishal, karın ağrısı, halsizlik ve ateş görülür Yapılacak ilk iş hastayı, sağlamlardan ayırmaktır
frengi
Zührevi bir hastalıktır Bulaşıcıdır Tıp dilinde sifilis denir Frengili kadının doğurduğu çocuğa, doğuştan geçmesi şekli istisna edilirse; hemen hemen her zaman cinsel ilişkiyle geçer Mikrop vücuda girdikten 3 hafta sonra belirtilerini göstermeye başlar Mikrobun vücuda girdiği yerde, yani erkeklerde peniste, kadınlarda vajinada Şankr adı verilen bir yara meydana gelir Bu yara dudakta, meme ucunda, makatta veya parmaklarda da görülebilir Zamanla akıntılı bir yara haline gelip; çevresi kızarır ve sertleşir Mikrobun vücuda girmesinden 6-12 hafta sonra hastada; baş ağrıları, ateş, boğaz ağrısı, deri döküntüleri ve iştahsızlık, görülmeye başlar 6 ay sonra ise, mikrop vücudun belli başlı organlarına oturur Tedaviye en kısa zamanda başlanması gerekir
gastrit
Midenin iç yüzündeki zarın iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır Mide iltihabı veya mide nezlesi de denir Hazırlayıcı nedenler : Ağır yemekler, fazla kuru veya sert yiyecekler, hamur işleri, tatlılar, acı ve baharatlı yiyecekler, alkol, fazla miktarda çay, kahve veya sigara içmek, yemek saatlerinin düzensiz olması, çabuk çabuk ve çiğnemeden yemek, fazla ilaç kullanmak, ateşli hastalıklar, karaciğer veya safra kesesi hastalıkları, kalp hastalıkları veya romatizmadır Tedaviye başlamadan önce hastalığın nedenini tespit etmek gerekir Belirtileri : Mide ağrısı, bulantı veya kusma, baş ağrısı, iştahsızlık, aniden çıkan ateş, baş dönmesi, dilde beyaz pas, yorgunluk görülür Midenin üzerine bastırlınca da ağrı hissedilir Bu belirtiler özellikle ilk bahar ve son bahar aylarında artar Tedavisi : Perhiz ve istirahat şarttır Hastalığı doğuran nedenler ortadan kaldırılır Hafif yiyecekler yenir Aspirin gibi ilçlar kullanılmaz Yemekler, yavaş yavaş ve çok çiğnenerek yenir
gıda zehirlenmeleri
Gıda zehirlenmeleri; çoğunlukla bayatlamış ve bozuk yiyecekler veya bayat balık yedikten sonra görülür Belirtileri : Hasta solumakta, yutkunmakta güçlük çeker Kaslarında ağrı ve kramplar vardır baş dönmesi, halsizlik, mide ağrısı ve bulanık gördüğünden şikayet eder Bazı hastalarda kabızlık, bazılarında da ishal görülür Yapılacak ilk iş, hastayı kusturmaktır Gerekiyorsa sunni solunum da yapılır Vakit kaybetmeden hastaneye götürülür
göz ağrısı
Göz ağrısının nedenleri çeşitlidir Az ışıkta çalışmak sonucu gözlerin yorulması, gözdeki herhangi bir kısmın iltihaplanmış olması, göze yabancı bir cisim kaçmış olması, sinüzit, yarım başağrısı, grip, nezle ve ateşli hastalıklar göz ağrısına neden olabilir Önce hastalığın nedenini tespit etmek gerekir
halsizlik
Bazı kimseler, aşırı yorgunluktan, çalışamamaktan, baş ağrısından, sırt ağrılarından, hazımsızlıktan veya huzursuzluktan şikayet ederler Bu duruma tıp dilinde debilite veya asteni denir
idrar zorluğu
Hastanın günlerce idrara çıkmaması şeklinde kendini gösteren bu hastalığa; tıp dilinde Anüri adı verilir Mesane (idrar torbası) boştur Hastada uyuklama, baş ağrısı, adalelerinde oynama ve kusma görülebilir Nedeni böbrek hastalıkları, mesane, veya rahim hastalıkları, yaralanma ve idrar yollarında taş bulunmasıdır Tedavi için doktora başvurmak gerekir
kalp ağrısı
Kalp üzerinde hissedilen ağrıya tıp dilinde prekardiyal ağrı denir Kalp ağrısı nefes darlığı ve şok ile görülürse; enfarktüs krizinden şüphe edilir Bu gibi durumlarda hastayı fazla hareket ettirmemek, istirahat etmesini sağlamak ve doktora başvurmak gerekir Kalbin ön kısmında devamlı olarak ağrı varsa; nedeni psikolojik olabilir
kan çıbanı
Kılların dibinde başlayıp süratle büyüyen bir iltihaptır Özellikle sırt, ense ve yüzde meydana gelir Nedeni stafilokok cinsi mikroptur Tıp dilinde füronkül denir Kan çıbanı küçük kırmızı ve sert bir şişliktir Büyüdükçe ağrısı ve gerginliği artar En sonunda baş verir Bir süre sonra da orta kısmı yumuşar, sarılaşır ve içindeki cerahat boşalır Kabuk döküldükten sonra da yerinde ufak bir iz kalır Kan çıbanlarını, kesinlikle sıkmamak ve hatta dokunmamak gerekir
kanda kolestrol yüksekliği
Kolestrol, kanda, sinirlerde, beyinde, karaciğerde, dalakta, böbrek üstü bezlerinde ve safrada bulunan, yağ yapısında, kristal gibi beyaz görünümde bir maddedir Görevi dokulardaki su dengesini sağlamak, alyuvarları zehirlere karşı korumak, sinir dokularının dayanıklığını sağlamak ve deri altında, dışarıdan gelecek mikroplara karşı koruyuculuk yapmaktır 100 gram kanda; 180-230 miligram kolestrol bulunur Bu miktar normaldir 230 miligram kolestrol miktarı, kanda kolestrolün yükselmiş olduğuna işarettir Tedavi edilmezse; damarsertliği, beyin ve kalpteki ince damarların tıkanmasına neden olur Meydana Gelişi : Böbrek üstü bezleri, husyeler, yumurtalıklar bünyenin ihtiyacı olan kolestrolü imal ederler Ayrıca hayvansal yağlar, süt, yumurta ve bitkisel hormonlarla da kolestrol alınır Kanda, kolestrolün yükseldiğini anlamak için bir seri test yapmak gerekir Ayrıca, hastanın cildinde oluşan sarı lekeler, göz altlarında beliren siyah halkalar, göz akında görülen sarı lekecikler, genel yorgunluk, iştahsızlık, hazımsızlık, baş dönmesi, baş ağrısı, görme zayıflığı, ağız acılığı, nefes ve ter kokusu kolestrolün yükselmiş olduğuna işaret olabilir
kızıl
Kendine has bir deri döküntüsü ve boğaz ağrısı ile ortaya çıkan bulaşıcı bir hastalıktır Tıp dilinde scarlatina denir Nedeni, bademciklere yerleşen bir çeşit mikroptur Hastalık aniden ortaya çıkan baş ağrısı, titreme, boğaz yanması, bulantı, ve havale ile başlar Ateş yükselir Nabız hızlanır ve bademcikler de şişer Bu belirtilerin ortaya çıkmasından çok kısa bir süre sonra, ağız çevresi hariç vücudun diğer yerlerinde kırmızı lekeler belirir Dilin üstü de beyaz bir tabakayla kaplanır Bu tabaka 3 gün sonra kalkar ve dil ağaç çileği görünümünü alır Hastalık en fazla 6 hafta içinde geçer Bulaşmayı önlemek amacıyla, hastanın odası ayrılır başkaları ile görüşmesi engellenir Odası sık sık havalandırılır Sulu ve sindirilmesi kolay yiyecekler verilir İyi tedavi edilmezse böbrek iltihabına neden olabilir
kuduz
Kuduz hayvanın ısırması ve salyasının insan vücudundaki herhangi bir sıyrıktan girip, kana karışması sonucu ortaya çıkan bulaşıcı ve öldürücü bir hastalıktır Tıp dilinde rabies veya hydrophobia denir Kuduz virüsü, vücuda girdikten sonra sinir sistemine yerleşerek, beyne kadar gelir ve orada iltihap yapar Bu iltihaplanma, ısırıldıktan sonra geçen 7 ila 60 gün arasında meydana gelir Bu nedenle kuduz aşısının bu süre içinde yapılması gerekir Kuduz belirtileri ortaya çıktıktan sonra yapılacak kuduz aşısı ile kuduz serumunun kıymeti yoktur Kuduz hastalığının başlangıcında, yorgunluk, durgunluk, sinir bozukluğu, baş ağrısı ve kalpte sıkışma görülür Hasta yerinde duramayacak kadar sıkıntılıdır Bir süre sonra boğaz ve solunum yollarındaki kramplar başlar Bu dönemde sudan da korkmaya başlar Kuduz şüphesi olan bir hayvan ısırdıktan sonra ısırılan yerden bol kan akıtılır Sonra oksijenli suyla yıkanıp, tentürdiyot sürülür Bu işlem sık sık tekrarlanır
kulak ağrısı
Kulak ağrısı başka bir hastalığın belirtisidir Kulak borusu zarı iltihabı, kulak nezlesi, ortakulak iltihabı, kulak yolundaki çıban, boyun bezeleri, yüz nevraljisi, bademcik iltihabı veya çene mafsalındaki hastalık, kulak ağrısına neden olabilir Bu nedenle doktora başvurmak gerekir
kulak iltihabı
Ortakulakta veya kulak arkası kemikte görülür Vakit geçirilmeden doktora başvurmak gerekir - Ortakulak İltihabı Bademcik veya gırtlakta meydana gelen iltihaplar grip, kızamık, kuşpalazı, kızıl gibi hastalıklar ortakulağın iltihaplanmasına neden olabilir Hastada, yüksek ateş ve kulak ağrısı görülür Kulağa sıcak pansumanlar yapmak, ağrıları dindirir - Kulak Arkasındaki Kemiğin İltihabı Nedeni, genellikle ortakulaktaki iltihabın, kulak arkasındaki kemiğe doğru yayılmış olmasıdır Hastada ateş, kulak ağrısı, koyu kulak akıntısı, halsizlik görülür İşitme azalır Çaresi ameliyattır
kuşpalazı
Difteri de denilen bu hastalığa tutulanlarda yutkunma zorluğu, ses kısıklığı, nefes darlığı, kuru öksürük, yüzde morarma, bademcikler üzerinde kurşuni beyaz renkte bir zar, boğaz ağrısı, boyun bezlerinde şişlik, iştahsızlık, kol ve bacaklarda ağrılar görülür Ateş 38-40 derece arasındadır Nabız süratlidir Hastalık başlangıcında teşhis edilip, hastanın nefesi tamamen kesilmeden müdahale edilmezse, ölümle sonuçlanır Bulaşıcı bir hastalıktır Hastanın bulunduğu yerdeki havaya yayılan mikroplarla bulaşır Korunmak için en iyi çare difteri aşısı yaptırmaktır Vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir
migren
Halk arasında yarım baş ağrısı diye bilinen ve soğuk bir terleme ile birlikte gelip, başın ve yüzün yarısını kaplayan özel bir baş ağrısıdır Ağrılar bazen dayanılmayacak kadar şiddetli olur Birkaç dakika sürebileceği gibi saatlerce hatta günlerce devam eder Migren, herhangi bir hastalığın belirtisi olabildiği gibi, belirli bir neden olmadan da görülebilir İrsi olanlar da vardır başın yarısında zonklamalar, bulantı ve bazen kusma görülür Gözünün önünde siyah benekler, bulanık lekeler, uçuşur Bazı kimseler, konuşmakta da zorluk çekerler Ağrı geldiği zaman, karanlık bir odada sırt üstü yatmak oldukça etkilidir Ayrıca, hazımsızlığı önlemek, haftada iki kere ılık banyo yapmak, sebze yemek ve kahve, çay, sigara, içki, gibi zararlı şeyleri terk etmek gerekir
nevralji
Sinir ağrısına tıp dilinde nevralji denir Bilhassa, yüzde ve başta hissedilir Ama vücudun diğer taraflarında da bulunabilir Nedeni soğuk algınlığı, şeker hastalığı, damar sertliği, veya ağrı yapan sinir yakınında meydana gelen herhangi bir hastalıktır
nezle
Burun içindeki ince zarın, üst solunum yollarının virütik iltihaplanmasıdır Nezle bulaşıcıdır Hastada burun akıntısı, hapşırma, boğaz ağrısı, baş ağrısı, öksürük bazen de ateş görülür 1-15 gün devam eder İyi tedavi edilmezse müzminleşir Tedavinin ilk şartı istirahat etmek ve kalabalık yerlerden uzak kalmaktır
salgın menenjit
Menegokok adı verilen bir çeşit mikrobun; beyin zarına yerleşmesi ve orada iltihaplanmalar meydana getirmesi sonucu ortaya çıkan bulaşıcı ve tehlikeli bir hastalıktır Hastalık, boğazlarında mikrop taşıyan hastalar veya kendileri hasta olmadıkları halde boğazlarında menenjit mikrobu taşıyan sağlam kimseler tarafından bulaştırılır Hastalık çoğu kere üşüme, titreme ve ateşin birdenbire yükselmesiyle başlar Halsizlik, başağrısı, ve kusma görülür Dudak ve burun deliklerinin kenarlarında uçuklar belirir Gözlerini açmakta zorluk çeker Bir süre sonra, ensesi sertleşmeye ve başını öne eğememeye başlar Hiç vakit geçirmeden tedaviye başlamak şarttır Aksi halde, ölümle sonuçlanabilir Bu günkü tedavi yöntemleri sayesinde hastanın sağlığına kavuşması mümkündür Salgın menenjit salgını sırasında sağlıklı kimseler hastalarla görüşmemelidir Kalabalık yerlere gidilmemelidir Bütün vücudun, özellikle ağız ve burunun temiz tutulması gerekir
sinirsel hazımsızlık
Sinir sisteminin düzenli, uyumlu çalışmasını kaybetmesi sonucu ortaya çıkar Ayrıca, alkol kullanmak, fazla sigara içmek, haddinden fazla çay, kahve veya süt içmek, çabuk ve gereği gibi çiğnemeden yemek yemek şikayetlerin artmasına neden olur Hastanın karnında ağırlık hissi vardır, midede gurultu, yanma veya ekşime görülebilir Geğirir, gaz çıkarır Yorgunluk, baş ağrısı, çarpıntı ve unutkanlıktan da şikayet edilir
sinüzit
Çene, alın ve şakak kemikleri içinde bulunan ve buruna açılan içleri hava dolu boşlukların, sinüslerin iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır Had ve müzmin olmak üzere iki çeşidi vardır Nedeni burun iltihabı, nezle, grip, alerji, burundaki şekil bozuklukları veya buruna kaçan yabancı cisimlerdir Hastanın yüzünde zonklayıcı bir ağrı, burnunda tıkanma, akıntı ve baş ağrısıyla birlikte gelen ateş görülür
şeker hastalığı
Vücudun şeker yakmasında ortaya çıkan bozukluğun neden olduğu bir hastalıktır Tıp dilinde diabet denir Pankreas, kandaki şeker miktarını kontrol eden ve adına insülin denilen bir madde salgılar Pankreas bu görevini yerine getirmezse, kandaki fazla şeker, karaciğere depo edilir Aç karnına alınan 100 gram kanda 80 miligram şeker vardır Bu miktar yemekten 1-2 saat sonra 140 miligrama kadar yükselir Kandaki şeker miktarı hastalığın durumuna göre aşağıdaki gibi tespit edilir Şeker durumu Açken Yemekten 1-2 saat sonra Normal kimselerde 80 mg 140 mg Orta derecede 130 mg 190 mg Ağır derecede 160 mg 215 mg 2 çeşit şeker hastalığı vardır - Şekersiz Diabet : Hipofiz bezinin arka tarafından salgılanan antidiüretik hormonun yetmezliği sonucu ortaya çıkan bu çeşit şeker hastalığına, tıp dilinde diabetes insipidus denir - Şekerli Diabet :Pankreasın salgıladığı insülin yetmezliği sonucu ortaya çıkan bu çeşit şeker hastalığına, tıp dilinde diabetes mellitus denir Şeker hastalığını doğuran nedenler dengesiz beslenme, şişmanlık veya sinir bozukluğudur Bazı kimselerde de irsiyet önemli bir rol oynar Hastalığın başlangıcında çok yemek ve su içmek ihtiyacı vardır İdrar miktarı da artar Kadınların idrar yapma yerlerinde kaşıntı vardır Ayrıca devamlı yorgunluk hali görülür İleri safhada devamlı baş ağrısı, el ve ayak titremeleri, iştahsızlık, aseton kokusuna benzer nefes kokusu, ter kokusu, adele krampları, hafıza zayıflığı, kısmi veya tam felç, iyileşmeyen yaralar ve uykuda sayıklama görülür Şeker hastalığı tedavi edilmezse sonuç damar sertliği, kalp yetmezliği, göğüs anjini, görme zayıflığı, katarakt, karaciğer hastalıkları, siroz olabilir İki çeşit şeker koması vardır - Diabetik Koma aha ziyade şeker hastalarında görülür Nedeni, insülin verme zamanını geçirmek, gerektiğinden az miktarda insülin vermek, bağırsak iltihabı, bademcik iltihabı, grip veya iyileşmeyen yaralardır - Şeker Eksikliği Koması : Tıp dilinde hipoglisemi adı verilen bu çeşit koma, terleme, titreme, çırpınma huzursuzluk, şiddetli açlık, ve aşırı duygusallıkla başlar Nedeni, fazla miktarda insülin vermek veya çok miktarda karbonhidratlı yiyeceklerle beslenmektir Şeker hastaları haftada en az iki kere ılık banyo yapmalıdır ve sonra da vücutlarının her tarafını ılık bir havlu ile ovmalıdır Kabız veya ishal olmamalıdırlar Perhiz yapmalıdırlar Erken yatıp erken kalkmalıdırlar Ağız, boğaz ve diş sağlığına aşırı özen göstermelidirler Masaj, beden hareketleri ve açık havada yürüyüşü ihmal etmemelidirler
tansiyon yüksekliği
Büyük tansiyonun kişinin yaşına göre yüksek olmasına halk arasında tansiyon yüksekliği, tıp dilinde ise hipertansiyon denir Bir çok hastalıkta tansiyon yüksekliği görülür Mesela kalbin sol bölümünün büyümesinde, böbrek hastalıklarında, damar sertliğinde, kan hücrelerinin çoğalmasında, şişmanlıkta ve iç salgı bezleri hastalıklarında kan basıncı artar Tansiyon yüksekliğinin belirtileri arasında yorgunluk, sinirlilik, çarpıntı, baş dönmesi, uykusuzluk, baş ağrısı vardır
tifo
Mikrobik ve bulaşıcı bir hastalıktır Hastalığın mikrobu çomak şeklindedir Tifo basili adı verilen bu mikrop, çoğunlukla tifolu hastaların dışkılarında veya idrarlarında, kanlarında, tükürüklerinde veya vücutlarında görülen deri döküntülerinde bulunur Tifo salgınına, lağım suları karışmış içme suları veya lağım suları ile mikroplanmış yiyecek maddeleri neden olur Salgın daha ziyade yaz ve sonbahar aylarında görülür Hastalık, mikrop vücuda girdikten yaklaşık 7-15 gün sonra ortaya çıkar Hastalığın ilk günlerinde yorgunluk ve baş ağrıları görülür Fakat hasta yatmak ihtiyacını hissetmez Birkaç gün sonra ateş yavaş yavaş yükselmeye başlar İştahsızlık, baş ağrısı, burun kanaması, bronşit, mide ve bağırsak bozuklukları ile birlikte ishal görülür İlk belirtilerin ortaya çıkmasını takip eden birkaç gün içinde ateşi daha da yükselir Göğsünde karnında ve sırtında pire ısırığına benzeyen kırmızı lekeler belirir Bu günler içinde tansiyon düşer, nabız da yavaşlar Hastalığın üçüncü haftasında karın gerginleşir ve şişer Dışkı ise yumuşaklaşır, bağırsak kanamaları görülebilir Bademcikler iltihaplanmış, hasta zayıflamıştır Üçüncü haftanın sonlarından itibaren, ateş düşmeye ve diğer belirtiler kaybolmaya başlar Tifo kalbi, beyni, böbrekleri, akciğerleri, karaciğeri, göz ve kulak sinirlerini etkiler Bu nedenle iyi tedavi şarttır Hastaya süt, yoğurt, ayran, hoşaf, meyva suları, limonata, portakal suyu, yumurta sarısı, yumurtalı çorbalar, iki kere çekilmiş etten yapılmış köfteler, sebze ve meyve püreleri verilir Çok su içirilir
üremi
Karaciğerde meydana gelip, kan vasıtasıyla böbreklere taşınan ve idrarla dışarı atılan zararlı maddelere üre denir Ürenin, idrarla dışarıya atılmayıp, vücutta kalmasından meydana gelen hastalığa da üremi denir Nedeni, böbrek hastalıkları ve prostat büyümesidir Hastada devamlı baş ağrısı, görme bulanıklığı, hıçkırık, gündüzleri uyuma ihtiyacı ve geceleri de uykusuzluk görülür Vakit kaybetmeden tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır Ayrıca tedaviye yardımcı omak amacıyla hastanın üşütmemesi, yorulmaması, düzenli beslenmesi, sigara veya alkolü bırakması gerekir
yılancık
Küçük yara veya sıyrıklardan giren mikropların neden olduğu ve tıp dilinde Erizipel denilen bir çeşit deri hastalığıdır Halk arasında kızılyürük denir Mikrop kapıldıktan bir kaç saat veya birkaç gün sonra; hastada ateş ve titreme görülür Bilhassa, yüz, burun kanatları veya baldırlarda; çevresi kabarık, yaygın kızarıklık ve ağrı görülür Bu bölge, bir süre sonra şişer, deri gerilir Ayrıca iştahsızlık ve baş ağrısı da görülebilir Yılancık ihmal edilmemesi gereken bir hastalıktır Bunun için de iyi bir tedavi şarttır Tedavinin ilk şartı, yatak istirahatidir
zatürree
Halk arasında akciğer iltihabı tıp dilinde ise pnömani denir 3 çeşidi vardır - Lober Pnömoni : Pnömokok adı verilen mikropların neden olduğu had akciğer iltihabıdır Mikroplu tozlar, fazla yorgunluk, soğuk algınlığı veya uzun süre güneşte kalmak hastalığın zeminini hazırlar Hastalık ani baş ağrısı, titreme, kusma ve sırt ağrıları ile başlar Ateş, 40 dereceye kadar yükselir Fakat 10 günden sonra düşmeye başlar Öksürük, kısa sürelidir Balgam, kanlı ve yapışkandır Hastanın yüzü kızarmış, dudaklarının etrafı kabarmış, cildi kuru ve dili de paslıdır Geceleri kriz gelebilir - Virüs Zatürreesi : Virüslerin neden olduğu bir çeşit zatürreedir Ya aniden ya da bir soğuk algınlığı sonunda görülür Lober pnömoniden daha hafif geçer Hastalığın ateşi 39 dereceye kadar yükselir Kendini son derece yorgun hisseder Öksürüğü kuru fakat az balgamlıdır Kol ve bacaklarında da ağrılar vardır - Bronköpnomoni : İyi tedavi edilmeyen grip, boğmaca, bronşit veya kızamıktan sonra ortaya çıkan bir hastalıktır Nedeni, akciğer ve bronşların yer yer iltihaplanmış olmasıdır Hastalık, bronşit gibi başlar, tedbir alınmazsa, 2-3 gün içinde ağırlaşır Ateş sabahları 38 derece iken akşamları 40 dereceye kadar yükselir Hastada öksürük, cerahatli ve bazen de kanlı balgam görülür Halsizdir, nefes almakta güçlük çeker, rengi de soluktur Doktor tedavisi şarttır Diğer tarftan, hasta istirahat ettirilir ve morali üstün seviyede tutulur Yanına fazla misafir kabul edilmez Ağrı olan tarafına içine sıcak su doldurulmuş şişe konur Sıcak su buharı teneffüs ettirilir Ateşi yükseldiği zaman da; vücudu ıslak bezle silinir Ateş düşürücü ilaçlar verilmez
Baş ağrısı için Şifalı Bitkiler

Baş ağrısı

astım
Hasta, kriz geldiği zaman soluk almakta zorluk çektiğini zanneder, gerçekte nefes vermekte zorluk vardır Bunun nedeni de, akciğerlerdeki küçük hava borularının daralmasıdır Buralardan geçen hava, ıslığa benzeyen bir ses çıkarır, ki buna hırıltı denir Astım, bir kaç grup nedenden kaynaklanır Bunların başında da bünye gelir Yani, bazı kimselerde baş ağrısı ne kadar tabi bir şeyse, diğerlerinde de astım o kadar doğaldır Bazı kimseler, toz, kıl, yumurta, süt, aspirin, çiçek tozu ve benzeri şeylere karşı hassastırlar Bu hassasiyet, astım krizleri şeklinde kendini gösterir Tedavi için, hastayı etkileyecek bu unsurların ortadan kaldırılması yapılacak ilk iştir Aşırı heyecan veya korku da astım krizine yol açabilir Bu gibi durumlarda hastayı sakinleştirmek yapılacak ilk iştir Bazı kimselerde de, Had Bronşit sonucu astım krizi görülebilir Kalp yetmezliği de astım krizine neden olabilir
ateş
Vücut sıcaklığının yükselmesine ateş denir Vücut sıcaklığı bedenin her yerinde aynı değildir Örneğin; termometre ağıza konulduğunda görülen ısı, koltuk altına konulduğunda gösterdiği ısıdan 0,5 derece daha düşüktür Diğer taraftan, vücut ısısı gün boyunca da 0,5 derece oynar Sabahın erken saatlerinde ısı düşük, akşam saatlerinde yüksektir Vücut ısısı 36,2 - 37,5 arasında ise normaldir Ateşle birlikte; üşütme, titreme, baş ağrısı, bunalma, huzursuzluk, vücut kırgınlığı, iştahsızlık, kabızlık, sayıklama, havale veya koyu renkli idrar çıkarmada görülebilir Ateşin nedeni, genellikle soğuk algınlığı, grip, bademcik iltihabı, boğaz ağrısı, bronşit, sinüzit, kulak iltihabı, bağırsak iltihabı veya böbrek hastalıklarından biri olabilir Bu nedenle tedaviden önce nedeni tespit etmek gerekir
bademcik iltihabı
Bademciklerin iltihaplanmasına tıp dilinde tonsilit denir Bademcikler şiş, kırmızı ve yeşilimtrak beyaz renkte cerahatlı görünümdedir Yutkunma sırasında ağrı yapar Hastada kırıklık, baş ağrısı ve vücut ağrıları vardır Hastalık birdenbire üşütme ve ateş ile başlar Gereği gibi tedavi edilmezse orta kulak iltihabı, böbrek iltihabı, romatizma ve kalp hastalıklarına neden olabilir
başdönmeleri
Hasta, kendisinin veya etrafındaki eşyanın boşlukta döndüğünden şikayet eder Tıp dilinde vertigo denen baş dönmelerinin nedenleri çeşitlidir Bunlardan başlıcaları şunlardır: Kulak ağrısı Araç tutmaları Ani hava değişimi Bazı göz hastalıkları İlaç zehirlenmeleri Düşük veya yüksek tansiyon Damar sertliği ve bazı kalp hastalıkları Kansızlık ve kan hastalıkları Mikrobik hastalıklar Beyin hastalıkları Sara ve bazı ruh hastalıkları Tedaviye başlanmadan önce hastalığın gerçek nedeninin tespit edilmesi gerekir baş dönmelerine yapılacak ilk iş hemen oturmak veya öne eğilmek ve mümkünse hemen yatmaktır baş dönmesi sık sık oluyorsa mutlaka bir doktora gitmek gerekir
böbrek iltihabı
Böbreklerin iç kısımlarının iltihaplanmasıdır Tıp dilinde piyelonefrit adı verilir İki çeşiti vardır: Akut Böbrek İltihabı : Ani olarak ortaya çıkan, titreme, kaburga altlarında ve yanlarında başlayıp, kasıklara kadar yayılan bir ağrı ile kendini gösterir Sık sık idrara gitmek ihtiyacı duyulur İdrar çıkarken de yanma ve ağrı hissedilir İlk önlem olarak belin iki yanına sıcak su torbası konur Bol su, limonata ve açık çay içilir Kronik Böbrek İltihabı : Akut böbrek iltihabının gereği gibi tedavi edilmemiş olması, kronik böbrek iltihabının başlıca nedenidir Hastada iştahsızlık, ateş, halsizlik, baş ağrısı, ağrılı idrar etme ve bel ağrıları görülür Yapılacak ilk iş, bol bol meyva suları içmek ve aşağıdaki reçetelerden birini uygulamaktır Ayrıca tuz ve hayvani gıdalar azaltılmalıdır
çocuk felci
Omuriliğin ön kordonlarının iltihaplanması sonucu felçle neticelenen bir hastalıktır Tıp dilinde poliomelitis denir Bilhassa yaz ve sonbahar aylarında görülür Nedeni bir çeşit virüstür Lağım sularının yiyeceklere bulaşması, sineklerin taşıdığı mikroplar, hastalığa yakalanmış kişinin ağız ve burnundan çıkan damlacıklarla bulaşır Çocuk felcine küçükler yakalanabileceği gibi büyükler de yakalanabilir Hastalık mikrop kapıldıktan 7-21 gün içinde ortaya çıkar Hastada ateş, baş ağrısı, boğaz ağrısı, kusma, yorgunluk, boyunda kasılma, ve sırt ağrıları vardır Hastalığın ilk günlerinde gerekli tedaviye başlanmazsa, özellikle kol ve bacaklarda felç görülür Hastalığın başlangıcında hastayı diğer kimselerden ayırmak ve yatırmak gerekir Çocuk felcinden korunmak için Salk aşısı veya Sabin aşısı yaptırmak gerekir Bu aşının ilki çocuk 6 aylık olmadan önce, ikincisi ilk aşıdan 2 ay sonra, üçüncüsü, ikinci aşıdan 6 ay sonra yapılır 5 ve 15 yaşlarında da tekrarlanır Tedavi için mutlaka doktora başvurmak gerekir
damar sertliği
Vücuttaki kan damarlarının bir kısmının veya tamamının sertleşmesi sonucu, esnekliklerini aaabetmesine; halk arasında damar kireçlenmesi tıp dilinde ise Arterio Skleroz veya Atheremo denir Nedeni, kan damarlarının iç kısımlardaki hücrelerin esnekliğini kaybedip, zayıflaması veya kandaki yağlı maddelerin birikinti yaparak, damarı darlaştırmasıdır Belirtileri baş dönmesi, baş ağrısı, titreme, yürürken sendeleme, düşünme ve öğrenme gücünde zayıflama, sinirlilik veya damarın sertleştiği bölgelerde ağrılar görülür İlk belirtiler görüldüğünde önlem alınacak olursa, korkulacak bir şey yoktur Hastanın neşe ve cesaretini kaybetmemesi ve doktorun tavsiyelerini yerine getirmesi iyileşmede atılacak ilk önemli adımdır Damar sertliği teşhisi konan kimse, perhiz yapmalı, alkol ve sigara gibi aaaif verici maddeleri bırakmalı, yumurta, tereyağı ve benzeri yiyecekleri terk etmeli, tuzu da azaltmalıdır Ayak damarlarında meydana gelebilecek herhangi bir hastalığı önlemek için de dar ayakkabı giymekten kaçınmalıdır
dizanteri
Bulaşıcı ve salgın bir hastalıktır Hastada, ishal görülür Dışkısı kanlı ve sümüklüdür İştahsızlık karın ağrısı ve ateş de vardır Su veya besinlerle bulaşır İki çeşit dizanteri vardır Amipli Dizanteri : Vücuda mikrop girmesinden 10-21 gün sonra hastalık belirtileri ortaya çıkar Hastada kanlı ishal, ateş, karın krampları, kilo kaybı, ve halsizlik görülür Basilli Dizanteri : Mikrobun vücuda girmesinden 2-7 gün sonra belirtileri ortaya çıkar Hastalığın salgın halini almasında kara sinekler başrolü oynar Hastada; kanlı ve balgam kıvamında ishal, karın ağrısı, halsizlik ve ateş görülür Yapılacak ilk iş hastayı, sağlamlardan ayırmaktır
frengi
Zührevi bir hastalıktır Bulaşıcıdır Tıp dilinde sifilis denir Frengili kadının doğurduğu çocuğa, doğuştan geçmesi şekli istisna edilirse; hemen hemen her zaman cinsel ilişkiyle geçer Mikrop vücuda girdikten 3 hafta sonra belirtilerini göstermeye başlar Mikrobun vücuda girdiği yerde, yani erkeklerde peniste, kadınlarda vajinada Şankr adı verilen bir yara meydana gelir Bu yara dudakta, meme ucunda, makatta veya parmaklarda da görülebilir Zamanla akıntılı bir yara haline gelip; çevresi kızarır ve sertleşir Mikrobun vücuda girmesinden 6-12 hafta sonra hastada; baş ağrıları, ateş, boğaz ağrısı, deri döküntüleri ve iştahsızlık, görülmeye başlar 6 ay sonra ise, mikrop vücudun belli başlı organlarına oturur Tedaviye en kısa zamanda başlanması gerekir
gastrit
Midenin iç yüzündeki zarın iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır Mide iltihabı veya mide nezlesi de denir Hazırlayıcı nedenler : Ağır yemekler, fazla kuru veya sert yiyecekler, hamur işleri, tatlılar, acı ve baharatlı yiyecekler, alkol, fazla miktarda çay, kahve veya sigara içmek, yemek saatlerinin düzensiz olması, çabuk çabuk ve çiğnemeden yemek, fazla ilaç kullanmak, ateşli hastalıklar, karaciğer veya safra kesesi hastalıkları, kalp hastalıkları veya romatizmadır Tedaviye başlamadan önce hastalığın nedenini tespit etmek gerekir Belirtileri : Mide ağrısı, bulantı veya kusma, baş ağrısı, iştahsızlık, aniden çıkan ateş, baş dönmesi, dilde beyaz pas, yorgunluk görülür Midenin üzerine bastırlınca da ağrı hissedilir Bu belirtiler özellikle ilk bahar ve son bahar aylarında artar Tedavisi : Perhiz ve istirahat şarttır Hastalığı doğuran nedenler ortadan kaldırılır Hafif yiyecekler yenir Aspirin gibi ilçlar kullanılmaz Yemekler, yavaş yavaş ve çok çiğnenerek yenir
gıda zehirlenmeleri
Gıda zehirlenmeleri; çoğunlukla bayatlamış ve bozuk yiyecekler veya bayat balık yedikten sonra görülür Belirtileri : Hasta solumakta, yutkunmakta güçlük çeker Kaslarında ağrı ve kramplar vardır baş dönmesi, halsizlik, mide ağrısı ve bulanık gördüğünden şikayet eder Bazı hastalarda kabızlık, bazılarında da ishal görülür Yapılacak ilk iş, hastayı kusturmaktır Gerekiyorsa sunni solunum da yapılır Vakit kaybetmeden hastaneye götürülür
göz ağrısı
Göz ağrısının nedenleri çeşitlidir Az ışıkta çalışmak sonucu gözlerin yorulması, gözdeki herhangi bir kısmın iltihaplanmış olması, göze yabancı bir cisim kaçmış olması, sinüzit, yarım başağrısı, grip, nezle ve ateşli hastalıklar göz ağrısına neden olabilir Önce hastalığın nedenini tespit etmek gerekir
halsizlik
Bazı kimseler, aşırı yorgunluktan, çalışamamaktan, baş ağrısından, sırt ağrılarından, hazımsızlıktan veya huzursuzluktan şikayet ederler Bu duruma tıp dilinde debilite veya asteni denir
idrar zorluğu
Hastanın günlerce idrara çıkmaması şeklinde kendini gösteren bu hastalığa; tıp dilinde Anüri adı verilir Mesane (idrar torbası) boştur Hastada uyuklama, baş ağrısı, adalelerinde oynama ve kusma görülebilir Nedeni böbrek hastalıkları, mesane, veya rahim hastalıkları, yaralanma ve idrar yollarında taş bulunmasıdır Tedavi için doktora başvurmak gerekir
kalp ağrısı
Kalp üzerinde hissedilen ağrıya tıp dilinde prekardiyal ağrı denir Kalp ağrısı nefes darlığı ve şok ile görülürse; enfarktüs krizinden şüphe edilir Bu gibi durumlarda hastayı fazla hareket ettirmemek, istirahat etmesini sağlamak ve doktora başvurmak gerekir Kalbin ön kısmında devamlı olarak ağrı varsa; nedeni psikolojik olabilir
kan çıbanı
Kılların dibinde başlayıp süratle büyüyen bir iltihaptır Özellikle sırt, ense ve yüzde meydana gelir Nedeni stafilokok cinsi mikroptur Tıp dilinde füronkül denir Kan çıbanı küçük kırmızı ve sert bir şişliktir Büyüdükçe ağrısı ve gerginliği artar En sonunda baş verir Bir süre sonra da orta kısmı yumuşar, sarılaşır ve içindeki cerahat boşalır Kabuk döküldükten sonra da yerinde ufak bir iz kalır Kan çıbanlarını, kesinlikle sıkmamak ve hatta dokunmamak gerekir
kanda kolestrol yüksekliği
Kolestrol, kanda, sinirlerde, beyinde, karaciğerde, dalakta, böbrek üstü bezlerinde ve safrada bulunan, yağ yapısında, kristal gibi beyaz görünümde bir maddedir Görevi dokulardaki su dengesini sağlamak, alyuvarları zehirlere karşı korumak, sinir dokularının dayanıklığını sağlamak ve deri altında, dışarıdan gelecek mikroplara karşı koruyuculuk yapmaktır 100 gram kanda; 180-230 miligram kolestrol bulunur Bu miktar normaldir 230 miligram kolestrol miktarı, kanda kolestrolün yükselmiş olduğuna işarettir Tedavi edilmezse; damarsertliği, beyin ve kalpteki ince damarların tıkanmasına neden olur Meydana Gelişi : Böbrek üstü bezleri, husyeler, yumurtalıklar bünyenin ihtiyacı olan kolestrolü imal ederler Ayrıca hayvansal yağlar, süt, yumurta ve bitkisel hormonlarla da kolestrol alınır Kanda, kolestrolün yükseldiğini anlamak için bir seri test yapmak gerekir Ayrıca, hastanın cildinde oluşan sarı lekeler, göz altlarında beliren siyah halkalar, göz akında görülen sarı lekecikler, genel yorgunluk, iştahsızlık, hazımsızlık, baş dönmesi, baş ağrısı, görme zayıflığı, ağız acılığı, nefes ve ter kokusu kolestrolün yükselmiş olduğuna işaret olabilir
kızıl
Kendine has bir deri döküntüsü ve boğaz ağrısı ile ortaya çıkan bulaşıcı bir hastalıktır Tıp dilinde scarlatina denir Nedeni, bademciklere yerleşen bir çeşit mikroptur Hastalık aniden ortaya çıkan baş ağrısı, titreme, boğaz yanması, bulantı, ve havale ile başlar Ateş yükselir Nabız hızlanır ve bademcikler de şişer Bu belirtilerin ortaya çıkmasından çok kısa bir süre sonra, ağız çevresi hariç vücudun diğer yerlerinde kırmızı lekeler belirir Dilin üstü de beyaz bir tabakayla kaplanır Bu tabaka 3 gün sonra kalkar ve dil ağaç çileği görünümünü alır Hastalık en fazla 6 hafta içinde geçer Bulaşmayı önlemek amacıyla, hastanın odası ayrılır başkaları ile görüşmesi engellenir Odası sık sık havalandırılır Sulu ve sindirilmesi kolay yiyecekler verilir İyi tedavi edilmezse böbrek iltihabına neden olabilir
kuduz
Kuduz hayvanın ısırması ve salyasının insan vücudundaki herhangi bir sıyrıktan girip, kana karışması sonucu ortaya çıkan bulaşıcı ve öldürücü bir hastalıktır Tıp dilinde rabies veya hydrophobia denir Kuduz virüsü, vücuda girdikten sonra sinir sistemine yerleşerek, beyne kadar gelir ve orada iltihap yapar Bu iltihaplanma, ısırıldıktan sonra geçen 7 ila 60 gün arasında meydana gelir Bu nedenle kuduz aşısının bu süre içinde yapılması gerekir Kuduz belirtileri ortaya çıktıktan sonra yapılacak kuduz aşısı ile kuduz serumunun kıymeti yoktur Kuduz hastalığının başlangıcında, yorgunluk, durgunluk, sinir bozukluğu, baş ağrısı ve kalpte sıkışma görülür Hasta yerinde duramayacak kadar sıkıntılıdır Bir süre sonra boğaz ve solunum yollarındaki kramplar başlar Bu dönemde sudan da korkmaya başlar Kuduz şüphesi olan bir hayvan ısırdıktan sonra ısırılan yerden bol kan akıtılır Sonra oksijenli suyla yıkanıp, tentürdiyot sürülür Bu işlem sık sık tekrarlanır
kulak ağrısı
Kulak ağrısı başka bir hastalığın belirtisidir Kulak borusu zarı iltihabı, kulak nezlesi, ortakulak iltihabı, kulak yolundaki çıban, boyun bezeleri, yüz nevraljisi, bademcik iltihabı veya çene mafsalındaki hastalık, kulak ağrısına neden olabilir Bu nedenle doktora başvurmak gerekir
kulak iltihabı
Ortakulakta veya kulak arkası kemikte görülür Vakit geçirilmeden doktora başvurmak gerekir - Ortakulak İltihabı Bademcik veya gırtlakta meydana gelen iltihaplar grip, kızamık, kuşpalazı, kızıl gibi hastalıklar ortakulağın iltihaplanmasına neden olabilir Hastada, yüksek ateş ve kulak ağrısı görülür Kulağa sıcak pansumanlar yapmak, ağrıları dindirir - Kulak Arkasındaki Kemiğin İltihabı Nedeni, genellikle ortakulaktaki iltihabın, kulak arkasındaki kemiğe doğru yayılmış olmasıdır Hastada ateş, kulak ağrısı, koyu kulak akıntısı, halsizlik görülür İşitme azalır Çaresi ameliyattır
kuşpalazı
Difteri de denilen bu hastalığa tutulanlarda yutkunma zorluğu, ses kısıklığı, nefes darlığı, kuru öksürük, yüzde morarma, bademcikler üzerinde kurşuni beyaz renkte bir zar, boğaz ağrısı, boyun bezlerinde şişlik, iştahsızlık, kol ve bacaklarda ağrılar görülür Ateş 38-40 derece arasındadır Nabız süratlidir Hastalık başlangıcında teşhis edilip, hastanın nefesi tamamen kesilmeden müdahale edilmezse, ölümle sonuçlanır Bulaşıcı bir hastalıktır Hastanın bulunduğu yerdeki havaya yayılan mikroplarla bulaşır Korunmak için en iyi çare difteri aşısı yaptırmaktır Vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir
migren
Halk arasında yarım baş ağrısı diye bilinen ve soğuk bir terleme ile birlikte gelip, başın ve yüzün yarısını kaplayan özel bir baş ağrısıdır Ağrılar bazen dayanılmayacak kadar şiddetli olur Birkaç dakika sürebileceği gibi saatlerce hatta günlerce devam eder Migren, herhangi bir hastalığın belirtisi olabildiği gibi, belirli bir neden olmadan da görülebilir İrsi olanlar da vardır başın yarısında zonklamalar, bulantı ve bazen kusma görülür Gözünün önünde siyah benekler, bulanık lekeler, uçuşur Bazı kimseler, konuşmakta da zorluk çekerler Ağrı geldiği zaman, karanlık bir odada sırt üstü yatmak oldukça etkilidir Ayrıca, hazımsızlığı önlemek, haftada iki kere ılık banyo yapmak, sebze yemek ve kahve, çay, sigara, içki, gibi zararlı şeyleri terk etmek gerekir
nevralji
Sinir ağrısına tıp dilinde nevralji denir Bilhassa, yüzde ve başta hissedilir Ama vücudun diğer taraflarında da bulunabilir Nedeni soğuk algınlığı, şeker hastalığı, damar sertliği, veya ağrı yapan sinir yakınında meydana gelen herhangi bir hastalıktır
nezle
Burun içindeki ince zarın, üst solunum yollarının virütik iltihaplanmasıdır Nezle bulaşıcıdır Hastada burun akıntısı, hapşırma, boğaz ağrısı, baş ağrısı, öksürük bazen de ateş görülür 1-15 gün devam eder İyi tedavi edilmezse müzminleşir Tedavinin ilk şartı istirahat etmek ve kalabalık yerlerden uzak kalmaktır
salgın menenjit
Menegokok adı verilen bir çeşit mikrobun; beyin zarına yerleşmesi ve orada iltihaplanmalar meydana getirmesi sonucu ortaya çıkan bulaşıcı ve tehlikeli bir hastalıktır Hastalık, boğazlarında mikrop taşıyan hastalar veya kendileri hasta olmadıkları halde boğazlarında menenjit mikrobu taşıyan sağlam kimseler tarafından bulaştırılır Hastalık çoğu kere üşüme, titreme ve ateşin birdenbire yükselmesiyle başlar Halsizlik, başağrısı, ve kusma görülür Dudak ve burun deliklerinin kenarlarında uçuklar belirir Gözlerini açmakta zorluk çeker Bir süre sonra, ensesi sertleşmeye ve başını öne eğememeye başlar Hiç vakit geçirmeden tedaviye başlamak şarttır Aksi halde, ölümle sonuçlanabilir Bu günkü tedavi yöntemleri sayesinde hastanın sağlığına kavuşması mümkündür Salgın menenjit salgını sırasında sağlıklı kimseler hastalarla görüşmemelidir Kalabalık yerlere gidilmemelidir Bütün vücudun, özellikle ağız ve burunun temiz tutulması gerekir
sinirsel hazımsızlık
Sinir sisteminin düzenli, uyumlu çalışmasını kaybetmesi sonucu ortaya çıkar Ayrıca, alkol kullanmak, fazla sigara içmek, haddinden fazla çay, kahve veya süt içmek, çabuk ve gereği gibi çiğnemeden yemek yemek şikayetlerin artmasına neden olur Hastanın karnında ağırlık hissi vardır, midede gurultu, yanma veya ekşime görülebilir Geğirir, gaz çıkarır Yorgunluk, baş ağrısı, çarpıntı ve unutkanlıktan da şikayet edilir
sinüzit
Çene, alın ve şakak kemikleri içinde bulunan ve buruna açılan içleri hava dolu boşlukların, sinüslerin iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır Had ve müzmin olmak üzere iki çeşidi vardır Nedeni burun iltihabı, nezle, grip, alerji, burundaki şekil bozuklukları veya buruna kaçan yabancı cisimlerdir Hastanın yüzünde zonklayıcı bir ağrı, burnunda tıkanma, akıntı ve baş ağrısıyla birlikte gelen ateş görülür
şeker hastalığı
Vücudun şeker yakmasında ortaya çıkan bozukluğun neden olduğu bir hastalıktır Tıp dilinde diabet denir Pankreas, kandaki şeker miktarını kontrol eden ve adına insülin denilen bir madde salgılar Pankreas bu görevini yerine getirmezse, kandaki fazla şeker, karaciğere depo edilir Aç karnına alınan 100 gram kanda 80 miligram şeker vardır Bu miktar yemekten 1-2 saat sonra 140 miligrama kadar yükselir Kandaki şeker miktarı hastalığın durumuna göre aşağıdaki gibi tespit edilir Şeker durumu Açken Yemekten 1-2 saat sonra Normal kimselerde 80 mg 140 mg Orta derecede 130 mg 190 mg Ağır derecede 160 mg 215 mg 2 çeşit şeker hastalığı vardır - Şekersiz Diabet : Hipofiz bezinin arka tarafından salgılanan antidiüretik hormonun yetmezliği sonucu ortaya çıkan bu çeşit şeker hastalığına, tıp dilinde diabetes insipidus denir - Şekerli Diabet :Pankreasın salgıladığı insülin yetmezliği sonucu ortaya çıkan bu çeşit şeker hastalığına, tıp dilinde diabetes mellitus denir Şeker hastalığını doğuran nedenler dengesiz beslenme, şişmanlık veya sinir bozukluğudur Bazı kimselerde de irsiyet önemli bir rol oynar Hastalığın başlangıcında çok yemek ve su içmek ihtiyacı vardır İdrar miktarı da artar Kadınların idrar yapma yerlerinde kaşıntı vardır Ayrıca devamlı yorgunluk hali görülür İleri safhada devamlı baş ağrısı, el ve ayak titremeleri, iştahsızlık, aseton kokusuna benzer nefes kokusu, ter kokusu, adele krampları, hafıza zayıflığı, kısmi veya tam felç, iyileşmeyen yaralar ve uykuda sayıklama görülür Şeker hastalığı tedavi edilmezse sonuç damar sertliği, kalp yetmezliği, göğüs anjini, görme zayıflığı, katarakt, karaciğer hastalıkları, siroz olabilir İki çeşit şeker koması vardır - Diabetik Koma aha ziyade şeker hastalarında görülür Nedeni, insülin verme zamanını geçirmek, gerektiğinden az miktarda insülin vermek, bağırsak iltihabı, bademcik iltihabı, grip veya iyileşmeyen yaralardır - Şeker Eksikliği Koması : Tıp dilinde hipoglisemi adı verilen bu çeşit koma, terleme, titreme, çırpınma huzursuzluk, şiddetli açlık, ve aşırı duygusallıkla başlar Nedeni, fazla miktarda insülin vermek veya çok miktarda karbonhidratlı yiyeceklerle beslenmektir Şeker hastaları haftada en az iki kere ılık banyo yapmalıdır ve sonra da vücutlarının her tarafını ılık bir havlu ile ovmalıdır Kabız veya ishal olmamalıdırlar Perhiz yapmalıdırlar Erken yatıp erken kalkmalıdırlar Ağız, boğaz ve diş sağlığına aşırı özen göstermelidirler Masaj, beden hareketleri ve açık havada yürüyüşü ihmal etmemelidirler
tansiyon yüksekliği
Büyük tansiyonun kişinin yaşına göre yüksek olmasına halk arasında tansiyon yüksekliği, tıp dilinde ise hipertansiyon denir Bir çok hastalıkta tansiyon yüksekliği görülür Mesela kalbin sol bölümünün büyümesinde, böbrek hastalıklarında, damar sertliğinde, kan hücrelerinin çoğalmasında, şişmanlıkta ve iç salgı bezleri hastalıklarında kan basıncı artar Tansiyon yüksekliğinin belirtileri arasında yorgunluk, sinirlilik, çarpıntı, baş dönmesi, uykusuzluk, baş ağrısı vardır
tifo
Mikrobik ve bulaşıcı bir hastalıktır Hastalığın mikrobu çomak şeklindedir Tifo basili adı verilen bu mikrop, çoğunlukla tifolu hastaların dışkılarında veya idrarlarında, kanlarında, tükürüklerinde veya vücutlarında görülen deri döküntülerinde bulunur Tifo salgınına, lağım suları karışmış içme suları veya lağım suları ile mikroplanmış yiyecek maddeleri neden olur Salgın daha ziyade yaz ve sonbahar aylarında görülür Hastalık, mikrop vücuda girdikten yaklaşık 7-15 gün sonra ortaya çıkar Hastalığın ilk günlerinde yorgunluk ve baş ağrıları görülür Fakat hasta yatmak ihtiyacını hissetmez Birkaç gün sonra ateş yavaş yavaş yükselmeye başlar İştahsızlık, baş ağrısı, burun kanaması, bronşit, mide ve bağırsak bozuklukları ile birlikte ishal görülür İlk belirtilerin ortaya çıkmasını takip eden birkaç gün içinde ateşi daha da yükselir Göğsünde karnında ve sırtında pire ısırığına benzeyen kırmızı lekeler belirir Bu günler içinde tansiyon düşer, nabız da yavaşlar Hastalığın üçüncü haftasında karın gerginleşir ve şişer Dışkı ise yumuşaklaşır, bağırsak kanamaları görülebilir Bademcikler iltihaplanmış, hasta zayıflamıştır Üçüncü haftanın sonlarından itibaren, ateş düşmeye ve diğer belirtiler kaybolmaya başlar Tifo kalbi, beyni, böbrekleri, akciğerleri, karaciğeri, göz ve kulak sinirlerini etkiler Bu nedenle iyi tedavi şarttır Hastaya süt, yoğurt, ayran, hoşaf, meyva suları, limonata, portakal suyu, yumurta sarısı, yumurtalı çorbalar, iki kere çekilmiş etten yapılmış köfteler, sebze ve meyve püreleri verilir Çok su içirilir
üremi
Karaciğerde meydana gelip, kan vasıtasıyla böbreklere taşınan ve idrarla dışarı atılan zararlı maddelere üre denir Ürenin, idrarla dışarıya atılmayıp, vücutta kalmasından meydana gelen hastalığa da üremi denir Nedeni, böbrek hastalıkları ve prostat büyümesidir Hastada devamlı baş ağrısı, görme bulanıklığı, hıçkırık, gündüzleri uyuma ihtiyacı ve geceleri de uykusuzluk görülür Vakit kaybetmeden tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır Ayrıca tedaviye yardımcı omak amacıyla hastanın üşütmemesi, yorulmaması, düzenli beslenmesi, sigara veya alkolü bırakması gerekir
yılancık
Küçük yara veya sıyrıklardan giren mikropların neden olduğu ve tıp dilinde Erizipel denilen bir çeşit deri hastalığıdır Halk arasında kızılyürük denir Mikrop kapıldıktan bir kaç saat veya birkaç gün sonra; hastada ateş ve titreme görülür Bilhassa, yüz, burun kanatları veya baldırlarda; çevresi kabarık, yaygın kızarıklık ve ağrı görülür Bu bölge, bir süre sonra şişer, deri gerilir Ayrıca iştahsızlık ve baş ağrısı da görülebilir Yılancık ihmal edilmemesi gereken bir hastalıktır Bunun için de iyi bir tedavi şarttır Tedavinin ilk şartı, yatak istirahatidir
zatürree
Halk arasında akciğer iltihabı tıp dilinde ise pnömani denir 3 çeşidi vardır - Lober Pnömoni : Pnömokok adı verilen mikropların neden olduğu had akciğer iltihabıdır Mikroplu tozlar, fazla yorgunluk, soğuk algınlığı veya uzun süre güneşte kalmak hastalığın zeminini hazırlar Hastalık ani baş ağrısı, titreme, kusma ve sırt ağrıları ile başlar Ateş, 40 dereceye kadar yükselir Fakat 10 günden sonra düşmeye başlar Öksürük, kısa sürelidir Balgam, kanlı ve yapışkandır Hastanın yüzü kızarmış, dudaklarının etrafı kabarmış, cildi kuru ve dili de paslıdır Geceleri kriz gelebilir - Virüs Zatürreesi : Virüslerin neden olduğu bir çeşit zatürreedir Ya aniden ya da bir soğuk algınlığı sonunda görülür Lober pnömoniden daha hafif geçer Hastalığın ateşi 39 dereceye kadar yükselir Kendini son derece yorgun hisseder Öksürüğü kuru fakat az balgamlıdır Kol ve bacaklarında da ağrılar vardır - Bronköpnomoni : İyi tedavi edilmeyen grip, boğmaca, bronşit veya kızamıktan sonra ortaya çıkan bir hastalıktır Nedeni, akciğer ve bronşların yer yer iltihaplanmış olmasıdır Hastalık, bronşit gibi başlar, tedbir alınmazsa, 2-3 gün içinde ağırlaşır Ateş sabahları 38 derece iken akşamları 40 dereceye kadar yükselir Hastada öksürük, cerahatli ve bazen de kanlı balgam görülür Halsizdir, nefes almakta güçlük çeker, rengi de soluktur Doktor tedavisi şarttır Diğer tarftan, hasta istirahat ettirilir ve morali üstün seviyede tutulur Yanına fazla misafir kabul edilmez Ağrı olan tarafına içine sıcak su doldurulmuş şişe konur Sıcak su buharı teneffüs ettirilir Ateşi yükseldiği zaman da; vücudu ıslak bezle silinir Ateş düşürücü ilaçlar verilmez

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.