İçrekçilik

Eski 12-30-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

İçrekçilik



İçrekçilik

Dinsel gerçeklerin anlayabilecek bilgi ve yetenekte olanlara verilebileceğini anlatır Genel olarak Ar Bâtınîyye ve Fr Esoterisme karşılığıdır Antikçağ Yunanlıların gizemci düşünürü Pitagoras, öğrencilerini içrek (Yu Esoterikos) ve dışrak (Yu Exoterikos) olmak üzere ikiye ayırmış, gizli öğretisini ancak birincilere öğretirmiş Özellikle hıristiyan ve İslâm gizemciliğinde içrekçilik, dinsel dogmalarla çelişen ve onları yadsıyan bir görüşü dilegetirir Yahudilerin kabala öğretileri de içrek bir öğretidir

Gizliciliğin uğraştığı bütün hizli bilimler içrek (Ar Bâtınî, Fr Esoterique)'tir İslâm gizemciliğine göre dinin bir iç'i, bir de dış'ı vardır Gerekli olan dışı değil, içidir Ne var ki herkes bu içi anlayamaz, onu ancak anlayabilecek kadar yetişmiş olanlara bildirmek ve ötekilerden gizlemek gerekir İç anlamı bilenin dış anlama karşı yükümlülüğü ortadan kalkar Örneğin, bâtınîlere göre zekât, bilimi yaymak demektir Bu iç ve asıl anlamı öğrenen bâtınî, artık zekât vermekle yükümlü değlidir

Genel olarak bu anlayışta olanlar hangi din ve mezhepten olurlarsa olsunlar içrekçi adıyla anılırlar T'vil (ilk ve asıl olana, evvel'e götürme) adı verilen yorum yöntemi, gerektiğinde içrekçi olmayan dincilerce de kullanılmıştır İçrekçi olmayan dinciler, içrekçi-leri, bu yöntemi aşırı ve yanlış bir biçimde kullanarak dinsizliğe varmakla suçlarlar İslâm içrekçiliğinin doğuşu üstüne ilerisUrülen İslâmsal varsayım, müslümanlığı silâh gücüyle engelleyemeyen Pers'lerin onu bu yolla parçalamak ve çökertmek isteyişlerine bağlanır


Aynı zamanda, Peygamber yakınlarının birtakım haksızlıklara uğradığını ve müslüman halkların bu haksızlıklara karşı çok duygulu bulunduğunu bilen Pers'lerin bu duyguluktan da yararlanarak Hz Ali ve çocukları yandaşlığını da amaçlarına uygun olarak kullandıkları ilerisürülür Bu varsayıma göre, bâtınî-şiî birleşimi böylelikle gerçekleşmiştir

Bu anlamda müslümanlığa tümüyle karşıt bir anlayışı geliştiren İslâm iç-rekçiliği (bâtınîlik) şu çeşitli adlarla anılmıştır: İsmâilîyye, Mübârekiyye, Ebû Müslimiy-ye, Hurremiyye, Bâbekîyye, Maziyâriyye, Huseyriyye, Rürziyye, Haşhaşiyye, Sabbâbiyye, Tâlimiyye, Fidaviyye, Karâmita, Hurremdinîyye, Muhammire, Râvendiyye, Burkaiyye, Halefiyye, Gergâniyye vb Genel olarak içrekçilerin, usayakırı dinsel doğmaları usauygun bir yoruma kavuşturmaya çalıştıkları da söylenebilir Ne var ki kimi içrekçiler bu yorumlarda büsbütün usaaykırılığa düşmekten de kaçınamamışlardır

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.