Sinema Sanayisinin Gelişimi-İlk Sinemalar

Eski 12-24-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Sinema Sanayisinin Gelişimi-İlk Sinemalar



Sinema Sanayisinin Gelişimi-İlk Sinemalar



İlk Sinemalar

Sinema başlangıçta ilginç bir deney ya da basit bir eğlence türü olarak görülüyordu İlk film gösterimleri genellikle laboratuvarlarda ya da evlerde, birkaç kişilik toplantılarda yapılıyordu Hızla artan ilgi karşısında daha geniş salonlarda halka açık paralı gösteriler düzenlenmeye başlandı Kısa zamanda yaygın bir eğlence aracına dönüşen sinema, 20 yüzyılın başlarında önemli bir ticaret ve sanayi dalı durumuna geldi Film pazarı önceleri Fransızlar'ın elindeydi Sonradan ABD'de kurulan yapımcı şirketlerin eline geçti Halka açık ilk kısa filmler İngiltere'de ve ABD'de müzikli tiyatro oyunları sırasında gösteriliyordu Sonraki yıllarda özellikle ABD'de, nikelden yapılmış 5 sent gibi çok küçük bir parayla girilen ve yalnızca film gösterilerinin yapıldığı, nickelodeon adı verilen sinema salonları hızla yaygınlaştı O dönemde, teknik aksaklıklar yüzünden filmler sık sık kesintiye uğrar, izleyicileri oyalamak ve salonda tutmak için büyük çaba harcanırdı

Sinema Sanayisinin Gelişimi

İlk yıllarda sesi ve görüntüyü birlikte kaydeden bir aygıt yoktu, bu yüzden filmler sessizdi 1912'de Fransa'da film gösterileri, pikap ve yükselteç (amplifikatör) kullanılarak müzik eşliğinde yapılmaya başlandı Bu yenilikler izleyicilerin sesli görüntüye daha çok ilgi duyduğunu ortaya koydu Aynı dönemde ABD'li sinemacı Edwin S Porter'ın öncülüğünde, bir öyküsü olan, "konuşmalı" uzun filmler yapılmaya başlandı Porter'ın Büyük Tren Soygunu (The Great Train Robbery; 1903) adlı filmi soygun, kovalama ve silahlı çatışma sahneleriyle dolu, tipik bir western''di (kovboy filmi) Porter bu filmde çeşitli çekim teknikleri kullandı Bazen kamerayı hareket ettirerek, bazen de uzak ve uzun ya da yakın ve kısa çekimlerle gerçek bir canlılık ve hareketlilik sağlamayı başardı, öyle ki, filmin bir sahnesinde kameraya doğru ateş eden kovboyun görüntüsü salonda büyük bir korku yarattı

Konuşmalı filmlerde ses, görüntüyle eşlenen bir plağın üzerine kaydediliyordu Her ülke için başka dilde yeni bir plak yapmak ve sesi görüntüye yeniden eşlemek gerektiğinden bu filmlerin maliyeti oldukça yüksekti Bununla birlikte izleyicinin konuşmalı filmlere gösterdiği olağanüstü ilgi, yapımcıları bu alana çekmeye yetti Yaklaşık 1912'ye kadar 6-10 dakika süren, tek makaralık kısa filmler çekilir, izleyici komedi türündeki bu filmlerden 6-7 tanesini peş peşe izlerdi Sonraki yıllarda birkaç makaralık uzun filmler yapılmaya başlandı İtalyan yönetmen Luigi Mag-gi, Pompei'nin Son Günleri (Gli ultimi giorni-di Pompei; 1908) adlı filmiyle Eski Roma'nın görkemli görüntüsünü ekrana getirdi Bir başka İtalyan yönetmenin, Enrico Guazzoni' nin çok sayıda oyuncu ve zengin dekorlarla çektiği Quo Vadisi (1912) adlı konulu, uzun filmi dünyada büyük bir hayranlık yarattı Bu filmin hemen ardından ABD'li yapımcılar sinema izleyicisinin seveceği türden roman ve öyküleri art arda filme çekmeye, filmlerini daha yüksek fiyatlarla göstermeye başladılar Bu filmler yaklaşık 90 dakika sürüyordu Sinemadaki bu hızlı gelişme daha büyük ve daha rahat gösteri salonlarını gerektirdi Avrupa'da ve ABD'de halk arasında "düş sarayları" adı verilen lüks ve gösterişli sinema salonları yapıldı

I Dünya Savaşı'ndan önceki dönemde başta Fransa ve İtalya olmak üzere Avrupa ülkeleri sinema alanında oldukça ileriydi Korku, cinayet ve komedi filmleri ilk kez gene bu ülkelerde çekildi Oyuncularda fiziksel özelliklerin yanı sıra oyunculuk gücü de aranmaya başlandı Aynı yıllarda efsanevi kişilikleriyle milyonlarca insanın hayranlığını kazanan sinema yıldızları doğdu Ne var ki, I Dünya Savaşı'nın başlamasıyla birlikte Avrupa sineması neredeyse çöküntüye uğradı, çünkü filmin ana maddesi olan selüloit barut yapımında kullanılmaktaydı Oysa, aynı dönemde ABD sineması önemli gelişmelere sahne oldu

Bir Milletin Doğusu (The Birth of a Nati-on; 1915) ve Hoşgörüsüzlük (Intolerance; 1916) gibi filmlerle adını duyuran ABD'li yönetmen David Griffith sinemada klasik anlatım üslubunun öncüsü sayılır Yeni film tekniklerini sağduyuyla kullanan Griffith, sinemayı salt bir eğlence aracı olmaktan çıkarıp izleyiciyi aynı zamanda düşünmeye de yönelten, çok yönlü bir anlatım aracına dönüştürdü O yıllarda ABD'de sinema alanında büyük bir patlama yaşandı, uzun ve yüksek maliyetli filmler art arda çekilmeye başlandı Yalın ve doğal oyunculuğuyla uluslararası ün kazanan Mary Pickford, 1928'de imzaladığı yaklaşık 1 milyon dolarlık anlaşmayla "star" (yıldız) sisteminin başlamasına yol açtı "Şarlo" tipinin yaratıcısı Charlie Chaplin (bak CHAP-LIN, Charlie) gibi unutulmaz sinema sanatçıları doğdu

I Dünya Savaşı sonrasında sinemada en önemli gelişme Almanya'da gerçekleşti 1919-33 arasında Alman sineması altın çağını yaşadı Zengin dekorlu ve kostümlü tarihsel filmlerin yanı sıra Ernst Lubitsch (1892-1947), Robert Wiene (1881-1938), Fritz Lang (1890-1976) ve Friedrich W Murnau'nun (1889-1931) öncülüğünde "Alman Dışavurumculuğu" olarak bilinen bir akım başladı Bu yönetmenler karakter oyuncusu yaratmayı başardıktan başka, ışık ve dekor kullanımındaki us-talıklarıyla da dünya sinemasını önemli ölçüde etkilediler Robert Wiene'nin yönetmiş olduğu Doktor Caligari'nin Odası (Das Kabinen des Dr Caligari; 1919) ve Fritz Lang'ın bilimkurgunun öncüsü Metropolis'i (1926) yapıldıkları tarihten bu yana sinema sanatını etkilemiş yapıtlardır

Aynı dönemde bir başka önemli gelişme de, SSCB'de dünyanın ilk sinema okulu olan Devlet Sinema Enstitüsü'nün 1919'da kurulmasıdır 1917 Ekim Devrimi'nden önce Rusya'da film sanayisi yoktu lOO'den fazla dilin konuşulduğu ve halkın büyük çoğunluğunun okuryazar olmadığı SSCB'de 1920'lerde 160 milyon insan yaşıyordu Ülkenin yeni yöneticileri, sinemayı bu büyük ülkede insanları ortak bir amaç doğrultusunda bir araya getirecek bir araç olarak görüyorlardı Bu nedenle sinemaya büyük bir öncelik tanıdılar

Teknik araçların yetersizliğine karşın çok sayıda nitelikli film yapıldı Griffith'le birlikte çağdaş sinemanın öncüsü sayılan Sergey Ayzenştayn' in Potemkin Zırhlısı (1925) bunların en güzellerinden biridir {bak Ayzenştayn, Sergey) Bir Yunan trajedisi gibi gelişen bu film etkileyici çekimleri ve kurgusuyla izleyicinin soluğunu keser Dönemin önde gelen yönetmenlerinden Vsevolod İ Pudovkin'in bir Maksim Gorki uyarlaması olan Ana (1926) filmi sessiz sinemanın başyapıtlarındandır
I Dünya Savaşı'ndan sonra 1920-27 arasında Fransa'da ilgi çekici filmler yapıldı Dönemin önde gelen yönetmenlerinden Rene Clair (1898-1981) İtalyan Hasır Şapkası {Un cha-peau de paille d'Italie; 1927) adlı komedi filmiyle adını duyurdu

1920'lerde sinema ABD'nin en büyük sanayi dallarından biri durumuna geldi Yıldızların ücretleri astronomik rakamlara ulaştı Metro-Goldwyn-Mayer, Paramount, United Artists gibi dev film şirketleri o dönemde kuruldu Yumuşak iklimiyle açık hava çekimlerine uygun olan Los Angeles kentinde Holly-wood, ABD sinema sanayisinin merkezi durumuna geldi Her çeşit filmin yapıldığı bu dönemde gag türünde kavgalı dövüşlü komediler başta geliyordu Charlie Chaplin, Buster Keaton, Stan Laurel ve Oliver Hardy 1920'lerde parladı Bu yıllarda yansı 20 yaşın altında olan 40 milyon ABD'li düzenli olarak her hafta sinemaya gidiyordu Sinema tarihine adı geçen filmlerden Cecil B de Mille'in yönettiği On Emir {The Ten Commandments; 1923), Douglas Fairbanks'in her ikisinde de başrolü oynadığı Robin Hood (1922) ve Bağdat Hırsızı {The Thief of Bagdad; 1924) bu dönemde yapıldı

İngiltere'de sessiz sinemanın önde gelen yönetmeni John Grierson, 1929'da sinema tarihinin ilk uzun belgesel filmi olan Balıkçı Tekneleri'm {Drifters) çekti

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.